Kapıların Dışında Özet |
08-20-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kapıların Dışında ÖzetÖzet Önoyun Oyun, oldukça şişman ve sürekli geğiren bir cenaze servisi müdürünün (=ölüm) Elbe kıyısındaki bir cesedi incelemesiyle başlar Üzerinde askeri elbise olsa da ceset bir askere ait görünmemektedir Cenaze servisi müdürü nihilist bir şekilde, bu ölümün hiçbir şeyi değiştirmediğini söyler Yaşlı bir adam (=tanrı) ağlayarak gelir ve çocuklarının birbirlerini öldürmekte olduğunu söyler Artık kimse ona inanmadığı için, onları durduramaz Adamla fazla ilgilenmeyen cenaze servisi müdürü bu durumun trajik olduğuna katılır Tanrı, ölümün yeni tanrı olduğunu söyler; artık insanlar sadece ölüme inanmaktadır Ancak tanrının hatırladığı ölüm zayıf, hastalıklı bir ölümdür Ölüm, son yüzyıldaki savaşlar sayesinde işlerinin iyi gittiğini, bu yüzden şişmanladığını, geğirtisinin sebebinin de bu olduğunu açıklar Tanrıya, gidip biraz dinlenmesini öğütler ve sahne sona erer Rüya İntihara kalkışan Beckemann, Elbe Nehri'nde sürüklenirken kendine gelir Kararlı bir anne karakterindeki nehir, Beckmann'ın kendini öldürmeye çalıştığını anlayınca onu azarlar Onu korkaklıkla suçlar ve ölmesine izin vermeyeceğini söyler Rüya Beckmann'ın karaya vurmasıyla biter 1 Sahne Öteki ortaya çıkar ve kendini Beckmann'a tanıtır Kendini "evet diyen" olarak tanımlar Rahatsız olan Beckmann ona gitmesini söyler Ardından bir kız gelir ve Beckmann'a kuru giyisiler ile sıcak bir yer verebileceğini söyler Kız önceleri ona çok ıslak ve üşümüş olduğu için yardım ettiğini söyler Ancak daha sonra çok üzgün ve masum gözüktüğü için yardım ettiğini açıklar 2 Sahne Beckmann, kocasının da kendisi gibi bir asker olduğunu öğrendiği kızın peşinden evine gider Kız, Beckmann'ın etrafı görebilmek için taktığı gaz maskesi gözlüklerine güler Bu sırada kızın koltuk değnekleriyle yürüyebilen kocası eve gelir Adamın bacağını kaybetmesinin sebebinin, Çavuş Beckmann'ın savaş sırasında verdiği bir emir olduğu ortaya çıkar Beckmann kendini bir kez daha Elbe'ye atmaya karar verir ancak Öteki yine ortaya çıkar ve onu vazgeçirir Beckmann intihar etmek yerine, kendisine savaş boyunca emir veren adamı bulmaya karar verir 3 Sahne Oyunun duygusal zirvesi üçüncü sahnede yaşanır Beckmann, eski binbaşısının evine tam akşam yemeği vaktinde gelir Adamı, 3 yıl boyunca askerler açlık çekerken havyar yediği için suçlar Ardından binbaşıya gördüğü kabusu anlatır Rüyasında şişman bir adam (yine ölüm) insan kemiklerinden yapılmış dev bir ksilofonda askeri bir marş çalmaktadır İleri geri koşturan adamdan ter olarak kan çıkar Bu kan, adamın pantolonun kenarlarındaki kırmızı çizgiyi oluşturur (Alman ordusundaki general üniformasında olduğu gibi) Tüm zamanların ölüleri oradadır Beckmann da orada, renksiz, hastalıklı bir ay altında, onlarla dikilmek zorunda kalır ölüler "Beckmann! Çavuş Beckmann!" diye şarkı söylerler Beckmann, komutası altında ölen on bir adamın sorumluluğunu binbaşıya vermek için geldiğini söyler Eğer binbaşı, kendi komutasında ölen binlerce kişiye rağmen rahat uyuyabiliyorsa, on bir kişiyi daha üstlenmesi sorun yaratmayacaktır Binbaşı bunu garip bir fikir olarak değerlendirir ve yersiz bir şaka olduğunu söyler Beckmann'ın şaklaban olduğunu belirtir ve ona sahnelere dönmesini öğütler Beckmann masadan bir şişe şarap ve biraz ekmek alıp çıkar 4 Sahne Sahne kabare direktörünün, sanatta hakikatten bahsettiği monoloğuyla açılır Direktör, sözünü sakınmayan, genç ve yeni birilerine ihtiyaç duyulduğundan bahseder Beckmann gelir ve fikirlerini söyler Direktör onun bu fikirlerini değiştirmesi gerektiği kanısındadır Yine de bu garip ziyaretçiyi bir kez olsun izlemeyi kabul eder Beckmann bir kuple okur Şarkı, oyunun o ana kadarki bölümünün üzücü bir özetidir Kullanılan melodi ise popüler bir savaş zamanı şarkısı olan Küçük Cesur Asker Karısı'dır (Tapfere kleine Soldatenfrau) Bu direktöre çok karanlık ve kötümser gelir İnsanlar artık umut veren şeyler izlemek istemektedir Beckmann bunun hakikat olmayacağını söyler Direktör ise "Hakikatin sanatta yeri yoktur" cevabını verir Beckmann onu kınayarak tiyatroyu terk eder Beckmann olanları yine Öteki ile tartışır Öteki ona anne babasının evine dönmesini öğütler Beckmann oyun boyunca ilk (ve son) defa istekli gözükür 5 Sahne Evine döndüğünde kapıyı daha önce hiç görmediği Bayan Kramer açar Beckmann'ın anne babası, savaş sonrası uygulanan denazifikasyon programı sebebiyle intihar etmişlerdir Kramer onları mezarlıkta bulabileceğini söyler Beckmann bir kez daha kendini öldürmeye karar verir Öteki onu takip eder ve aralarında oyunun en uzun diyaloğu geçer Oyunun nihilist bakış açısı bu diyalogla açığa çıkar Dünyada sürekli ısdırap vardır, bunu değiştirmenin bir yolu yoktur, birinin çektiği acı dünyanın geri kalanını ilgilendirmemektedir Beckmann hayatı bir oyun gibi kurgulayarak anlatır: 1 Perde: Gökyüzü kurşun renginde Canınızı yakarlar 2 Perde: Gökyüzü kurşun renginde Tekrar canınız yanar 3 Perde: Hava kararır, yağmur başlar 4 Perrde: Karanlık çoğalır Bir kapı görünür 5 Perde: Gece, koyu gece, kapı kapalı Dışardasınız Kapının dışında Elbe kıyısındasınız; Seine nehri, Volga, Mississippi kıyısında Boyuna düşünüyorsunuz, soğuktan donmuş, aç ve müthiş yorgun Derken birdenbire cump diye bir ses duyulur Suda küçük, şirin halkalar peyda olur Sonra perde hışırtıyla kapanır Öteki, dünyada sürekli ısdırabın yanı sıra her zaman umudun ve mutluluğun da var olduğunu söyleyerek cevap verir Acıya gömülerek yaşamanın hiçbir şeyi çözmeyeceğini, dünyayı iyileştirmenin yolunun iyiliğe odaklanmak olduğunu söyle ve sorar: "Yoksa iki sokak lambası arasındaki karanlıktan mı korkuyorsun?" Oyundaki tüm karakterler, bir rüyadaymış gibi tek tek gelip kendisini savunur Hepsi iyi niyetlidir, ama Beckmann'a yardım edemezler Bu ziyaretler arasında Beckmann ile Öteki'nin diyaloğu sürer Tartışmanın içeriği pek değişmese de zamanla ikisi de umutsuzlaşır Sonunda, kız ve tek bacaklı kocası da gittikten sonra, Beckmann uzun bir monoloğa başlar Monoloğun sonunda Öteki'ndan cevap bekler ama o uzaklaşmaktadır Cevap gelmez, Beckmann tamamen yalnız kaldığını anlar Muhtemelen kendini nehre atmış ve boğulmuştur Kaynak : Wikipedia |
|