Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kalem, meali, süresi

Kalem Süresi Meali

Eski 07-27-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kalem Süresi Meali






kalem süresi meali Mumine Sitesi
68-el-KALEM
Mekke'de nâzil olmuştur, 52 (elliiki) âyettir "Nûn" sûresi diye de anılır Adını ilk âyetindeki "kalem" kelimesinden alır
Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla
1 Nûn Kaleme ve (kalem tutanların) yazdıklarına andolsun ki,
2 Sen -Rabbinin nimeti sayesinde- mecnun değilsin
3 Hiç şüphesiz senin için bitip tükenmeyen bir mükâfat vardır
4 Ve sen elbette yüce bir ahlâk üzeresin
5 (Sen de) göreceksin, onlar da görecekler,
6 Hanginizde delilik olduğunu yakında
7 Doğrusu Rabbin, kendi yolundan sapan kişiyi en iyi bilendir, hidayete erenleri de en iyi bilen O'dur
8 O halde, (hakikati) yalan sayanlara boyun eğme!
9 Onlar isterler ki, sen yumuşak davranasın da onlar da sana yumuşak davransınlar
10 Şunların hiçbirine itâat etme :yemin edip duran,aşağılık,
11 (Herkesi) kötüleğen,söz götürüp getiren,
12 Hayra engel olan, mütecâviz ve saldırgan günahkar,
13 Kaba ve kötülükle damgalı,
14 Mal ve oğullar sahibi olmuş diye (böyle yolunu şaşırmış)
15 Ona âyetlerimiz okunduğu zaman o, "Öncekilerin masalları!" der
16 Biz yakında onun burnuna damga vuracağız (kibirini kırıp rezil edeceğiz)
17 Biz, vaktiyle "bahçe sahipleri" ne belâ verdiğimiz gibi, onlara da belâ verdik Hani onlar (bahçe sahipleri), sabah olurken (kimse görmeden) onu (mahsullerini) devşireceklerine yemin etmişlerdi
18 Onlar istisna da etmiyorlardı
19 Fakat onlar daha uykudayken Rabbinin katından (gönderilen) kuşatıcı bir âfet (ateş) bahçeyi sarıverdi de,
20 Bahçe kapkara kesildi
21 Sabah olurken birbirlerine seslendiler
22 "Madem devşireceksiniz, hadi erkenden mahsülünüzün başına gidin!" diye
23 Derken yürüyorlardı; fısıldaşıyorlardı
24 "Sakın bugün hiçbir yoksul bahçeye girip yanınıza sokulmasın"diye
25 (Evet yoksullara yardıma) güçleri yettiği halde, onları yardımdan mahrum etmek niyet ve azmi ile erkenden yola düştüler
26 Fakat bahçeyi gördüklerinde: Mutlaka yolumuzu şaşırmış olmalıyız! dediler
27 Yok yok, doğrusu biz mahrum bırakılmışız!
28 İçlerinden en makul olanı şöyle dedi: Ben size "Rabbinizi tesbih etsenize" dememiş miydim?
29 Rabbimizi tesbih ederiz; doğrusu biz (kendi kendimize) yazık etmişiz, dediler
30 Ardından, kabahati birbirlerine yüklemeye başladılar
31 (Nihayet) şöyle dediler: Yazıklar olsun bize! Gerçekten biz azgın kişilermişiz
32 Belki Rabbimiz bize bunun yerine daha iyisini verir Çünkü biz (artık) Rabbimizi(O'nun hoşnutluğunu) arzuluyoruz
33 İşte azap böyledir Ahiret azabı ise elbette daha büyüktür Keşke bilselerdi!
34 Şu da muhakkak ki, takvâ sahipleri için Rableri katında nimetleri bol cennetler vardır
35 Öyle ya, (Allah'a) teslimiyet gösterenleri, (o) günahkârlar gibi tutar mıyız hiç?
36 Size ne oluyor? Ne biçim hüküm veriyorsunuz?
37 Yoksa size ait bir kitap var da, (bu bâtıl inanışları) onda mı okuyorsunuz?
38 Onda, beğendiğiniz her şey sizin için mutlaka vardır (diye mi yazılı)?
39 Yoksa, "Ne hükmederseniz mutlaka sizindir" diye sizin lehinize olarak tarafımızdan verilmiş, kıyamet gününe kadar geçerli kesin sözler mi var?
40 Sor onlara: Bu iddiayı onların hangisi savunacak?
41 Yoksa ortakları mı var onların? Sözlerinde doğru iseler, hadi getirsinler ortaklarını!
42 O gün incikten açılır ve secdeye davet edilirler; fakat güç getiremezler
43 Gözleri horluktan aşağı düşmüş bir halde kendilerini zillet bürür Halbuki onlar, sapasağlam iken de secdeye davet ediliyorlardı (fakat yine secde etmiyorlardı)
44 (Resûlüm!) Sen bu sözü (Kur'an'ı) yalan sayanı bana bırak (kendini üzme) Biz onları, bilmedikleri bir yönden yavaş yavaş azaba yaklaştırıyoruz
45 Onlara mühlet veriyorum Doğrusu benim fendim çok sağlamdır!
46 Yoksa sen onlardan bir ücret istiyorsun da bu yüzden onlar ağır bir borç altında mı kalıyorlar?
47 Yahut gaybın bilgisi onların nezdinde de, onlar mı (istedikleri gibi) yazıyorlar?
48 Sen Rabbinin hükmünü sabırla bekle Balık sahibi (Yunus) gibi olma Hani o, dertli dertli Rabbine niyaz etmişti
49 Şayet Rabbinden ona bir nimet yetişmemiş olsaydı o, mutlaka, kınanacak bir halde ıssız bir diyara atılacaktı
50 Fakat ardından, Rabbi onu seçti (vahiy verdi) ve onu sâlihlerden kıldı
51 O inkâr edenler Zikr'i (Kur'an'ı) işittikleri zaman, neredeyse seni gözleriyle devirivereceklerdi Hâla da (kin ve hasetlerinden "Hiç şüphe yok o bir delidir" derler
52 Oysa o (Kur'an), âlemler için ancak bir öğüttür

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.