Dışavurumcu Alman Sineması |
08-21-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Dışavurumcu Alman SinemasıDışavurumcu Alman sineması (expressionismus) Dışa vurumculuk Expressyonizm en basit tanımıyla “ doğalcılık ve izlenimciliğin karşıtı olan ruhsal yaşantının içerikleriyle tinsel içerikleri dile getiren çağdaş bir akımdır Alman sineması neden dışa vurumcu ? Bunu Alman tarihsel gelişimine bakarak anlaya biliriz Almanya tarımda insan yerine hayvan gücünden yararlanarak zenginleşiyor ve başka işlere yöneliyor Zenginliğini korumak için askerliğe önem veriyor ve feodal bir yapı oluşturuyor Almanya Orta Avrupa'da Kuzey Denizi ile Alpler arasında uzanan bir devlet Doğusunda Çekoslovakya ve Polonya; güneyinde Avusturya, İsviçre; batısında Fransa, Hollanda, Belçika ve Lüksemburg; kuzeyinde Danimarka ve Kuzey Denizi yer alır Almanya, birisi Baltık Denizinde, diğeri Kuzey Denizinde iki adaya sahiptir Baltık Denizindeki Fehmarn Adası 185 km2, kuzeyinde bulunan Sylt Adası ise 99 kilometrekaredir Feodalizmde sınıflar ortaya çıkıyor Dışavurumcu sinemanın oluşum sureci başlıyor Feodalizm (feudalism) Toprağı ve üzerinde yaşayan köylüleri tek bir kimsenin malı sayan ortaçağ rejimi Bir diğer adı derebeylik Derebeyliğin özü, orgütlenmiş devletin bulunmadığı yerel düzeyde, bir hükümet görevinin yürütülmesidir 500-600 km2'lik bir toprak parçası üzerinde en önemli bir güçlü kişi, daha az toprağa sahip olanların koruyuculuğunu üstlenmiş ve onlar da bu kişiye bağlılık sözü vermişlerdir Böylece, feodal "lord", "vassal" ve toprağa bağlı (serf) köylüleriyle, derebeylik o Vassallar 962 de kral seçiyor Kralın taç giymesi ile kutsal roma imp ortaya çıkıyor , kent devletleri oluşuyor ve ekonomik gücü ele geçiriyor 16 yüzyıl başka bir özelliği de kapitalizm ve enflasyonun ortaya çıkmasıdır 16 yüzyıl olayları, ölümler, doğumlar ve diğer önemli gelişmeler İngiltere parlamentosu kabul ediliyor bu sebeple İngiltere hariç tüm krallıkla yönetilen ülkelerde kraliyet despotizmi ortaya çıkıyor Junkerler’in yönettiği köylüler askeri disiplinin neden olduğu toplumsal baskı nedeni ile dışa vurumculuğu ortaya çıkarıyorlar Edward Munch’ın yaptığı tablo(çığlık) dışa vurumcu sanatın ilk örneğidir Tarihsel gelişim dahilinde bu akıma etki eden en önemli faktör Almanya’nın 1dünya savaşını kaybetmiş olmasıdır Bu akım nerdeyse tüm Cermen ülkelerinde kendini göstermiştirbu ülkelerin yaşadığı toplumsal bunalımları ve hayat tarzını ortaya koymaktadır Dışavurumcu Alman sineması bir ekol değil bir başlangıçtır ve büyük bir akımdır Önce resimde daha sonra tüm sanat dallarına yansıyan bu akım perspektifi bozan bir çocuğun çalışmasını andıracak biçimde neredeyse ilkel bir biçim alan , renkleri , çizgileri özgürce kullanan bir akımdır Fransız ve Alman dışa vurumcu sinemalarının en belirgin özellikleri , duygu ve tepkileri yansıtmak amacı ile çizgi ve rengin doğadan oldukça özgür ve bağımsız kullanmalarıdır Bu akım kendine en uygun yeri Almanya da bulmuştur Sıradan insanların öfke ve öç alma duygularını kamçılamıştır Bu dönemde Almanya da 4 önemli fantastik film yapılmıştır film yapılmıştır Prag‘lı öğrenci – Golem – homunculus –the other Bu filmlerin yapıldığı dönem Arkaik dönem olarak adlandırılır Bu sinema akımı heykelcilik mimarlık edebiyat tiyatro müzik ve resim gibi sanat dallarını da etkilemiştir Sinemada ise Robert Win in yönettiği DrCaligari’nin Muaynanesi1919 (das kabinnet des dr Calligari)filmiyle kendini ilk kez göstermiştir Ayrıca psikolojik filmlerin ilki olarak kabul edilen bu film bir akıl hastanesi yöneticisini anlatmaktadır Bu film alman film yapımcılarının arasında bir eğilim yaratmıştır Bunlar öznelliği perde üstüne yansıtmak için yeterli için yeni yollar aramaya başlamışlar, sadece oyuncuların kızgınlıklarını basit bir biçimde göstermeleri yerine coşkuyu öfkeyi hiddeti arttırmak için yeni simetrik yöntemler bulma ve kullanma yoluna gitmişlerdir Bu filmle birlikte hilekarlık kurnazlık bir kenara bırakılmış bunun yerine yenik bir ulusun yaşamına ruh getirecek olan çarpıklıkları ve tahrifatları kullanmışlardır Bu yolla filmde görülen her şey insanın normal anlayışını rahatsız etmektedir Filmde klasik Hollywood sahnelerindeki görsel devamlık içindeki karakterlerin hareketlerinden farklı olarak , hareket içinde bir tablo izlenimi görülmektedir1920lerde alman sineması düşüşe geçmiştir Almanya’da çekilen diğer dışavurumcu filmler ise ; Robert wein’e nin yaptığı Genuine(hakiki,1920) ve Raskolnikov(1925) Geunie adlı filmde sevgililerini öldüren bir takım vampir anlatılmıştır , Raskolnikov’da Dostoyevski’nin romanında ki Raskolnikovdur Fritz Lang , dermude tod(yorgun ölüm 1921) ve Drmabuse der spieler (*****baz dr Mabuse, 1922)adlı filmlerini dışavurumcu akım içinde gerçekleştirdi Yorgun ölüm filmi dışavurumcu ve fantastik öğelerle birlikte fizik bir dünya kurmuş olan kaderim değişmezliğini umutsuz bir biçimde anlatmıştır *****baz Dr Mabuse’da ise Praglı öğrenci ve dr Calligari filmlerindeki gibi korkunç bir hava verilmiş ve Almanya’nın ekonomik bunalımının orta sınıfa getirdiği hissiyatı güzel bir öyküyle ortaya koymuştur Douglas Gomery ,Fritz Lang’ın Die Nibelungen (nibelungen ,1923) adlı filmini de dışa vurumcu çalışmalar içine sokmaktadır Filmde F Lang , 13 yy efsanelerinden yola çıkmış ve Alman ruhunun yüceliğini bir kez daha anımsatma yoluna gidiyordu İki bölümlük filmde insan yaşamının nasıl küçük ve önemsiz olaylar tarafından yönlendiğini göstermeye çalışarak kaderin acı yönünü göstermeye çalışmıştır Fredrich Wilhelm Murnau’da ilk çıkışında o günlerin tutulan temalarından olan tiranların dünyayı tehdit etmesini işlemiştir Nosferatu eine symphonie des graunes (nosferatu 1922) Film Bram Stoker ‘ın “dracula” adlı romanından uyarlanmıştır Murnau bu filmle haklı bir ün kazanmıştır falak yinede bozuk bir film eleştirisi almıştır Arthur Von Gerlach’ın 1922’de yönettiği vanina adlı film yine Tiranlığın sebep olduğu bir psikolojik etkileri ele almaktadır Filmde otoriteler sakat aşağılık duygusu içindeki bir vali anlatılmakta kızı ile aşığına yaptıkları işlenmektedir filmde Tiranlık rejimi altında şahlanan bazı kompleksler ve sadizim ele alınmaktadır Dışavurumculuğun etkisi altında olan son örnekse Washsfigurencabinnet (mumyalar müzesi, 1924)dir Yönetmenliğini Paul Leni’nin yaptığı filmde aşkı uğruna üç tiranla girdiği mücadelelerin rüyasını gören bir adam anlatılır Film ni başarısı tekniği kostümü dekoru yani atmosferidir Dışa vurumcu alman sineması du filmler dışında arkaik dönemde çektiği iki filmi tekrar ç ekmiştir Bu filmler magrada oluşumu anlatılan halkın tutkularını simgeleyen kutsal canavar Golem ve Praglı öğrencidir(1926, yön Henrik Galeen) Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı, İngiltere Avrupanın kuzeybatı kıyısında yer alan Britanya Adalar Topluluğu üzerinde, dört ülkeden müteşekkil bir devlet Bu adalar topluluğu Büyük Britanya ve İrlanda Adalarıyla birlikte, 5000 küçük adadan meydana gelmiştir Batısında İrlanda Denizi, doğusunda Kuzey Denizi, kuzeyi, güneybatısı ve kuzeybatısı Atlas Okyanusu ile çevrilidir |
|