Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
uşak

Uşak

Eski 05-04-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Uşak



Uşak Türkiye'nin Ege bölgeside iç batı Anadolu bölümünde yer alan il İl toprakları 38° 12’ ve 38° 56’ kuzey enlemleriyle 28° 48’ ve 29° 57’ doğu boylamları arasında kalır Kuzeyden Kütahya, doğudan Afyonkarahisar, güneyden Denizli, batıdan Manisa illeriyle çevrilidir Trafik plaka kodu 64’tür





Uşak'ın konumu


Uşak Türkiye'nin Ege bölgeside iç batı Anadolu bölümünde yer alan il İl toprakları 38° 12’ ve 38° 56’ kuzey enlemleriyle 28° 48’ ve 29° 57’ doğu boylamları arasında kalır Kuzeyden Kütahya, doğudan Afyonkarahisar, güneyden Denizli, batıdan Manisa illeriyle çevrilidir Trafik plaka kodu 64’tür Halısı dünyaca meşhur olup, “Türkiye’nin Halı Tezgahı” olarak tanınır Halısı yanında derisi, şekeri ve pamuklu dokumalarıyla meşhur, önemli bir sanâyi ve tarım merkezidir Türk Kurtuluş Savaşı'ında önemli bir târihî yeri vardır İsminin kökeni

Uşak ismi, “oğul (uşak)”dan gelir Özbeöz bir Türk şehri olan Uşak’ı Selçuklu Türkleri kurmuştur Bu şehre nüfus gerekli olduğundan “oğul (uşağı) bol olsun” diye duâ edildi Diğer bir rivâyetse Uşak’a halıcılık sanatını Oğuz Türkleri getirdi Halı tezgâhlarının çoğu ise evde ve küçük işyerlerinde kurulurdu Uşak halkı bu tezgahlarda çalışacak kalabalık âileye önem verirdi Bunun için eşikte ve beşikte yeni yeni oğul (uşak) isteyenler çoktu Şehrin kalabalıklaşması ve halı tezgahlarının devamlı vardiye usûlü ev halkınca çalıştırılması için çok oğul (uşak) isteğiyle yapılan duâlar ve doğumlardan sonra yapılan şükürlerle bu şehrin ismi “oğul” mânâsına gelen “Uşak” olarak halk arasında yerleşti ve asırlar boyu bu isimle anıldı

Alıntı Yaparak Cevapla

Uşak - Coğrafi Yapısı

Eski 09-19-2009   #2
Şengül Şirin
Varsayılan

Uşak - Coğrafi Yapısı



Uşak - Coğrafi Yapısı





Uşak ili, Ege Bölgesinin İçbatı Anadolu bölümünde, Ege Bölgesi ile İç Anadolu bölgesinin birbirlerinden ayrıldığı İçbatı Anadolu eşiğinin bat kenarında, 38 derece 13 dakika ve 38 derece 56 dakika enlemleri ile 28 derece 48 dakika ve 29 derece 57 dakika boylamları arasında yer alır Kuzeyde Kütahya, doğuda Afyon, güneyde Denizli ve batıda Manisa illeri bulunmaktadır 5 341 km 2 alana sahip olan Uşak yüzölçümü itibariyle iller sıralamasında plaka numarası gibi 64 sıradadır Ülke yüzölçümünün % 07 lik kısmını oluşturmaktadır


Murat Dağı, Bulkaz Dağı ve Ahır Dağı ilin kuzey, kuzeydoğu ve doğudaki doğal sınırlarını oluştururlar İl topraklarının batısı, Gediz vadisi ile Ege Bölgesine açılır İl toprakları bir çok vadiyle yarılmış dalgalı yaylalar görünümündedir Bu yaylalar kuzeydoğudan güneybatıya doğru alçalarak bazı kesimlerde hafif dalgalı bir görünüş alırlar

İl arazisi genel olarak dalgalı plato görünümündedir Kuzey ve doğu kesimleri dağlık, güney ve batı kesimleri ise ovalar ve dalgalı arazilerden oluşmaktadır İl topraklarının % 57,5i platolardan, % 37 si dağlardan ve % 55 i de ovalardan meydana gelmektedir

Zengin bir bitki örtüsü, sıcak-soğuk su kaynakları ve doğal güzelliğe sahip olan Murat Dağının zirvesini 2309 metre yükseklikte bulunan Kartaltepe oluşturmaktadır Zirve noktası Kütahya ili sınırları içinde bulunan Murat dağı’nın Uşak sınırları içersinde kalan tepelik alanlarının ortalama yükseltisi 1500 m civarındadır

Bulkaz Dağı, Sivaslı ilçesinin doğu ve güneydoğusunda bulunmaktadır Zirve noktası 1930 m de bulunan dağın yapısında kireçtaşları hakim durumdadır Kabaca kuzey-güney istikametinde uzanan Bulkaz Dağı, aynı zamanda Uşak-Afyon illerinin doğal sınırını oluşturmaktadır Zengin su kaynaklarına sahip olan dağ, bitki örtüsü bakımından fazla zengin değildir

Elma Dağı, merkez ilçenin kuzeyinde bulunmaktadır En yüksek noktası 1805 m olan dağın üzerinde geniş yaylalar ve otlaklar yer almaktadır

İlin diğer önemli yükselti noktalarını Ahır Dağı ( 1915 m), Tahtalı Tepe ( 1644 m) ve Kocatepe (1298 m) oluşturmaktadır

En önemli ovalar, Uşak ve Banaz ovalarıdır İl yüzölçümünün % 55 lik küçük bir bölümünü kaplayan bu ovalar genelikle alüvyonlarla kaplıdır

Uşak ovası 5 500 hektar büyüklüğünde, Uşak şehrinin kenarında bulunmaktadır 890 m yüksekliğe sahip olan bu ova, doğu-batı uzanımlıdır Kalın bir alüvyon tabakasıyla örtülü bulunan Uşak ovası, oldukça verimli topraklardan oluşmaktadır Ova üzerinde de az yüksek, koyu renkli volkanik tepeler sıralanmıştır Banaz ovası 6 500 hektardır ve Büyük Menderes nehrinin önemli kollarından birisi olan Banaz çayının kenarında oluşmuştur Kuzeydoğu-güneybatı uzanımlı olan bu ova da oldukça verimli bir özelliğe sahiptir

Uşak ili sınırları içinde bulunan akarsular küçük çaplıdır Üzerlerinde sulama veya elektrik üretimi amaçlı baraj kurulmamıştır Banaz ve Gediz çayları üzerinde vatandaşlar kendi imkanları ile motopomp kurarak sulama yapmaktadır

Alıntı Yaparak Cevapla

uşak tarihi

Eski 09-19-2009   #3
Şengül Şirin
Varsayılan

uşak tarihi



USAK



Uşak ve çevresinin MÖ 4000 yılından itibaren yerleşime açıldığı anlaşılmaktadır Özellikle bronz çağında yerleşimin daha yaygınlaştığı görülmektedir
2000 de Anadolu'da ilk siyasi birliği kuran Hititlerin 1000 de ise Frizlerin batı sınırını oluşturan Uşak ve çevresi bu kültürlerden ziyade İon Kültürünün etkisi altında kalmıştır


7 Yüzyılda Kral Gyges'in Lidya İmparatorluğunu ele geçirmesi ile topraklarının büyük kısmı Lidya'da kalan Uşak 620'de tamamen Lidya'nın egemenliğine girmiştir Dünyada ilk kez parayı basan ve kullanan, döneminin en zengin krallığı olan Lidya'nın hakimiyeti MÖ 546 yılına kadar devam etmektedir Bu süre içerisinde Efes'ten başlayan kral yolu yapılmış ve yol Gediz (Hermos) nehrini takip ederek Uşak ili sınırları içerisinde Güre köyü, Uşak-Keromon-Agora kentlerine uğrayarak devam etmiştir


546'da Lidya'nın son kralı Kroisos ile Pers Kralı Kyros arasındaki savaşta Lidya'nın tarihten silinmesi sonucu bölge İran'dan gelen Perslerin hakimiyetine girmiştir Pers egemenliği MÖ 334 yılına kadar devam etmiştir Bu tarihte Makedonya’ lı Büyük İskender' in Anadolu seferi sonucu bölge tüm Anadolu gibi Büyük İskender’ in hakimiyetine girmiş, İskender' in ölümünden sonra ise bölge, Büyük İskender' in generallerinden Antigon' un payına verilmiştir Daha sonra bir süre Bergama krallığına bağlanan Uşak ve çevresi MÖ 189 yılında Roma Konsülü Montius' un himayesine, başka bir ifadeyle Roma hakimiyetine geçmiş, Kavimler Göçünden sonra Roma İmparatorluğunun ikiye ayrılması neticesinde Doğu Roma sınırları içinde kalan Uşak, MS 12, Yüzyıla kadar Bizans hakimiyetinde kalmıştır

1071'den sonra yöre, zaman zaman Selçuklular ile Bizanslılar arasında el değiştirmiş, 1176 yılında Selçuklu Sultanı II Kılıçarslan ile Bizans İmparatoru Manüel Komnenos arasında yapılan Miryakefalon (Kumdanlı) Savaşı sonucunda Selçuklulara geçmiştir
Sultan IIKılıçarslan yeni bir fetih hareketine girişerek 1182'de Uluborlu, daha sonra Kütahya civarını fethetti Uşak yöresinin de bu sefer sırasında Selçuklu hakimiyetine geçtiği muhakkaktır Çünkü; Selçuklu sınırları Denizli'ye kadar yaklaşmıştı Bu arada Sultan ll Kılıçarslan 1185 tarihinde ülkeyi 11 oğlu arasında paylaştırdı Bu taksimat sonunda Kütahya-Usak-Uluborlu bölgesi Gıyaseddin Keyhüsrev' e verildi Bu taksimattan sonra kardeşler arasında hakimiyet mücadelesi haşladı l Gıyaseddin Keyhüsrev 1192 tarihinde devletin başına geçmeyi başardıysa da diğer kardeşlerini bertaraf edemedi ve 1196 da II Süleyman Şah tarafından sürgüne gönderildi Kardeşler arasındaki bu taht mücadelesinden yararlanan Bizans Kütahya-Uşak civarını geri aldı Bizans Hakimiyeti 1233 tarihine kadar sürdü B u tarihten itibaren Uşak civarı artık tamamen Türk hakimiyetine geçti

Uşak, Anadolu Selçukluları döneminde bu devletin bir anlamda sınır şehri olmuştu Sultan Alaaddin Kevkubad zamanında, Kütahya ve Uşak civarının kesin olarak Türk hâkimiyetine girmesini takip eden yıllarda, bölgeye kesif bir Türkmen yerleşmesi olmuştur Bundan sonra Uşak ve çevresini Germiyanoğulları Beyliği' nin hakimiyetinde görüyoruz, XIII Yüzyılın ilk yarısında Anadolu Selçuklu Devleti'nin hizmetinde olarak Malatya taraflarında meskun bulunan Germiyan Asireti'nin, muhtemelen 1241'de Baba İshak isyanının bastırılmasından sonra II Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında veya bir müddet sonra Kütahya-Uşak bölgesine yerleştirildikleri anlaşılmaktadır Çünkü Cimri (Alaaddin Siyavuş) hadisesinde Germiyanlıların faal bir rol oynamaları bu aşiretin Cimri hâdisesinin ortaya çıkısından (1277) önce Kütahya- Uşak yöresine yerleştiklerini göstermektedir Bu hâdise sırasında Sahip Ata Oğulları emrinde görülen Germiyanlılar, bundan sonra artık Batı Anadolu'da en kuvvetli beylik haline gelmiştir




Beylikler döneminde Germiyanoğulları’ na tabi olan Uşak ve çevresi, 1391 de Yıldırım Bayezid' in Germiyanoğulları hakimiyetine son vermesi ile Osmanlılara dahil olmuş, Fetret Devrinde beylikler tekrar canlanmış, 1429 yılında Germiyanoğulları’ nın son hükümdarı II Yakup Bey' in vasiyeti ile Osmanlı Devletine kalmıştır Uşak, Osmanlı hakimiyetine girdikten bir süre sonra yapılan idari taksimata göre Anadolu Eyaletine bağlı Kütahya Sancağının bir kazasıdır Her ne kadar Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Arşivindeki 16yüzyıla ait 48 numaralı Kütahya Sancağı Tapu Tahrir Defterinde Uşak nahiye olarak geçmekte ise de Mustafa Çetin Varlık'ın "16Yüzyılda Kütahya Sancağı" (1980) isimli kitabında, 1513 tarihinde Uşak Kütahya Sancağının kazaları arasında gösterilmektedir Uşak bu statüsünü 1530 tarihinde de muhafaza etmektedir
16yüzyılda detaylı şekilde bilgi bulabildiğimiz Uşak kazası hakkında daha sonraki yıllarda belgelere dayalı fazla bir bilgiye rastlanmamaktadır 17yüzyıla ait bilgiler çoğunlukla seyahatnamelerde mevcuttur Bu yüzyılda yaşayan Katip Çelebi’nin (1605-1658) "Cıhannüma" adlı eserinde ; "Uşak, Kütahya’dan doğuya bir merhale Murat Dağı yakınında, bir dere içinde kaleli bir kasaba, 150 adet köyü bulunan mamur bir kazadır Kasabası geniş bir ovanın doğusuna düşüp köyleri o ovada bulunmaktadır Seccade ve halısı meşhurdur" diye bahsedilmektedir

Uşak hakkında aynı yüzyılda yazılmış bir diğer kaynak da Evliya Çelebi'nin "Seyahatname" adlı eseridir Bu eser Katip Çelebi'nin Cihannüma’sından daha sonraki yıllarda yazılmıştır Verilen bilgiler kesin olmamakla birlikle Katip Çelebi'nin anlattıklarını teyit eder niteliktedir

Seyahatname’ye göre Uşak; Kütahya Sancağı dahilinde bulunan bir kaza olup, Gevher Sultan 'Has'sıdır Şehir, doğuda Banaz, kıble tarafında Honaz, güneyde Komar, batıda Kule, kuzeyde Gediz olmak üzere beş kapısı olan bir kale ile çevrilidir Eserde kalenin özellikleri ayrıntılı bir şekilde anlatılmaktadır Buna göre; kalenin müstahkem olmadığı, beş arşın yükseklikte , şeklinin kare olduğu, Buğday Pazarı kapısında hendek bulunduğu ve 1598 tarihinde Uşak halkının Celali İsyanlarından dolayı bu kaleyi tuğla ve taşlarla tamir ettikleri anlatılmakladır

Uşak Osmanlı yönetimi altında l7 ve 18 yüzyıllarda münferit olaylar hariç uzun süre barış içinde yaşamıştır 19 yüzyılda siyasa! açıdan sakin bir dönem geçiren Uşak canlı bir ticaret şehri haline gelmiştir Özellikle halı ve kilimleri İzmir yoluyla İngiltere ve Fransa'ya kadar ulaşmıştır Alaşehir-Afyon Demiryolunun 1869 yılında tamamlanmasıyla İzmir Metropolü ile Uşak arasında ulaşım kolaylaşmış ve ticari hayat daha da canlanmıştır 19yüzyılın ikinci yarısındaki Uşak hakkında "La Turquie d'Asie" adlı eserinde bilgi veren Vital Cuinet, evlerin büyük çoğunluğunun pişmemiş tuğladan yapıldığını, 1890 da ise hem daha sağlam hem de daha zarif olan ahşap evlerin tercih edildiğini belirtmekledir

İzmir'in işgalinden sonra Batı Anadolu’da Gediz ve Menderes vadilerinde ilerlemeyi planlayan Yunan kuvvetleri; 25 Mayısta Manisa'yı, 29 Mayısta ise Turgutlu'yu işgal etti Bu işgaller karşısında Alaşehir'de Kuvayı Milliye teşkilatı kuruldu Akabinde Uşak'ta da kıpırdanmalar başladı İzmir'in işgali sırasında 17 Kolordudan ayrılarak Uşak'a gelen Selanikli Kaymakam Fuat Bey, Yüzbaşı Hakkı Bey, ve Sökeli Hilmi Bey burada gizli bir cemiyet kurdular Ödemiş'in 1 Haziranda istilaya uğraması üzerine Uşak'a gelen Alaşehir Mevkii Kumandanı Süleyman Sururi Bey'in Teşkilatı Mahsusa ile bir irtibatı vardı Sururi Bey'in etkisiyle bu cemiyetin adı "Müdafaa-i Hukuk Heyeti Milliyesi" şeklinde değiştirilerek Karakol Cemiyeti ile bağlantısı sağlandı Kuvayı Milliyeye karşı olan kaymakam ve belediye reisinin bütün baskılarına rağmen Uşak'ta milli hareket sindirilemedi

Gizli cemiyetin çalışmaları neticesinde Salihli Cephesinden ayrılan bir bölük Eşme'den takviye alarak 17 Temmuz 1919 günü Uşak'a girdi ve şehre hakim oldu Ardından Gediz ve Simav'da Kuvayı Milliye teşkilatı kurulduKuvayı Milliyecilerin Uşak'ta hakimiyeti ele geçirmesi, İstanbul ve İşgal kuvvetlerine "Kuvayı Milliyeciler hrıstiyan nüfusa saldırdı" şeklinde aksetti Düşman kuvvetleri İstanbul Hükümetine baskı yaparak Uşak'ta asayişin sağlanmasını istedi Hükümet, Afyonda bulunan l 500 kişilik 23 Fırkayı Uşak'a göndermek istedi General Milne fırkanın Kuvayı Mılliye'ye katılabileceğin i düşünerek bunu kabul etmedi

Eski bir ittihatçı olan İbrahim Tahlakılıc (Dalkılıç) gizli bir cemiyet olan "Müdafaa-ı Hukuk Heyet-î Mılliyesi" cemiyetinin içinde yer almadı Hatta bu cemiyetin zarar vermesinden endişe duyarak 30 Temmuz 1919 da "Redd-i İlhak" cemiyetini kurdu İbrahim Bey'in başkanı olduğu bu cemiyet milli kuvvetlerin halka zarar vermelerini önlediği gibi Uşak’ta Kuvayı Milliye hareketini yaygınlaştırdı

İzmir'in işgalinin ardından Uşak'ta bu gelişmeler yaşanırken, bütün Batı Anadolu’yu kapsayacak bir üst kongre niteliğinde "Alaşehir Kongresi" 15-16 Ağustos tarihinde toplandı Kongreye; Balıkesir, Manisa-Alaşehir, Sındırgı, Buldan, Gördes, Uşak, Ödemiş, Bozdağ, İnegöl, Denizli-Nazilli, Akhisar ve Ayvalık'tan temsilciler katıldı Kongrede Hacım Muhittin Çarıklı başkan, Uşak temsilcisi İbrahim Bey ise Başkan yardımcısı seçildiler II ve III Balıkesir kongrelerinin ardından Ekim Ayı içerisinde Uşak'ta bir kongre toplandığına dair bilgiler bulunmakla birlikte oldukça sınırlıdır Alaşehir Kongresinde kurulması kararlaştırılan "Alaşehir Heyet-i Merkeziyesi" 14 Eylül 1919’ da ilk toplantısını yaptı

Daha sonra, Heyet-i Merkeziye Talimatnamesi’ nin 8 Maddesi olan "Heyet-i Merkeziye, karargahını kendisi için muafık göreceği mahalle nakil edebilir" hükmüne istinaden merkezini Uşak'a nakletti Heyet-i Merkeziye Uşak'ta ilk toplantısını İbrahim Bey'in başkanlığında gerçekleştirdi Sivas Kongresinde bütün cemiyetlerin Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adı altında toplanması karan alınmasına rağmen, Uşak'ta Heyet- i Merkeziye "Hareket- i Milliye Redd-i İlhak Cemiyeti Heyeti-i Merkeziyesi" adını korudu Bu isimden daha önce Uşak'ta kurulan Redd-i İlhak Cemiyeti ile Heyet-i Merkeziyenin bütünleştiği anlaşılmaktadır Uşak Heyet-i Merkeziyesinin görevi sadece cepheye asker göndermek değildi Cephe gerisinde de ihtiyaçları gidermek için büyük gayretler sarf ediyordu

Sivas Kongresinin toplanmasından sonra Yunan kuvvetlerinin harekete geçmesiyle İzmit, Eskişehir ve Konya livaları en hassas bölgeler haline geldi İstanbul Hükümeti bu bölgelerde Kuvayı Milliye teşkilatının kurulmasını önlemeye calıştı Heyet-i Temsiliye ise İstanbul Hükümetini istifaya zorlayarak bu bölgelerde gücünü arttırmak istiyordu Bu karmaşa içinde Garbi Anadolu Umum Kuvayı Milliye Kumandanlığına Ali Fuat (Cebesoy) Paşa, Eskişehir Mıntıka Kumandanlığına Atıf Bey, 23 Fırka Kumandanlığına Ömer Lütfi Bey getirildiler Harbiye Nazırı Mersinli Cemal Paşa, Batı Cephesinde yaptığı yeni düzenleme ile 23 Fırkayı Konya'da bulunan 12 Kolorduya bağladı Heyet-i Temsiliye yaptığı çalışmalar neticesinde 23 Fırkayı kendi denetimi altına aldı
23 Fırkanın 68 Alayı bir taburu eksik olarak Uşak'a yerleşti 8 Ocak 1920 tarihinde 23 Fırkanın kumandanlığına Aşir Bey tayin edildi Fırkanın içinde milis tümeni de vardı İbrahim Bey'in isteğiyle kurulmuş olan Uşak Hücum Taburu Ocak 1920 tarihinde milis tümeninin içinde yer aldı

Yunanlılar silah zoruyla Sevr Antlaşmasını Osmanlı Devletine kabul ettirebilmek için 22 Haziran 1920 tarihinde taarruza başladılar Yunan kuvvetlerinin bir kolu Bursa tarafına, bir kolu da İzmir'in doğusuna doğru harekete geçti 29 Ağustosta Uşak'ı işgal etti Yunanlılar Uşak'a girdikleri zaman eşraftan ve köylülerden pek çoğunun evlerini yağmaladılar Ayrıca işgal sırasında Yunan askerleri pek çok kişiyi öldürdü Bu katliamda ne suç tespiti yapıldı ne de mahkeme kararı alındı Yunanlılar işgalden sonra şehre yerleşmek için bazı evlere el koydular Uşak'ta yerli halkı sindirmek gayesiyle nüfuzlu kişileri, Atina ve Yunan adalarındaki esir kamplarına sürdüler Sürgüne gönderilen 300 kadar vatandaşımız 10-12 ay sürgünde kaldılar Bunlar Kuvayı Milliyeye katıldıklarından dolayı sudan bahanelerle suçlandılar 29 Ağustos 1920 de işgal edilen Uşak, iki yıl iki gün süren Yunan işgalinden 1 Eylül 1922 günü kurtuldu

Milli mücadele yıllarında Uşak, maddi ve manevi bakımdan zarara uğramasına rağmen, Cumhuriyet Türkiyesi’nde ilk girişimlerle sanayi hamlesini başlatmıştır
Osmanlı devrinde Hüdavendigar Vilayetinin Kütahya Sancağına bağlı bir kaza olan Uşak, 20 Nisan 1924 tarihli 491 Sayılı Teşkilat-i Esasiye Kanunu ile yapılan idari düzenlemede yine Kütahya Vilayetinin bir kazası olarak kaldı Türkiye Cumhuriyetinin yeni idari yapısı içinde Banaz, Sivaslı, Karahallı ve Ulubey Nahiyeleri, Uşak Kazasına bağlandı 9 Temmuz l 953 tarih ve 6129 Sayılı kanunla vilayet haline getirilen Uşak'a Manisa ilinden Eşme ilçesi bağlandı Nahiyeler ilçe statüsüne getirildi

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Uşak

Eski 09-19-2009   #4
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Uşak



Ege Bölgesinin İçbatı Anadolu bölümünde yer alan Uşak, kuzeyde Kütahya, doğuda Afyon, güneyde Denizli ve batıda Manisa illeri ile çevrilidir İl arazisi genel olarak dalgalı plato görünümündedir Kuzey ve doğu kesimleri dağlık, güney ve batı kesimleri ise ovalar ve dalgalı arazilerden oluşmaktadır İçbatı Anadolu Bölümünün orta yükseklikteki dalgalı düzlüklerinde kurulmuş olan Uşak'ın kuzeyini Murat Dağı, doğusunu Ahır Dağı( 1915 m) ile Bulkaz Dağlarının batı uzantıları engebelendirir





İlin en yüksek noktası Murat Dağı'nda Kartaltepe'dir (2309 m) İl merkezindeki Elma Dağı (1805 m), Tahtalı Tepe (1644 m) ve Kocatepe (1298 m) ilin diğer yükseltileridir Bunlardan Elmalı Dağı'nın üzerinde geniş yayla ve otlaklar bulunmaktadırİl toprakları vadilerle yarılmış, engebeli yaylalar görünümündedir Gediz vadi tabanının genişlediği alanlarda Küçük Banaz ve Uşak ovaları bulunmaktadır Bu ovalar akarsuların taşıdığı alüvyonlarla kaplı olup, il yüzölçümünün %5,5'luk bölümünü kaplarlar Uşak Ovası il merkezinin kenarında, deniz seviyesinden 890 m yüksekliğinde, doğu-batı yönünde uzanmaktadır

Bu ovanın üzerinde yüksekliği az olan volkanik tepeler sıralanmıştır Büyük Menderes Nehrinin önemli kollarından Banaz Çayı kenarında, kuzeydoğu-güneybatı yönünde uzanan Banaz Ovası yer almaktadırİl topraklarından kaynaklanan sular Büyük Menderes Nehri ve Gediz Nehri aracılığı ile Ege Denizi'ne dökülür Kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda akan Banaz Çayı Ulubey'in yakınlarında Kazancı (Yavu) Deresi ile birleştikten sonra il sınırları dışında Büyük menderes Nehri'ne katılır İl topraklarından kaynaklanan Hamam Çayı da yine il sınırları dışında Büyük Menderes Nehrine katılır Karayol (Güre) Çayı ise kuzeybatıdaki Gediz Nehri'ne katılır Büyük Menderes Nehri üzerindeki sulama, enerji ve taşkınları önleme amaçlı Adıgüzel Baraj Gölünün kuzey kesimi de il sınırları içerisindedir Bunun dışında il toprakları içerisinde doğal bir göl bulunmamaktadır


İlin yüzölçümü 5341 km2 olup, 2000 Yılı Genel Nüfus Sayım sonuçlarına göre; toplam nüfusu 322313'tür Akdeniz iklimi ile Karasal iklim arasında geçiş özelliği gösteren bir iklime sahiptir Sıcaklık ve yağış, Ege bölgesine göre düşük, İç Anadolu bölgesine göre daha yüksektir Kışlar Ege'ye göre daha sert geçmektedir Yağışlarda ilkbahara doğru bir kayma dikkati çekmektedir Yıllık sıcaklık ortalaması değeri 12,3 derecedirUşak'ın bitki örtüsü genelde step görünümünde olup, Nehir boylarında söğüt, kavak ağaçları ve tarım alanları yer almaktadır İlin yüksek kesimlerinde meşe, kızılçam, karaçam ve ardıç ağaçlarından oluşan ormanlar bulunmaktadır


İlin ekonomisi tarım, hayvancılık, ormancılık, dokumacılık, turizm ve sanayie dayalıdır İlde yetiştirilen tarımsal ürünlerin başında; arpa, buğday, şeker pancarı, nohut, mısır, yulaf, soğan, tütün, baklagiller, armut, vişne, karpuz, üzüm, domates ve diğer sebze çeşitleri ve gelmektedir Az miktarda da pamuk, haşhaş, anason ve susam yetiştirilir Hayvancılıkta sığır, koyun, kıl keçisi yetiştirilir

Tavukçuluk ve arıcılık da yapılmaktadırUşak ve yöresinde üretilen Uşak halıları XVIyüzyılda büyük bir üretim merkezi konumunda idi Burada üretilen halılar Osmanlı saray ve camilerinde kullanılmış ve aynı zamanda da ihraç edilmiştir Eski Uşak halılarında kiremit rengi bazen de lacivert zeminli madalyonlar sonsuz sıralar halinde birbirini izlemiştir Bu madalyonlarda mavinin çeşitli tonları, kahverengi, sarı ve beyaz renkler uygulanmıştır Ayrıca baklava biçimli ve sekiz köşeli yıldız motiflerinin bulunduğu halılar da halı sanatı yönünden önem taşımaktadır Kuş motifli halılar yörenin önemli halı örneklerinden olup, bunlar Türk ve İslam Eserleri Müzesi başta olmak üzere yerli ve yabancı müzelerde bulunmaktadır XVIII ve XIXyüzyıllarda yan yana mihrap desenlerinin bulunduğu Uşak halılarının da ayrı bir değeri vardır


Uşak,Türkiye'de ilk sanayi kuruluşlarının ortaya çıktığı yörelerimizden biridir XIXyüzyılda yabancı sermayeli Osmanlı Bankası, Uşak ve Alaşehir'de şube açmıştır Uşak'ta imalat sanayiinin kurulmasında halı ve kilim dokumacılığının büyük payı olmuştur Geleneksel metotlarla üretilen halılar daha sonra fabrikasyon üretime geçmiştir İlk olarak 1905 yılında iplik fabrikası kurulmuş, bunu 1910'da açılan iplik ve şayak fabrikası izlemiştir Türkiye'deki ilk şeker fabrikası da 1926'da Uşak'ta açılmıştır Cumhuriyetin il yıllarında Türkiye'nin sanayileşme çalışmalarına Uşak öncülük etmiştir Tarihi MÖVyüzyıla kadar inen dericilik Uşak'ta önde gelen ve sürekli gelişen bir sanayii dalıdır Ayrıca ilde tekstil giyim ve deri sanayii de önde gelmektedir İlde, gıda, tütün, taş, metal eşya, makine ve teçhizatı, kereste ürünleri, kimya ve plastik sanayii dallarında faaliyet gösteren işletmeler bulunmaktadır


İl toprakları yer altı kaynakları yönünden zengindir Banaz'da asbest, civa, kaolin ve manganez, Eşme'de uranyum, Sivaslı'da asbest, Ulubey'de zımpara taşı yatakları bulunmaktadır Ayrıca maden suları da değerlendirilmektedir

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Uşak

Eski 09-19-2009   #5
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Uşak



Uşak yöresinde yapılan kazı ve araştırmalar yöredeki ilk yerleşmenin MÖ4000 yıllarında Kalkolitik Çağda başladığını göstermektedir Bu yerleşim İlk Tunç Çağında daha da yoğunlaşmış, MÖ2000'de Anadolu'da ilk siyasi birliği kuran Hititler yöreye yerleşmiştir Hititler Assuvalılarla savaşmış, MÖXIIyüzyılda yöreye yerleşen Frigler Assuvalılarla kaynaşmıştır Friglerden sonra MÖ676'da Kimmerler ardından da MÖVIIyüzyılda Lidyalılar buraya hakim olmuştur




Dünyada ilk sikke basan ve dönemin en zengin krallığı olan Lydialılar, MÖ546 yılında Persler tarafından yıkılıncaya kadar yöre ticaretinde Kral Yolundan da yararlanarak etkili olmuşlardır546'da Lydia kralı Kroisos ile Pers kralı Kyros arasında Sardes'te yapılan savaştan sonra Persler yöreye egemen olmuşlardır Bu durum MÖ334'e kadar devam etmiştir Makedonya kralı Büyük İskender'in Anadolu seferi sonunda da Persler Anadolu'dan çekilmiş, yöre Büyük İskender'in egemenliği altına girmiştir Büyük İskender'in ölümünden sonra Uşak yöresi generallerinden Lysimakhos'un payına düşmüştür Bundan sonra Pergamon Krallığı yöreye egemen olmuştur189 yılında Pergamon Kralı IIIAttalos'un topraklarını vasiyet yolu ile Roma'ya bırakmasından sonra da Romalılar buraya hakim olmuşlardır



Roma İmparatorluğunun 395'te ikiye ayrılmasından sonra Anadolu'nun bir bölümü ile birlikte Uşak yöresi de Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğunun hakimiyetine girmiştir Bizans döneminde Anatolikon Theması'nın sınırları içerisinde olan yöre, zaman zaman Selçuklular ile Bizanslılar arasında el değiştirmiştir Selçuklu sultanı IIKılıçarslan ile Bizans İmparatoru Manuel Komnenos arasında yapılan Miryakefalon Savaşı sonucunda yöre Selçukluların yönetimine geçmiştir

Bundan sonra Anadolu Selçukluları sınırlarını Denizli'ye kadar genişletmiştir Sultan IIKılıçarslan 1185'te topraklarını on bir oğlu arasında paylaştırmıştır Bunun sonucunda da Kütahya, Uşak ve Uluborlu bölgesi Gıyaseddin Keyhüsrev'in payına düşmüştür IGıyaseddin Keyhüsrev 1192 tarihinde devletin başına geçmeyi başarmışsa da bu durum fazla uzun sürmemiş, 1196'da kardeşi IISüleyman Şah tarafından sürgüne gönderilmiştir Selçuklu sultanlarının aralarındaki bu mücadeleden yararlanan Bizanslılar da Kütahya ve Uşak yöresini yeniden ele geçirmişlerdir Bu durum 1233 tarihine kadar sürmüştür

XIIIyüzyılın ilk yarısında Alaaddin Keykubat Uşak yöresini Anadolu Selçuklu topraklarına katmış ve bu dönemde Malatya yöresinden gelen Germiyanoğulları Uşak ve çevresine yerleşmişlerdir Germiyanoğulları 1300 yılında burada bağımsızlığını ilan etmiş, bu durum Yıldırım Beyazıt'ın 1390'da yöreyi Osmanlı topraklarına katmasına kadar sürmüştür Ancak Yıldırım Beyazıt Ankara Savaşı'nda (1402) Timur'a yenilince, Timur yöreyi yeniden Germiyanoğullarına vermiştir Uşak ve yöresi 1429'da Germiyanoğullarının son hükümdarı IIYakup Bey'in vasiyeti ile kesin olarak Osmanlı topraklarına katılmıştırOsmanlı döneminde Anadolu eyaletinin Kütahya sancağına bağlı bir kaza konumunda olan Uşak, XVIyüzyılda Celali İsyanlarından, XVIIIyüzyılda da Ayânların baskılarından etkilenmiştir XIXyüzyıl sonlarında Hüdavendigâr (Bursa) vilayetinin Kütahya sancağına bağlı bir kaza olarak yönetilmiştir 1867 yılında Belediyesi kurulmuştur

Balkan Savaşları ve IDünya Savaşı'ndan sonra Makedonya ve Trakya göçmenlerinin bir bölümü buraya yerleştirilmiştir Kurtuluş Savaşı sırasında 29 Ağustos 1920-2 Eylül 1922 arasında Yunan işgalinde kalmıştır Yunan generali Trikopis Uşak'ta Elma Dağı'nda Türk kuvvetlerine teslim olmuştur Bu dönemde Uşak yakılmıştır Bu yangında Uşak kaza merkezindeki Kurtuluş Mahallesinin yarısı, Hamidiye, Sarayaltı ve Durak Mahallesinin tamamı yanmıştır Uşak Ticaret ve Sanayi Odası tarafından yapılan incelemelerde 650 ev, l resmi bina, 3 hamam, 2 mektep, l hastane, 5 han ve otel 5 cami ve mescit 4 medrese 2 kiremithane 2 fabrika 26 çeşme ve su terazisinin yandığı tespit edilmiştir


Cumhuriyetin ilanından sonra Uşak, Kütahya vilayetinin bir kazası olarak kalmış, Teşkilat-i Esasiye Kanunu ile Banaz, Sivaslı, Karahallı ve Ulubey Nahiyeleri, Uşak Kazasına bağlanmıştır 1953 yılında Uşak il konumuna getirilmiş, Manisa İlinden Eşme buraya bağlanmış ve diğer nahiyeler kaza konumuna getirilmiştirUşak ve çevresinde günümüze gelebilen tarihi eserler arasında; Blandaus Antik Kent kalıntıları, höyükler, Tümülüsler, Sivaslı'da Antik Sebaste kenti Roma ve Bizans kalıntıları, Ulubey Kanyonları, Selçikler Erice Köyü Ballıkaya Kilisesi, Bulkaz Dağı yamacındaki Delikkaya Kilisesi, Uşak Ulu Camisi (XVyüzyıl), Burmalı Cami (XVIyüzyıl), Çakoloz Camisi (XIXyüzyıl), Şeyh Hacı kemal Türbesi (1892), Aliağa Çeşmesi (XVIyüzyıl), Ciccim Çeşmesi (XIXyüzyıl), Cankış Çeşmesi (1901), Çanlı Köprü (1256), Beyler Han Köprüsü, Halı Pazarı Köprüsü ve Türk sivil mimari örneklerinden Uşak evleri bulunmaktadır

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Uşak

Eski 02-06-2010   #6
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Uşak



UŞAK ili, Ege Bölgesi'nin İçbatı Anadolu bölümünde yer alır Haritadaki görünümü yatık bir armudu andıran Uşak ili toprakları kuzeydoğudan güneybatıya doğru gidildikçe alçalır
Ekonomik olanakları kısıtlı olan Uşak, ülkemizde nüfusu en ağır olarak artan illeri-mizdendir 1990'da yapılan sayımın geçici sonuçlanna göre, kırsal kesimi nüfus yitiren ilin yıllık nüfus artış hızı Türkiye ortalamasından azdır Bu sonuçlara göre il halkının üçte birinden fazlası il merkezinde yaşar Uşak yöresi dokumacılık ürünleriyle tanınır Bu ürünlerden başlıcası dünyaca ünlü Uşak halisidir Genellikle büyük olan Uşak halılarının 16 ve 17 yüzyıllardan kalma örneklerine dünyanın başlıca merkezlerindeki müzelerde rastlanmasının nedeni, eski el dokumacılığı sanatının en değerli ürünleri arasında yer almasıdır

Doğal Yapı

Akarsu vadileriyle yer yer derin biçimde parçalanmış olan Uşak ili toprakları orta yükseklikteki dalgalı'düzlüklerden oluşur Bu topraklar, Ege Bölgesi'nin asıl Ege bölümünün düzlükleri ile İç Anadolu Bölgesi arasında bir geçiş alanı olan İçbatı Anadolu Eşiği' nin batı kesiminde yer alır

UŞAK İLİNE İLİŞKİN BİLGİLER

YÜZÖLÇÜMÜ: 5341 km2

NÜFUSU (1990): 290283

İL MERKEZİ: Uşak

İLÇELER VE NÜFUSLARI (1990): Merkez ilçe (145146), Banaz (44619), Eşme (39902), Karahallı (18609), Sivaslı (22804), Ulubey (19203)

BAŞLICA KENT VE NÜFUSU (1990): Uşak (105270)

BAŞLICA YÜKSELTİLER: Murat Dağı (2309 metre), Elma Dağı (1805 metre)

SICAKLIK: Uşak kentinde en düşük -23,8 (1411929), en yüksek 39,8°C (2271931), ortalama 12,1°C

YAĞIŞ MİKTARI: Uşak kentinde yıllık ortalama 566 mm

İL TRAFİK NO: 64

İLGİÇEKİCİ YERLER: Başkomutan Tarihi Milli Parkı; Çevreköy-Akse ve Evrendede orman içi dinlenme yerleri; Blaundos ve Sebaste ilkçağ kent kalıntıları; Aziz Manas, Ballıkaya ve Delikkaya kiliseleri; Uşak Ulucamisi, Burmalıcami ve Çakaloz Camisi; Ali Ağa, Cimrim ve Cankışçeşmeleri; Cılandras, Beyler-han, Halıpazarı köprüleri ve Çanlıköprü; Şeyh Hacı Kemal Türbesi; Uşak Arkeoloji Müzesi, Uşak Atatürk ve Etnografya Müzesi

Uşak ilinin en yüksek noktası, kuzeydoğu kesimdeki Murat Dağı'nda, Kütahya il sınırı yakınında 2309 metreye erişen Kartaltepe'dir Murat Dağı dışında Uşak ilini engebelendiren başlıca yükseltiler kuzey kesimdeki Elma Dağı (1805 metre) ile orta kesimdeki Kaz Dağı ve Kışla Dağı'dır (1308 metre) İl sınırları dışında yer alan Ahır ve Bulkaz dağlarının batı uzantıları Uşak ilinin doğu kesimine sokulur Murat Dağı yamaçlarında yer alan yaylalar, hayvancılık alanı ve sayfiye yeri olarak yöre halkı için büyük önem taşır

II topraklarından kaynaklanan sulan Büyük Menderes ve Gediz ırmakları toplar Uşak ilinde yer alan önemli düzlükler akarsu vadi tabanlarının genişlediği kesimlerdedir Bunlardan başhcaları Gediz Irmağı'nın en önemli kollarından biri olan Banaz Çayı'nın geçtiği Banaz Ovası ve bu akarsuyun başlıca kollarından Kazancı (Yavu) Deresi vadisindeki Uşak Ovası'dır Önemli bir göle rastlanmayan ilin güney kesiminde Adıgüzel baraj gölünün kuzey bölümü yer alır

Bölgeler arası bir geçiş alanında yer alan Uşak ili daha çok İç Anadolu Bölgesi'nin özelliklerini anımsatan kara ikliminin etkisi altında kalır Yıllık ortalama yağış miktarı kuzeydoğu kesimdeki Murat Dağı'na doğru gidildikçe artar Oldukça sıcak geçen yazın hava sıcaklığı bazen 40°C'ye yaklaşacak kadar artış gösterirken, kar yağışlı geçen kışın -20°C'nin altına düşen soğuklar görülebilir Uşak ilinde doğal bitki örtüsü bozkır (step) görünümündedir; fundalıklar geniş alanlar kaplar Dağlık alanlarda meşe, kızıl çam, kara çam ve ardıçlardan oluşan ormanlara rastlanır

Tarih

Yerleşim tarihi Tunç Çağı'nın ilk dönemine kadar uzanan Uşak yöresi, İÖ 13 yüzyılda Assuvahlar'ın yaşadığı topraklar arasında yer alıyordu Bazı küçük krallıklar halinde yaşayan Assuvalılar, Hititler'in yayılmacılığı karşısında birleşerek onlarla savaştılar Hititler' in üstünlüğüne karşın Assuvalılar gene de bağımsızlıklarını korumayı başardılar Assuvalılar kültürlerini uzun süre koruyamadı ve daha sonra yöreyi ele geçiren Frigler'le kaynaştı Kimmer istilasından sonra Lidyahlar'ın, Persler'in ve Makedonyahlar'ın egemenliğialtında kalan bu topraklar İÖ 3 yüzyılda Bergama Krallığı'na bağlandı Roma ve Bizans dönemlerini oldukça sakin bir biçimde geçiren Uşak yöresine 11 yüzyılda Türkmenler gelmeye başladı Bir süre Haçlılar'ın eline geçen yöre, 13 yüzyılın ilk yarısına kadar Bizanslılar ile Anadolu Selçukluları arasında el değiştirdi Eskiden Malatya yöresinde yaşayan Germiyan aşireti bu sırada Uşak'a gelerek yerleşti Giderek güçlenen Germiyan-oğullan, 14 yüzyılın başında bağımsızlıklarını ilan ederek bölgenin önemli bir bölümünü egemenlikleri altına aldılar
1390'da Osmanlılar'ın ele geçirdiği Uşak yöresi, Ankara Savaşı'nı (1402) kazanan Timur tarafından gene Germiyanoğullan'na verildi Yöre 1429'da kesin olarak Osmanlı topraklarına katıldı Celali Ayaklanmalarından (bak CELALİ AYAKLANMALARI) etkilenen Uşak yöresi, 19 yüzyılda Kütahya sancağının bir kazasıydı Daha sonra Balkanlar'dan gelen göçmenlerden bir bölümünün yerleştirildiği Uşak yöresi, Kurtuluş Savaşı sırasında önemli olaylara ve çarpışmalara sahne oldu Bu çarpışmaların geçtiği il topraklan, Kurtuluş Savaşı'na ait anı ve anıtların korunması amacıyla 1981'de kurulan Başkomutan Tarihi Milli Parkı'nın kuzeybatı bölümünün sınırlan içindedir Uşak yöresi Kurtuluş Savaşı sırasında 1920'den 1922'ye kadar Yunan işgali altında kaldı Cumhuriyetten sonra da uzun bir süre
Kütahya'nın bir ilçesi olarak yönetilen Uşak yöresi 1953'te il oldu

Ekonomi

Uşak ilinde ekonomi daha çok tanma dayalıdır Yetiştirilen başlıca bitkisel ürünler buğday, arpa, şekerpancarı ile çeşitli sebzeler ve meyvelerdir Az miktarda susam, anason ve haşhaş gibi bitkiler de yetiştirilen ilin özellikle kırsal kesiminde hayvancılık önemli bir gelir kaynağıdır En çok koyun ve kıl keçisi yetiştirilen ilde elde edilen başlıca hayvansal ürün deridir
Sanayisi oldukça çeşitlenmiş olan Uşak ilinde canlı bir küçük sanayi etkinliği göze çarpar İlde çok sayıda deri atölyesi, pamuklu dokuma ve halı tezgâhı vardır Sanayisi genellikle tanma dayalı olan ildeki en büyük kuruluşlardan biri Uşak Şeker Fabrikası'dır Daha sonra Şeker soyadını alan Mollazade Nuri Bey 1906-07'de Viyana'dan Uşak'a şe-kerpancan tohumu getirtti Ürettiği şeker-pancarını rendeleyip kaynatarak elde ettiği pekmezi tahinle kanştırarak yaptığı helvayı köylülere satan Nuri Bey, bir şeker fabrikası kurulması amacıyla öteki girişimci Uşaklılar'a önderlik etti Temelinin daha önce atılmasına karşın Alpullu Şeker Fabrikası'ndan üç hafta sonra, 17 Aralık 1926'da işletmeye açılan Uşak Şeker Fabrikası Türkiye'nin ikinci şeker üretim kuruluşudur Uşak ilinde yer alan öteki sanayi tesisleri pamuk ipliği, sentetik iplik, yün ipliği, battaniye, kilim, halı, un, mısır unu ve nişastası, glikoz, şeker, yem, metal eşya, tuğla ve kiremit fabrikalarıdır Uşak ilinin başlıca yeraltı zenginlikleri cıva, manganez, uranyum ve zımpara taşı yatakları ile şifalı madensuyu kaynaklarıdır Uşak ulaşım açısından önemli konumdaki illerimizdendir İzmir'i Ankara'ya bağlayan en işlek kara ve demiryolları il topraklarından geçer

Toplum ve Kültür

Eski bir yerleşim alanı olan Uşak'a 11 yüzyıl sonlarında gelmeye başlayan Türkmen aşiretleri 13 yüzyıl sonlarına kadar çeşitli baskılar altında yaşadı Haçlı Seferleri'nden sonra bir yandan Bizans İmparatorluğu'nun bu toprakları yeniden yönetimi altına almak için düzenlediği saldırılar, öte yandan Moğollar'in Anadolu Selçuklularını denetim altında tutma amacıyla uyguladığı baskılar bu aşiretleri olumsuz biçimde etkiledi 14 yüzyılla birlikte başlayan Germiyanoğullan döneminde Türkmen kültürünün yaygınlaştığı Uşak kenti, 16 yüzyılda halılanyla ünlü bir dokumacılık merkeziydi Afşar, Kaçar, Kınık, Karakeçili, Kızılkeçili ve Tekeli adıyla bilinen Türkmen aşiretlerinin, yerleştikleri Uşak yöresinde geleneksel el sanatı olarak sürdürdükleri dokumacılık daha sonra önemli bir gelir kaynağı haline geldi Eskiden kırmızı, siyah, beyaz ve koyu mavi renklerle bağımsız geometrik desenler görülen Uşak halılarında 16 yüzyılda stilize insan, hayvan ve bitki motiflerini birbirine bağlayan birleşik desenler kullanılmaya başlandı Bu yüzyıl sonlarına doğru madalyon ve yıldız motifi kullanılması yaygınlaştı Bu sırada halılar büyük boyutta dokunmaya başlandı

Beyaz zeminli halı dokumacılığı 17 yüzyılda gelişti Bu halıların başlıca güzel örnekleri Berlin ve New York'taki bazı müzeler ile İstanbul'daki Türk-İslam Eserleri Mü-zesi'nde sergilenmektedir 17 yüzyılda Avrupa'da yaygınlaşan ve bazı ressamların tablolarına konu olan Uşak halılarının niteliği, 18 yüzyılda dokumacılıkta makineleşmenin yaygınlaşması sonucunda geriledi 19 yüzyılda Osmanlı Devleti'nin önemli dışsatım malları arasında yer alan bu halıların üretildiği Uşak, canlı bir dokumacılık ve ticaret merkeziydi Halıcılığın gelişmesine bağlı olarak İzmir ile Uşak arasında yoğun bir ticaret ilişkisi vardı 1906'ya ait resmi devlet kayıtlarına göre 1532 halı tezgâhı ile 300 boyahanede 6928 kadın ve erkek işçi çalışıyordu Başlıca Uşak halısı çeşitleri "Acem örneği", "Çerkeş örneği", "Kula örneği", "Kürt örneği", "yaprak halı", "barhana" ve "sarp kilit"tir
Halı dokumacılığında gerilemelerin olduğu 17 ve 18 yüzyıllarda kilim dokumacılığının gelişmiş olduğu görülür Eskiden Türkmenler tarafından dokunan bu kilimlerin başlıca çeşitleri "delik kilim", "kız kilimi" ve "sandık örtüsü"dür
Uşak yöresine özgü geleneksel el sanatlarından biri de dericiliktir Halıcılık gibi dericilik de günümüzde yaygınlığını koruyan başlıca uğraşlardandır Geleneksel yaşamlarını sürdüren Uşak'ın yerli halkı "Yörük" olarak adlandırılır

İl Merkezi: Uşak

Bilinen en eski adı Temenothyrai olan kentin Frigler tarafından kurulduğu sanılmaktadır Yöreye yerleşmelerinden sonra kent, Türkmenler tarafından "âşıklar" anlamında Uşşak olarak adlandırıldı Daha sonra Germiyan-oğullan döneminde gerçekleştirilen bayındırlık çalışmalan sonucunda önem kazanan ve adı giderek Uşak'a dönüşen kent 16 yüzyılda tanınmış bir halıcılık merkeziydi Bu sırada Osmanlı Devleti'nin çeşitli bölgelerinde yapılan saray ve camilerin tabanlarını kaplamak için Uşak'ta halılar dokundu Bu özelliğini yüzyıllar boyunca koruyan kentte dokumacılık makineleşmeye başladı 1894'te bir yangından büyük ölçüde zarar gören kent, 1896'da demiryoluyla İzmir'e bağlandı Dışarıya sattığı halılarını eskiden Çivril üzerinden İzmir'e gönderen Uşak, böylece doğrudan ulaşım olanağına kavuştu 20 yüzyıl başlarında Uşak ülkenin Önemli merkezlerindendi Bu yıllarda elektrikten yararlanan ender Anadolu kentlerinden biri olan Uşak'ta iplik fabrikaları kuruldu Bu fabrikaları kuranlar, halı ticaretiyle uğraşan Uşaklı Müslüman tüccarlardı O sırada öteki merkezlerde kurulan buna benzer fabrikalara yatırım yapanlar genellikle yabancılar ve azınlıklardı Kurtuluş Savaşı sırasında kısa bir süre ulusal güçlerden bir bölümünün karargâhı olarak kullanılan Uşak, iki yıl Yunan ordusunun işgali altında kaldı İşgalden kurtulduğunda büyük bölümü yanmış ve yıkılmış durumda olan kent bir süre kendisini toparlayamadı Şeker fabrikasının kuruluşu bile beklenen sonucu vermedi 1953'te il merkezi olmasının ardından bazı yatırımların yöreye yönelmesi kentin gelişiminde etkili oldu

Dokuzsele Deresi vadisinde kurulmuş olan kentin çevresi kıraç dağlık alanlarla çevrilidir E-23 Karayolu ile İzmir-Afyonkarahisar Demiryolu kentten geçer Kent, en eski bölümünü oluşturan Aybey mahallesinin yer aldığı
kuzey kesimde gelişme göstermektedir Kenarındaki binalarda önemli işyerleri bulunan kentin ana caddesi bu kesimdedir Kentte yer alan başlıca eğitim ve kültür kurumu Ege Üniversitesi'ne bağlı Uşak Meslek Yüksek-okulu'dur
Kentin nüfusu 104980'dir (1990 geçici sonuç)

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.