Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Kültür-Sanat > Köşe Yazıları

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
“marka”, “takva”, ile, iyi, müslüman, olunur

“Takva” İle Mi Iyi Müslüman Olunur, Yoksa “marka” Ile Mi?

Eski 08-26-2009   #1
GöKKuŞaĞı
Varsayılan

“Takva” İle Mi Iyi Müslüman Olunur, Yoksa “marka” Ile Mi?





Ramazan-ı mübarekte ramazanlaşmış, ya da ramazanlaşmaya karar vermiş yüreklere hitap etmek istiyorum
Gerçi her ramazan kendi içinde farklı güzeldir, ama, insanlık ölçüleri açısından bir geçmişimize bakın, bir de bugünümüze lütfen
Eskiden Müslüman hayatlar ebediyete dönüktü
Dünya “ebedi” imiş gibi algılanmaz, “ahretin tarlası” olarak görülüp yaşanırdı
Mü’minler bir birlerini “çıkar” için değil, “Allah için” severlerdi
Müslümanın içten pazarlıkları yoktu
İnsan göründüğü gibiydi: İçi başka, dışı başka insana nadiren rastlanırdı
Bir iş yapılmadan önce “günah mı, sevap mı” diye bakılır, ancak “sevap” olduğu kanaati hasıl olduktan sonra yapılırdı
Müslüman zenginler “ehl-i dünya” denilen “tek dünyalılar”a (ahret inancı olmayanlara) özenmez, ne kıyafette, ne siyasette, ne sosyal ve ticarî hayatta onları taklit etmezdi
Dünyayı “mezra” olarak görür, “mükâfat”ı ebedi hayatta bekler, bu beklenti ile dünyanın “cazibedar fitneleri”ne karşı direnirlerdi
Ebedi hayata yönelik beklentilerimiz mi kırıldı, yoksa kendimizi dünyanın cazibesine mi fazlaca kaptırdık bilmiyorum, bildiğim şu ki, git gide “tek dünyalılar” gibi yaşamaya başladık
Hele bir de varlıklıysak, tüm emellerimize fani dünyada ulaşmak mecburiyetinde imiş gibi tüketiyoruz hayatı
Eskiden böyle yapmaz, salt kendimiz için yaşamazdık
Lüksümüz, tantanamız, “dünyacı” beklentilerimiz fazla yoktu
“İsraf toplumu” değil, “infak (yardım) toplumu”yduk
Komşumuzun başı ağrısa yüreğimiz ağrır, o aç yatıyorsa tok uyumayı “insanlık dışı” sayardık
Bir mahallede birinin aç ve açıkta kalması demek, o mahallede yaşayan tüm zengin Müslümanların ayıplanması demekti
Çünkü hayatı inançlar şekillendirmişti
Hayatımızı inançlarımız şekillendirmiyor artık!
Hayatımızı siyasal, sosyal, ekonomik, çoğu kâr amaçlı kaygılar biçimlendiriyor
İnançlarımızı yitirmedik henüz, ama çoğunu yüreğimizle yaşamıyoruz
Hayat tarzımızın inançlarımızla örtüşmediği gerçeği de işin cabası!
Hem “komşusu açken tok uyuyan bizden değildir” hadisi dilimizden düşmüyor, hem de en yakın komşumuzun zaruri ihtiyaçlarını görmezden geliyoruz!
Daha da vahimi var
Çoğumuz “moda” tutkunu olduk “Farklı” görünme hastalığı bizim de ruhumuzu avuçladı Kefende “marka” aranmadığını bile bile elbisede “marka” arıyoruz
Allah’a yakınlığın ölçüsü bile değişti sanki: Artık “takva” ile değil “marka” ile yaşıyoruz!
“Zekât” ve benzeri mükellefiyetlerimizi (henüz) yerine getiriyoruz çok şükür, ancak yirmi milyonu fukaralık sınırında, on iki milyonu ise açlık sınırının altında yaşayan bir milletin dindar zenginlerinin daha duyarlı olma mükellefiyetleri var
Komşumuz açken, çocuklarına defter-kitap alamazken, onuncu kez umreye, altıncı kez hacca gitmemizden Resulüllah çok mu hoşnut oluyor dersiniz?
Bencilliğimize “kutsal heves”, arzularımıza “ibadet” adını vermiş olmayalım!
Paramızın getirdiği imkânları pek tabii yaşayabiliriz: Mesela kendi çocuklarımızı daha iyi eğitim verdiklerini düşündüğümüz özel okullarda okutabiliriz
Peki, bunun yanında, birkaç fakir çocuğa burs versek günah mı işlemiş oluruz?
Biliyorum, önerilerim “farz değil” Ama Müslümanlığımızı ve insanlığımızı “farz”la sınırlı tutarsak, “imanda kardeşlik” sırrına ulaşamayız
O taktirde de “şefkat toplumu”na dönüşemeyiz Unutmayalım ki, zenginimizle, fakirimizle hepimiz kardeşiz Şimdi bunu daha yürekten hissetmenin tam sırasıdır
“Gemisini kurtaran kaptandır” mantığını terk etmeliyiz Gerçek “kaptan” kendi gemisinden sonra komşu gemileri de kurtarmaya çalışana derler!
Hepimiz yıllardan beri Avrupa özentisi bir hayat yaşıyoruz Düzen bunu dayatırken, medya özendiriyor İster istemez etkilendik: Birtakım güzel alışkanlıklarımız değişti Yardımlaşma-dayanışma gibi bazı güzel geleneklerimizi unuttuk
“Her koyun kendi bacağından asılır” anlayışı hayatımıza hükmetmeye başladı Ama kendi bacağından asılan koyunlar zaman içinde tüm ülkeyi kokuttu
Rüşvet dal-budak saldı
Soygun-vurgun arttı
Bankaların içi sahipleri tarafından boşaltıldı
Ergenekon misali çeteler cirit atıyor
Uyuşturucu madde alışkanlığı çocuk yaşlara kadar indi
Para uğruna nice Müslüman, insanlıktan çıktı!
Hayat başka nasıl kokuşur?


Yavuz Bahadıroğlu / Vakit

__________________
Bıçak soksan gölgeme, Sıcacık kanım damlar
Girde bak bir ülkeme: Başsız başsız adamlar
NFK





GaLiBa Bu GeCe YaĞMuRDa GöKKuŞaĞı MiSali
GüLeRKeN aĞLaMaNıN ZaMaNı
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.