Türk Halk Edebiyatı Hece Ölçüsü |
10-10-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Türk Halk Edebiyatı Hece ÖlçüsüŞiirde mısralardaki hece sayısının eşit olmasına dayanan ölçüdür Türkçe''nin yapısına uygun bir ölçüdür Hecelerin sayısı parmakla sayıldığı için "parmak ölçüsü" adıyla da bilinir Türkçe''de heceler uzunluk kısalık bakımından hemen hemen aynı değerdedir Bu yapısal özellik şiirde hece ölçüsünün kolayca kullanılmasına imkân verir İlk yazılı Türk edebiyatının ürünleri olarak bilinen Göktürk Yazıtları’nda şiir bulunmamasına rağmen şiirsel özellikler taşıyan ve hece ölçüsüne uyan bölümler vardır Kaşgarlı Mahmud''un Divanü Lugati''t Türk eserindeki şiirler de hece ölçüsüyle yazılmışlardır Türklerin İslamiyet''i kabulünden sonra divan edebiyatı ve aruz ölçüsünün yaygınlaşması hece ölçüsünün yalnızca tekke ve aşık edebiyatına özgü bir ölçü olmasına yol açtı Hece ölçüsünde kalıbı dizelerdeki hecelerin sayısı belirler Her dizesinde 11 hece bulunan bir şiirin kalıbı "11''li hece ölçüsü" olarak gösterilir Bir hecenin belli bölümlere ayrılmasına "durgulanma", bu bölümlerin okuma sırasında hafifçe durularak vurgulanan yerlerine de "durak" denir Kalıplar 2''liden başlayarak 20''lilere kadar çıkar Az heceli, yani 2''liden 6''lıya kadar kalıplar tekerleme, atasözü, bilmece gibi ürünlerin şiirsel parçalarında uyum öğesi olarak yer alır Bu tür kısa kalıpların durakları dizenin sonundadır Hece ölçüsünde durağın önemi büyüktür Bir kalıp en az 2, en çok 5 duraklı olabilir Bir durakta bulunan hece sayısı ise 1 ile 10 arasında değişir Hece kalıpları duraklar ve duraklardaki hece sayıları bakımından bölümlenir Bu kalıplar içinde en çok kullanılanlar 7''li, 8''li, 11''li ve 14''lü olanlardır 7''li ölçü daha çok mani türünde kullanılmıştır 8''li kalıp semai, varsağı, destan ve türkülerin ölçüsüdür 11''li ölçü ise başta koşma ve destan olmak üzere aşık ve tekke edebiyatı şiirlerinde kullanılmıştır 14''lü hece ölçüsüne ise daha çok tekke şiiri ve çağdaş Türk şiirinde rastlanır Tasavvuf ya da tekke edebiyatı Halk edebiyatının "tasavvufi halk edebiyatı" ya da "tekke edebiyatı" denilen türü 12'nci yüzyılda Ahmed Yesevi ile başladı Ama Anadolu'nun bu alandaki ilk ve en büyük şairi Yunus Emre'dir Anadolu'da 19'uncu yüzyıla değin çeşitli tarikatlarla gelişen bu edebiyat geleneğinin sürmesinde en önemli rolü Alevi-Bektaşi ve Melami-Hamzavi şairler oynadı Tekke edebiyatı şairleri, yalın bir dille, hece ölçüsüyle ya da aruzun heceye yakın yalın kalıplarıyla şiirler yazdılar Tekke şiirinin genel adı, özel bestelerle okunan ve tarikatlara göre değişik isimlerle anılan ilahilerdi Nazım birimi dörtlüktü Ama gazel biçimde yazılmış ilahiler de vardır Bu edebiyatın düzyazı biçimini ise evliya menkıbeleri, efsaneler, masallar, fıkralar ve tarikat büyüklerinin yaşamlarını konu alan yapıtlar oluşturur Âşık edebiyatı Halk edebiyatının aşık adı verilen halk sanatçılarının ürünlerinden oluşan ve 16'ncı yüzyılın başlarında ortaya çıkan "aşık edebiyatı" türünde ise söz ve müzik birbirini tamamlayan iki unsurdur Günümüzde varlıklarını sürdüren aşıklar, bir yandan eski destan geleneğini yaşatırken, bir yandan da doğaçlama aşk şiirleri söyler, başka sanatçıların ürünlerini yayar, çeşitli törenlerde bir eğlence unsuru olarak yer alırlar Aşık şiirinin nazım biçimi de dörtlük olmakla birlikte dize sayısı çoğalıp azalabilir Bu edebiyatın başlıca türleri destan, güzelleme, taşlama, koçaklama, ağıt ve muammadır Genellikle yalın ve yapmacıksız bir dil kullanılan aşık şiirinde yinelemeler, boş tekerlemeler, ölçü ve uyak tutturmada kolaylık sağlayan yakıştırmalar bulunur Âşıklarımız Aşık edebiyatının en büyük şairleri 16 ve 17'nci yüzyılda yetişti Bunlar arasında Aşık Ömer, Gevheri, Katibi, Kayıkçı Kul Mustafa, Şahinoğlu, Katip Ali, Karacaoğlan, Üsküdari, Aşık Halil, Aşık Ali, Aşık Mehmed sayılabilir 18'inci yüzyılın aşık şairleri arasında ise Kabasakal Mehmed, Levni, Kıymeti, Mecnuni ve Nuri sayılabilir Bayburtlu Zihni, Dertli, Seyrani, Tokatlı Nuri, Erzurumlu Emrah, Ruhsati, Sümmani, Celali, Muhibbi, Dadaloğlu, Beyoğlu, Seyyit Osman 19'uncu yüzyılan aşık şairleridir 20'nci yüzyılda ise sönmeye yüz tutan aşık edebiyatı Mazlumi, Kahraman, İrşadi, Mesleki, Talibi, Karamanlı Gufrani, Aşık Ali İzzet ve Aşık Veysel gibi şairlerle bir gelenek olarak varlığını sürdürdü |
|