Yüzmenin İnsan Üzerinde Etkileri |
10-11-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Yüzmenin İnsan Üzerinde EtkileriYÜZMENİN KAS-İSKELET SİSTEMLERİ ÜZERİNE ETKİLERİ Kas, gerilebilme ve kasılabilme yeteneğine sahip liflerden oluşmaktadır Kas dokusu üç bölümde incelenir 1- İskelet Kasları (İstemli Kaslar) Vücudu harekete geçiren kaslara iskelet kasları denir Antrenman yolu ile oluşan değişiklikler en belirgin şekilde iskelet kaslarında görülmektedir İskelet kasları, hareket için güç sağlarlar ve vücut kaslarının 7/8'ini oluştururlar Genel olarak bir kasın % 75-80'i sudan, % 18-20'si proteinden, geri kalan bölümü ise karbonhidrat, lipit (yağ), mineral ve non-proteik azottan oluşmuştur Kasta % 05-15 oranında glikojen şeklinde bulunan karbonhidrat, bilindiği gibi organizmanın en önemli enerji kaynaklarından biridir İskelet kasları, beyaz ve kırmızı kaslar olarak iki gruba ayrılırlar Beyaz kaslar (Fast-Twitch muscle fibers ya da kısaca FT), kırmızı kaslara (Slow-Twitch muscle fibers ya da kısaca ST) oranla daha çabuk kasılırlar ve uzun süre iş yapmayı gerektirmeyen görevlerde yer alırlar ST-liflerinin çevrelerinde kılcal damar çoktur Aerob metabolizmayı kullanırlar 2- Düz Kaslar (İstemsiz Kaslar) İç organlarının yapısında yer alırlar ve uzun süreli düzenli faaliyette bulunurlar İsteğimiz dışında çalışırlar 3- Kalp Kasları (İstemsiz Kaslar) Kalpte bulunan ve uzun süreli düzenli faaliyette bulunan kas tipidir İsteğimiz dışında çalışırlar Kasların Yapısı ve Bazı Özellikleri: 1 Kasın başlangıç noktası olan "origo" sabittir Bir kas, kasın sonlandığı nokta olan "instersiyo"yu kendine doğru çekerek hareket eder 2 Kasın gövdesi, kas liflerinin demetler halinde "sarkolemma" adı verilen zarlar tarafından sarılması ile oluşur 3 Tendon, kasın kemiğe yapıştığı bölümdür |
Yüzmenin İnsan Üzerinde Etkileri |
10-11-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Yüzmenin İnsan Üzerinde EtkileriYÜZMENİN KALP-DOLAŞIM SİSTEMLERİ ÜZERİNE ETKİLERİ Antrenmanlar ile kalbin dakika volümünü arttırmak mümkündür Bu artışın gerçekleşmesi maximal ve submaximal yapılan yüklenmelerle mümkündür Yapılan araştırmalar kalbin dakika volümünü arttıran en iyi yolun submaximal (%70 ve altı) yüklenmeler olduğunu ortaya koymuştur Kalbin dakika volümünün artması, dokuların oksijen ihtiyacının karşılanması bakımından çok önemlidir Bu sebeple orta ve uzun mesafe yüzücülerin bu özelliğini geliştirmeleri önemlidir Bilindiği gibi, kalbin dakika volümünün artması, öncelikle atım volümünün (her atımda pompalanan kan miktarı) ve de kalp atım sayısının artırılması ile olanaklıdır Su içindeki yatay pozisyon, kalbin atım volümünün ayakta duruşa oranla daha iyi olmasını sağlar Çünkü, bu pozisyonda, kalbin kan ile doluşu daha iyi olur Su içinde, suyun kaldırma kuvveti yerçekimine karşı koyar Bu konumda kalp, kanı yer çekimine karşı atmak zorunluğunda kalmaz Ayrıca, suyun kaldırma kuvvetinin yer çekimini karşılanması ve suyun alt ekstremitelere uyguladığı hidrostatik basınç, havada dik durumda iken karşılaşılan "Kanın alt ekstremitelerde toplanma eğilimini" elemine eder Diğer taraftan, su içinde kalp, ısı düzenlemesine yardım amacıyla deriye fazla kan göndermek zorunda kalmaz Bu kan çalışan kaslara aktarılır Özetlersek, yüzücülerdeki dolaşım diğer spor dallarındaki sporculara oranla farklılıklar gösterir Bu durum, su içindeki vücudun yatay pozisyonda olmasına bağlıdır Bu pozisyonda kalp kan ile tamamen dolar ve sonuçta kalbin tek bir kasılışında daha fazla kan vücuda pompalanır Düzenli antrenmanların kalp üzerine yaptığı olumlu etkiler şunlardır: 1 Antrenman ile kalp odacıklarının hacmi büyür Kalp odacıklarının büyümesi ile kalbin içine aldığı kan miktarı artarken, dakika volümü artar İyi antrene edilmiş sporcularda kalbin yük altında bir dakika içinde pompalandığı kan miktarı 35-40 litreye kadar çıkabilmektedir 2 Antrenman sonucunda, kalp kaslarında "hipertrofi" denilen gelişme, kalınlaşma, kuvvetlenme meydana gelir Bu gelişmelerle kalbin pompalandığı kan daha güçlü bir şekilde organizmaya dağılır |
Yüzmenin İnsan Üzerinde Etkileri |
10-11-2012 | #3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Yüzmenin İnsan Üzerinde EtkileriYÜZMENİN SOLUNUM SİSTEMLERİ ÜZERİNE ETKİLERİ Temel görevi, kana oksijen vermek ve kandaki karbondioksiti almak olan solunum sistemi, ağızdan ve burun dan başlayarak akciğerde sonlanır Ağızdan ve burundan alınan hava "trakea" adı verilen ve havanın iletilmesini sağlayan boru yoluyla akciğerlere gelir Akciğerlere gelen ve akciğerlerin yapısında bulunan "alvoel"lere (hava kesecikleri) yerleşen havada % 14-15 oksijen ve % 49-69 oranında karbondioksit vardır Çevresi kılcal damarlarla sıkı bir şekilde çevrilmiş ola alveollerle kılcal damarlar arasında gaz alış verişi olur Gaz değişimi diffüzyonla meydana gelir Örneğin, vennler (toplara mar) içinde akciğerlere gelen karbondioksitten zengin kan, akciğer yapısındaki alveol keselerine geçerken burada bulunan oksijen de kana geçer Eritrosit içinde dokulara gelen oksijen il bağlanmış hemoglobin molekülü, oksijenini aktif dokulara verir Bu alışveriş ise aşağıdaki şekilde belirtilmiştir Antrenmanlar sırasında organizmanın oksijen gereksinimi artar Bu artışa paralel olarak, bu gereksinimi karşılayacak dolaşım ve solunum sistemlerinin de bu duruma fizyolojik bir uyum göstermesi gerekir Dokuların oksijene olan gereksinimi arttıkça, solunum sisteminin organizmaya soktuğu oksijen miktarı ve bu oksijeni dokulara taşıyacak olan dolaşım sisteminin faaliyeti artar Dinlenme durumunda bir kişi dakikada 12-16 kez soluk alırken, antrenmanlar sırasında solunum frekansı 40-50'ye kadar çıkabilir Kişinin bir dakikada aldığı hava miktarı ise o kişinin dakika başına solunum volümünü (hacmini) meydana getirir Dakika Başına Solunum Volümü = (Bir Solukta Alınan Hava Miktarı) x (Bir Dakikadaki Solunum Sayısı) Dinlenme durumundaki bir kişinin dakika başına solunum volümü 5-8 litre/dk civarındadır Bu miktar, yük altında 120 It/dk'ya, bazı durumlarda da 140 It/dk'ya kadar yükselebilir Fiziksel çalışmalarda bir taraftan solunum volümü, diğer taraftan da solunum frekansının artırılmas ile solunum-dakika volümü artırılmış olur |
Yüzmenin İnsan Üzerinde Etkileri |
10-11-2012 | #4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Yüzmenin İnsan Üzerinde EtkileriYÜZMENİN SİNİR SİSTEMİNE FAYDALARI Yüzme, tüm vücudumuzu hareket ettirebildiğimiz bir spor olduğu için sinir sistemine etki yapan en önemli spor dallarından biridir Suyla ilgili tüm çalışmalarda, sinir sistemimizdeki etkiler duyu organlarımızın devreye girmesiyle gerçekleşmektedir Burada duyu organlarımız ve sinir sistemimiz bir bütünlük içersinde çalışmaktadır Kısacası tüm yaşantımızda sinir sistemimizle, duyu organlarımız iç içe çalışmakta olduğunu herkes bilmektedir Burada su içerisinde yapılan çalışmalardaki yeri ve önemini şöyle anlatabiliriz Su içersinde yaptığınız her çalışmada suyla ilgili ayrı bir rehavet ve canlılık hissetmeniz sinir sisteminizi rahatladığını gösterir Yıkanırken olan rahatlama duygusu veya yüzerken egzersiz sonrası canlılığımızı sinir sistemimizin dinlenmesi sonucu ortaya çıkan unsurlardır Yüzme ortamının iyi olması, eğitmeninizin kalitesi ve ortamdaki mutluluğunuz da diğer faktörler olarak sinir sisteminizin dinlenmesine yardımcı olan unsurlardır Yüzme sonrası görülen rahatlamalarda insanlarda aşağıda sıraladığımız davranışların geliştiği bilinmektedir: Kişinin kendine güveni artar Korkusu yok olur Yapacağı bir işe adaptasyonu daha kolaydır ve dikkati zor dağılır Zor bir spor olan yüzme branşı, kişileri daha disipline eder, daha programlıdırlar Yüzme sporunu yapan kişiler normal yaşantılarında daha aktiftirler ve başarılıdırlar Toplumda iyi ve güvenilir bireylerdir |
|