Haşhaşin Fedaayiinlerin Yetiştirilişi |
08-20-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Haşhaşin Fedaayiinlerin YetiştirilişiFedaayiinlerin yetiştirilişi "Dokuz Derece" Adaylar, yaşam boyu kendilerini de öğretmenleri kadar önemli kılacak olan, ebedi bilgelik ve gizli güç sahibi olacaklarına inanarak örgüte katılırlar ve dokuz dereceden oluşan bir aydınlanma sürecinden geçirilirler İlk Derece İlk derecede, öğretmenler adayları, tüm önceden öğrenip kabul ettikleri dinsel ve siyasal düşünce ve yargılardan kuşku duyma durumuna düşürürler Daha önce kendilerine öğretilen her türlü bilginin önyargılı ve sarsılabilir olduğuna, olası her çeşit tartışma tekniği kullanılarak, inandırılırlar Arap tarihçi Makrızi'nin aktardığına göre; bunun sonucu, öğrencilerin her sorunun en doğru yorumunu yapabilen tek gerçek bilgi kaynağının öğretmenleri olduğuna inanmaları ve öğretmenlerinin kişiliklerine bağımlı duruma gelmeleridir Öğretmenler, aynı zamanda, formel bilginin aslında, hazır duruma geldiklerinde öğrenecekleri, gerçek, gizli ve güçlü sırrın sadece bir örtüsü olduğu hakkında sürekli ipuçları verirler Bu akıl bulandırma tekniği, öğrencinin bir öğretmene körü körüne bağlılık andı içecek hale gelmesine kadar sürdürülür İkinci Derece Öğrencilere bu derecede, korunması İmama teslim edilmiş olan içrek bilgiler olmadıkça, bu içrek öğretinin basit birer simgesi durumunda olan dinsel kurallar izlenerek Allah'ın rızasına ulaşmanın imkansız olduğu öğretilir Üçüncü Derece Bu derecede, gelmiş geçmiş imamların sayısı ve kişilikleri, yedi sayısının maddi ve manevi dünyadaki anlamı aktarılır Artık, kesinlikle "Onikiimamcı" inanç ve görüşlerden uzaklaşılarak, son altı imamın saygı duyulmaya gerek olmayan, manevi bilgilerden yoksun, sıradan insanlar oldukları öğretilir Dördüncü Derece Öğrenciye, yedi "Natık" (bildiren-peygamber) dönemleri, onları izleyen altı "Samit" (suskun imamlar) ve her yeni natığın kendinden önce gelenlerin dinsel öğretisini nasıl değiştirdiği öğretilir Bu eğitim, Muhammed'in son peygamber ve Kur'an'ın da Allah'ın son vahyi olamadığının kabul ettirilmesini içerir ki, tüm bunlar öğrenciyi İslam dininden çıkarır Bu derecede ayrıca, yedinci ve son natık, "Sahib-ul-Amr" (varlıkların sahibi) İsmail'in oğlu Muhammed'in "Eskilerin Bilimi"ni (Ulum-ul Evvelin) tamamlayıp, içrek öğretinin bilimi olan "Tevil" bilimini (Allegorik yorum) kurduğu aktarılır Beşinci Derece Bu derecede, geleneklerin tümü terkedilerek, "Sayılar Bilimi" ve "Tevil" uygulamalarının öğretimine başlanır Sürekli konuşulan konu dindir Kur'an'ın sözcük anlamına giderek daha az önem verilirken, İslam dininin tüm kural ve koşulları ortadan kaldırılmak istenir On iki sayısının anlamı ve on iki "hucca" (kanıt) öğretilir Bu "hucca"lar, imamların propagandasına temel oluşturan ve onların kişisel öğretilerini yönlendiren kanıtlardır Aynı zamanda, "hucca" sözcüğü, her imam tarafından, baş dai olarak atanan kişilere de ad olarak verilmiştir Sonradan, oniki "hücce" insan omurgasındaki oniki sırt omuru ile bağdaştırılır; yedi kafa omuru (cervical) ise yedi peygamberi ya da yedi imamı simgeler Altıncı derece İslam dininin koşulları (namaz, oruç, hac, zekat, kelime-i şehadet) ve tüm diğer ritlerinin allegorik anlamları bu derecede öğrenciye aktarılır Görünümde uygulanan bu koşul ve ritlerin temelde önemsiz olduğu ve bilgiye ulaşmış kişilerin bunlardan vazgeçebileceği öğretilir Çünkü bu uygulamalar, kurnaz yasa koyucular tarafından, cahil ve kaba halkı yönetmek için konulmuştur Yedinci Derece Bu ve bundan sonraki derecelere, öğretinin gerçek yapısı ve amaçlarını kavrayabilen önde gelen kişiler kabul edilir "Önceden varolan" (Pre-existent) ve "Sonradan ortaya çıkan" (Subsequent) kavramları ve bunların dualist yapısı bu derecede öğretilir ve böylece, kişinin Tek Tanrı öğretisine olan inancının yıkılması amaçlanır Sekizinci Derece "Önceden var olan"-"Sonradan ortaya çıkan" ikili öğretisi geliştirilir, öğrenci tarafından derinlemesine kavranmasına çalışılır Ayrıca, en önemlisi, bu iki kavramın da üzerinde, ne adı, ne nitelikleri bilinebilen, hakkında hiç bir bilgi bulunmayan, tapınmak bile mümkün olmayan bir yüce Varlık olduğu hakkında ilk bilgiler verilmeye başlanır Bu isimsiz Varlık, Zerdüşt inancındaki, "Zervan Akanana"yı (Sonsuz Zaman) andırmaktadır Ancak, öğretinin bu noktasında, İsmaili'ler arasında farklı anlayışlar, çatışma ve karışıklıklar ortaya çıkmıştır Yine de, Nuveyri "bu fikirleri kabul edenlerin yeri, dualistlerin ya da maddecilerin yanından başka bir yer olamaz" diyerek tümünü aynı sepete yerleştirmiştir Bu derecede, öğrenciye peygamber olmak için, mucizeler yaratmaktansa politik, sosyal, dini ve felsefi bir sistem yaratıp uygulamak kabiliyetini göstermek gerektiği öğretilir Ayrıca, dünyanın sonu, yeniden doğuş, cennet-cehennem gibi allegorik kavramların yanısıra çeşitli "kıyamet" doktrinleri de aktarılır Dokuzuncu Derece Aydınlanma'nın bu en son derecesinde, tüm dogmatik din kurumlarından sıyrılan kişi artık, en saf ve basit anlamıyla, bir filozof olmuştur Kendi arzusuna ve keyfine uygun düşen, düşünce sistem veya karışımını istediği gibi kabul etme özgürlüğüne kavuşmuştur Ayrıntılar Yedinci derece Büyük Giz'in açıklamasını getirir; tüm insanlar ve evrendeki tüm varlıklar aslında bir bütündür, en basit şey bile bu bütünün bir parçasıdır ve bu bütünün yaratma/yoketme gücü vardır Bir İsmaili olarak birey, kendinde uyanmaya hazır olan bu gücü kullanma şansına sahiptir Bu nedenle, gücün bir parçası olduğunu kavrayan kişi, insanlığın bu muazzam potansiyelinden habersiz olan diğer bilgisizleri yönetebilir Bu güç, "Zamanın Tanrısı" (Lord of Time) adı verilen esrarlı varlık sayesinde edinilmiştir Sekizinci dereceye hak kazanabilmek için, kişi tüm dinlerin bir sahtekarlık olduğuna inanmalıdır Önemli olan yalnızca birey ve bireysel akıldır; o da ancak, en büyük güç olan imama hizmet ederek mükemmelliğe erişebilir Dokuzuncu derece, inanç diye bir kavramın mevcut olmadığı, aslında herşeyin "eylem"den ibaret olduğu sırrının açıklandığı son derecedir Her hangi bir eylemi düşünüp uygulamak da, tüm akıl ve mantığın yegane sahibi olan imamın elindedir Kaynak : Wikipedia |
|