Kur’An-İ Anlamaya Mecburuz |
08-04-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kur’An-İ Anlamaya Mecburuzİçinde sayısız mânâ hazineleri bulunan, dünya ve ahiret mutluluğunu kazanmanın reçetesi olan Kur’an-ı Kerim’i yeteri kadar okuyor ve anlamaya çalışıyor muyuz? Bugünkü dünyada, insanların Kur’an-ı Kerim’i anlamaya karşı tavrını üç bölümde ele alabiliriz: a) Kur’an-ı Kerim’i okumadan kabul edenler: Ana babadan görerek gerçekleşen bir kabullenmedir bu Yetersizdir İnanç yönünden heran kişiyi tehlikeye sokabilir Çünkü sağlam bir temele dayanmıyor Bu kabulün “akıl ve zihni tatmin edecek” bir “gerekçeye” dayandırılması gerekir b) Kur’an-ı okumadan reddedenler: Reformizmin etkisi ile olmuş bir tavır Şöyle ki: Batılı aydınlar Hıristiyanlığı yeterli bulmadılar Ciddi eleştiriler getirdiler Bizdeki bazı aydınlarda ise, “kraldan fazla kralcılık” derecesinde bir Batı hayranlığı gelişti Batılıların Hıristiyanlığa karşı gösterdikleri tavrı, bizdekiler İslâm’ Kur’an’a karşı gösterdiler Bu ise, “körü körüne bağlılık”ın getirdiği sarhoşluğun bir sonucu idi Halbuki Batı’da Cat Stewens (Yusuf İslam), Eva de Vitray, Jacque Cousteau gibi nice aydınlar Kur’an-ı okuyarak İslâm’a teslim olmuşlardı c)Kur’an-ı okuyup anlamaya çalışanlar: Kur’an-ı okumaktan maksat “anlamak”tır Yüce Rasül (sav) “sizin en hayırlınız Kur’an-ı öğrenen ve öğretendir” buyuruyor Evet, “öğrenen” ve “öğreten” Öğrenme olayı ancak “anlamak”la gerçekleşir Alıntı |
|