Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
faydaları, likin, yapısı

Likin Yapısı Ve Faydaları

Eski 08-23-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Likin Yapısı Ve Faydaları



En değerli tabiî kaynaklar arasında yer alan topraklara, bitkiler için gerekli su ve besinleri kum, toz ve kil vasıtasıyla tutma vazifesi verilmiştir Ancak kil; su ve besinleri tutma kabiliyeti açısından kum ve toza göre daha üstündür Kayalar; su, rüz-gâr ve sıcaklık tesiriyle parçalanarak kum ve toz boyutuna kadar ufalanır Bu sırada fizikî parçalanmanın yanında kimyevî ayrışma da gerçekleşir ve 0,002 mm çapa kadar bu ufalanma devam eder Bu ayrışma ve yeniden birleşme hâdiseleriyle kil mineralleri meydana gelir

Kil mineralinin yapısı ve bileşimi
Kil minerallerinin başlangıçta küre şeklinde olduğu düşünülmüştür Fakat elektron mikroskobuyla yapılan incelemelerde bunların levhamsı veya tabakamsı (yaprakçıklı) bir yapıya sahip oldukları görülmüştür Killerin sıkı istiflenme, plâstiklik ve hacimce genişleyip daralma gibi özellikleri, onların tabakalı yapıda yaratılmasından kaynaklanmaktadır
Bilim adamlarınca kil mineralleri, su ihtiva e-den alüminyum silikatlar olarak târif edilmektedir Kil mineralleri, tetrahedron (düzgün dört yüzlü) ve oktahedron (düzgün sekiz yüzlü) olarak isimlendirilen kafes şeklinde kristal bir yapıda yaratılmıştır Tetrahedronlarda, silisyum ve oksijenlerden oluşan atom grupları mükemmel bir şekil ve belli bir düzende bir araya getirilmiştir Bu minerallerin tetrahedron tabakaları, 4 oksijen atomunun her biri bir köşeyi oluşturacak şekilde dört yüzlü geometrik bir yapıda, oktahedron tabakaları ise, alüminyum (Al), demir (Fe) ve magnezyum (Mg) gibi iyonların etrafında 6 oksijen ve hidroksil (OH-) iyonları olacak şekilde sekiz yüzlü geometrik bir yapıdadır
Kil mineralleri, tetrahedron ve oktahedron tabakalarının üst üste ve yan yana paket şeklinde bir araya getirilmesi ve ortak konumdaki oksijen iyonları vasıtasıyla birbirine bağlanmasıyla oluşturulur Bu tabakalaşmada, tetrahedron-oktahedron düzeninde periyodik bir tekrarlanmayla iki tabakalı kil mineralleri; tetrahedron-oktahedron-tetrahedron düzeninde periyodik bir tekrarlanmayla da üç tabakalı kil mineralleri meydana gelir İki tabakalı kil mineraline kaolinit, üç tabakalı kil mineraline ise montmorillonit kil minerali misâl verilebilir
İki tabakalı kil mineralinin tabakaları arasındaki elektrik çekim kuvveti sebebiyle su ve besin elementlerinin bu tabakalar arasına girmesi önlenir Bu sebeple, bu tip kil mineralleri bünyelerine su aldıklarında şişip genişleyemez Tabakalar arasında su almadan önce 2,7 Ao (1 Ao = 10-8 cm = 0,1 nanometre) olan mesafe, su alınmasıyla değişmez Bazı kil minerallerinin hacmi ise, bünyelerine su alınca büyür ve şişer Misâl olarak, üç tabakalı montmorillonit kil mineralinde iki eşdeğer tabaka yüzeyi karşı karşıya getirildiği için, tabakalar arasındaki çekim kuvveti çok zayıftır Bu sebeple, tabakalar arasındaki 3,4 Ao (0,34 nm) olan mesafe su alınca 14–18 Ao (1,4 – 1,8 nm)’a kadar çıkar

Kilin yüzey alanının büyüklüğü
Kil minerallerinin yüzey alanı, dış yüzeylerinin alanlarıyla çözelti hâlindeki iyonların girebilecekleri iç boşlukların yüzey alanlarının toplamıdır Tanecik çapı veya boyutu küçüldükçe, kilin yüzey alanı mükemmel bir şekilde genişlemektedir 1 gram kum taneciğinin toplam yüzey alanı 0,1 m2 civarında, toz taneciğinin ise 0,1–1,0 m2 arasında iken kil mineralinde bu alan yüzlerce m2’ye ulaşabilmektedir Bu yüzey alanı büyüklüğü nasıl olabilmektedir?
Bu hâdiseyi şöyle açıklayabiliriz: Bir kenarı 1 cm olan bir küpün yüzey alanı 6 cm2’dir Bu küp bir kenarı 100 Ao (10 nanometre) olan küpçüklere bölünürse, meydana gelen küpçüklerin yüzey alanları toplamı 600 m2 olur Şöyle ki; bir kenarı 1 cm olan küpten bir kenarı 10 nm olan 1018 adet küpçük oluşur Bir kenarı 10 nm olan küpçüğün yüzey alanı 6x(10x10–9)2 = 610–16 m2’dir Bütün küpçüklerin yüzey alanları toplamı ise 1018x610–16 = 600 m2 olur Bu sebeple, topraklarda büyüklük olarak kum taneciklerinden kil taneciklerine doğru gidildikçe yüzey alanının genişlediği görülür Meselâ, montmorillonit kil mineralinin toplam yüzey alanı 600–800 m2/gram olup, bu, tane büyüklüğüne bağlı olarak 1150 m2/gram’a kadar çıkabilmektedir
Kil minerallerinin adsorblama (yüzeyde tutma) hususiyeti
Kil minerallerinin yüzeyleri negatif, kenar ve köşeleriyse pozitif elektrikle yüklüdür Böylece, kil minerallerine zıt elektrik yükleri çektirilerek, bitki besin elementleri olan katyon ve anyonların kil yüzeylerinde ve kenarlarında tutulması sağlanır Bitkiler için gerekli olan kalsiyum (Ca), magnezyum (Mg), potasyum (K), amonyum (NH4), demir (Fe), çinko (Zn) gibi elementler kil mineralleri yardımıyla toprakta tutularak, bunların bitki köklerinin yararlanabileceği derinlikte kalması sağlanır
Kil mineralleri, toprağın fizikî, kimyevî ve biyolojik faaliyetleri açısından da son derece önemlidir Killere bahşedilen büyük özgül yüzey (birim hacimdeki yüzey alanı) sebebiyle, toprakta büyük bir adhezyon ve kohezyon kuvveti oluşur Böylece, bitkiler için hayatî öneme sahip olan suyun toprakta tutulması sağlanır Bunların yanında, killere verilen çekim kuvvetiyle kum ve toz tanecikleri, mıknatıs gibi çekilerek birbirine yapıştırılır Böylece, kum ve toz oranı yüksek olan toprakların iyi olmayan fizikî özellikleri düzeltilmiş olur Meselâ kil, kumlu topraklara karıştırılırsa bunların aşırı geçirgenlikleri önlenmiş olur; toz oranı yüksek olan topraklara karıştırılırsa onların gözenekliliği ve havalanma şartları düzeltilmiş olur

Kil minerallerinin kullanıldığı yerler
Kil mineralleri (kaolinit, montmorillonit vb) endüstride birçok alanda kullanılmaktadır Misâl olarak, kaolinler; kâğıt dolgu ve kaplamada, tuğla, seramik, çimento, plâstiklerde, boya ve çözücülerde; montmorillonit kil mineralleri ise, deterjan, seramik, kâğıt, kozmetik ve boya sanayii gibi birçok alanda kullanılmaktadır
Dünyada çok sınırlı miktarda bulunan kalsiyum montmorillonit kili 1800’lü yıllardan beri birçok hastalığın tedavisinde kullanılmıştır Bu kilden, sağlık açısından hayvanların da yiyerek veya içinde yuvarlanarak faydalandığı tespit edilmiştir Yüzeye çekme ve emme (adsorb ve absorb) özellikleri sebebiyle, vücudu toksik maddelerden arındırma özelliği bahşedilen bu kil, canlı çamur olarak adlandırılmıştır Bu killerin uzun süre sıcak su basıncına mârûz kalması, kristalize olmalarına ve negatif elektrikle yüklenmelerine sebep olur Kristalleşen kil çok küçük parçacıklara ayrılır ve bu da kilin vücutta kolayca emilmesini sağlar Negatif yükler sayesinde ise kil, pozitif yüklü toksik maddeleri cilt yüzeyine çeker ve daha sonra bunları emerek vücuttan uzaklaştırma vazifesini yerine getirir Kalsiyum montmorillonit kilinin zehirden arındırma özelliği dışında; ağrı, açık yara, kolit (kalın bağırsak iltihabı), ishal, hemoroit, ülser, bağırsak problemleri, sivilce, kansızlık ve daha birçok rahatsızlığın tedavisinde kullanıldığı bilinmektedir
Kil-polimer nanokompozit malzemeler, havacılık ve uzay araçlarının parçaları için kullanılan fiber bazlı kompozitlerde kalıp malzemesi olarak düşünülmektedir Sebebi ise, uçak ve uzay araçlarının parçalarının, diğer kalite özellikleri yanında çok güçlü ve aynı zamanda hafif olması gerekliliğidir Nanokompozit malzemeler aynı zamanda, ısıya karşı dayanıklılığının yüksek oluşu sebebiyle elektronik ev âletlerinde de kullanılmaktadır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.