Bir Kucak Çiçek (Memduh Şevket Esendal) |
05-13-2009 | #1 |
Şengül Şirin
|
Bir Kucak Çiçek (Memduh Şevket Esendal) Bir Kucak Çiçek (Memduh Şevket Esendal) Konu Bir savaş sonrası kör olan teğmenin nişanlısıyla beraber yaşadıkları olaylar… Özet Kız on sekiz, oğlan ise yirmi bir yaşındaydı Komşu çocukları oldukları için önceden tanışıyorlardı Bedriyelere gelip giden Zilha Kadının yardımıyla, komşu kapısı önünde Selimle Bedriye beş dakikacık konuşup, el sıkıştılar Onlar için bu konuşma, bir konuşmadan daha çok bir anlaşma niteliğindeydi Elleri birbirinden kolay kolay ayrılamamıştı Bir zaman sonra Selim İstanbul’daki alayına gider ve bir süre sonra savaş patlak verir Selim, üç ay içinde siper vuruşmalarına alıştı Tabi bunu yaparken vatan sevgisinin yanı sıra Bedriye’ye ulaşma özlemi vardı Daha sonra vuruşmada Selim’in akciğerinde iki kurşun kalmış,bir gülle parçası ile de kafa kemiği kırılmıştı;ama ölmedi,ancak iki gözü de görmez oldu Hastahanede doktorların artık hiç göremeyeceğini söylememesine rağmen o artık her şeyin farkındaydı Almanya’ya yolladılar, ama onlar da Türk doktorlarının teşhisini doğru bulmuşlardı Daha sonra annesini görmek için memleketine giderken annesinin öldüğünü, evlerinin kapalı olduğunu trende öğrendi Bir yandan acı acı ağlar, bir yandan da onun kendisini bu durumda görmediğine sevinir Trenden indikten sonra dayısının evine gider Ama onlar da kör, kendi işini bile halledemeyen birisine yardım etmek istemezler O da bunun farkına varınca Fatma’ya evini temizletir ve yerleşir Zilha Kadın, Bedriye’yle beraber Selimi görmeye gelirler Ama bundan Selim’in haberi yoktur Bu görme işlemi bir müddet devam eder Bu süre içinde Selim Bedriye’den bahsetmez Bir müddet sonra mahallede Selim dul bir kadın bulursa onunla evlenecek, kendisine baktıracakmış diye dedikodu çıkar Bunun üzerine Bedriye üzülür ve Zilha Kadına bu durumu öğrenmesini ister Selime niye Bedriyeyi sormuyorsun deyince; Selim:”Nasıl sorayım Zilha bacı, bak ben ne oldum”diyerek ağlar Yan tarfta konuşmayı dinleyen Bedriye de ağlar Bedriye ona varmak istediğini ve evleneceği tek kişinin o olabileceğini, onu her haliyle sevdiğini ve kabul edeceğini söyletir Bunun üzerine Selim de kabul edince evlenirler Ortaokul öğretmen ve öğrencileri onlara hediye olarak kucaklar dolusu çiçekler getirirler Çocuklar Selimin dizlerine sarılarak:”Seni unutmayacağız, siz bizim için gözlerinizi verdiniz” der ve ağlarlar Selim de ağlayarak:”İki gözüm değil, bin gözüm olsaydı da sizin o parlak gözleriniz uğruna verseydim”der Ana Fikir Bunlara ek olarak bu duygu ve düşüncelerle yeşeren beraberliklerde hiçbir zaman solmaz ve kırmızı şarap misali giderek tatlılaşarak ve aynı şekilde güzelleşerek devam eder Unutmayalım ki sabır ile perçinleşen duygular her zaman güzel ve sağlıklı meyveler verir Şahıslar ve Olaylar Teğmen Selim: Vatanına son derece bağlı, seve seve canını feda etmeye hazır, yürekli ve fedakâr bir kişi Bedriye’yi çok seven ama kendi kör olduğu için onun hayatını karatmak istemeyecek kadar dürüst ve anlayışlı bir yapıya sahip Bedriye: Selimi deliler gibi seven, güzel ve alımlı Sevdiğini ne olursa olsun bağlı kalabilecek bir yapıya sahip Fatma: Hizmetçi Zilha Kadın: Bedriye ile Selimi birleştirmek için elinden ne geldiyse yapan, ikisini de çok seven bir büyükleri Yazar Hakkında Bilgi Ortaelçilikle Azerbaycan (Bakü)’da 4-5 yıl kaldıktan (1920-1924) sonra İstanbul’da bir süre Kabataş ve Galatasaray liselerinde tarih-coğrafya öğretmenliği yaptı Tahran elçisi (1925-1930), Elazığ milletvekili (1930-1932), Kabil (1932) elçisi oldu Bilecik milletvekili ve CHP Genel Sekreteri seçildi (1941), 1945’te genel sekreterlikten ayrıldı 1946’da tekrar Bilecik milletvekili oldu 1908’de Tanin gazetesinde, 1911’de Çığır ve 1925’te Meslek dergisinde hikayeleri çıktı ise de sanat hayatına, Ayaşlı ve Kiracıları bir yana, 1946’ya kadar uzun bir ara verdi Bu tarihten sonra yayımladığı hikayelerle sevilen, aranan bir hikayeci oldu Hikayelerinde MS, MŞE, Mustafa Yalınkat, M Oğulcuk… gibi çeşitli imzalar kullandı Hayattan aldığı konuları konuşur gibi, temiz bir dille, sadelik, içtenlik ve rahatlıkla edebiyatsız, oyunsuz yazdı Hikayeleri: Birinci Kitap(1946), İkinci Kitap (1946), Bu ilk baskıya girmiş, girmemiş hikayeleri sonradan yeni başlıklarla tekrar yayınlandı: 1 cilt Temiz Sevgiler (1965), 2 cilt Ev Ona Yakıştı (1972) Muzaffer Uyguner’ce derlenen Bütün Eserleri 14 kitapta toplandı (1983-1992) Romanları: Ayaşlı ve Kiracıları (1983), Vassaf Bey (1983), Miras (1988) Hikaye kitapları: Otlakçı (1983), Mendil Altında (1983), Sahan Külbastısı (1983), Veysel Çavuş (1984), Bir Kucak Çiçek (1984), İhtiyar Çilingir (1984), Hava Parası (1984), Bizim Nesibe (1985), Kelepir (1986), Gödeli Mehmet (1986), Güllüce Bağları Yolunda (1992) Daha sonra Gönül Kaçanı Kovalar (1993) ve Tahran Günlüğü (1998) yayımlandı |
|