Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
puşkin

Puşkin

Eski 08-22-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Puşkin



Puşkin
Aleksandr Sergeyeviç Puşkin
Rus şair ve yazar Birçok kişi tarafından en büyük Rus şairi ve Rus edebiyatı'nın kurucusu kabul edilir

Hayatı

Aleksandr Sergeeviç Puşkin, 26 Mayıs 1799?da Moskova?da doğar Babası Sergey Lvoviç, soylu bir ailenin çocuğudur Annesi Nadejda Osipovna Hannibal?in ne kadar soylu biri olduğunu söylememiz için ise dedesi Etiyopya'lı İbrahim Hannibal?in Rus Çarı I Petro?nun vaftiz çocuğu olduğunu belirtmemiz yeterli olacaktır Görüldüğü gibi çok soylu bir ailenin üyesidir Puşkin Annesi ve babası çok kültürlü ve aynı zamanda gösteriş düşkünü insanlardır Zamanlarının çoğunu balolarda geçirdikleri için Puşkin, anne ve baba şefkatinden uzak bir çocuk olarak büyür Puşkin, ilk bilgilerini yabancı eğitmenlerden edinir Henüz sekiz yaşındayken Fransızcası Rusçası kadar iyidir On bir yaşına geldiğinde ise özgürlükçü ve alaycı yazarlarına hayran olduğu Fransız Edebiyatı?nı neredeyse ezberlemiştir ve Fransız şiirler ve komediler yazmaya başlamıştır Döneminin tanınmış şair ve yazarları, Puşkin?in evine gelip gidenler arasındadır Ancak hiçbiri onu kendisine durmadan tuhaf masallar anlatıp, eski Rus türküleri söyleyen dadısı kadar etkilemez Yaşlı dadısı Arina?nın anlattıkları, Puşkin?in çocukluk ruhunda silinmez izler bırakır

Şiire başlaması

Puşkin, on iki yaşına geldiğinde, Rus Çarı I Aleksandr?ın Tsarskoye Selo?da (Çar?ın yazlık köyü) açtırdığı okula yazılır ve buradaki altı öğrenim yılı boyunca tıpkı okulun diğer öğrencileri gibi, Petersburg?a gitme izni bile verilmeden adeta dış dünyadan koparılarak eğitim görür Puşkin?in lise yıllarında yazdığı şiirlerinde bile, gerçekçilik eğilimi açıkça göze çarpar O dönem şiirinde kullanılmayan kaba ve gündelik sözcükleri rahatlıkla kullandığı ve canlı, kıvrak bir zekanın izlerinin görüldüğü şiirleriyleDerjavin?in dahi dikkatini çekmeyi başarır

Artık ünlü bir şair sayılmaya başlayan Puşkin, bu sıkıcı okul yıllarından sonra büyük bir eğlence susuzluğu ile, Petersburg?un canlı yaşamına dalar Yazdığı ve birçoğu yasaklanan özgürlükçü şiirleri ve taşlamaları bu sıralarda dilden dile dolaşmaya başlar Rus edebiyatı tarihinde şiir, ilk kez olarak, herkes üzerinde hayranlık uyandırır Yeni doğan ve adeta üzerine titrenen bir çocuk gibi coşku ile büyümeye başlar

Rus Çarı I Aleksandr tarafından Kafkasya?ya atanır ve burada ünlü ?Kafkas Esiri? ve ?Bahçesaray? adlı destanlarını yazar Onun edebiyatında ne klâsik şiirin kuralcılığı ne de Romantizmin sahte, fantastik güzellikleri yer alır O, gerçeği duyumsar, gerçeğin içinden gelir ve onu olduğu gibi anlatmayı ister

Kafkasya?dan dönen Puşkin?in Rusya?daki askeri yönetime ulu orta sövmesinden dolayı dört yıl süreyle başkente girmesi yasaklanır ve ailenin sahip olduğu Mihaylovskoye köyünde yaşamak zorunda bırakılır Hükümet tarafından oğlunu gözetim altında tutmakla görevlendirilen babası da görevini canla başla yerine getirir Yirmi dört yaşındaki Puşkin, bu sürgün döneminde yedi yıl sonra tamamlayacağı Yevgeniy Onegin adlı romanını yazmaya başlar ?Çingeneler?, ?Peygamber? ve Boris Godunov? isimli önemli eserlerini de yine bu sürgün yıllarında yazar

Bu uzun, sıkıcı ve gergin sürgün döneminden sonra Rus Çarı I Nikolay tarafından Moskova?ya çağırılan genç şairin kaleminden çıkan her şey artık çarın sansüründen geçecektir Polis baskınları ve aşk serüvenleri ise Puşkin?in yaşamının ayrılmaz parçaları olur

Evliliği

Puşkin, bir baloda eski yüksek rütbeli bir memurun kızı olan Natalya Gonçarova ile karşılaşır ve büyüleyici güzellikteki bu genç kıza aşık olur Natalya ise edebiyatla hiçbir ilgisi olmayan, Puşkin?i bir şair olarak umursamayan, aklı fikri kendine rahat bir yaşam sağlayacak bir koca bulmakta olan sıradan biridir ve ailesinin de ondan pek bir farkı yoktur Puşkin Natalya?ya evlenme teklif eder; Natalya ise, şairin evlenme teklifini belirsiz bir tarihte cevaplanmak üzere erteler Puşkin, bu durum karşısında umutsuzluğa kapılır ve Moskova?dan uzaklaşmak ister Bu nedenle de, 1829?da, bir gözlemci olarak Rus ordusuna katılır ve Osmanlı topraklarına gelir Sonradan yazdığı ?Erzurum Yolculuğu? adlı şiirinde yol izlenimlerini anlatan Puşkin?in, daha başka birçok eserinde de Erzurum?dan aldığı esinler yer bulur

Moskova?ya dönen Puşkin, Natalya?ya evlenme teklifini yineler Uzun çekişmelerden sonra Natalya?nın ailesini de ikna etmeyi başarır ve sonunda nişanlanırlar Natalya ise, bu duruma karşı kayıtsız kalır ve sadece izlemekle yetinir Natalya?nın bu tutumu da sonuna kadar böyle devam eder Yaşamını çekilmez kılan bir kayınvalidesi ve kusursuz ama yapay bir çiçek olan eşi vardır artık Puşkin?in Tabii bir de gerici polisler Bitmek bilmeyen soruşturmalar ve yasaklamalar yüzünden içi büyük bir acıyla dolsa da Puşkin, yazmaya devam eder ?Yevgeniy Onegin?, ? Don Juan? , ?Veba Sırasında Ziyafet? gibi manzum trajedyalarını ve ?Dubrovski?, ?Maça Kızı? gibi önemli eserlerini bu dönemde yazar Gogol?la olan arkadaşlığı da bu döneme rastlar Öyle ki, Gogol?a ünlü Ölü Canlar romanını yazma fikrini Puşkin verir

Ölümü

Pushkin_derzhavinjpg Bu dönemde hayatına George Charles d'Anthès adında biri girer Puşkin, o sıralarda yazdığı birkaç imzasız mektup aracılığıyla, d'Anthès adındaki bu Fransız delikanlısının bayan Natalya Puşkin?e kur yaptığını, bayan Natalya Puşkin?in de d'Anthès?e karşı kayıtsız kalmadığınıöğrenir Çok üzülen Puşkin, 1837?de d'Anthès?i düelloya çağırır Bu bir anlamda Puşkin?in ölüme meydan okuyuşudur Çünkü, d'Anthès?in ordunun en iyi nişancılarından olduğu bilinmektedir 27 Ocak 1837'de StPetersburg yakınında Kara Dere'nin bir köşesinde düellonun yapılmasına karar verilir Puşkin'in şahidi arkadaşı Danzas'tır Düello'da kullanacağı silahı almak için gümüşlerini sattığı iddia edilir Düelloda Puşkin tarafından omzundan yaralanan d'Anthès, Puşkin?i karnından yaralamayı başarır Büyük bir soğukkanlılıkla iki gün boyunca can çekişen Puşkin, 29 Ocak, 1837 tarihinde hayata gözlerini yumar
Şairin öldüğünü duyunca evinin kapısının önünde toplanan ve Yevgeniy Onegin?in son baskısını kapış kapış tüketen halk, şairin ölümü üzerine neredeyse hükümete karşı bir ayaklanma noktasına gelir Bu gerekçe ile olayların çıkmasından çekinen polis, bir gece yarısı, şairin tabutunu gizlice kiliseden alır ve Mihaylovskoye köyüne götürerek toprağa verir
Gogol, ?Puşkin, olağanüstü bir olaydır? der; Dostoyevski daha mistik bir tavırla ? Puşkin, bize gelecekten haber veren bir peygamberimizdir? der Puşkin, modern Rus Edebiyatı?nın oluşmasına en çok katkıda bulunan yazın ve düşün adamıdır Puşkin, klasik Batı edebiyatını ve Rus halk ruhunu sentezleyerek, Rus Edebiyatı?nda ?gerçekçilik akımı?nı başlatan liderdir

Aleksandr Puşkin'in düello günü uğradığı son yer; Peterburg Nevski Prospekt'de Wolf's şekercisidir (şimdi ki Cafe Litteraturnia)Bu cafede Puşkin'in balmumundan bir heykeli vardır


Eserleri
?Ruslan i Lyudmila ? Ruslan ve Ludmila (1820) (şiir)
?Kavkazskiy Plennik ? Kafkas Esiri (1822) (şiir)
?Bakhchisarayskiy Fontan ? Bahçesaray Selsebili (1824) (şiir)
?Tsygany, ? Çingeneler(öyküsel şiir) (1827)
?Poltava (1829)
?Küçük Trajediler (1830)
?Boris Godunov (1825) (drama)
?Papaz ve uşağı Balda'nın hikayesi (1830) (şiir)
?Povesti Pokoynogo Ivana Petrovicha Belkina ? İvan Petroviç Belkin'in hikayesi (5 kısa hikayeden oluşur: Atış, Kar Fırtınası, Cenazeci, Menzil Müdürü ve Bey'in Kızı) (1831) (düzyazı)
?Çar Saltan Masalı (1831) (şiir)
?Dubrovsky (1832-1833, yayınlandı1841, roman)
?Prenses ve 7 Kahraman (1833, şiir)
?Pikovaya Dama ? Maça Kızı (1833) daha sonra operaya uyarlanmıştır
?Altın Horoz (1834, şiir)
?Balıkçı ve Altın Balığın Hikayesi (1835, şiir)
?Yevgeniy Onegin (1825-1832) (şiirsel roman)
?Mednyy Vsadnik ? Bronz Süvari (1833, şiir)
?Yemelyan Pugachev isyanının Tarihi (1834, düz yazı)
?Kapitanskaya Dochka - Yüzbaşının Kızı (1836, düz yazı)
?Kirdzhali ? Kırcali (kısa hikaye)
?Gavriiliada
?Istoriya Sela Goryukhina ? Goryukhino Köyü'nün Hikayesi (bitirilmemiştir)
?Stseny iz Rytsarskikh Vremen ? Şövalye Hikayeleri
?Yegipetskiye Nochi ? Mısır Geceleri (kısa şiirsel hikaye, bitirilmemiştir)
?K AP Kern ? AP Kern'ne (şiir)
?Bratya Razboyniki ? Haydut Kardeşler (oyun)
?Arap Petra Velikogo ? Büyük Petro'nun Arabı (tarihsel roman, bitirilmemiş)
?Graf Nulin ? Kont Nulin
?Zimniy vecher ? Kış akşamı


HAKKINDA YAZILANLAR

Puşkin?in dinî bilincinin oluşmasında Doğu?nun etkisi: Doğu ve Puşkin
Vladimir Kazarin*

1820 yılında Kırım gezisi sırasında ve sonrasında, Puşkin?in mektup ve eserlerinde, Tavrida olarak adlandırılan eski Kırım topraklarında, Ortodoks Hıristiyanlığı?nın gelişmesi ile ilgili anı ve rivayetlerden bahsetmemesi, bu konuya fevkalade kayıtsız kaldığını gösterir

Taman?dayken, Kerç Boğazı?nın iki kıyısında bulunan eski Taman Hanlığı?na ve büyük ihtimalle, 1792 yıllarının tarihî bulguları arasında en heyecan verici eserlerden olan Taman Hanlığı?nın taştan yapılan muhteşem anıtına ilgi göstermiş ancak Puşkin ?Meryem Ana?yı Himaye? kilisesinden hiç söz etmemiştir Halbuki söz konusu Taman Hanlığı?nın taş anıtı bir süre bu kilisede muhafaza edilmişti Ayrıca, o dönemde Meryem Ana?yı Himaye kilisesine bağlı bir rivayet çok meşhurdu Bu kilise, 1022 yılında Taman Hanı Mstislav tarafından, Kosogların hanı Rededü ile yapılan savaşta galip geldiği için kurulmuştur
Eski vakayinamelerde bu kilisenin Meryem Ana kilisesinin kalıntıları üzerine kurulmuş olduğu rivayet edilmiştir Puşkin?in Meryem Ana Kilisesinden ve kuruluş özelliklerinden haberdar olduğu muhakkaktır, çünkü kendisi Taman Hanı Mstislav?ın şahsiyetine ilgi duymuş, ?Kafkas Esiri? adlı uzun şiirindeki dipnotlarında bu handan da söz ederek, ?Mstislav? adlı Taman Hanı?nı anlatan ayrı bir eser yazmayı düşünmüştür Puşkin?in bütün bu olaylardan haberi vardır ancak eserlerinde bu konulardan hiç bahsetmemesi manidardır

Kerç?e geldiğinde Puşkin, büyük ihtimalle Hazret Yohhan kilisesini ziyaret etmiştir Eski Bizans usulü ile inşa edilmiş bu kilise, şehrin esas görülmesi gereken yerlerinden birisidir, Kerç?e gelen herhangi bir seyyah mutlaka burayı ziyaret etmiştir Bu seyyahlar arasında, kiliseyi 1818 yılında ziyaret eden Çar I Aleksandr?ın isminin söylenmesi meseleyi yeterince açıklıyor zannederim Hz Yohhan kilisesinin kuruluş tarihleri ile ilgili tartışmalar hala devam etmekte Puşkin?in yaşadığı dönemde, kilisenin kuruluş tarihi olarak MS VI yüzyıl (A İ Mihaylovski-Danilevski) ve III-IV yüzyıl (G V Gerakov) tarihleri tahmin ediliyordu Bunun yanında daha gerçekçi fikirler de vardır (İ M Muravyev-Apostol) Günümüzde ise bilim adamlarının bu konuda kesin bir cevabı yoktur, tahmin edilen tarih ise VIII-XIV yüzyıllardır

Sivastopol yakınlarında Fiyolent burnunda bulunan Georgi Manastırına Puşkin?in yaklaşım tarzı çok manalıdır O dönemde sadece Kırım?ın değil, bütün Rusya Ortodoks Hıristiyanlığı?nın önemli kutsal yerlerinden olan bu manastırın kuruluşunun 1000 yıldönümü yaklaşıyordu Rivayetlere göre, günümüzde manastırın bulunduğu yerde eskiden bir mağara kilisesi vardı O kilisenin papazı ise Andrey Havarisi idi Puşkin ise yazılarında, ancak manastırın bulunduğu yerin manzarasının çok güzel olduğuna ve manastır yakınlarında eskiden antik mitolojiye ait olan ?İfijeni Tavrida?da? adlı rivayette anılan Diana mabedinin bulunmasından dolayı manastırdan bahsetmektedir

?Bahçesaray Selsebili? adlı eserinde Hıristiyanlık (ancak Ortodoks Hıristiyanlığı değil, Katolisizm) konusu ortaya çıkacaktır Bu konu da o dönemde moda olan romantizmin meydana getirdiği Avrupa (Hıristiyanlık) ve Şark (İslâm) kültürlerinin karşılaştırılması akımına uymasından dolayıdır

Nihayet, sıraladığımız olaylar arasında en manidarı, bahsettiğimiz dönemde Kırım?dan söz eden Puşkin, Kırım topraklarının Rus Hıristiyanlığı?nın vatanı olması ve burada 988 yılında Prens Vladimir?in vaftiz edilmesiyle ile ilgili bir kelime dahi söylememesidir Böyle olmakla beraber, ?Ruslan ve Ludmila? adlı uzun şiirinde ve ?Mstislav? adlı uzun şiirinin karalamalarında Puşkin, Prens Vladimir?den bahsetmiştir O dönem, Rusya?nın resmi tarihçisi olan N M Karamzin?in yazmış olduğu Rusya?nın vaftiz olayını anlatan kitabını dikkat ve titizlikle okumuş olan Puşkin?in, söz ettiğimiz döneme ait eserlerinde bu vaftiz olayını ihmal etmesi anlamlı ve dikkat çekici bir tavırdır 1825 yılında Kırım?ı gezen Griboyedov, Rusya?nın bu vaftiz olayını çok düşünecek ve dile getirecektir
Puşkin?in bu önemli olaylara karşı kayıtsızlık ve suskunluğunun nedeni, 1820 yılında, döneminin modasına uygun olarak aşırı ateist olmasıdır Arkasında, lise yıllarında yazdığı ?Rahip? adlı ahlaki serbest uzun şiiri (1813) vardı, ilerisinde daha yazılacak ve Tanrıya kahredecek ?Gavriliada? (1821) ve Odesa?daki ?Temiz Ateizm Dersleri? (1824, bahar) vardı Dinî değerlerini ve Ortodoks Hıristiyanlığı?nı Puşkin, 1824 sonbaharında Mihaylovsko?ye geldikten sonra yeni tanımaya ve benimsemeye başlamıştır İlgi çekici olan şudur: Puşkin?in dine ısınması, ?Kuran-ı Kerim?e nazireler? yazdıktan sonra başlamıştır

?Kurân-ı Kerim?e nazire? yazma fikri muhakkak, doğrudan Kırımla ilgilidir Puşkin, Şark kültürünü, İslam dünyasını Kırım gezisi sırasında, özellikle Bahçesaray?da bulunduğu sıralarda tanımıştır Bir yabancı olan Puşkin?i, Kırım Tatarları?nın dinî emirleri yerine getirme titizliği hayrete düşürmüştür ?Bahçesaray Selsebili? adlı uzun şiirinde Puşkin ?muhteşem Doğunun insanlarının? ?Kur?an?ın kutsal emirleri?ne ?titizlikle riayet etmeye? hazır olduklarını, ?Peygamberi sevenlerin? yaşlanırken Mekke?yi görme ve savaşta şehit olup cenneti kazanma arzularından çokça bahsetmiştir

Kasım 1824?de, nazireler üzerinde çalışan Puşkin, 1790 yılında çıkan M Verevkin tarafında tercüme edilen Kur?ân-ı Kerim?in metininden faydalanmıştır Ancak Puşkin Kuran-ı Kerim?deki yazıları titizlikle takip etmemiştir Onun şiirlerinin, kutsal kitabın surelerinin şiir diline tercümesi olduğunu söylemek yanlıştır Puşkin?in şiirleri, Kuran-ı Kerim sureleri esas alınarak, Tanrı ile insan arasındaki münasebetler üzerine yazılmış fikirlerdir

Haklı olarak şu fikir ileri sürülebilir: Puşkin, Rus insanın bilincinde Ortodoks dininin yeri üzerinde, İslâmı tanıdıktan sonra düşünmeye başlamıştır Bir derecede, Kur?ân-ı Kerim, Puşkin?i Hıristiyan buyruklarını analiz etmeye teşvik etmiştir Kurân-ı Kerim?in surelerini şiir diline çevirince, Puşkin, doğal olarak İncil?in bölümlerini şiir diline çevirme fikrini benimsemiş ve gerçekleştirmiştir 1823 yılında yazılan ?Eken? şiirinde Puşkin, İncil hikayesinden yola çıkarak, bu hikayesini ?Demokrat İsa Mesih?in masalı? olarak yorumlamıştır ?Boris Godunov? trajedisinde (1824-1825) ise, şair tarafından tasvir edilen halk, ?Hıristiyanların gayretle ettikleri dua?nın Allah?a ulaşmasını, ?Bahçesaray Selsebili?nin kahramanlarının coşkusuyla arzu edecektir

?Kurân-ı Kerim? naziresinden, Puşkin?in İsa Peygamber?in şahsiyetini açıklamaya çalıştığı ünlü ?Peygamber? şiiri (1826) doğmuştur Bu şiirde şair ilk defa bir Peygamberi, ferdi hayatı dışında bir Mesih olarak düşünecektir Bunun yanında, ?Peygamber? şiirinde, şair peygamberin vazifeleri arasında, Tanrı?dan insan bilincine armağan edilen dinî değerleri şöyle yansıtmıştır:
Çölde yatan cesedime
Aniden bir ses geldi Tanrı?dan,
?Kalk, Peygamber, kalk, gör, işit?,
Diyar diyar dolaşarak,
İrademi kabul et, ettir, git,
İnsan kalplerini sözlerinle yak?
* Vernadskiy Tavriya Milli Üniversitesi Profesörü, Rus Edebiyatı ve Yabancı Edebiyat kürsüsü başkanı (Simferopol, Kırım/Ukrayna)

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.