Zelâlname-1/Gülnaz Eliaçık |
10-21-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Zelâlname-1/Gülnaz EliaçıkAh Zelâl! Tövbelerime düşmekten geliyorum bugün Saçların boyunca olmuş görmeyeli En çok saçlarını severdim, hiçbir makas değmesin uçlarına isterdim Senden bana yadigâr tek saçlarım dedin Sende bıraktıklarımı bir kenara itmediğine sevindim Gözlerine sürme diye çektiğin bakışlarım, yerinde duruyor hala Eskisi gibi bakıyorsun yine bana Boyunca çocukların olsa da eskisi gibi söylüyorsun ismimi Eski olsaydık keşke, eskiden olsaydık yine! Papatyalar var elinde En çok papatyayı severdin sen, seviyor mu sevmiyor mu diye sormuşluğun olmadı hiç onlara Sahi sevilmişliğini hiç mi merak etmedin? Kederle yüz göz olmuşluğumuz ilk ağladığımız güne dayanır Gitme demiştin Gittim! Ah Zelâl hangi günahı ödetir şimdi bana sensiz kalmış cümlelerim İsmin ki dilime en çok yakışandı benim Tutamadım ismini, düştü dudaklarımdan Esen bir yel olup gelseydin bana , 'gidişini çok görmedim' deseydin, kalbim sızlamasaydı, başım önümden çekilip gözlerine saplanabilseydi Dar zamanlara sığdırdığımız bakışmalarımız yendi bizi Gözlerimizi birbirinde tutamazdık uzun süreli! Teslimiyetimiz kısa zamanlı birbirine vuran gözlerimizdendi Edeple şavklanırdı gözlerimiz Güneş kıskanırdı gözlerimizi Zelâl, gözlerin nerde şimdi? Güneşin şavkına karşı koyamıyorum gözlerin siz Aramızdaki uzlaşılmaz uzaklığa inat sana geldim Zelâl, onca yıldan sonra, ardımda bıraktığım gibi bulmak seni, mutlu etti mi sanıyorsun beni Gözlerinden düşmüş olsun isterdim bakışlarım ve baktığım hiçbir şey sana benzemesin isterdim Ne var ki yönümü ne tarafa dönsem sen varsın Zelâl Hani koca tepedeki dilek ağacına bağladığımız yazmalar vardı Birbirimize yazgılanmak adınaydı tüm dileklerimiz Ağladığımız ilk gün, ayrılığa menzillenmişti oysa yazgılarımız Bilemedik hep kavuşmayı diledik! Sevda dilekleri kabul olmayacak bir yalan Ne var ki dilimi alıkoyamıyorum kavuşmaktan yana olan dualardan! Biz bu yalanın hangi gerçeğiyiz Zelâl? Onca yıl sonra mevsimsiz yağmurlar yağıyor gözlerimden, engel olamıyorum Yağmurum seninde gözlerini ıslatıyor, ona daha çok kahroluyorum Ah! Zelâl görmez olsaydı kör olası gözlerim seni Gözlerindeki sürmeyi tazeletmeseydin keşke Sürme diye çektin yine gözlerine beni Baldan tatlı bir hoş gelmişsin dedin Kalbin hiç kırılmamış gibi İyi saklardın kendini, bir tek ben bulurdum seni! |
|