Hattiler |
08-21-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
HattilerFrig inançları içinde en çok tanınmışı kuşkusuz ana tanrıça kültüdür Yunanlıların Kybele olarak adlandırdıkları Frig ana tanrıçası aslında Anadolunun en eski tanrıçalarından biri olan Kubabadır Frigler Anadoluya geldiklerinde, kuşkusuz karanlık çağlar boyunca, buranın yerli kavimleriyle ilşkiye geçmiş ve bu kültü almışlardır Bugün Anadolu Medeniyetleri Müzesinde bulunan bir çok Kybele yontusu da bu kültün yaygınlığı hakkında fikir vermektedir Frig ana tanrıça figürlerinde ana tanrıçanın başında kulebiçimli bir taç gözükmektedir Bu onun egemenliğinini simgesi olarak yorumlanmaktadır Friglerce Kubile diye de adlandırılan ana tanrıçanın Frigce bir başka ismi de Agdististir Tanrıçanın en önemli tapınma yerlerinden biri bugün Sivrihisarda bulunan Pessinus idi Burada , büyük olasılıkla, bir meteor olan , gökten inen tanrıça idolünün bulunduğu yerdi Çok uzun yıllar ana tanrıça tapımının merkeziolan bu yer Roma döneminde dahi önemini kaybetmemiş, Romalılar, Kartacaya karşı olan savaşı kazanabilmek için bu taşı MÖ 204 yılında Romaya götürmüşler ve bunu Magna Mater (Ulu ana) diye adlandırmışlardır Strabon (MÖ 64- MÖ 21) burayı ve buradaki kültü şöyle anlatır: " Pessinos dünyanın o kısmındaki en büyük ticaret merkezi olup, büyük saygı gören Tanrılar Anasına ait tapınak buradadır Ona Agdistis derler Eski devirlerde rahipler aynı zamanda hükümdardı ve rahipliğin sağladığı nimetleri onlar biçiyorlardı Fakat şimdi ticaret merkezi hâlâ ayakta durduğu halde rahiplerin yetkileri çok azalmıştır Kutsal bölge, Attaloslar tarafından kutsal bir yere yakışacak şekilde, bir tapınak ve beyaz mermerlerden portikler ilave edilerek yapılmıştır Romalılar [?] Kybelenin kehaneti doğrultusunda oradaki tanrıçanın heykelini almak üzere girişimde bulunarak tapınağı ünlü kılmışlardır Kybelenin ismini Kybeon dağından aldığı gibi, Dindimenê ülkesi de ismini üst tarafındaki Dindymon dağından almıştır Yakınında Sangarios nehri akar; ve bu nehrin üzerinde eski Phrygialılara, Midasa, hatta kendi devrinden önce yaşamış olan Gordiasa ve diğerlerine ait iskân kalıntılarına rastlanır, fakat bu izler kentlere ait olmayıp, büyükçe köyler niteliğindedir" Strabon tabii ki burayı kendi çağının görüş açısına göre anlatmıştır Ancak daha sonra burada yapılan kazılar da Kybele tapınağını ve Roma kalıntılarını açığa çıkartmıştır Pessinus ana tanrıça için yapılmakta olan törenlere sahne olmakta, kendini ana tanrıçaya adayanların merkezi konumunda bulunmaktaydı Erkekler burada kendilerini ana tanrıçaya adamak için erkeklik oraganlarını da kesmekteydiler Burada aynı zamanda Attis kültü törenleri de yapılmaktaydı Anadolunun ana tanrıçası aynı zamanda toprak ana olduğundan bunu dölleyecek bir tanrıya ihtiyaç vardı İşte Attis Kybeleyi dölleyen tanrı idi Ancak bu tanrı yaz sonunda ölmekte ve böylece de doğa, tanrı ilkbaharda yeniden doğana dek uykuya yatmaktaydı Mezopotamya inançlarında da görülen bu motif, Kybele kültü ile birlikte yaşamış ve Yunan mitolojisine de Adonis şeklinde geçmiştir Bu kült aynı zamanda da bazı gizem kültlerine kaynaklık etmiştir Bu kültler Anadoluda Frig devletinin yıkılışından sonra da devam etmiştir Barnett, Attis efsanesinin çok ilginç bir yönüne dikkat çekmektedir: (Bkz Kaynakça) " Bir uyarlamaya göre, Agdistis, Pessinus kralının damadı yakışıklı Attise aşık olan, onu ve onun kentini yıkıma götüren, kendini hadım edip böylece dişi olan iki cinsiyetli bir canavar idi [?] Öykünün çok kısaltılmış, daha yumuşak bir uyarlaması, gençliğinin ve güzelliğinin baharında bir yaban domuzu avında öldürülen Attise Agdistisin duyduğu aşkı anlatmaktadır Fakat her yıl ilkbaharda, kendi kendini sakatlamayı içine alan coşkulu yas ritüelinin uygulayan inananların vasıtasıyla, Attis her yıl yeniden diriltilir ve böylece doğanın ölmüş kuvvetleri canlandırılırdı Ritüel esnasında, heyecan öyle yüksek bir noktaya varırdı ki, tanrıçanın en ateşli inananları kendilerini tanrıça ve Attisin şerefine hadım ederlerdi [?] Tanrıçanın bu vahşi tapımı ? ki onun uğruna yakışıklı aşığı acı çekmiş ve ölmüştür- erkenden batıya doğru İoniaya süzülmüş, fakat daha yumuşak ve gerçekten daha romantik bir biçimde, Anadolu ile bağlantılı çeşitli Hellen mitoslarında yansımıştır Bu mitoslarda, bir tanrıçanın aşık olduğu fakat bu aşkıyla ona talihsizlik getirdiği bir gencin teması ortaya çıkmaktadır " Kybele ya da ana tanrıçaya ait kutsal yerlerin dağlarda ya da kayalıklarda olduğuna inanılmaktaydı Anadoluda bu amaçla yapılmış bir çok sunak yerine rastlanmıştır Atrıca bu sunaklarda ve kayalarda Kybele heykelinin konulduğu nişlere de rastlanmaktadır Bunlardan en önemlisi kuşkusuz Midas Şehri (Yazılıkaya) civarındaki sunaklardır Buralarda kayalara oyulmuş sunaklar ve özellikle de basamaklarla çıkılan taht biçimindeki oymalar, buraların kült merkezleri olduğunu göstermektedir Meşhur Midas anıtı da, içinde yazan "MATEP" (anne) yazısının gösterdiği gibi ana tanrıça kültünün önemli yerlerinden biridir Anadolunun başka yerlerinde de bu tip sunaklara rastlanmaktadır Bunların bazılarında ise Frig yazısı da bulunmaktadır Friglerde Ana Tanrıça tapımı dışında Güneş tanrısı Sabazios ve Ay tanrısı Men tapımları da vardı Bunlardan Menin özellikle eski Anadolunun Ay tanrısı ile ilişkisi olduğu düşünülebilir Hatta bu tanrının omuzunda hilal ile gösterimleri de bu görüşü kuvvetlendirmektedir Bu tanrıların Frigler tarafından daha sonradan benimsendiği de düşünülebilir Friglerde bunların dışında da eski Anadolu inançlarının izlerine rastlamak olasıdır Eski Anadolu inançlarında geçen hayvan motiflerine Frigler de de rastlanmaktadır Pazarlı kazılarında ele geçen boğa ve arslan mücadelesini anlatan kaplama plakalar da bu konuda çok anlamlıdırlar |
|