Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Ansiklopedisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
güreş

Güreş

Eski 08-21-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Güreş




Güreş Alm Ringen (n, Ringkampf (m), Fr Lutte (f), İng Wrestling, wrestling match, fight İki kişinin özel bir alanda, belirli kurallara uyarak teknik, kabiliyet ve zekâlarını kullanarak birbirlerini yenme mücadelesi


Tarihte güreşle ilgilenen milletler arasında en eskisi Türkler olmuştur Bu bakımdan dünya milletlerinin dillerinde "Türk gibi kuvvetli!" sözü, Türk kelimesinin aslı "türümek" fiilinden gelmektedir Bu fiilden türetilmiş, kişi ve insan anlamında "türük" ve nihayet hece düşmesiyle "Türk" kelimesi ortaya çıkmıştır Nitekim Anadolu'da bir kısım göçebeler de yürümekten "yürük" adını almışlardır Türk kelimesi, ayrıca, çeşitli kaynaklarda; "töre sahibi, olgun kimse, güçlü, terk edilmiş, usta demirci ve deniz kıyısında oturan adam" manalarında kullanılmaktadır

atasözü halini almıştır Tarihî kayıtlar, güreşin, Yunan ve Atasözleri, halk tarafından söylenen ve kendi içinde kapalı bir manası bulunan, eğitici ve öğretici bir muhteva taşıyan özlü sözlerdir Atasözlerinde muhteva derinliği ve güzelliği yanında şekil güzelliği de dikkati çeker


Atasözleri ezberlemesi, hafızada tutulması kolay, unutulması zaman isteyen değerli ve düşündürücü sözlerdir Her birinde bizleri doğruya iyiye ve güzele götüren, yönlendirici ışıklar vardır Fikir yüklüdürler, geniş tecrübelerin ve denemelerin sonucu ortaya çıkmışlar

Romalılardan önce Türkler tarafından yapıldığını tesbit etmektedir


Türk târihinde güreş, Romalılar, MÖ 9 yy'de Italyan yarımadasında bulunan Roma adındaki şehir-devlette başlayan medeniyeti ve o medeniyetin mensuplarını belirler Dilimizde anlamı aynı zamanda günümüzün Roma şehirinde yaşayan insanları da kapsar

Orta Asyada başlamış, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Tacikistan, Afganistan, Çin'in bir kısmı (Doğu Türkistan), Rusya ve Pakistan'ın bir kısmından oluşan bölge ve bölgeyi tanımlamak için kullanılan coğrafi terim

han, Eski Türklerde hükümdarlık unvanı Osmanlılar'da "padişah" manâsına gelmek üzere, han unvanı kullanılmıştır Han kelimesinin eski kullanılış şekli "hang" olup, en çok kullanılan manâsı, Farsça'da "şah" kelimesinin karşılığıdır Eski Türklerin, kendilerine büyük görünen her şeye "han" unvanını verdikleri Orhan, Denizhan, Dağhan, Kamhan, Gökhan gibi kullandıkları isimlerden anlaşılmaktadır

hakan ve türk, moğol ve tatar hanları için hükümdarlar hükümdarı anlamında kullanılan bir ünvan

padişahlardan erlere, köylerdeki çobanlara kadar sevilerek yapılmış ve günümüze kadar gelmiştir Savaşta Padişah: İslam devlet hükümdarlarına verilen en yaygın unvanlardan Bu unvan daha ziyade çok geniş topraklara sahip hükümdarlar için, Osmanlı Devleti'nde ise, hükümdarın örfî sıfatlarını ifade eden başlıca tabir olarak kullanılmıştır

Türk ordusunun güçlenmesi için yapılmaya başlanılan güreşlere, bayram, düğün ve şölenlerde de yer verilmiş, zamanla töre haline gelmiştir


Türk *****lı Kuvvetleri (TSK), Türkiye Cumhuriyeti devletini içten ve dıştan gelebilecek olan tehditlere karşı savunma vazifesini üstlenmiş olan *****lı Devlet kuvvetidir Yaptırım gücünü, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'ndan alır

Malazgirt Savaşı'ndan sonra, Büyük Selçuklu Devleti Sultanı Alparslan ile Bizans İmparatoru Romen Diyojen kuvvetleri arasında, 26 Ağustos 1071 tarihinde, Doğu Anadoluda Malazgirt Ovasında meydana geldi Bu muharebe, dinî, millî, siyasî, askerî neticeleri ve Türk-İslâm tarihinin en büyük zaferlerinden biri olması bakımından önemlidir

Anadoluya yerleşen Türkler, burada batı tipi güreşleri görerek öğrenmişler ve yenilmezliğin örneklerini vermişlerdir Osmanlı Devletinin her devrinde güreş sevilmiş, bir meslek olarak padişahlar tarafından himaye görmüştür

Fatih Sultan Mehmed zamanında İstanbul ve çevresinde güreş müsâbakaları düzenlendiği ve kazanan güreşçilere pâdişâh tarafından bahşiş verildiğini saray kayıt defterlerinden öğrenmekteyiz Üçüncü Sultan Ahmed (1703-1730) Şehzâdeleri için yaptırdığı(1718) sünnet düğününde Okmeydanında, başta güreş olmak üzere, çeşitli spor gösterileri yapıldığı bilinmektedir


Yine 1894te Gelibolu Mevlevî Şeyhi Mustafa Daniş Efendinin oğlu evlenirken düğünde "çardak" güreşi, yüze yakın pehlivanın katılmasıyla görülmemiş bir seyirci kitlesi önünde yapıldı Bu güreşte "baş" pehlivanlığa Koca Yusuf, Adalı Halil, Katrancı ve Kurtdereli gibi güçlü pehlivanların yanında "başaltı"na da Kara Ahmed ile Bursalı Rüstem Pehlivan katılmışlardır Bu güreşlerin baş hakemliğini ünlü pehlivanlardan Aliço yapmıştır


Osmanlı devlet adamlarından Said Halim ve Abbas Halim Paşaların desteğiyle de, Hergeleci İbrâhim ve Kara Ahmed gibi dünya çapında meşhur pehlivanlar yetişmiş ve bu târihlerde de Kara Ahmed dünya şampiyonu olmuştur (1900) Osmanlı padişahlarından olan Dördüncü Sultan Murad ile Sultan Abdülaziz ünlü birer güreşçi olarak isim yapmışlar ve güreşçileri himâye etmişlerdir


Bugün resmî müsâbakalarda yeralan Serbest ve Greko-Romen güreş türlerinin dışında, sırf millî geleneklerimiz arasında yeralan yağlı güreş ise, Türklerin Anadoludan Rumeliye geçtikleri tarihten beri memleketimizde yapılagelen bir güreş türüdür Bugün, yurdumuzda yağlı güreş, düğünlerin, panayırların, mola veren askerî birliklerimizin en önemli eğlencesidir


Her yıl, haziran ayında Edirnenin Sarayiçi mevkiinde yapılan tarihî Kırkpınar güreşleri, Süleymân Paşa komutasında, bir gece salla Çanakkale Boğazını geçerek, Geliboluya çıkan ve Rumeli fetihlerine katılan Müslüman kırk Türk yiğidinin hâtırasını anmak gâyesiyle yapılmaktadır


Minder güreşleri: Serbest ve Greko-Romen stilde güreşler Türkiyeye batıdan gelmiş olup, ilk defâ 1903 yılında Beşiktaş Jimnastik Kulübü tarafından başlatılmıştır Serbest stil güreşlerin karakucak güreşlerine benzemesi Türk güreşçilerinin dünyâ çapında başarılar kazanmasına vesîle olmuştur

İkinci Dünya Savaşından sonra yapılan ilk Avrupa şampiyonasında (1946, Stokholm) serbest stilde 4 altın, 2 gümüş ve 2 bronz olmak sûretiyle takım şampiyonluğu; 1948 Londra Olimpiyat Oyunlarında 6 altın, 4 gümüş, 1 bronz madalya alarak Türkün sesini dünyâya duyurmuşlardır Başta Yaşar Doğu olmak üzere, Ali Yücel, Hüseyin Akbaş, Nasuh Akar, Mustafa Dağıstanlı, Nureddin Zafer, Gazanfer Bilge, Celal Atik, Haydar Zafer, İbrâhim Zengin, İsmâil Oğan, İsmet Atlı, Mahmut Atalay, Ahmed Ayık, Hasan Güngör, Adil Atan, Adil Candemir, Hamit Kaplan, Ali Rıza Alan gibi millî güreşçilerimiz dünyâ olimpiyat minderlerinde kilolarında şampiyonluklar kazanırlarken; milletlerarası Greko-Romen güreş müsâbakalarındaki güreşçilerimiz ise, serbest stildeki kadar olmasa bile, kilolarında şampiyonluklar alarak bu dalda da kâbiliyetlerini göstermişlerdir


Greko-Romen güreş müsâbakalarında çeşitli yıllarda, kilolarında şampiyonluklar kazanan güreşçilerimizden bâzıları şunlardır: Dursun Ali Eğribaş, Yaşar Yılmaz, Rıza Doğan, Kâzım Ayvaz, Yaşar Doğu, M Akif Pirim


Minder güreşinde rakipler değişik renkte mayo ve özel güreş ayakkabıları giyerler ve suspansuvar takarlar Tırnaklarının uzun olmaması, saç ve vücutlarında yağlı kısım bulunmaması şarttır Greko-Romen ve serbest güreşlerde hiçbir yardımcı âlet kullanılmaz Greko-Romen güreşlerde kavramalar yalnız belden yukarıda yapılır Bacaklarla oyun yapılmaz Serbest stilde bacaklarla da oyun yapılır Müsâbakaların süresi büyükler, ümitler ve gençler 5 dakika, yıldızlar ve miniklerde 4 dakikadır Türkiye ve güreşDünya Şampiyonaları tarihinde, serbest stilde Türkiye'nin en başarılı sporcuları Hüseyin Akbaş, Mustafa Dağıstanlı ve Ahmet Ayık oldu Hüseyin Akbaş, 1954, 1957, 1959 ve 1962 yıllarında altın, 1961'de de bronz madalya kazanmayı başarırken, Mustafa Dağıstanlı 1954, 1957 ve 1959'da altın, Ahmet Ayık ise 1965 ve 1967'de altın, 1966'da gümüş madalya alarak tarihe geçti 1951 yılında Finlandiya'nın Helsinki kentinde düzenlenen ilk Dünya Şampiyonası'nda 6 altın, 1 bronz madalya kazanarak takım halinde birinciliğe ulaşmayı başaran Türkiye, daha sonra 1954'de Tokyo'da, 1957'de İstanbul'da, 1966'da Toledo'da ve son olarak 1994 yılında yine İstanbul'da takım halinde dünya şampiyonu oldu


SON YILLARDA EFSANE DÜŞÜŞE GEÇTİ


Ancak, Serbest Güreş Milli Takımı son yıllarda eski performansının oldukça gerisinde kaldı Türkiye, serbest stilde 1994'de İstanbul'da takım halinde birinci olurken, Turan Ceylan ve Mahmut Demir ile altın madalyalara ulaştıktan sonra, son 12 yıllık süreçte sadece 3 altın madalya kazanabildi


Dünya Serbest Güreş Şampiyonalarında madalya kazanan Türk Milli Takımı sporcuları şöyleünya şampiyonları: Ali Yücel (1951-Helsinki), Nasuh Akar (1951-Helsinki), Nurettin Zafer (1961-Helsinki), Celal Atik (1951-Helsinki), Haydar Zafer (1951-Helsinki), Yaşar Doğu (1951-Helsinki), Hüseyin Akbaş (1954 Tokyo, 1957 İstanbul, 1959 Tahran, 1962 Toledo), Mustafa Dağıstanlı (1954-Tokyo, 1957-İstanbul, 1959-Tahran), Mehmet Kartal (1957-İstanbul), Hamit Kaplan (1957-İstanbul), Cemal Yanılmaz (1963-Sofya), Ahmet Ayık (1965- Manchester, 1967-Yeni Delhi), Mahmut Atalay (1966-Toledo), Ali Rıza Alan (1970-Edmonton), Sebahattin Öztürk (1993-Toronto), Turan Ceylan (1994-İstanbul), Mahmut Demir (1994-İstanbul), Zekeriya Güçlü (1997-Krasnoyarsk), Harun Doğan (1999-Ankara), Aydın Polatçı (2005-Budapeşte) Dünya ikincileri:Bayram Şid (1954-Tokyo), İsmet Atlı (1954-Tokyo), Adil Atan (1954-Tokyo), Hayrullah Şahin (1957-İstanbul), İsmail Ogan (1957-İstanbul), Hamit Kaplan (1959-Tahran, 1961-Yokohama), Ahmet Bilek (1959-Tahran), Sami Pehlivan (1961-Yokohama), Hasan Güngör (1962-Toledo, 1966-Toledo), Mahmut Altay (1965-Manchester), Hasan Sevinç (1966-Toledo), Ahmet Ayık (1966-Toledo), Mehmet Uzun (1974-İstanbul), Ali Rıza Alan (1974-İstanbul), Ali Kayalı (1993-Toronto), Sebahattin Öztürk (1994-İstanbul), Harun Doğan (1998-Tahran)Dünya üçüncüleri:İbrahim Zengin (1951-Helsinki), İrfan Atan (1954-Tokyo), Hasan Güngör (1957-İstanbul), İsmet Atlı (1957-İstanbul), Hayrullah Şahin (1959 Tahran), İsmail Ogan (1959-Tahran), Cemal Yanılmaz (1961-Yokohama), Hasan Güngör (1961-Yokohama), Hüseyin Akbaş (1961-Yokohama), Satılmış Tektaş (1962-Toledo), İsmail Ogan (1963-Sofya), Hamit Kaplan (1963-Sofya), Nihat Kabanlı (1966-Toledo), Seyit Agralı (1966-Toledo), Gıyasettin Yılmaz (1970-Edmenton), Mehmet Güçlü (1974-İstanbul), Vehbi Akdağ (1974-İstanbul), İsmail Temiz (1978-Mexico City), Ahmet Ak (1987-Clermont-Ferrand), Sezgin Ayık (1990-Tokyo), Sebahattin Öztürk (1991-Varna), Harun Doğan (1995-Atlanta), Yüksel Şanlı (1999-Ankara), Adem Bereket (1999-Ankara), Aydın Polatçı (2002-Tahran)

En iyi güreşçiler

FILA istatistiklerine göre dünyanın gelmiş geçmiş en iyi 10 güreşcisi şöyle:


1- Aleksander Karalin (Rusya) 30 altın, 2 gümüş


2- Milian Hector (Küba) 23 altın, 9 gümüş, 2 bronz


3- Hamza Yerlikaya 23 altın, 4 gümüş, 3 bronz


4- Bruce Baumgartner (ABD) 22 altın, 9 gümüş, 4 bronz


5- Valentin Jordanov (Bulgaristan) 21 altın, 1 gümüş, 3 bronz


6- Sergey Beloglasov (Sovyetler Birliği) 21 altın, 2 gümüş


7- Saori Yashida (Japonya) 19 altın


8- Bouvaisar Saitiev (Rusya) 18 altın, 1 gümüş, 1 bronz


9- Ascey Aguilera Filiberto (Küba) 17 altın, 3 gümüş, 3 bronz


10- Leri Chabelov (Rusya) 17 altın, 3 gümüş, 2 bronz

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.