Haçlı Seferleri |
05-02-2009 | #1 |
ysnkrks
|
Haçlı SeferleriAvrupalıların 11 yüzyılın sonları ile 13 yüzyılın sonları arasında Müslümanların elinde bulunan ve Hıristiyanlarca kutsal sayılan Kudüs ve dolaylarını geri almak için düzenledikleri seferlere Haçlı Seferleri denilmiştir Haçlı Seferleri'nin dini, siyasi ve ekonomik nedenleri vardır: Dini Nedenler • Hıristiyanların, kutsal yerleri, özellikle Kudüs'ü Müslümanlardan geri almak istemesi • Katolik Kilisesi'nin Ortodoks dünyasını egemenliği altına almak istemesi • 10 yüzyılda Fransa'da ortaya çıkan Kluni Tarikatı'nın Hıristiyanları Müslümanlara karşı kışkırtması • Din adamlarının etkisi ile Hıristiyanlarda oluşan koyu fanatizm • Papa ve din adamlarının nüfuzlarını arttırmak istemeleri Siyasi Nedenler • Avrupalıların Türkleri, Anadolu, Suriye, Filistin ve Akdeniz'den uzaklaştırmak istemeleri • Türkler karşısında zor durumda kalan Bizans'ın Avrupa'dan yardım istemesi • Senyör ve şövalyelerin macera arayışları Ekonomik Nedenler • İslam Dünyası'nın zenginliği, Avrupa'nın fakirliği • Avrupalıların doğudan gelen ticaret yollarına hakim olmak istemeleri • Avrupa'da toprak sahibi olmayan soyluların toprak elde etmek istemeleri • Avrupalıların doğunun zenginliklerine sahip olmak istemeleri I Haçlı Seferi (1096-1099) Papa II Urban ve Piyer Lermit'in çabalarıyla Avrupa'da kalabalık bir ordu hazırlanmıştı Anadolu'ya ilk gelen düzensiz gruplar, I Kılıç Arslan tarafından yok edilmişlerdir Ancak bu grubun ardından şövalye, kont ve düklerden oluşan bir ordu, Anadolu'ya girdi Türkiye Selçuklularının merkezi İznik kuşatıldı Kılıç Arslan, İznik'i boşaltmak zorunda kaldı Haçlılara karşı başarı ile mücadele eden Kılıç Arslan, Haçlıları çok kalabalık olmalarından dolayı durduramamıştır Antakya'yı işgal eden Haçlılar, 1099'da Kudüs'ü Fatımilerden aldılar Sonuçta: • Kudüs, Haçlıların eline geçti • İznik ve Batı Anadolu, Bizans'ın eline geçti • Anadolu Selçukluları, İznik'i kaybedince Konya'yı başkent yaptılar • Haçlılar, ellerine geçirdikleri Antakya, Urfa, Trablusşam, Sur, Yafa, Nablus gibi şehirlerde feodalite rejimine dayanan dükalık ve kontluklar kurdular II Haçlı Seferi (1147-1149) Musul Atabeyi İmadeddin Zengi, Urfa'yı 1144'te Haçlılardan aldı Ardından Halep ve Şam alınınca Kudüs Krallığı Papa'dan yardım istedi Papa'nın çağrısı ile Alman İmparatoru III Konrad ile Fransa Kralı VII Lui, ayrı yollardan Anadolu üzerine sefere çıktılar İki ordu da Anadolu Selçukluları tarafından bozguna uğratıldı Ordularının büyük kısmını kaybeden iki kral, Şam'a saldırdılar, fakat başarılı olamadılar III Haçlı Seferi (1189-1192) Mısır'da devlet kurmuş olan Selahaddin Eyyubi, Haçlılarla amansız bir savaşa tutuştu Amacı, Suriye'deki Haçlı üstünlüğüne son vermekti Selahaddin Eyyubi, bu mücadelede başarılı olarak 1187'de "Hıttin" denilen yerde Haçlıları yendi Kudüs dahil olmak üzere Suriye'nin büyük bir bölümünü Haçlı istilasından kurtardı Kazanılan bu zaferler, Avrupa'da duyulunca, her yerde dini propagandalar yapıldı Alman İmparatoru Frederik Barbaros, Fransa Kralı Filip Ogüst ve İngiltere Kralı Arslan Yürekli Rişar komutası altındaki yeni Haçlı orduları harekete geçtiler Kara ve deniz yollarıyla gelen Haçlı orduları, Kudüs'ü almayı başaramayarak geri döndüler IV Haçlı Seferi (1204) Eyyubiler, Haçlılarla mücadeleye devam ediyorlardı Filistin'deki Yafa ve sahil şeridindeki bazı kaleler, Eyyubilerin eline geçince Papa, bütün Hıristiyanları sefere çağırdı Haçlılar, bu defa deniz yolunu kullanmak istediler ve Venedik ile anlaştılar Bu sırada Bizans'ta taht kavgaları sürüyordu İmparator olmak isteyen Aleksi Angelos, Haçlılardan çeşitli vaadlerle yardım istedi Papa'nın muhalefetine rağmen İstanbul'a gelen Haçlılar, tahttan indirilen İzak ve oğlu Aleksi'yi imparator ilan ettiler ve İstanbul'u yağmaladılar İstanbul halkının ayaklanarak imparatoru ve oğlunu öldürmesi üzerine Haçlılar, İstanbul'u işgal ederek Latin İmparatorluğu'nu kurdular (1204) İstanbul'dan kaçan Bizans soyluları, İznik Rum İmparatorluğu'nu (1204 -1261) ve Trabzon Rum İmparatorluğu'nu (1204 -1461) kurdular İznik Rum İmparatorluğu, 1261 yılında Latin İmparatorluğu'nu yıkarak Bizans'ı tekrar canlandırmıştır V Haçlı Seferi (1228) Papa'nın çağrısı üzerine Alman imparatoru II Frederik, deniz yolu ile Akka'ya geldi (1228) Bu sırada Eyyubiler, iç mücadeleler ile uğraşıyorlardı Haçlılar, bundan yararlanarak Sayda ve Kudüs'ü kuşattılar Haçlılarla başa çıkamayacağını anlayan Eyyubi Hükümdarı Melik Adil, Haçlıların Kudüs'te serbestçe oturma şartını kabul ederek 10 yıllık bir anlaşma yaptı (1229) Böylece Haçlılar amaçlarına ulaştılar Ancak Filistin'e kadar inen Harzem Türklerinin Haçlıları yenmesiyle Eyyubiler Kudüs'ü yeniden ele geçirdiler (1244) VI Haçlı Seferi (1248) Kudüs, tekrar Türklerin eline geçince, Papa yeniden Hıristiyanları sefere çağırdı Ancak Avrupalılar seferlerden bıkmışlardı Sadece Fransa Kralı Sen Lui sefere çıktı Sen Lui de Eyyubi Hükümdarı Turanşah'a esir düştü Önemli miktarda kurtuluş parası vererek Fransa'ya dönebildi VII Haçlı Seferi (1270) Fransa Kralı Sen Lui, kardeşinin kışkırtmalarıyla son Haçlı Seferi'ne çıktı O sırada Tunus'tan kalkan Arap korsanları, doğuya giden Hıristiyan gemilerine zarar veriyordu Bu yüzden Tunus'a sefer düzenleyen Sen Lui ve ordusunun yarısı, veba salgını nedeniyle öldü Haçlı Seferleri'nin Sonuçları Dini Sonuçlar • Avrupa'da kiliseye ve din adamlarına duyulan güven sarsıldı • Skolastik düşünce zayıfladı • Kilise ve Papa'nın otoritesi sarsıldı Siyasi Sonuçlar • Seferler sırasında binlerce senyör ve şövalyenin öldü Sağ kalanların bir kısmı da topraklarını kaybetti Böylece feodalite rejimi zayıfladı • Merkezi krallıklar, güç kazanmaya başladılar • Feodalitenin zayıflamasıyla köylüler, çeşitli haklar elde ettiler • Türklerin batıya doğru ilerleyişleri bir süre için durdu • Bizans, Batı Anadolu'daki toprakların bir kısmını ele geçirdi • Haçlılar ile yapılan mücadeleler, İslam Dünyası'nı, Moğol saldırıları karşısında güçsüz bıraktı Ekonomik Sonuçlar • Doğu-batı ticareti gelişti • Marsilya, Cenova, Venedik gibi Akdeniz limanları önem kazandı • Avrupalılar, dokuma, cam ve deri işleme sanatını öğrendiler • Papaların ve kralların seferlere mali destek sağlamak için İtalyan bankerlerine başvurmaları, bankacılığı geliştirdi • Avrupa'da hayat standartları yükseldi Ticaretle uğraşmaya başlayan şehir halkı, zenginleşerek burjuva sınıfını oluşturdular • Anadolu, Suriye ve Filistin, ekonomik bakımdan zarar gördü Teknik Sonuçlar • Pusula, barut, kağıt ve matbaa, Avrupa'ya götürüldü Bunlar, Avrupa'da bilim ve teknik alanında gelişmelere yol açtı Avrupalılar, İslam Medeniyeti'ni yakından tanıdılar |
Cevap : Haçlı Seferleri |
07-23-2010 | #2 |
Şengül Şirin
|
Cevap : Haçlı SeferleriHaçlı seferleri, Ortaçağ'da batılı hıristiyanların Kudüs ve öteki kutsal yerleri müslümanların elinden almak amacıyla düzenledikleri sekiz askeri-dini sefer Haçlı seferleri bir anlamda Akdeniz havzasının yarısının 400 yılda müslümanların eline geçmesine hıristiyan dünyasının tepkisidir Avrupa X -XIII yy'lar arasında bir nüfus patlamasına ve ekili alanların genişlemesi, verimin artmasıyla kendisini gösteren bir tarımsal ilerlemeye sahne oldu Bu, Roma imparatorluğu'nun yıkılışından bu yana sönen kentlerin canlanmasına, ticaretin ve sanayinin gelişmesine yol açtı X yy'dan başlayarak italyan kentleri Akdeniz'deki müslüman üstünlüğünü tehdit edecek duruma geldiler Ama, Doğu'nun ticaret yolları ve limanlan müslümanların elindeydi; Anadolu'da Türkler, ispanya'da Murabıtlar Avrupa'nın iki yakasını tutmuştu ve Avrupalılar'ın dış ülkelere açılmasına izin vermiyorlardı Öte yandan feodal düzenden kaynaklanan başka sıkıntılar vardı, işsiz şövalyeler, kentleri ve köyleri yağmalıyor; nüfusun çoğunluğunu oluşturan toprağa bağımlı köylüler (serf), toprağı elinde tutan senyörlere karşı başkaldırmaya yatkın duruma geliyorlardı Türkler, Malazgirt savaşinın (1071) ardından iznik başkent olmak üzere Anadolu Selçuklu devletini kurmuşlar ve Batı Anadolu'ya kadar ilerlemişlerdi Türk ilerlemesi karşısında âciz kalan Bizans, Ba-tı'dan yardım istemek durumunda kaldı Öbür seferlere örnek olan Birinci haçlı seferi'nin değişik hıristiyan hükümdarların islam'a karşı açtığı "kutsal savaşlar1 'dan farkı, hem bir hac yolculuğu hem bir savaş olmasıydı Gregorius Vll'nin tasarısını yeniden ele alan papa Urbanus II, Selçuklu Türkleri karşısında âciz kalan Bizans imparatorluğu'nun yardımına batılı savaşçılar göndermek istedi Clermont konsili'nde (1095) Doğu hıristiyanlarının çektiği acılar üzerine vaaz yerdi ve onların yardımına koşacaklara, isa'nın mezarını ziyaret eden hacılar gibi, tüm günahlarının bağışlanacağını vaat etti Kutsal yerleri ziyaret ve islam'a karşı verilecek savaşla tüm günahların bağışlanması, haçlı seferinin hem Kudüs'ü hem de Doğu hı-ristiyanlarını müslüman egemenliğinden kurtarmayı amaçladığı düşüncesini uyandırıyordu Papanın çağrısı büyük ilgi gördü; ama bu ilgide dinsel duyguların yanı sıra Doğu'nun zenginliklerinden pay alma tutkusu da etkiliydi Giysilerinin üstüne, yeminlerinin bir simgesi olarak kumaştan bir haç dikip "haçı alanlar", Kudüs'e hac yolculuğu yapmaya söz vermiş sayılıyordu Çok geçmeden haçlı seferi için hukuksal bir kuram hazırlandı Buna göre Kilise, yemininin gereklerini yerine getirdiği sürece haçlının canını ve malını himayesi altına alacaktı Haçlı seferleri başladığı sırada islam dünyası siyasi birlikten yoksundu Büyük Selçuklu devleti parçalanmış, yerini Selçuklu kolları ve atabeylikler almıştı Mısır' da ise sünni islam dünyasından kopuk şii Fatımiler bulunuyordu • Birinci haçlı seferi, Doğu'ya yönelen iki farklı seferden oluştu, ilk seferde Pierre l'Ermite ve Yoksul Gautier'nin yönetimindeki disiplinsiz topluluk daha Macaristan ve Balkanlar'ı aşarken yağmaya başlamıştı istanbul önlerine geldiklerinde yağma ve tahribatı sürdüren Haçlılar'ı imparator hemen karşı kıyıya çıkarttı Anadolu'da Türkler tarafından kılıçtan geçirilen bu ilk Haçlılar'ın yalnızca küçük bir bölümü istanbul'a kaçabildi Öteki haçlı seferleri sırasında da pek çok kez yinelenen bu "halk seferi"nin taşıdığı dinsel coşku, baronların ihtiyatı ve siyasi tavırlarıyla çelişiyordu Aşağı Lorraine dükü Godefroi de Bou-illon, Blois ve Vermandois kontları, Nor-mandiya dükü, Toulouse kontü Raimond de Saint-Gilles, yanlarında Papalık temsilcisi Adhemar de Monteil, Sicilyalı Nor-manlar'ın başında Bohömond I olduğu halde öteki seferin başına geçtiler ve 1095'te istanbul'a (Konstantinopolis) doğru yola çıktılar Batı'dan yalnızca birkaç paralı asker birliği isteyen Bizans imparatoru Aleksios I Komnenos, ihtiraslı önderlerin yönettiği güçlü orduların Bizans sınırlarına girmesinden telaşlandı Daha önce kendisine alt olan yerleri, kurtardıktan sonra ona bırakacaklarına dair söz vermelerini sağlayarak batılı önderlere kendi egemenliğini kabul ettirmeye çalıştı Buna karşılık Bizanslılar da Haçlılar'a yardımcı olmaya, yiyecek ve silah sağlamaya söz verdiler Altı haftalık bir kuşatmanın ardından iznik (Nikala) yeniden Bizans'ın eline geçti (haziran 1097) Kuşatma sırasında Iznik'e yardıma gelen Kılıç Arslan I kuşatmayı yaramadı Kılıç Arslan, Danişment Gazi ve Kayseri emiri Hasan Bey ile birlikte Haçlılar'ı Eskişehir (Dorylalon) önünde karşıladı; ama çetin bir savaştan sonra çekilmek zorunda kaldı Türkler meydan savaşında başarılı olamadıkları Haçlılar'a çete savaşlarıyla ağır kayıplar verdirdiler Büyük güçlüklerle Anadolu'yu aşan Haçlılar, aylarca süren bir kuşatmadan sonra Selçuklu Yağısiyan'ın savunduğu Antakya'yı ele geçirdiler (1098) Bohé-mond, kenti Bizans'a vermeyerek kendi egemenliği altına aldı Temmuz 1099'da o sırada Fatımiler'in elinde bulunan Kudüs düştü Haçlılar, kenti yağmaladılar ve tüm müslümanlar ile Yahudileri kılıçtan geçirdiler Godefroi, Isa mezarı'nın koruyucusu unvanını aldı Godefrol'rıın ölümü üzerine kardeşi Baudouin kendisini kral ilan etti ve Kudüs Latin krallığinı kurdu (1100) Antakya prensliğini, Edessa (Urfa) ve Tripoli (Trablusşam) kontluklarını İçine alan krallık, bağları pek gevşek bir konfederasyon kurdu Ama çok geçmeden prensler müslümanların saldırılarıyla karşı karşıya kaldılar 1101'de Antakya prensi Bohémond, Danişment Gazi tarafından esir edildi Bohé-mond'u kurtarmak için Avrupa'dan gelen haçlı kuvvetleri Amasya yakınlarında Kılıç Arslan ve Danişment Gazi tarafından yok edildiler 1104'te Haçlılar Büyük Selçukluların Musul emlrl Çökürmüş ve ar-tuklu emiri Sökmen karşısında ağır bir yenilgiye uğradılar, Urfa kontu tutsak düştü Artuklu ilgazi ve Belek, danişmentll Emir Gazi, Anadolu Selçuklu sultanı Mesut I, Şam atabeyi Tuğtigln, Musul atabeyi ima-dettln Zengl ve oğlu Nurettin Haçlılar'ı sürekli baskı altında tuttular • Musul emiri imadettin Zengi'nln Urfa'yı geri alması (1144) ikinci haçlı seferi'ni teşvik etti Eugenlus III, bu sefer İçin vaazlar verme görevini aziz Bernard'a bıraktı Fransa kralı Louis VII Vézelay'da, imparator Konrad III, Speyer'de haçlı giysilerini kuşandılar Daha önce Anadolu'ya geçen Konrad III, Eskişehir önlerinde Anadolu Selçuklu sultanı Mesut I tarafından İmha edllircesine bozguna uğratıldı (1147); güçlükle iznlk'e kaçabildi İznik'te alman ordusunun kalıntıları ile birleşen Louis VII, Efes-Denizll-Antalya yolunu izledi; yolda hastalanan Konrad III, Efes'te haçlı ordusunu terk etti Türkmenler'in saldırıları sonucu ağır kayıplar veren Haçlılar güçlükle Antalya'ya ulaşabildiler Louis VII ile yanındaki soylular buradan Suriye'ye yelken açarken adamlarını sefalet İçinde mahvolmaya terk ettiler Suriye'ye varan Haçlılar Urfa'yı geri almak yerine Şam'ı kuşattılar, ama bu girişim başarısızlıkla sonuçlandı • 1187'de Selahattin Eyyubi, Hattln'de Kudüs kralı Gui de Luslgnan'ın ordusunu yok etti; Kudüs'le birlikte tüm Latin krallı-ğı'nı (Tir dışında) ele geçirdi Papa Gregorys VI II' in emri üzerine Üçüncü haçlı seferi düzenlendi Fransa kralı Philippe Auguste İle ingiltere kralı Arslan Yürekli Richard denizden, Almanya imparatoru Friedrich I Barbarossa karadan yola çıktılar 1190 İlkbaharında Anadolu'ya geçen Almanya İmparatoru, Kılıç Arslan II İle daha önce var olan dostane ilişkileri nedeniyle ordusunu Selçuklu topraklarından rahatça geçirebileceğini umuyordu Ama çok geçmeden Türkmenlerin saldırılarıyla karşılaştı Kısa bir süre sonra da Kut-bettin Mellkşah ve Ankara, Çankırı, Akşehir emirleri Haçlılar'a karşı saldırıya geçtiler Bir dizi çatışmadan sonra Konya'ya giren Haçlılar kenti yağmaladılar Kılıç Arslan II, bir an önce Suriye'ye ulaşmak İsteyen imparatorla bir antlaşma yaptı Ama Selçukluların denetleyemediği Türkmenler, Haçlıları hırpalamaya devam ettiler Friedrich I Barbarossa, Silifke yakınlarındaki Göksu ırmağında boğuldu ve Germen Haçlılar'ı dağıldı Bunlardan bir bölümü Suriye ve Killkia limanlarından gemilerle Almanya'ya geri döndüler Ote yandan daha önce gelen çok sayıda haçlı Akkâ'yı kuşatmak üzere Gul de Lusignan'ın çevresinde toplanmıştı Philippe Auguste'ün ve yolu üzerinde, Bizans egemenliğindeki Kıbrıs'ı işgal eden Arslan Yürekli Richard'ın katılmasıyla güçlenen kuşatma harekâtı kentin ele geçirilmesiyle sonuçlandı (1191) Ama Fransa kralı Batı'ya döndü; Richard, bazı başarılarına karşın Kudüs'ü alamadı ve Selahattin Eyyubi ile anlaşma yaptı (1192) Üç yıllık ateşkes sayesinde Franklar, Tir'den Hayfa'ya değin kıyıyı ele geçirdiler; Kudüs'te hac özgürlüğü elde ettiler, karşılığında Mekke'ye giden müslümanlara benzer kolaylıklar tanıdılar • Papa innocentius III, kutsal toprakların fethi tasarısını bir kez daha ele aldı Bonl-faclo deli Monferrato'nun yönettiği Dördüncü haçlı seferi deniz yolundan yapıldı Ama Venediklller'e geçiş parası ödeme zorunluluğu nedeniyle Haçlılar, Macaristan kralının elindeki Zara (bugün Zadar) kentini Venedik hesabına ele geçirdiler (Venedik hizmetine giren Haçlılar'ın, haçı kabul eden Macaristan kralına karşı savaşmaları bu seferin hedefinden ilk sap-masıydı) Bunun ardından Bizans imparatorluğumu sarsan hanedan kavgalarına karışarak İstanbul'u İşgal ettiler Bizans'a yönelik kalan bu sefer sonunda Bizans imparatoru iznlk'e çekilirken, istanbul'da Latin imparatorluğu kuruldu (1204) • Bu sapma, tasarının yeniden ele alınmasını zorunlu kıldı 1213'ten başlayarak innocentius lll'ün emriyle başlatılmak İstenen Beşinci haçlı seferi, ancak 1215'te Laterano konsili tarafından ilan edildi Macar kralı Andras ll'nln yönetimindeki Haçlılar Akkâ'ya geldiler, ama Tabor tepesini ele geçiremediler (1217) 1218'de Kudüs kralı Jean de Brienne savaşı Mısır'a kaydırdı ve Dimyat limanını kuşattı, liman 1219'da düştü Ancak Haçlılar'ın Kahire üzerine yürüyüşü tam bir felaketle sonuçlandı ve Dlmyat'ı geri vermek zorunda kaldılar (1221) • Altıncı haçlı seferi, 1223'te, İmparator Friedrich ll'nln ilan ettiği seferi desteklemek amacıyla telkin edildi Papa Honori-us lll'ün Latin krallığı'nın vârlsiyle evlendirdiği imparator, seferi birkaç kez ertelediği için aforoz edildi Bununla birlikte Friedrich II, 1228'de Kutsal topraklar'a doğru yola çıktı, savaş yerine diplomasiyi tercih etti Mısır eyyubi meliki el-Kâmil, önceden askerden arındırılması koşuluyla Kudüs'ü, Beytüllahim ve Nasıra'yı Frled-rich'e bıraktı, ama bu kentlere girme hakkını da aldı; on yıllık bir ateşkes bu antlaşmayı tamamladı (1229) • 1239'da vaaz edilen ve Navarra kralı, Bourgogne dükü ve Richard of Cornwall'i doğuya götüren bir haçlı seferini izleyen Yedinci haçlı seferi, sultan Meliküssalih'in hizmetindeki Harizmlller'ln Kudüs'ü alması Latin krallığı ordusunun Gazze'de yenilmesi (1244) üzerine Lyon konsili tarafından kararlaştırıldı (1245) Aziz Louis'nln yönettiği bu sefer, Kutsal yerlerin denetimini ele geçiren Mısır'a karşı düzenlendi Fransa kralı, Dimyatı aldı (1249) ve Kahire üzerine yürüdü; ama Mansure bozgununu felaketlerle dolu bir geri çekilme izledi; aziz Louis esir edildi (1250) Dimyatı geri vermek koşuluyla serbest bırakıldı ve 1254'e kadar Filistin'de kaldı • Antakya'nın sultan Baybars tarafından alınması (1268), Sekizinci haçlı seferi'ne yol açtı Aızlz Louis, bu kez kardeşi Sicilya kralı Anjoulu Carlo'nun İsteğine uyarak Tunus'u almaya karar verdi Hastalanan aziz Louis kenti kuşatırken öldü (1270) ve ordusu Fransa'ya döndü Başka Haçlılar, bu arada ingiltere prensi Edward, Filistin'e ulaştılarsa da hiçbir sonuç alamayarak geri döndüler (1272) 1289'daTripoli'nin düşmesi, papa Nico-laus IV'ün, pek yankı uyandırmayan yeni bir haçlı seferi önermesine yol açtı; Akkâ ve Tir 1291'de müslümanların eline geçti Bu son haçlı seferi, 1239'dakl gibi, bilinen sekiz haçlı seferi listesinde yer almaz Aslında baronlar, şövalyeler, büyük seferlerin dışında haçlı giysilerini giyiyor ve hacca gidiyorlar; bu arada Doğu Frank-ları'na da yardım ediyorlardı • Başka haçlı seferleri halkın da katıldığı haçlı seferlerinin coşkulu ve karışık görünümünü yeniden yarattılar Bunların en ünlüsü, Fransa ve Almanya'da, genç peygamberlerin yönetiminde çok sayıda çocuğun katıldığı Çocuk haçlı seferi'dir Bazı Marsilyalı tüccarlar, bu durumdan genç hacıları gemilere bindirerek Mısır'da satmak üzere yararlandılar (1212) Daha sonraları, esrarengiz Macar Usta'nın yönetimi altında toplanan Genç çobanlar, esir alınan aziz Louls'yi kurtarmak için yola çıktılar; bu hareket, köylü ayaklanmasına dönüşünce Castlllalı Blanche tarafından bastırıldı (1251) Papalar ayrıca, ispanya' da Islama karşı çarpışanların, istanbul Latin imparatorluğu'nun yardımına koşan Prusya ve Litvanya'daki hırlstiyanları Pagan Baltıklılar'a karşı savunanların, Mo-ğollar'ın saldırısına uğrayan Polonyalılar ile Macarlar'a ve Timur'un tehdidi altındaki Kafkasya hıristiyanlarına yardım elini uzatanların da, Haçlılar gibi günahlarının bağışlanacağını açıkladılar Hıristiyanlık dünyası içinde, din yolundan ayrılanlara (Alblliler" daha sonra Husçular") karşı Roma klllsesi'nl korumak için haçlı seferleri vaaz edildi • Haçlılar geldiğinde müslüman Ortadoğu'nun parçalanmış ve birbirine düşmüş olması Haçlılar'ın ilk başarılarının tek ne-dinldir Haçlı seferlerinin özgünlüğü müs-lümanlar tarafından anlaşılmadı Onlar Haçlılar'ı Islama saldıran hıristiyan savaşçılar olarak gördüler ve geldikleri ülkelerin daha uzak olması dışında, bu savaşçıları iki yüz yıldır uğraştıkları hıristiyan Bizanslılardan ayırt etmediler Haçlılar'ın zapt ettiği toprakların tümü müslümanların egemenliğinde değildi; olanlar da müslümanlar tarafından yavaş yavaş geri alındı ve fetihler Suriye ve Filistin'de bile büyük islam merkezlerine ulaşamadı Bununla birlikte Ortadoğu'daki müslüman ülkelerin yaşamsal kara ve deniz bağlantılarının tehdit edilmesi, Frank-lar'ın egemenliği altına giren müslümanların içine düştükleri kötü durum, seferlerin yinelenmesi ve Doğu latin devletlerinin kurulması haçlı seferleri olgusuna Ortadoğu islam tarihinde kuşku götürmez bir önem kazandırdı Müslümanların tepkileri, ortamlara ve dönemlere göre farklı oldu iran karışıklıklar içindeydi; Anadolu' ya henüz yerleşmiş olan Türkler, özellikle Bizans'a yöneldiler ve Suriye ile pek az ilgilenerek, Haçlılar'a karşı mücadelede daha çok bunlar kendi topraklarından geçtiklerinde yer aldılar Halife de Franklar ile pek ilgilenmedi Başkaldırı, Frank-lar'a doğrudan komşu olan ülkelerden geldi ve geçmişte birbirleriyle ilişkileri hiç de iyi olmayan müslüman topluluklar belli ölçüde yakınlaştılar: kırsal kesimde ve kentlerde yaşayan Araplar, Büyük Selçuklu imparatorluğu'nun düzenli ordularında yer alan Türkler, savaşa her zaman hazır Türkmenler, türk ordularına katılan Kürtler, vb Şiiler ve zaman zaman Fatımiler ortak düşmana karşı sünnl türk emirlerle işbirliği yaptılar Ancak, Haçlılar'a karşı başlatılan bu hareket her zaman tüm müslü-manları bir bayrak altında toplayamadı Kimi küçük emirler, büyüklerin güçlenmesine hizmet edecek birliklere girmekten kaçındılar Bu savaşlar ilgili müslüman devletlerde moral güçlenmenin yanı sıra daha derin ve geniş değişikliklere neden oldu iç Suriye ve daha sonraları Mısır büyük bir atılım göstererek Bağdat'ın yerini aldı ve arap-islam dünyasının en canlı bölgeleri durumuna geldi Siyasal ve toplumsal yapı askerlleşti; silahlar ve topçuluk gelişti Barışçı yani ticari ilişkiler savaşa karşın sürdü ve iskenderiye Akdeniz'in uluslararası ambarı oldu Kuzeyde yaşayan Ermeniler dışında yeril hırlstiyanlar haçlı seferlerine İlgisiz kaldılar, müslümanlar da onlarla olan İlişkilerinde değişiklik yapmadılar Bu hoşgörü frank egemenliğindeki bölgelerde müslümanların karşı karşıya kaldığı davranışla çelişiyordu Buralardaki müslümanların camileri ve kadıları yoktu, olası düşman ya da İhbarcı muamelesi görüyorlardı • Siyasal planda haçlı seferlerinin başlıca sonucu Doğu'da ve Yunanistan'da latin devletlerinin doğuşu oldu (-► DOĞU LATİN DEVLETLERİ) Seferlerin sonuçlarından biri de Batı'nın Bizans ve arap sanat ve edebiyatını tanımasına yardım eden, uygarlıklar arası İlişkilerin doğmasıydı Batı kültürü Killkia hırlstiyanlarını derinden etkilerken dominiken ve fransisken misyonerler Asya ve Afrika halklarıyla, özellikle Moğol imparatorluğu içinde ilişkiler kurdular Öte yandan haçlı seferleri, hacıların deniz yoluyla taşınması ve batı kumaşlarının baharat, ipekli ve pamuklu kuşaklarla değiştirilmesi sayesinde kıyı kentlerinin ticari etkinliklerini artırdı Pisa, Ceno-va, Venedik, Asya kıyılarındaki kentlerde özerk ticaret merkezleri kurdular Haçlı seferleri ve Doğu latin devletleri sayesinde Akdeniz'e egemen olan ve ticareti ele geçiren Avrupalılar ekonomik açıdan büyük gelişme gösterdiler Haçlı seferleri, bu seferler için gerekli parayı bulmak üzere senyörlerin haklarını para karşılığı satmalarına ve böylece kentlerin ön plana çıkmasına dolaylı bir şekilde yardımcı oldu Akdeniz ticaretini hıristiyanlara kaptıran müslümanlar giderek yoksullaştılar Haçlı seferleri gibi bir dış etken olmasaydı Türkler, Batı'dakl aşamalarını belki Osmanlılar'dan 200 yıl önce gerçekleştirebileceklerdi Birinci haçlı seferi sonunda Türkler B Anadolu'yu terk etmek ve kıyıdan içerdeki yaylalara çekilmek zorunda kaldılar • Haçlı seferleri ruhu, daha uzun süre devam etti 1291'den başlayarak Kutsal yerleri yeniden fethetme düşüncesi canlandı Ayrıca ayakta kalan latin devletlerini de savunmak gerekiyordu (Kıbrıs, Ege adaları, Frank Yunanistanı [- Klasik yüzyılların sanatçıları bu konuyla çok az ilgilendiler Ama XIX yy'da bir Ortaçağ tutkusu doğdu: Versailles müzesi için verilen pek çok siparişin konusu haçlı seferleriydi Federico Madrazo, Godefroi de Bouiiion'a taç sunan Haçlılar (Versailles), Delacroix Haçlılar'ın Konstan-tinopolis'e girişi (Louvre), Cabanel, Panthéon için Aziz Louis Kudüs'te (Louvre) adlı tabloları yaptı Ayrıca Gustave Doré, Mlchaud'nun Histoire des croisades (Haçlı seferlerinin tarihi) [1877] adlı yapıtını resimlemek İçin yüz gravür yaptı
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|