Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
şamil, şeyh

Şeyh Şamil

Eski 02-17-2007   #1
Ergenekon
Varsayılan

Şeyh Şamil



İmam Şamil 1797 yılında Dağıstan’ın Gimri köyünde dünyaya geldi Babası bölgenin yerli halklarından Avar Türklerine mensup Dengau Muhammed’dir 15 yaşında iken at binerek kılıç kuşandı 20 yaşına geldiğinde iki metreyi aşan boyu ile atlama, ateş etme, güreş, koşu, kılıç gibi spor dallarında üstün yetenek sahibi olmuştu
Öğrenimine bilgin Said Harekani’nin yanında başladı Daha sonra kayınpederi olan Nakşibendi Şeyhi Cemaleddin Gazi Kumuki’nin öğrencisi oldu Kendinden önce İmamet makamında bulunan Gazi Muhammed ve Hamzat Beg’in müşavirliğini yaptı Son derece sade ve kanaatkar bir hayatı vardı
İmam Şamil, muhtelif zamanlarda beş defa evlenmiş ve bu izdivaçların bazıları dini ve siyasi sebeplerle olmuştu Şamil’in Fatimat, Cevheret, Zahidet, Emine ve Şovanat ismindeki zevcelerinden Ahmed Cemaleddin, Muhammed Gazi, Muhammed Said, Muhammed Şefi, Cemaleddin ve Muhammed Kamil isimli altı oğlu ile Fatimat, Nafisat, Necabat, Bahu-Mesedu ve Safiyat isimli beş kızı oldu
Şamil, İmam yani devlet başkanı seçildikten sonra ilk iş olarak iç işlerini ele aldı Ruslara karşı daha etkili savaşmak için lüzumlu idari ve askeri teşkilatları yeni esaslara göre tanzim etti Bir taraftan askeri tedbirler alıp düşmana karşı savunma savaşları verirken, diğer taraftan da muntazam adli ve idari sivil bir devlet mekanizması geliştirmiş, medreselerde eğitime önem verdirmiş, fikir ve sanat alanında da büyük adımlar atılmasını sağlamıştır Döneminde tophaneler, baruthaneler, silahhaneler yapılmış, muntazam birlikler halinde askeri teşkilat kurulmuştur
Güçlü hitabeti, kararlı tutumu ve askeri dehasıyla büyük başarılar kazanmış, ünü kısa zamanda yayılarak, otoritesi Dağıstan civarında yaşayan geniş topluluklar tarafından kabul edilmiştir
İmam Şamil, idare sistemini yeniden düzenlerken, ülkeyi naiplik ve vilayetlere ayırarak bunların başına hem askeri hem de sivil yetkilerle donatılmış naipleri getirdi Üç veya dört naiplik bir vilayet idi Vilayetlerin başındaki naibin rütbesi daha yüksekti
Ayrıca, her biri birer savaş kahramanı olan bu yüksek rütbeli naiplerden Ahverdil Muhammed, Kabet Muhammed, Şuayıb Molla, Taşof Hacı, Danyal Sultan, Nur Muhammed, Hitinav Musa, Sadullah, Duba Hacı, Hacı Murat ve Şamil’in büyük oğlu Muhammed Gazi, gazavat’ın adı anılması gereken başlıca kahramanları oldular
Şamil imam seçildiği 1834 yılından 1859 yılına kadar Rusya’nın büyüklüğü ve kudretine rağmen yılmadan mücadeleyi sürdürdü Kendinden önceki iki imamın döneminde de fiilen 10 yıl savaşlara iştirak ettiğinden durup dinlenmeden cihad ettiği süre tam 35 yılı bulmuştur Bu süre zarfında Rus kuvvetlerine büyük zayiatlar vermiş ancak kısıtlı sayıdaki asker sayısı da günden güne erimiştir 1839’da Ahulgo Tepesinde 3000 mürid ile General Grabbe komutasındaki 10000’i aşkın üstün donanımlı Rus ordusunun kuşatmasına 80 gün süreyle direnişi harp tarihine geçmiştir Şamil bu savaşta eşi Cevheret’i, oğlu Said’i ve kızkardeşi Mesedo’yu kaybetmiş, 8 yaşındaki oğlu Cemaleddin’i Ruslara rehin vermek zorunda kalmıştır
Bu dehşet verici savaşlarda sadece insan kaybı olmadı Ruslar, ancak aylar süren savaşlar sonunda işgal edebildikleri bölgelerde, ağaçları, ormanları yakıp, bir tek canlı yaratık bırakmadan ilerlerdiler
Savaşlara iştirak eden Rus komutanlarından Milyutin, 80 gün devam eden Ahulgo savaşı hakkında hatıratında şu satırlara yer verir; "Artık muharebenin sevk ve idaresi kumandanların elinden büsbütün çıkmıştı Hiddetlerinden köpürmüş, adeta çıldırmış bir hale gelen dağlılar, ulu orta askerlerimizin üzerine saldırıyor, süngü ucunda can verinceye kadar dövüşüyorlardı Kadınlar bile kendilerini kudurmuş gibi müdafaa ettiler ve silahsız oldukları halde sıra sıra süngülerimizin üzerine atıldılar Lakin muvaffakiyet için her türlü fedakarlığı göze almış olan Rus kumandanlığı inatla taarruzlara devam etti Teslim olmayı katiyyen reddeden dağlılar, hiçbir ümitleri kalmadığı halde kahramanca dövüştüler Kadınlar, çocuklar ellerindeki kamalarla Ruslara hücum ediyor, süngülerin önünde göz kırpmadan can veriyorlardı Bazıları ise kendilerini ve çocuklarını korkunç uçurumlara atıyorlardı Yaralılar bile inanılmaz şekilde dövüşüyordu"
Dost ülkelerden hiçbir yardım göremeyen İmam Şamil’in, nihayet elindeki bütün kuvvet kaynakları tükenir ve 1859’un 6 Eylül’ünde Gunip’te Prens Baryatinsky komutasındaki 70000 kişilik Rus ordusuna, yanında birkaç yüz kişi kalıncaya kadar direndikten sonra teslim olur
İmam Şamil, aile efradı ve 40 kadar adamı Petersburg’a Çar’ın sarayına götürülür Rus Çarı IIAleksandr tarafından sarayın kapısında hayrete düşülecek derecede nazik karşılanır Çar, babası 1Nikola’ya ve ihtişamlı ordularına tam otuzbeş yıl Kafkasya’yı zindan eden, zamanının bu en büyük kahramanını karşısında görür görmez, yüzünden ve sakalından hayranlıkla öpmekten kendini alıkoyamaz
İmam Şamil bir ay kadar sarayda misafir edildikten sonra, saygın tutsak olarak esaret yıllarını geçireceği Kaluga’ya gönderilir
Ancak Şamil ve ailesine esaret çok ağır gelir İki yıl içinde Şamil’in simsiyah saçları beyazlar Büyük kızı Nafisat ile gelini Muhammed Gazi’nin karısı Kerimet üzüntüden vereme yakalanarak ölürler
Aradan ancak on yıl geçtikten sonra Çar, onun Hac’ca gitmesine izin verir Ancak bir tedbir olarak oğlu Muhammed Şefi’yi alıkoyar ve Hacc’ı ifa ettikten sonra derhal Rusya’ya dönmesini şart koşar
Şamil, 1870 yılında maiyetindeki adamları ile birlikte Rusya’dan ayrılarak önce İstanbul’a uğrar Sultan Abdülaziz tarafından karşılanarak sarayda ağırlanır Şamil’in İstanbul’a uğradığı haberi duyulduğunda şehirde yer yerinden oynamış, halk bu büyük kahramanı görebilmek için saray kapılarına akın etmişti
Şamil, aşkına düştüğü son menzile bir an evvel varmak için Sultan’ın kendisine tahsis ettiği gemi ile yola koyulur Cidde limanında Mekke Emiri, şehrin ileri gelenleri ve mahşeri bir kalabalık tarafından törenlerle karşılanarak Mekke’de Şürefa dairesinde misafir edilir
Hac sırasında orada bulunduğunu duyan, dünyanın dört bir yanından gelmiş yaklaşık yüzbin müslümanın onu görmek için yarattığı izdiham sonucu, hükümet makamları İmam Şamil’i Kabe’nin üstüne çıkarmak suretiyle bu hayran kalabalığın arzusunu tatmin edebildi
Şamil, hac farizasını yerine getirdikten sonra Medine’ye geçer Medine günlerinde son derece takatten düşer, çektiği büyük ızdırap artık tahammül edilmez bir hal alır ve hastalanarak yatağa düşer
Bütün hayatını ülkesinin milli bağımsızlığına adayan, askeri dehasını bütün dünyaya ve bizzat ebedi düşmanı Rus yüksek makamlarına dahi kabul ettiren, adını dünya tarihine "gelmiş geçmiş en büyük gerilla lideri" olarak yazdıran İmam Şamil 4 Şubat 1871’de 74 yaşında iken hayata gözlerini yumar

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Şeyh Şamil

Eski 10-16-2009   #2
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Şeyh Şamil



ŞEYH ŞAMİL







Dağıstan'lı meşhur bağımsızlık kahramanı Şeyh Şamil, 1797'de Dağıstan'ın Gimri köyünde doğdu Baba tarafından Avar Türklerinden, ana tarafından da Kumuk Türklerinden olan Şamil, 30 yaşına kadar tefsir, hadis, fıkıh, edebiyat, tarih ve fen bilgilerini öğrendi Şeyh Şamil, Said Herekani'den zahiri ve Cemaleddin Kumuki'den de batini bilimleri tahsil etti Daha sonra bilgisini artırmak için Bağdat'a giderek, Mevlana Halid-i Bağdadi'den ders aldı
Memleketine döndükten sonra, çocukluk arkadaşı Gazi Muhammed'in Ruslara karşı yürüttüğü bağımsızlık mücadelesine katılan Şeyh Şamil, 1830'da Humak'a yapılan saldırıya katıldı 1832'de Gazi Muhammed'in, 1834'te de onun yerine geçen Hamza Bey'in öldürülmesi üzerine, imamlığa seçilen Şeyh Şamil, bu sırada Kafkasya'da birkaç koldan saldırıya geçen, General İveliç ve General Fese komutasındaki Rus ordularını yenilgiye uğrattı


Bunun sonucu Ruslarla barış yapılırken, birçok kabile Şamil'in yanına geçti Rus birliklerinin yeniden saldırıya geçmesi üzerine Şamil, birliklerini Ahulğo'da topladı General Grabbe'nin 13 bin kişilik orduyla yaptığı kuşatma, 2 ay süren kanlı çarpışmalara sahne oldu Şeyh Şamil'in oğlu Cemalettin'in Ruslara rehin verilmesi karşılığında barış yapıldı


Ancak Şamil, Grabbe'nin teslim olma teklifini kabul etmeyince, Ruslar tekrar Ahulğo'ya saldırdı ve şehri aldı Fakat Şamil kaçmayı başardı Daha sonra Hacı Murat'ın kendi safına geçmesiyle, daha da güçlenen Şeyh Şamil, mücadelesini tüm bölgeye yaydıYanında dindar ve cesur kişilerden meydana gelen bin kişilik bir muhafız birliği bulunan Şamil, mücadele için gerekli silahları İran ve Osmanlı Devleti'nden alıyordu


Ayrıca Derbent yakınındaki Kubaçi'de, kayalıklar arasına yerleştirilmiş büyük bir silah imalathanesi vardı Şamil'e karşı yapılan saldırılardan sonuç alınamaması üzerine, Rus Harbiye Nazırı Çernişov 1843 ilkbaharında Tiflis'e gönderildi
Şamil karşısında başarısız olan General Grabbe görevden alınarak, başkomutanlığa Vorontsov getirildi Kafkasya'daki Rus kuvvetlerinin sayısı da 160 bin kişiye çıkarıldı


General Vorontsov, 1345'de, Darga'da bulunan Şamil'in üzerine yürüdü Şamil'in gerilla savaşı taktiği karşısında, ancak büyük zayiatlarla Darga'ya ulaşabilen Vorontsov, 25 Temmuz 1845'te dönüşe geçti, Darga'yı bırakarak dağlara çekilmiş olan Şamil'in gerilla savaşı neticesinde, Rus ordusundan 3 general, 195 subay ve 3 bin 433 asker öldürüldü Vorontsov, Şamil kuvvetlerinin bulunduğu ormanları yakarak tahrip ettiyse de, bundan netice alamadı
Bu sırada, Şeyh Şamil ile arası açılan Hacı Murat'ın 1851'de Ruslara teslim olması, Şamil'in gücünü zayıflattı


Şamil, 1852'de 14 bin kişilik gücüyle Terek Nehri'ni geçerek, Kabardey'i ele geçirmesine rağmen burada tutunamadı
Osmanlılar ile Kırım Savaşı(1853-1856) başlayınca, Rusların bölgedeki gücü zayıfladı Yapılan plana göre Şeyh Şamil, Tiflis üzerine yürüyecek, müttefik Türk, Fransız ve İngiliz kuvvetleri Karadeniz'in batısından ve güneyinden Ermenistan üzerine taarruz edecekti Ancak gerekli yardımın yapılmaması yüzünden, Şamil'in Tiflis'e yürüyüşü yarım kaldı- Buna rağmen Şamil, Kırım Savaşı'nın sürdüğü sırada, iki Gürcü prensesini kaçırarak, bunlarla, Rusların elinde rehin bulunan oğlu Cemalettin'i takas etti Kırım Savaşı sonrasında yeniden Kafkaslardaki saldırılarını yoğunlaştıran Ruslar, başkomutanlığa Baryatinskiy'i getirdiler


Rusların İran ve Türkiye sınırlarını kontrol altına alarak Şamil'in buralardan yardım almasını engellemeleri üzerine, Şamil, tüm Müslümanları, kanlarının son damlasına kadar mücadele etmeye çağırdı Bütün hazinelerini de Andı Dağlarının ortasında bulunan Ezan Gölü'ne gömdürdü


5 kola ayrılan Rus ordusu, ilk saldırıyı 1856'da Çeçenler üstüne yaptı Çeçenler, saldırıya 2 yıl dayandı Şeyh Şamil, birçok savaştan sonra Vedeno Kalesi'ne çekildi Çeçenistan'ın düşmesi, Şamil için büyük kayıp oldu Ruslar, Şamil'in 7 bin kişiyle savunduğu Vedeno'yu kuşattılar Ağır Rus topçu ateşi altında eriyen Şamil kuvvetleri, dağlara çekildi


Giderek kuvvetlerinin sayısı azalan Şamil, 30 Ağustos 1859'da, son sığınağı olan Gunib'de kuşatıldı Kalede 400 kişilik bir mücahit gücüyle kalan Şamil, Ruslara karşı direndi Ancak ağır top ateşi altında gücünü iyice kaybeden Şamil, 6 Eylül 1859'da, iki oğluyla birlikte Ruslara teslim olmak zorunda kaldı
Ruslar Şeyh Şamil'e karşı iyi davrandı Çar İkinci Aleksandr tarafından kabul edilen Şamil, 1869'a kadar Moskova yakınlarındaki Kaluga(Kluga) şehrinde oturdu Daha sonra Rus Çarı'nın izin vermesi üzerine, hacca gitmek üzere Rusya'dan ayrıldı İstanbul'a geçen Şamil, Sultan Abdülaziz'in misafiri oldu Ardından Mısır'a geçen Şamil, daha sonra Hac İçin mübarek topraklara gitti 1871'de Medine'de vefat eden Kafkas Kartalı Şeyh Şamil, Cennet'ül Baki Kabristanı'na defnedildi


Şeyh Şamil'in oğlu Mirliva Gazi Muhammed Şamil Pasa, Osmanlı hizmetine girdi 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı sırasında Kafkasya Cephesi'nde süvari tugayına kumanda etti Şeyh Şamil'in Medine'de yaşayan torunlarından Said Şamil sonradan İstanbul'a geldi ve 1980'de burada vefat etti





__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Şeyh Şamil

Eski 12-18-2010   #3
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Şeyh Şamil







İmam Şamil 1797 yılında Dağıstan’ın Gimri köyünde dünyaya geldi Babası bölgenin yerli halklarından Avar Türklerine mensup Dengau Muhammed’dir 15 yaşında iken at binerek kılıç kuşandı 20 yaşına geldiğinde iki metreyi aşan boyu ile atlama, ateş etme, güreş, koşu, kılıç gibi spor dallarında üstün yetenek sahibi olmuştu
Öğrenimine bilgin Said Harekani’nin yanında başladı Daha sonra kayınpederi olan Nakşibendi Şeyhi Cemaleddin Gazi Kumuki’nin öğrencisi oldu Kendinden önce İmamet makamında bulunan Gazi Muhammed ve Hamzat Beg’in müşavirliğini yaptı Son derece sade ve kanaatkar bir hayatı vardı


İmam Şamil, muhtelif zamanlarda beş defa evlenmiş ve bu izdivaçların bazıları dini ve siyasi sebeplerle olmuştu Şamil’in Fatimat, Cevheret, Zahidet, Emine ve Şovanat ismindeki zevcelerinden Ahmed Cemaleddin, Muhammed Gazi, Muhammed Said, Muhammed Şefi, Cemaleddin ve Muhammed Kamil isimli altı oğlu ile Fatimat, Nafisat, Necabat, Bahu-Mesedu ve Safiyat isimli beş kızı oldu
Şamil, İmam yani devlet başkanı seçildikten sonra ilk iş olarak iç işlerini ele aldı Ruslara karşı daha etkili savaşmak için lüzumlu idari ve askeri teşkilatları yeni esaslara göre tanzim etti Bir taraftan askeri tedbirler alıp düşmana karşı savunma savaşları verirken, diğer taraftan da muntazam adli ve idari sivil bir devlet mekanizması geliştirmiş, medreselerde eğitime önem verdirmiş, fikir ve sanat alanında da büyük adımlar atılmasını sağlamıştır Döneminde tophaneler, baruthaneler, silahhaneler yapılmış, muntazam birlikler halinde askeri teşkilat kurulmuştur


Güçlü hitabeti, kararlı tutumu ve askeri dehasıyla büyük başarılar kazanmış, ünü kısa zamanda yayılarak, otoritesi Dağıstan civarında yaşayan geniş topluluklar tarafından kabul edilmiştir


İmam Şamil, idare sistemini yeniden düzenlerken, ülkeyi naiplik ve vilayetlere ayırarak bunların başına hem askeri hem de sivil yetkilerle donatılmış naipleri getirdi Üç veya dört naiplik bir vilayet idi Vilayetlerin başındaki naibin rütbesi daha yüksekti
Ayrıca, her biri birer savaş kahramanı olan bu yüksek rütbeli naiplerden Ahverdil Muhammed, Kabet Muhammed, Şuayıb Molla, Taşof Hacı, Danyal Sultan, Nur Muhammed, Hitinav Musa, Sadullah, Duba Hacı, Hacı Murat ve Şamil’in büyük oğlu Muhammed Gazi, gazavat’ın adı anılması gereken başlıca kahramanları oldular


Şamil imam seçildiği 1834 yılından 1859 yılına kadar Rusya’nın büyüklüğü ve kudretine rağmen yılmadan mücadeleyi sürdürdü Kendinden önceki iki imamın döneminde de fiilen 10 yıl savaşlara iştirak ettiğinden durup dinlenmeden cihad ettiği süre tam 35 yılı bulmuştur Bu süre zarfında Rus kuvvetlerine büyük zayiatlar vermiş ancak kısıtlı sayıdaki asker sayısı da günden güne erimiştir 1839’da Ahulgo Tepesinde 3000 mürid ile General Grabbe komutasındaki 10000’i aşkın üstün donanımlı Rus ordusunun kuşatmasına 80 gün süreyle direnişi harp tarihine geçmiştir Şamil bu savaşta eşi Cevheret’i, oğlu Said’i ve kızkardeşi Mesedo’yu kaybetmiş, 8 yaşındaki oğlu Cemaleddin’i Ruslara rehin vermek zorunda kalmıştır


Bu dehşet verici savaşlarda sadece insan kaybı olmadı Ruslar, ancak aylar süren savaşlar sonunda işgal edebildikleri bölgelerde, ağaçları, ormanları yakıp, bir tek canlı yaratık bırakmadan ilerlerdiler


Savaşlara iştirak eden Rus komutanlarından Milyutin, 80 gün devam eden Ahulgo savaşı hakkında hatıratında şu satırlara yer verir; “Artık muharebenin sevk ve idaresi kumandanların elinden büsbütün çıkmıştı Hiddetlerinden köpürmüş, adeta çıldırmış bir hale gelen dağlılar, ulu orta askerlerimizin üzerine saldırıyor, süngü ucunda can verinceye kadar dövüşüyorlardı Kadınlar bile kendilerini kudurmuş gibi müdafaa ettiler ve silahsız oldukları halde sıra sıra süngülerimizin üzerine atıldılar Lakin muvaffakiyet için her türlü fedakarlığı göze almış olan Rus kumandanlığı inatla taarruzlara devam etti Teslim olmayı katiyyen reddeden dağlılar, hiçbir ümitleri kalmadığı halde kahramanca dövüştüler Kadınlar, çocuklar ellerindeki kamalarla Ruslara hücum ediyor, süngülerin önünde göz kırpmadan can veriyorlardı Bazıları ise kendilerini ve çocuklarını korkunç uçurumlara atıyorlardı Yaralılar bile inanılmaz şekilde dövüşüyordu


Dost ülkelerden hiçbir yardım göremeyen İmam Şamil’in, nihayet elindeki bütün kuvvet kaynakları tükenir ve 1859’un 6 Eylül’ünde Gunip’te Prens Baryatinsky komutasındaki 70000 kişilik Rus ordusuna, yanında birkaç yüz kişi kalıncaya kadar direndikten sonra teslim olur


İmam Şamil, aile efradı ve 40 kadar adamı Petersburg’a Çar’ın sarayına ****ürülür Rus Çarı IIAleksandr tarafından sarayın kapısında hayrete düşülecek derecede nazik karşılanır Çar, babası 1Nikola’ya ve ihtişamlı ordularına tam otuzbeş yıl Kafkasya’yı zindan eden, zamanının bu en büyük kahramanını karşısında görür görmez, yüzünden ve sakalından hayranlıkla öpmekten kendini alıkoyamaz


İmam Şamil bir ay kadar sarayda misafir edildikten sonra, saygın tutsak olarak esaret yıllarını geçireceği Kaluga’ya gönderilir
Ancak Şamil ve ailesine esaret çok ağır gelir İki yıl içinde Şamil’in simsiyah saçları beyazlar Büyük kızı Nafisat ile gelini Muhammed Gazi’nin karısı Kerimet üzüntüden vereme yakalanarak ölürler
Aradan ancak on yıl geçtikten sonra Çar, onun Hac’ca gitmesine izin verir Ancak bir tedbir olarak oğlu Muhammed Şefi’yi alıkoyar ve Hacc’ı ifa ettikten sonra derhal Rusya’ya dönmesini şart koşar


Şamil, 1870 yılında maiyetindeki adamları ile birlikte Rusya’dan ayrılarak önce İstanbul’a uğrar Sultan Abdülaziz tarafından karşılanarak sarayda ağırlanır Şamil’in İstanbul’a uğradığı haberi duyulduğunda şehirde yer yerinden oynamış, halk bu büyük kahramanı görebilmek için saray kapılarına akın etmişti
Şamil, aşkına düştüğü son menzile bir an evvel varmak için Sultan’ın kendisine tahsis ettiği gemi ile yola koyulur Cidde limanında Mekke Emiri, şehrin ileri gelenleri ve mahşeri bir kalabalık tarafından törenlerle karşılanarak Mekke’de Şürefa dairesinde misafir edilir
Hac sırasında orada bulunduğunu duyan, dünyanın dört bir yanından gelmiş yaklaşık yüzbin müslümanın onu görmek için yarattığı izdiham sonucu, hükümet makamları İmam Şamil’i Kabe’nin üstüne çıkarmak suretiyle bu hayran kalabalığın arzusunu tatmin edebildi

Şamil, hac farizasını yerine getirdikten sonra Medine’ye geçer Medine günlerinde son derece takatten düşer, çektiği büyük ızdırap artık tahammül edilmez bir hal alır ve hastalanarak yatağa düşer
Bütün hayatını ülkesinin milli bağımsızlığına adayan, askeri dehasını bütün dünyaya ve bizzat ebedi düşmanı Rus yüksek makamlarına dahi kabul ettiren, adını dünya tarihine “gelmiş geçmiş en büyük gerilla lideri” olarak yazdıran İmam Şamil 4 Şubat 1871’de 74 yaşında iken hayata gözlerini yumar

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.