Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Gezelim, Görelim

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
eskisehir, iste

İste Eskisehir

Eski 09-03-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İste Eskisehir




ŞEHRİMİZİN ADI

Bugünkü Eskişehir ili, Eski ve Orta çağlarda Yunanca Dorylaion, Latince Dorylaeum ismi ile tanınan bir kentti Arap kaynaklarında ise şehrin adı Darauliya, Adruliya ve Drusilya olarak verilmiştir Dorylaion, antik kaynaklarda önemli yolların kavşak noktasında kaplıcaları ile ünlü, ticaret ile zenginliğe kavuşmuş bir Frigya (Phrygia) şehri olarak geçer ve şehrin kurucusu olarak Eretrialı Doryleos gösterilir

Özellikle Bizans çağında önem kazanan kentte imparator Justinianos'un yazlık sarayının varlığından söz edilir 19 yüzyılda birçok gezgin ve bilim adamı, bölgeye yaptıklan gezilerin ve araştırmaların sonucunda Eskişehir'in 3 km kuzeydoğusunda, Porsuk Çayı'nın kuzeyinde yer alan bugünkü adıyla Şarhöyük ören yerinin antik Dorylaion şehri olduğunu saptamışlardır Burası 17 m yüksekliğinde, 450 m çapında Orta Anadolu'nun orta büyüklükteki höyüklerinden biridir Burada 1989 yılında itibaren Kültür Bakanlığı ve Anadolu Üniversitesi adına Prof, Dr A Muhibbe Darga başkanlığında bir ekip tarafından arkeolojik kazılara başlanmıştır Halen devam etmekte olan kazılarda, höyükte şimdilik Osmanlı Döneminden ilk Tunç Çağı'na kadar geri giden sürekli bir yerleşmenin olduğu saptanmıştır

Dorylaion - Şarhöyük, Bizans'ın Selçuklulara karşı korunmasında büyük rol oynamış ancak 1176'da Selçuklu Sultanı II Kılıçaslan'nın Bizans İmparatoru Manuel Komnenos'u mağlup etmesinden sonra kent, Selçukluların egemenliği altına girmiştir Bundan sonra uzun bir zaman yıkık ve terkedilmiş olan Dorylaion-Şarhöyük'ün yakınında, harabenin güneyinde yeni bir yerleşme kurulmuştur W M Ramsay'in bildirdiğine göre, büyük olasılıkla Dorylaion harabelerine Eskişehir adı verilmiş ve bu ad o zamandan günümüze uzanmıştır

KURTULUŞ SAVAŞINA KADAR OLAN DÖNEMDE ESKİŞEHİR

Tarihi çok eskilere uzanan Eskişehir'in ilk yerleşim noktası şimdiki yerleşimin 6 km kuzeyindeki Şarhöyük (Dorylain) dur Eski yerleşimindeki harabelerden dolayı şehre "Eskişehir" adı verilmiştir Yapılan arkeolojik çalışmalar sonucu çıkan eserlerin verdiği bilgilerden, Eskişehir ve yöresinin Neolitik çağa kadar (İÖ 10000 - 5000 yılları) uzanan bir yerleşim bölgesi olduğu anlaşılmıştır Demircihöyük, Keçiçayırı Höyüğü, Kalkanlı Höyüğü, Orman Fidanlığı, Küllüoba gibi yerleşim merkezleri hayli yoğun kitleler halinde yerleşim görmüştür Daha sonraları Hittiler döneminde Şarhöyük (Dorylaion) İmparatorluğun batıdaki en önemli uç noktası olmuştur İÖ 1200'lerde Friglerin bölgeye yerleşmesi ile çoğalmaları ve diğer halklarla karışmaları sonucu üstün bir Frig uygarlığı yaratılmıştır İÖ 695 yılında Kimmerlerin istilası ile yıkılan Friglerden sonra şehir Lidyalıların, MÖ 546 yılında da Perslerin hakimiyetine girmiştir

MÖ 334 yılında İskender'in eline geçen Eskişehir, İskender'in ölüm tarihi olan MÖ 323 yılana kadar Hellenizm dönemini yaşamıştır Greklerin, Anadolu'ya bu devirde kitleler halinde gelip yerleştikleri, tarihi belgelerden anlaşılmıştır

MÖ 190'larda Romalıların eline geçen Eskişehir, Roma'nın MS 395'de ikiye bölünmesine kadar Roma İmparatorluğu'nun sonra da Doğu Roma İmparatorluğu'nun (Bizans) idaresinde kalmıştır

Büyük Selçuklu İmparatorluğu zamanında doğudan gelen Türk Boyları, Bizans'ın zayıflığından da istifade ederek Doğu Anadolu'ya yerleşmeye başlamıştır Selçuklu Hükümdarı Alparslan'ın 1071'de Malazgirt Savaşını kazanmasından sonra Türklere bütün Anadolu kapıları açılmış, süratle ilerleyen Türk orduları 1074'de Eskişehir'i almıştır Bundan sonra Eskişehir, doğudan devamlı gelen boylar için bir yerleşme noktası olmuştur İnönü İlçesindeki Çarşı Camii'nin yapım yılı 1074'tür

Sonraları Eskişehir Anadolu SelçukluDevleti ile Haçlılar arasında yapılan kanlı savaşalara sahne olmuştur Eskişehir Anadolu Selçukllu Devleti'nin kuruluşundan yıkılışına kadar bir selçuklu şehri olarak kaldığı halde, bu savaşlar nedeniyle fazla selçuklu eseri yapılamamıştır Anadolu Selçuklu Devleti'nin eserleri, o devirde uzun süre uç beyliğin merkezi olan Sivrihisar'da görülür Osmanlı Devletinin Kurucusu Osman Bey, 1284 yılında Anadolu Selçuklu Sultanı Mesut tarafından gönderilen fermanla aşiret reisliğinden çıkarak uç beyi olmuştur Osman Bey, uç beyi olduktan sonra, gün geçtikçe kuvvetlenmiş ve 1289 yılında hakimiyet sahasına Eskişehir ve İnönü'yü de katmıştır Osmanlıların ilk zamanlarında, devletin kurulu merkezlerinden birisi olması sebebiyle Eskişehir'e yakın ilgi gösterilmişse de Duraklama ve Gerileme devirlerinde pek ilgi gösterilememiştir Bu nedenle Eskişehir yakın zamana kadar gelişememiştir Şehir ancak 1877-1878 Osmanlı - Rus harbinden sonra muhacirlerin yerleştirilmeye başlamasıyla beraber gelişmeye başlamıştır

Bugün Türkiye'nin sayılı merkezlerinden olan Eskişehir, Fatih'in ilk zamanlarına kadar Ankara Beyliğine bağlı olarak kalmıştır 1451 yılından sonra Kütahya'nın Beylerbeylik haline gelmesi üzerine Anadolu İdari Teşkilatında değişiklik olmuş; bu arada Ankara'ya bağlı bulunan Eskişehir, Kütahya Beylerbeyliği'ne bağlanmıştır

CUMHURİYET DÖNEMİNDE ESKİŞEHİR

Cumhuriyetin ilanından sonra, Sancak ve mutasarrıflıkların il yapılmaları üzerine, Eskişehir'de 1925 yılında il olmuştur

1926 yılında Eskişehir'in, Sivrihisar, Mihallıçcık ve Seyitgazi olmak üzere üç ilçesi bulunuyordu 28061954 tarihinde 6321 sayılı kanunla Çifteler, Mahmudiye, 27061957 tarihinde 7033 sayılı kanunla Sarıcakaya ilçe haline getirildi ve Eskişehir'in ilçe adedi 6'ya çıkmış oldu

Daha sonra, 19061987 tarihinde 3392 sayılı kanunla Alpu, Beylikova, İnönü; 9051990 tarih ve 3544 sayılı kanunla Günyüzü, Han ve Mihalgazi ilçe haline getirilmiştir Böylece ilçe sayısı 12'ye çıkmıştır

Eskişehirspor Taraftarı ve Amigo ORHAN

1970'li yıllarda Eskişehirspor'un adı taraftarı ve Amigo Orhanı ile birlikte anılıyordu İstanbul dükalığı'na son veren ve Anadolu'da devrim yapan Eskişehirspor sadece Eskişehir'in değil tüm Anadolu kentlerinin takımıdır Bu nedenle taraftarları tüm Anadolu'dur Anadolu kentlerine yolunuz düşerse bir çok yaşlı insanın Eskişehirspor'u tuttuğuna tanık olursunuz
Amigo Orhan ise Siyah ve Kırmızı renklere ayrı bir canlılık verir Türkiye'de gerçek anlamıyla amigo kavramını başlatan Eskişehirspor taraftarları ve Amigo Orhan'dır Orhanın bir elini kaldırışıyla tüm stad donar kalır Bir el işaretiyle gök gürültüsü gibi şarkılar, marşlar tüm kentde yankılanırdı
Eskişehirspor ilkler takımı oldugu gibi taraftarıda o yıllarda herşeyin ilkini yapmıştır Ülkede deplasmana maça gitme olayını Eskişehirspor taraftarı başlatmıştır Tribünlerde kartondan dev yazılar yazmayı yine Eskişehirspor taraftarı yapmıştır Şarkıları,marşları hep ilk olarak Es-Es taraftarı gerçekleştirmiştir
Eskişehirspor taraftarı büyüktür, 'En' büyüktür

Eskişehirspor taraftarı deplasmana çıkartma yapan ilk taraftardır Fotoğrafta Amigo Orhan ve Ali Sami Yen Stadını adeta istila eden Siyah - Kırmızılı taraftarlar görülüyor

Amigo Orhan'ın yeşil sahalara inmesi yasaklanır Amigo Orhan için Açık Tribünde özel bir bölüm yaptırılır Bu özel bölüm Amigo Orhan'ın tahtıdır ve "ülke" oradan yönetilir

Stadlarda söylenen şu şarkıyı unutmak mümkün müdür ? "Yağmurlarda çamurlarda her maçına gelmedik mi ?" Bu şarkıya en çok yakışan hiç şüphesiz Eskişehirspor taraftarıdır 1 lig kulüpleri "sinek avlarken" çoğu zaman Eskişehir Atatürk Stadında oturacak yer kalmazdı

Kuruluş Yılları

Eskişehirspor'un kuruluşu diğer kulüblerin kuruluşuna hiç benzemez Eskişehirspor'u ne İstanbul takımları ne de İzmir takımlarında oldugu gibi yabancı uyruklular tarafından kurulmamıştır Ne de Holdinglerin toplamasıyla oluşmuştur Eskişehirspor Eskişehir'in bagrından çıkmıştır
1963 yılında Türkiye Akademiler arası futbol şampiyonası düzenlenir Eskişehir Ticari İlimler Akademisi finalde Ege Üniversitesini 6-0 gibi büyük bir farkla mağlup eder Maçın bitiminin ardından gözlemci Burhanettin Türker, Kafile Başkanı Nafiz Yazıcıoğlu'nun kulağına şunları söyler: Madem elinizde böyle bir kadro var niye 2lige katıl mıyorsunuz? 1965 yılında Eskişehirspor kurulur ve başkanlığına Aziz Bolel getirilir Akademispor'un bir çok futbolcusu Eskişehirspor'un formasını giyer Takımın renkleri Siyah ve Kırmızı olarak belirlenir Es-Es'in aldığı başarılar nedeniyle daha sonraki 10 yıl boyunca Anadolu'da kurulan tüm takımlar Eskişehirspor'u örnek alırlar Siyah Kırmızı renkleriyle birlikte Eskişehirspor'u örnek alan kulübler 1ligde başarıdan başarıya koşar
Eskişehirspor'un bir de lakabı vardır Ona Kırmızı Şimşekler derler Es-Es'in renklerini almayanlar lakabını almıştır Anadolu'daki bir çok takımın lakabı şöyledir: Mor Şimşek, Kara Şimşek bu örnekler sürüp gider

Eskişehirspor'u 1lige çıkaran futbolculara Federasyon Başkanı Orhan Şeref APAK çeşitli armağanlar verdi Fotoğrafta Başkan Aziz BOLEL, Nihat, Kamuran, Fethi ve Metin görülüyor

Eskişehirspor'la birlikte Türkiye'de bir de büyük taraftar oluşmuştu Taraftar, futbolcu ve yönetim hep birlikteydi Fotoğrafa dikkatlice bakarsak taraftarların arasındaki Başkan Aziz Bolel'i görürüz

Eskişehirspor'u 1 Lige çıkaran kadro: Antrenör Abdullah Matay, Kaleci Hakkı, Fethi, Nihat, Başkan Aziz Bolel, Mahmut, Metin, Kaptan Mehmet, Genel Kaptan Aydın Begiter, Nafiz Yazıcıoğlu Kamuran, İsmail, Hasan, Ayhan, Muzaffer, Şükrü Kuntasal

Eskişehirspor'un tohumları 1963- 64 sezonunda atıldı Türkiye Şampiyonu olan Ticari İlimler Akademisi seronomide görülüyor İsimler tanıdık: Bilgin, Ertuğrul, Ünver, Öncü, Ali, Muammer, Metin, Ayhan, Doğan, Mehmet, Fethi ve Antrenör futbolcu Abdullah Matay

Gegiç Efsanesi

Eskişehirspor'u hatırlarken Abdullah Gegiç'i unutmak elbette olmaz Eskişehirspor Gegiç'in ellerinde büyüdü desek yalan olmaz "Futbol Profesörü" adı verilen Abdullah Gegiç Eskisehirspor'un Teknik Direktörü olduğu yıllarda bir özveriyle çalışır Gegiç sadece taktik çalışmalarında değil, her yönüyle futbolun nasıl oynanması gerektiğini öğretirdi
Eskişehirspor'un antremanlarını Şeker sahasında yaptıgı yıllarda Çim sahayı bırakın, balçıksız bir saha bulmanın bile zor oldugu yıllardır Futbolcuların ilk idmanı sahayı düzeltmek olurdu Gegiç profesyonel olduğu kadar futbolun 'Hamalıdır'da Gegiç'in bu çalışkanlığı tüm futbolculara örnek oldu Eskişehirspor Gegiç ile birlikte Türkiye liglerinin korkulu rüyasıydır Türkiye ligini Eskişehirspor yıllarca 2sırada tamamladıKimine göre Eskişehirspor için bu büyük bir başarı sayılırken, taraftara göre takımın yeri her zaman birinci sıradaydı Abdullah Gegiç'li Eskişehirspor Türkiye'ye sığmadı Avrupa kupalarında ünlü takımları sahalarına gömdüler

Eskişehirspor Şeker Stadında idmanlarını zor şartlar altında yapardı Fotoğrafta Gegiç ve sahadaki suları süpüren futbolcular görülüyor Günümüzde ise formasını teriyle ıslatmadan maçı bitiren futbolculara rastlıyoruz

Abdullah Gegiç Türk futbolunun örnek insanlarından biriydi Futbol sahası onun ekmeğiydi Oda ekmeğine iyi bakardı Futbolcularınada önce bunu öğretti

Altın Yıllar
Eskişehirspor'un her yılı, her maçı ayrı bir anıdır Kimi maçların sonunda Eskişehir'e boynu bükük giren futbolcular kimi maçların sonunda omuzlarda taşındılar Kupalar, şampiyonluklar, Avrupa kupalarındaki başarıların hepsi geldi geçti Futbolda asıl hedef nedir? Eskişehirspor'un hedefi sadece 1lige çıkmak mıdır? Eskişehirspor'un "Altın Yılları" dediğimiz yıllardan kalma bir hesabı vardır
Futbolcular istemese bile Siyah Kırmızı renklerin gönüllüleri onları omuzlarda taşımak ister Adlarına şarkılar yazmak ister
Eskişehirspor Türkiye 1ligini üç kez ikinci sırada iki kezde 3sırada tamamladı Federasyon kupasını bir kez kazanmasına rağmen 1969-70 sezonu ile 1986-87 yıllarında birer kez de final oynadı Ancak kupaların birini Göztepe'ye birini de Gençlerbirliği'ne kaptırdı Es-Es'ler 68-69, 69-70, 71-72 sezonlarında ligi 2 sırada tamamladı
İkinci olan hep Eskişehirspor oldu ama birinciler hep degişti

Eskişehirspor kendisini Avrupa'ya taşıyan bu kadroyu unutmamalı Bu futbolcular Es - Es'in adını Avrupa'ya duyurdu

Kazanılan her maçın ardından geceler neşe içinde geçerdi Başkan ve futbolcular İstanbul'a kafa tutmanın zevkini hep birlikte yaşardı

Kupalı Yıllar

Eskişehirspor Türkiye ligi şampiyonluğunu hep kılpayı kaçırmasına rağmen bir çok önemli kupayıda müzesine götürmüştür Federasyon kupasını iki kez finalde kaybeden Eskişehirspor beklenen çıkışını 1970-71 sezonunda yapar Finale Bursaspor ile birlikte kalan Eskişehirspor ilk maçı deplasmanda 1-0 kaybeder Eskişehirde oynanan karşılaşma ise uzun yıllar hafızalardan silinmeyece niteliktedir Rövanş karşılaşması Atatürk Stadyumunda oynanır 27 ve 65 dakikalarda Riva Halil'in attıgı iki gol ile Es-Es kupayı müzeye götürür Aynı yıl Cumurbaşkanlığı kupasında Es-Es Galatasaray ile karşılaşır Ankara 19 Mayıs Stadyumunda oynanan maçı Eskişehirspor 3-2 kazanarak sezonu iki kupa ile kapatır
19 Mayıs Stadında oynanan Cumurbaşkanlığı tam bir gol düellosu şeklinde geçer Maçın hemen 5 dakikasında Galatasaray efsanevi golcü Metin Oktay ile 1-0 üstünlük sağlar ve ilk yarı bu sonuç ile kapanır Es-Es ikinci yarıya hızla başlar Metin Oktay gibi golcüler Eskişehir'de çoktur 51 dakikada Fethi skoru eşitler 64 dakikada ise Fethi Es-Es'i 2-1 öne geçiren golü atar Maçın bitimine 5 dakika kalmış ve maçın böyle biteceği sanılırken, 85 dakikada sahneye çıkan Gökmen'in attıgı golle skor eşitlenir Ancak kaptan Fethi 88dakikada Cim Bom'un filerini bir kez daha havalandırır ve kupayı Eskişehir'e kazandırır
Ancak gönüllerde lig şampiyonluğunu kaçırma hüznü kalmıştır

Eskişehirspor'un ilk kupalarını alan kadrosu : Kaptan Mehmet, İsmail, Kamuran, Antrenör Abdullah Matay, Mengü, Kaleci Doğan Atmaca, Kaleci Hakkı, Genel Kaptan Aydın Begiter, Metin, Ayhan, İlhan, Fethi Futbolcuların önündeki kupalar ise 1 Lig kupası ve Trabzon İdman Ocağını yenerek elde ettikleri Başbakanlık Kupası

Eskişehirspor Anadolu halkının futboldaki isyanıydı Bu isyan Türkiye'ye sığacak gibi değildi Eskişehirspor'lu futbolcular Milli Takım'ında değişmez oyuncuları arasında yerini almıştı Kaptan İsmail, Fethi, Kamuran, Abdurrahman, Ender, Ayhan, Faik, Metin Parlaroğlu Milli takımın değişmez isimleri arasında yer aldılar Milli takımın maçlarında koca ülkenin insalarının kalbi heyecanla atıyordu Eskişehirspor'lu taraftarların kalbi ise daha bir başka
Eskişehirspor'lu futbolcular sadece milli maçlarda değil Avrupa maçlarında da Türkiye'yi en iyi şekilde temsil ettiler Eskişehirspor'un Sevilla ile oynadığı maçın heyecanını bugün bile hissedenler vardır Son on dakkika atılan iki gol ve tur atlama sevinci Eskişehirspor Türk futboluna uzun yıllar önderlik yaptı Eskişehirspor Türk futboluna çok degerli futbolcular kazandırdı

Sarı Metin olarak tanınan Metin Parlaroğlu Milli formayı genç yaşlarda giydi

Gegiç'in Milli Takım'a gönderdiği futbolculardan olan Abdurrahman'ı unutmak elbette mümkün değil

Ender Gonca'da Milli Takım'ın değişmez futbolcuları arasındaydı

Ayhan dönemin film artislerine benzer şekilde bıyık bırakır, saçını tarardı O yeşil sahaların jönüydü

İz Bırakan Kadrolar
Eskişehirspor'un kadrosunda binlerce futbolcu görev yaptı Sayısız kadrolar teknik adamlar geldi geçti Ancak sevgiyle anılanlar olduğu gibi, hiç şüphesiz hüzünle hatırlananlar da oldu Eskişehirspor'un ilk yıllarındaki kadrosu Taşkın, İlhan, BBurhan, Abdurrahman, Faik, Kamuran, İsmail, Fethi, Nihat, KBurhan, Şevki, Vahap, Halil sevgiyle anılanlar oldu Aslında sevginin de ötesinde onları hasretle anıyoruz Adına besteler yapılmış, şarkılar yazılmış futbolcular nerdedir şimdi?
Gani, Zafer, Burhanettin, Sertaç, Şenol, Güven, Selahattin, Fatih, Burhan, Bülent'li kadro efsane olarak nitelendirilmese de onlar Siyah Kırmızılı renklere gönül verenlerin yüreğinin bir köşesinde hep varolacaklar Birde hüzünlü hatırladıklarımız vardır Eskişehirspor'un ve Türkiye futbolunun yıldız futbolcularından olan Sinan'ı unutmak mümkünmüdür Sinan'ın bedeni toprakta olsada "O" her gece kentin sokaklarında dolaşır, maçlarda tribünlerdeki yerini alır "O" asla unutulmaz, unutulmayacaktır

Eskişehirspor'un ilk yıllarında Türkiye liglerine ambargo koyan kadrosu kolay kolay hafızalardan silinmez İsmail'li, Fethi'li, Kamuran'lı kadro hasret ve özlemle anılıyor

Eskişehirspor'un son kez 1Ligde yer alan kadrosunda bugün hiç bir futbolcu bulunmaz Kimi futbolu bırakmış, kimi ise bambaşka Siyah Kırmızılı formaları giymiştir

3Ligden Kurtuluşu
2ligde mücadele eden Eskişehirspor 1991-1992 futbol sezonuna şampiyonluk parolası ile başlamıştı Şampiyonluğun iddialı iki takımı Kocaelispor ve Eskişehirspor'du Ligler başladı Haftalar ilerledi Gazete manşetlerinde "fark 5 puan" "Kocaeli arayı açıyor" derken "Düşüyoruz" haberlerine rastladık Anadolu'nun takımı bir anda kendini 3ligde buluverdi Üçüncü lige düşmeyi sadece Eskişehir değil, Türkiye de hiç bir kent inanmıyordu Eskişehirspor'un 3lige düşmesini şaka olarak yorumlayanlar bile vardı Ancak 3lig şaka değildi Hele şaka hiç götürmezdi Hep birlikte düştük yollara "Buldan nerde kalır dayı" diye sorduk yollarda Dinar sahasında inekleri kovaladık Seydişehirde yolları kaybettik Ama yıkılmadık Zorda olsa 2lige yeniden ayak bastık
Kim yüreğinden söküp atabilir ki Eskişehirspor'u 2ligde mücadele etsede Es-Es'in yeri 1ligdir Lig şampiyonluğudur Varsın kupalar başkasının olsun Eskişehirspor "gönüllerin" şampiyonudur
Eskişehirspor Anadolu'nun Bey'idir

Eskişehirspor'u 3 ligden 2 lige taşıyan kadro Ayaktakiler: Ali Rıza, Murat, Çetin, Volkan, Berkay, Halit Oturanlar: Mehmet, Sinan, Serdar, Necmi, Ayhan

3Lig kabusu Eskişehirspor için 1 yıl sürmüştü Eskişehirspor kendi sahasında oynadığı son maçta Şekerspor'u 3-1 yenerek şampiyonluğu garantilemişti Acı taraftarlarla sevince dönüyordu

1Lige yükseliş
1995-96 sezonunda Eskişehirspor'u yeniden 1lig arenasında görürüz Eskişehirspor'lu taraftarlar kadar bir çok Anadolu kenti insanının da arzuladığı bir sonuçtur bu 1994-95 sezonunda Aydın ARAT Başkanlığında Eskişehirspor iyi bir kadro oluşturur Candan DUMANLI Teknik Direktör olurken, Zafer, Ahmet yuvaya dönmüş Ali Rıza, Volkan, Metin gibi genç futbolcuların akıllarında sadece Eskişehirspor vardır Başarılı bir sezon geçiren Eskişehirspor Play Off'u İstanbulspor'un ardından 3sırada tamamlar Son maçta İstanbulspor ile kendi sahasında karşılaşan Eskişehirspor rakibiyle berabere kalmış; ancak 1lige çıkmayı sadece birkaç haftalığına ertelemişti İstanbul maçının sonunda donup kalan stadyum, Konya'daki eleme maçlarında çözülüp düştüğü yeri yakan alev haline dönmüştü Eleme maçlarında rakipler birer birer yıkıldı Yıllar sonra İstanbul çıkartmasının bir benzeri Konya'da yaşandı Eskişehir yarı yarıya boşaldı Aydınspor ile oynanan final maçından sonra bu çoşkunun 'uzun' yıllar süreceği beklendi Birinci lig geçen yıllar aksine kısa sürdü Es-Es çıktığı gibi 2lige düştü
Taraftarlar Türkiye'nin neresi olursa olsun "sel olup akmaya, ateş olup yakmaya hazır" yeterki sonunda 1lig olsun

Eskişehirspor'u yıllar sonra 1Lige çıkaran golü unutmak mümkün değil Metin'in kafasından filelere giden bu gol Konya'da maçı izleyen binlerce Eskişehir'liyi sevince boğmuştu Futbolcular kente dönüşte krallar gibi karşılandı

Eskişehirspor'u 1Lige taşıyan futbolcular ve teknik heyet bir arada görülüyor Candan Dumanlı ise gururlu bir teknik adam olarak Play-Off'un sonunda istifa etmiştir Onun yerinde ise Yılmaz Vural vardır

İkinci Ligde Uzayan Yıllar
1995-96 futbol sezonunda Eskişehirspor 1ligden düşen boynu bükük bir takımdır Aydın Arat'ın başkanlığındaki 1lige çıkan Es-Es'ler yine onun başkanlığında 2lige düşer Bu son düşüştür 96-97 sezonunda 1lige çok yaklaşılır Ama rota değişir, Es-Es'in teknesi 2lige döner ve oraya demir atar Aydın Arat'la Avrupa Kupalarına pankart ve slagonları yerini bulmaz Es-Es Avrupa'ya en az İzmir Limanı'nda yaklaşır Karşıda görülür ama Eskişehirspor oraya ulaşmayı ileri bir tarihe erteler
Eskişehirspor 1997-98 sezonunda rotasını 1lig olarak belirler Ama yine rüzgar ters taraftan eser Futbolcular gelir Teknik adamlar gider Ama geminin dümeni bir türlü sağlam tutulamaz Eskişehirspor 2lig denizinde dolanıp durur Ancak tribünlerdeki bayrakların esintisinden ümit kesilmez
Es-Es'i 1lige taşıyacak olan da bayrakların esintisidir

"Aydın Arat ile Avrupa Kupalarına" sloganı bir türlü gerçekleşemez Eskişehirspor Avrupa'ya ancak Galatasaray ve Beşiktaş maçlarında gidebilir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.