Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Ansiklopedisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
barok, sanat

Barok Barok Sanat

Eski 08-20-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Barok Barok Sanat




Barok Sanat

17yüzyılda gelişen yeni sanat üslubu Rönesans devrinden ayrı, hatta ona tümüyle karşıt şekilde gelişmiş bir sanat usulüdürResim, heykel, mimari, müzik, edebiyat gibi sanat dalları içine alan ve yepyeni bir üsluba sahip olan bu yeni oluşuma "Barok sanat" adı verilmiştir Barok sanatının keşfedilmesi 20yüzyılda olmuştur ve bu sanat Katolik ruhunda biçimlendiği için "karşı reformasyon sanatı""Kunst der Gegenreformation" olarak adlandırılmıştırBarok devri Rönesans devrine karşıt olarak daha açık ve serbest bir üsluba sahiptir Özellikle edebiyat ve plastik sanatlarda aşırı süsleme, ölüm korkusu ve yaşam sevinci, bu dünya ve öte dünya düşüncesi gibi antitez, karşıtlık içeren konulara büyük ilgi duyulmaktadır ve bu karşıtlık barok eser ve yapıtlarında kendini göstermektedir Böyle bir üsluba sahip barok sanatında "diyalektik gerilim ilişkileri" söz konusudur

Barok müzik

Barok dönemde müzik kontrast (karşıtlık) kavramı içinde gelişir Bu dönemin müzik eserlerinde aynı tınıdaki çalgılar adeta birbirleriyle savaşırcasına ve karşıtlık oluşturarak kendilerini gösterirler Karşıtlıklar üzerine kurulan Barok müzikte ritmik yapıda da büyük gelişmeler olur Vurgular Rönesans devrinden farklı olarak abartılmıştır Bu dönemde doğan opera ve kantatlar günümüzde de olduğu gibi abartılı bir tarzda seslendirilmiştir

Barok döneminin en gözde klavyeli çalgıları (kendisinden sonra gelecek çağın gözdesi olacak piyanodakinin aksine nüans olanağı olmayan) klavsen (cembalo, harpsichord) ve (piyanonun bir önceki basamağı olan) klavikordlar olmuştur Ayrıca yaylı çalgı olarak viyoller yaygındır Viola da gamba (bacak viyolü - çello'nun atası) ve viola da braccia (kol viyolü - kemanın atası) en yaygın viyol türleridir

Dönemin ünlü bestecileri:


Monteverdi (Barok dönem'i başlatan operası Orfeo ile ünlüdür)

Lully

Purcell (ilk İngiliz operası olan Dido and Aeneas'ı yazmıştır)

Corelli

Torelli (ilk konçertoyu yazmıştır)

Scarlatti (555 klavsen sonatı yazmasıyla ünlüdür)

Vivaldi (Dört Mevsim) keman konçertoları ile ünlüdür)

Tartini (Şeytan Trili isimli keman sonatıyla ünlüdür)

Rameau

Couperin

Telemann (Tafelmusik - Sofra Müziği isimli süitleri ile ünlüdür)

Bach (Brandenburg konçertoları ile ünlüdür)

Handel (Messiah oratoryosuyla ünlüdür)


Barok döneminde Paris'in kraliyet gücünü temsil eden Versailles Sarayı her prensin örnek aldığı bir yapı olarak göze çarparBarok devri yapıları prenslerin sahip oldukları kudreti gösterirler Prenslerin bu yüzden malikanelerine verdikleri önem ve onlara harcadıkları para muazzamdı Aynı zamanda bu dönemin binaları yaratıcının sanatsal gücünün ve mimari anlayışının da bir göstergesiydiBu dönemde sanat doğayı taklit etme değil, aksine onu biçimlendirme olarak anlaşılmıştırBu dönemde yapılan barok sarayları, fıskiyeli havuzları, görkemli heykelleri, bahçeleri, süslü ve muazzam salonları, duvar işlemeleri, tanrı ve mitoloji konulu resimleri bu dönemin mimarisinde yer alan temel unsurlardı Bu dönemin şaşaalı görünüşü Barok mimarisinde kendini net olarak belli eder Viyana, Potsdam, Dresden, Würzburg, Salzburg gelişmelerini bu dönemin prenslerinin mutlakiyetçi rejimlerine borçludur Parklar içine kurulan görkemli şatolara halkın değil girmesi yaklaşması bile yasaktı Kim saraya dahil değilse tebaa(kul) sayılıyordu Bu göz kamaştırıcı ve süslü yapılar bu dönemden başka hiçbir dönemde bu kadar zerafete ve görkeme sahip olmamıştırBu dönem mimar ve yapıları şöyledir: Carlo Maderno, Francesco Borromini, Gian Lorenzo Bernini: Palazzo Barberini, Roma; 1625-1633 Francesco Borromini: San Carlo alle Quattro Fontane,Roma; 1634-1667 Baldassare Longhena: Palazzo Pesaro ,Venedig; 1650 Louis Le Vau, Charles Lebrun, Jules Hardouin-Mansart: Versailles Sarayı, Versailles; 1678-1684 Salomon de Brosse:Palais du Luxembourg , Paris; 1621-1662 Jules Hardouin-Mansart: DÖme des Invalides , Paris; 1676-1706 Elias Holl: Augsburger Rathaus; 1615-1620 Johann Lucas von Hildebrandt: Belvedere Sarayı, Viyana

Barok resimBarok dönemi resim sanatı hem duvar hem de tuval üzerine yapılan resimleriyle Rönesans döneminden farklılık gösterir Barok resimlerinde de tavan resimlerinde mimari çizimler boy gösterir Rönesans dönemi resimlerindeki açıklık, düzlük, algılanabilirlik yerini duvar yüzeyinin görünmez şekilde işlenişine, derinlik etkisi uyandıracak şekilde çizilmesine bırakmıştır Roma'daki San Ignazio Kilisesi tavanı böyle derinlik uyandıran bir çalışmaya örnek olarak verilebilir

Barok dönemi ünlü ressamlarından olan Tintoretto Maniyerist bir sanatçıdır ve resimlerinde Maniyerizm'den etkilendiği açıkça görülür Barok dönemi resimlerinde Maniyerizm'in katkısının olduğunu söylemek aslında yanlış olmazTintoretto'nun resimlerinde diyogonal bir düzenleme söz konusudurBöyle bu sayede günümüz İsa'nın ışıldayan o haleli başına doğru kayar ve gerilere gider Öte yandan Barok devri resim sanatının babası olarak görülen Caravaggio bu dönemde önemli ve değerli eserler bırakmıştır Isa'nın Mezara Konuluşu (Vatikan) adlı yapıtında sağda ellerini acıyla kaldırmış azizeden başlayarak sola doğru kademeli olarak sıralanıp eğilen figürlerin hareketi, ısa'nın sarkan koluyla mezar taşına ulaşmaktadır Hareket hem acıyı hem mezara konuluşu ifade etmekte, gerek ortadaki kırmızı şal gerek ustalıklı gölge-ışık kullanımı dramatik bir etki oluşturmaktadır Caravaggio gerçekçi bir ressamdır Çoğu birer işçi olan azizleri nasırlı ellerle ve çamurlu ayaklarla resimlemekten çekinmemiştir Bu yüzden kiliseyle sık sık anlaşmazlığa düştüğü bilinir Sanatçı Golyat'ın Başını Kesen Genç Davud (Gallerie Borghese, Roma) adlı resminde ise uyumlu hareketler, etkileyici yüz ifadeleri ve başarılı gölge-ışık kullanımıyla seyirciyi ürperten güçlü bir dramatik görünüm yaratmayı başarmıştır

17yüzyılın Barok dönemin İspanya'da boy gösteren bir diğer ünlü Barok ressamı da Valezquez'dir Velazquez bir saray ressamıydı ve çağdaşları tarafından "büyücü" diye adlandırılan sanatçının tablolarına yakından bakınca kalın renk lekelerinden başka bir şey görülmüyordu Ama tablodan üç adım uzaklaşıldığı zaman her şey anlaşılıyordu, figür bu teknikle sağlanan büyüleyici bir renk ve ışık titreşimiyle canlanıyor, sanki soluk almaya başlıyordu Bu özelliği en iyi gösteren örneklerden biri de Kraliçe Mariana' nın Portresi'dir (Louvre, Paris)


Kaynak : Wikipedia

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.