Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
fatih, han, mehmed, sultan, tarihimize, veren, şan

Tarihimize Şan Veren Fatih Sultan Mehmed Han

Eski 10-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tarihimize Şan Veren Fatih Sultan Mehmed Han




Fatih Sultan Mehmed Han

"İmtisal-i câhidû-fillah oluptur niyyetim

Dîn-i İslâmın mücerred gayretidir gayretim"

diyen Fatih, ömrünü bu gaye uğruna cihat etmekle geçirmiş büyük İslâm kahramanıdır

Osmanlı Devletini dünyanın en muhteşem imparatorluğu haline getiren, ortaçağı kapatıp Yeniçağı başlatan, Bizans'ın paslı kilidini kırarak güzel belde İstanbul'u fetheden Fatih Sultan Mehmed Han; sadece askerî sahada değil, ilim, irfan, medeniyet ve adalet sahalarında da dünyaya örnek olacak müşahhas örnekler sergilemiş ve İslama hakkıyle bağlılığın bütün ilerlemenin ana kaynağı olduğunu fiilen ispatlamış bir devlet büyüğüdür

49 senelik ömrünü; ilim tahsil etmekle, devleti her cihetten mamur hale getirmek için çalışmalar yapmakla, İ'la'yi kelimetullah için cihad etmekle geçiren Fatih Sultan Mehmed Han'ın hayatından günümüz gençliğinin ve istikbaldeki nesillerin çıkaracakları çok dersler vardır Fatih 21 yaşında İstanbul'u fethetmekle gençliğe en güzel örnek olmuştur

Nasıl yetişti?

Fatih, 29/30 Mart 1432'de Edirne Sarayında dünyaya gelmiştir Babası, Sultan IIMurad, annesi Hüma Hatun'dur Küçük yaşlarından itibaren çok sıkı bir eğitime tabi tutulan Sultan Mehmed, devrin meşhur âlimlerinden ders almıştır Molla Yegan ve Akşemseddin hocaları arasındadır

Henüz altı-yedi yaşlarındayken Manisa'ya vali tayin edilen Şehzade Mehmed burada da tahsiline devam etmiştir Sultan Murad ele avuca sığmayan şehzadenin yetişmesi için Molla Gürani'yi hoca tayin etmiştir Şehzade Mehmed'in cevval mizacı, Molla Gürani'nin ilmî haşmeti ve zaman zaman da tattığı sopası karşısında, yumuşamış ve hocasının önünde diz çökerek büyük bir heyecanla ilim tahsiline koyulmuştur Fatihteki bu ilim aşkı hayatınn sonuna kadar devam edecek ve devrin âlimleri arasında zikredilecektir

Arapça, Farsça, Yunanca, Latince, Sırpça, İtalyanca ve İbranice bilen Fatih, kelam, hadis, fıkıh, tefsir gibi dinî ilimlerde de mükemmel malumatlar elde etmiş, ayrıca; tarih, edebiyat, coğrafya, matematik, geometri ve astronomi gibi ilimlerde de devrin âlimleriyle tartışıp onları yenecek kadar malumat sahibi olmuştur

Çok küçük yaştan itibaren ata binmeyi, ok atmayı, kılıç kullanmayı öğrenen Fatih, bu mahâretleriyle harp meydanında küffarı perişan ederken diğer taraftan, mahir bir edib (edebiyatçı) ve san'atkar olduğunu gösteren şiirler yazmıştır Avnî mahlasıyla yazdığı ve ilk beytini baş tarafa aldığımız şu şiirinde aynı zamanda hayatının gayesini ve hedefini ortaya koymaktadır Şöyle demektedir Fatih:

Fazl-ı Hakk-ı himmet-i cünd-ü Ricalullah ile

Ehl-i küfrü ser-tâ ser kahreylemektir niyyetim

Enbiya ü evliyaya istinadım var benim,

Lütf-i Hak'dandır hemen ümîd-ifeth ü nusretim

Nefs ü mal n'ola kılsan cihanda içtihad

Hamd-ü lillâh var gazaya şad hezârân rağbetim

Eyfahr-ı âlem Muhammed mûcizât-ı Ahmed-i

Muhtar ile Umarım galib ola a'da-yı dine devletim

Bu şuurla gayret gösteren Fatih'in devleti din düşmanlarına galib gelmiştir

Oğlu Şehzade Mehmed'in mükemmel bir şekilde yetiştiğini gören Sultan Murad 1444'te tahttan vazgeçerek oğlunu tahta geçirmiştir

Osmanlı tahtına çocuk yaşta bir padişah'ın geçtiğini gören Avrupa ülkeleri bu durumu fırsat bilerek yeni bir haçlı seferi düzenlemeye girişip, büyük bir haçlı ordusu hazırlarlar Fakat tahtta oturan geleceğin ülkeler fâtihidir Haçlı ordusuna karşı çıkacak Osmanlı ordusuna, orduyu yakından tanıyan, tecrübeli, maharetli birisinin kumandan olmasının lüzumunu görmüş ve derhal babasına bir mektup yazarak ordunun başına geçmesini istemiştir Fatih'in davetinde şu veciz ifadeler yer almıştır:

"Eğer padişah siz iseniz, kâfirlerin hücumunu defetmek, devletinizi müdafaa etmek için gelmek vaciptir Ve eğer biz padişah isek, size emrediyoruz, gelip ordumuzun başına geçin ve emrimize itaat etmek de sizlere vaciptir"

Bu davetten sonra ordunun başına geçen Sultan Murad, Varna savaşında maharetini ortaya koymuş ve çetin bir muharebe neticesinde haçlı ordusunu perişan etmiştir

Savaşa başkumandan olarak iştirak eden Sultan Murad daha sonra askerin ve kumandanların ısrarı üzerine tahta geçmişti

Fetih yolunda

Fatih, babası sultan Murad'ın 3 Şubat 1451'de vefatı üzerine 6 Şubat 1451'de ikinci defa tahta çıkmıştır

Genç Sultan'ın en büyük ideâli, İstanbul'u fethederek Kâinatın Efendisi'nin (asm) müjdesine mazhar olmaktır Tahta geçişinin hemen akabinde bu gayenin gerçekleşmesi için faaliyete geçmiştir

Edirne'de dünyanın o zamanın ölçülerine göre en büyük toplannı döktüren Fatih, büyük fetih hazırlığını süratle ikmal ettirmiştir İlk defa havan topunu icat etmiş ve bu icadını fetih harekâtında uygulayarak icadının mükemmelliğini isbat etmiştir

23 Mart 1453'te Edirne'den hareket eden fetih ordusu 5 Nisan'da İstanbul önlerine gelerek derhal şehri muhasara etmiştir

29 Mayıs 1453'te fetihle neticelenecek muhasara boyunca ordu çeşitli kereler hücumlar yapmış ve bu cennet belde için yüzlerce şehid verilmiştir

Fatih, şehrin denizden muhasarasını mümkün kılmak için dâhice bir planla, yaklaşık yetmiş gemiyi kızaklarla karadan yürüterek Haliç'e indirtmiştir

21/22 Nisan 1453'te Kabataş veya Tophane'den kızaklar üzerinde kaydırılarak Kasımpaşa'ya indirilen gemiler Bizanslıları hayretler içerisinde bırakmış, morallerini bozmuştur Çünkü onlar böyle bir teşebbüsü akıllarının ucundan bile geçirmemişler, Haliç'in ağzına gerdikleri zinciri hiçbir donanmanın aşamayacağı ümidiyle deniz tarafından emin olmuşlardır

Dört ay gibi kısa bir zamanda Rumelihisar'ını (Boğazkesen hisarı) inşa ettiren Fatih, bu suretle, Karadenizden Bizanslılara gelecek yardım yolunu da kapatmıştır

Nihayet 29 Mayıs 1453'te büyük fetih gerçekleşmiş, Fatih şehre girerek Ayasofya önünde şükür secdesine kapanıp, Cenab-ı Hak'ka hamdetmiştir Haçlı dünyasının sembolü hüviyetindeki Ayasofya'yı camiye tahvil ettirmiş ve ilk Cuma namazını Ayasofya'da kılmıştır

Fatih İstanbul gibi dünyanın merkezindeki bir şehri ele geçirerek Ortaçağı kapatmış, Yeniçağı başlatmıştır

17 devleti tarihten sildi

Şanlı cihangirin fetihleri ölünceye kadar devam etmiştir Ordusunun başında 25 büyük sefere çıkarak, 17 devleti haritadan silmiş, bu devletin topraklarını Osmanlı mülküne dahil etmiştir

Fatih'in Bizans İmparatorluğuyla birlikte tarihten sildiği 17 devlet sırasıyla şunlardır: Bizans İmparatorluğu (1453), Enez Ceneviz Dükalığı (1456), Atina İtalyan Dükalığı (1458), Sırbistan Krallığı (1459), Mora Despotluğu (1460), Trabzon Rum İmparatorluğu (1461), Candaroğullan Beyliği (1461-1462), Eflak Prensliği (1462), Midilli Ceneviz Dükalığı (1462), Bosna Krallığı (1463), Karaman Devleti (1466), Âlâiyye Beyliği (1471), Kırım Hanlığı (1475), Arnavutluk (1478-1479), Tuğrul Beyliği (1479), Yunan Adalarından Zanta Dükalığı (1479), Hersek Dükalığı (1480) Bütün bu fütuhatıyla Fatih, bütün Balkan yarımadasını Osmanlı topraklarına katmış, Çanakkale ve İstanbul boğazlarını kontrol altına alarak boğazlarda hakimiyet kurmuştur

Osmanlı Devletinin hudutlarını üç kıtaya yaymış ve Devleti dünyanın en büyük devleti yapmıştır

Fatih, 1363-1473 yıllan arasında hemen hepsi gayr-i müslim olan 25 devletin hepsine karşı harbe girişmiş ve hepsinden de muzaffer çıkarak askeri dehâsını isbat etmiştir

İla-yi kelimetullah uğruna can vermeyi gaye edinen bu şanlı idareci, ilmî, askerî, siyasî, ahlakî ve kültür sahalannda güzel meziyetleri şahsında toplamış ve bu meziyetleriyle gelecek nesillere örnek olmuştur

Fatih devrinin ve Fatih'in şahsiyetinin diğer hususiyetlerine de kısaca göz atalım:

• Fatih, Osmanlı deniz kuvvetini dünyanın birinci deniz kuvveti haline getirmiştir

• Topçuluk ve diğer harp teçhizatı üzerinde devamlı yenilikler yapmış ve askeri sahada devleti dünyanın en ileri ülkesi yapmıştır

• Âlimlere ve san'atkârlara büyük değer vermiş ve onların rahatça çalışmaları için gerekli şartlan hazırlamıştır Diğer İslam beldelerindeki âlimleri davet ederek onlara büyük imkânlar hazırlamıştır Herbiri sahalarında mütahassıs âlimleri devamlı yanında bulundurmuş ve her zaman onlarla istişare etmiştir

Fatih Camiiyle birlikte inşa edilen Sahn-ı Seman gibi ilim yuvalan yaptırmıştır "8 Fakülte"de diyebileceğimiz Sahn-ı Seman'ın biri tıbba aittir ve 70 yataklı bir de hastahanesi vardır

Fatih bütün ülkede baştan başa imar faaliyetine girmiştir Saltanatı müddetince, 380 cami inşa ettirmesi onun imarcılığını gösteren müşahhas bir delildir

Adalet anlayışı

Fatih devri, hukukta ve adalette de dünyaya örnek olacak uygulamalarla doludur

Fatih'in muhakeme edilişi o zamanki adalete müşahhas bir misaldir: Fatih Camiinin inşası esnasında koca bir mermer sütunu yanlış kesip israf ettiği, dolayısıyle devlete zarar verdirdiği gerekçesiyle Fatih tarafından eli kestirilen Rum Mimar İpsilanti Usta İstanbul Kadısı Hızır Çelebi'ye müracaat eder

Mahkeme günü kadı'nın huzuruna giren Fatih oturmak ister fakat Hızır Çelebi durmasına müsaade etmez ve davacı ile yanyana oturmasını ihtar eder Emir, adaletin temsilcisinden gelmiştir Uymamak mümkün mü? Muhakeme neticesinde Fatih suçlu bulunmuştur Hüküm: "Kısasa kısas" Yani, Fatih'in de eli kesilecektir Devlet ricali araya girerek Rum ustaya ricada bulunurlar ve tazminatı kabul etmesini söylerler Zaten Rum mimar da padişah'ın elinin kesilmesine razı değildir Tazminatı kabul eder Fatih bizzat kendi gelirinden, ustanın ailesinin ve çoluk çocuğunun ömür boyu ihtiyacını karşılayacak miktardaki tazminatı ödemeyi kabul eder ve aynca bir de ev yaptınr

Muhakeme bu şekilde neticelendikten sonra Hızır Çelebi'nin yanına giden Fatih, İstanbul Kadısı'na, "Şayet adaletten ayrılıp padişahım diye benim lehime karar verecek olsaydın, başını şu kılıcımla uçuracaktım" der

Hızır Çelebi ise Padişah'ın bu sözlerine cevaben şöyle der: "Sen de padişahım diye kararlarıma muhalefet idüp mahkemenin huzurunu bozmaya ve adaletin kudsiyetini ihlal etmiye kalksaydın (oturduğu minderin altındaki hançeri göstererek) ben de bunu senin kalbine saptayacaktım" der

İşte bu anlayış bütün bir ülkeye hâkim olmuş ve bu anlayış devam ettiği müddetçe devlet, dünyanın en büyük devleti olma vasfını korumuştur

Bütün hayati İslam için gayretle geçen Fatih gayretinin sebebini bir başka hadise vesilesiyle şöyle açıklamıştır:

Fatih'le anlaşmak isteyen Uzun Hasan'ın elçi olarak gönderdiği anası, Fatih'in Trabzon seferine de katılmıştır Sare Hatun katlanılan zorluklara dayanamayıp Fatih'e şöyle demiştir: "Oğul bir Trabzon için kendini bu kadar yormak fazla değil mi? bir kal'a bu kadar meşakkatlere değer mi?"

Günlerdir at sırtında aşılmaz denilen dağları, geçitleri aşan Fatih şu cevabı vermiştir:

"Ana, İslâmın kılıcı elimdedir Eğer bu zahmet ve eziyetlere katlanmazsam gazi lakabına lâyık olamam Bugün ve yarın Allah'ın huzuruna çıktığımda utanırım Sonra, bizim dâvamız Trabzon'u fethetmek dâvası değildir Allah'ın ismini yüceltmek ve ilân etmek davasıdır Bu uğurda ne kadar zahmet ve meşakkat çeksek yine azdır"

Fatih'in şahsiyyetini ve icraatlarını bu düşüncelerden ayrı olarak değerlendirmek hakikatlere uymaz

Fatih, hedefin nereye olduğunu sadece kendisinin bildiği bir sefere çıktığı esnada yolda Yahudi dönmesi bir hekimin zehirlemesiyle 3 Mayıs 1481'de Hakkın rahmetine kavuşmuştur Cenazesi, Fatih camii avlusundaki türbesine defnedilmiştir

Bütün hayatını Dine, Devlete ve millete hizmetle geçiren bu büyük idarecinin hayatı, günümüzün ve geleceğin Devlet idarecileri, ilim adamları ve gençleri için alınacak derslerle doludur

Bu gibi faydalı dersler layıkiyle alındığında tarihimizin şanlı devrelerinin tekerrür etmemesi için hiçbir sebeb yoktur



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.