Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
haftası, hemşireler, mayıs

Hemşireler Haftası (2 - 18 Mayıs)

Eski 08-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hemşireler Haftası (2 - 18 Mayıs)



Hemşireler Haftası (12 - 18 Mayıs)








Tarihi çok eski olan hemşirelik mesleği; Eski Mısır, Hindistan, Yunanistan ve Roma’da ilk çağlarda bugünkü biçimde olmasa bile yapılmaktaydı

Dünyada modern hemşireliğin kurucusu Florence Nightingale (Florans Naytingel) olup, ilk hemşirelik okulunu da 1962 yılında Londra’da açmıştır

Ülkemizde ilk olarak "Hilal-i Ahmer Cemiyeti" (Kızılay) 1911 yılında hemşirelik kursları açmıştır Bu kursları bitiren hemşireler; 1912–1914 Balkan Savaşları ile 1914–1918 Birinci Dünya Savaşı’nda hasta ve yaralı askerlere bakmışlardır Cumhuriyet sonrası ilk Hemşirelik Okulu İstanbul’da açıldı

Bunu 1939 yılında Ankara’da açılan Askeri Hemşirelik Okulu izledi










1943’te Verem Savaş Derneği, 1946’da Sağlık Bakanlığı İstanbul’da birer Hemşirelik Okulu açtılar Daha sonra diğer illerde bu tip okullar açıldı Bu okullar ortaokul düzeyinde üç yıl, lise düzeyinde dört yıl eğitim vermekteydi Günümüzde 4 yıllık Sağlık Kolejlerine dönüştürülmüşlerdir Kolej ve lise mezunlarına eğitim veren 4 yıllık Yüksek Hemşirelik Okulları da halen faaliyettedir Bu okullardan en ünlüsü İstanbul’daki Florance Nightingale Yüksek Hemşirelik Okulu’dur Çeşitli üniversitelere bağlı hemşirelik okulları da vardır


12 Mayıs’ta hemşireliğin kurucusu Florance Nightingale doğduğu için, ona izafeten "Hemşirelik Haftası"nın başlangıç günü olmuştur
12–18 Mayıs tarihleri arasında başta hemşireliğin kurucusu Florance Nightingale (1820–1910)’in özverili, sevecen, gece ve gündüz hizmetleri saygıyla anlatılırken, hemşirelik mesleğinin de kutsallığını vurgulamak gerekir


Hemşirelik; insan sevgisiyle dolu, şefkatle, sabırla yapılan kutsal ve onurlu bir meslektir
Bu hafta değerlendirilirken, hemşirelik mesleğinin sorunları ortaya konur ve çözümler üretilir Mesleğin önemine toplumun dikkati çekti




Florence Nightingale




Nightingale, Kırım Savaşı sırasında İngiltere’den gelerek, Üsküdar’daki Selimiye Kışlası’nda hemşirelik yapmış ve büyük ün kazanmıştır 1964 yılından itibaren ülkemizde de her 12 Mayıs Günü "Hemşireler Günü" olarak kutlanmaktadır








Sağlık, bireylerde, zorunlu, vazgeçilmez ve hayatın her döneminde aynı önemi koruyan temel ihtiyaçlardan biridir Bu ihtiyaca cevap veren personel içinde en önemli meslek grubu ise hemşirelerdir

Hemşirelik, güç çalışma şartlarını gerektiren, özveri, sabır, hoşgörü kavramlarını içinde bulunduran zor bir meslektir Hemşirelik, diğer mesleklerde olduğu gibi, toplumsal ihtiyaçlardan doğan, insan hayatıyla yakında ilgili bir meslektir; ekip çalışmasını bilen, el becerisi olan, hızlı çalışan hünerli eller ister; temelinde sevgi, saygı yatar Hemşire din, dil, ırk ayrımı gözetmeksizin, birey, aile ve topluma sağlığını kazandırmak için çalışır Bu nedenle, sevgiden, şefkatten, disiplin ve ciddiyetten uzak bir kişinin bu mesleği icra etmesi mümkün değildir; çünkü hemşire, sağlığı yerinde olmayan, yardıma muhtaç insanlara hizmet vermektedir Bu yönü düşünüldüğünde, hemşirelerin, hem eğitim açısından hem de psikolojik, sosyal ve ekonomik açıdan desteklenmesi gereken bir meslek grubu olduğu ortaya çıkmaktadır


TÜRKİYE’DE HEMŞİRELİK

Türkiye’de hemşirelik, sağlık hizmeti veren ekip üyelerinden biri olarak önemli bir yere sahip olmakla birlikte hak ettiği değeri göremiyor Hemşire, toplumumuzda hekimin yardımcısı gibi algılanıyor; sağlık hizmetinin bir ekip hizmeti olduğu dile getirilse de bu söylem uygulamaya yeterince yansımıyor Oysa sağlık hizmetleri bir bütündür ve her disiplin sağlıklı/hasta birey için çalışır








HEMŞİRE NE DEMEKTİR?

Belirli sağlık eğitim ve öğrenimi gördükten sonra; sağlık hizmeti alan hastaların bakımında görev yapan, kliniklerde de sağlık hizmeti sunan, hekimlere yardımcı olan sağlık personeli kadınlara "Hemşire" denir
Hemşireliğin farklı tanımları yapılmış aslında 19 yüzyılda Florance Nightingale hemşireliği “Hastayı iyileştirmek için hasta çevresinin iyileştirilmesi ve düzenlenmesi eylemi” şeklinde; 20 yüzyılda Henderson ise “Bireyin sağlığına ve bağımsızlığına kavuşma sürecindeki dinamik güç” olarak tanımlamış Uluslararası Hemşireler Birliği de bu tanımı benimsemiştir 1980 yılında Amerikan Hemşireler Birliği hemşireliği “Yardım sunan bir meslek”, hemşirelik uygulamasını “Var olan ve olabilecek sağlık sorunlarına karşı gösterilen insan tepkilerinin tanı ve tedavisidir” diye tanımlamıştır








TÜRKİYE’DE HEMŞERİLİĞİN TEMEL SORUNLARI

Farklı düzeylerde eğitim alma: Ülkemizde hemşirelik eğitimi lisans, önlisans, açık öğretim, lise sonrası 18 aylık kurs ve ortaokul sonrası 4 yıllık lise şeklinde beş ayrı düzeyde verilmiştir ve bu farklılık devam etmektedir Bu heterojenlik mesleği algılama, mesleki çabaları benimseme, belirli bir gelire sahip olma gibi özelliklerinden dolayı mesleği olumsuz etkiliyor Eğitim düzeylerinin farklılığı, çalışma yaşamında yetki ve sorumluluklara yansımıyor 1996 yılında kapatılan Sağlık Meslek Liseleri 2001 yılında tekrar açıldı, hemşirelerin üniversite düzeyinde eğitim talepleri dikkate alınmadı Oysa şu an dünyada ortaokul sonrası lise eğitimi ile yetinen ülke bulunmamaktadır

Hemşirelik Kanunu: 1954 yılında çıkarılan 6283 sayılı Hemşirelik Kanunu hemşirenin değişen ve yapmakta olduğu rol ve işlevlerini kapsamıyor Avrupa Birliği süreciyle birlikte hızla uyum yasaları çıkarılırken hemşirelik yasasının gündemde olmaması, çıkan yasaların ülkemiz sağlık ihtiyaçlarını yansıtmamaktadır

Hemşire istihdamı: Sağlıkta dönüşüm adıyla yürütülen politikalar, genelde sağlık çalışanlarını, özelde hemşireleri oldukça olumsuz düzeyde etkilemiş; halen etkilemeye devam etmektedir Sağlıktan kar elde etmeyi hedefleyen bu politikalar tedavi edici sağlık hizmetlerine dayandığı, koruyucu sağlık hizmetlerini yok saydığı ya da finansal olarak bireysel sorumluluk alanını daralttığı için hemşirelerin istihdam sorunları ülkemiz dahil, pek çok ülkenin önemli bir sorunu Ülkemizdeki toplam 80 bin hemşirenin yüzde 90’ı tedavi edici sağlık hizmetlerinde çalışıyor Bunun yanında tedavi edici sağlık hizmetleri, Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen kadronun yarısından bile az sayıda hemşire ile yürütülmektedir Örneğin 300 yataklı bir çocuk hastanesi için 400 hemşire kadrosu belirlenmişken 150–170 hemşire ile hizmet verilmektedir

Böylesi yoğun koşullarda çalışan hemşireler kendi alanları olan bakımı başkalarına bırakma tehlikesiyle karşı karşıyadır Bu durum mesleğin özerkliğini, bakım kalitesini olumsuz yönde etkilemekte, hemşireliğin sadece hekim istemlerini uygulayan bir meslek olarak algılanmasına neden olmaktadır

Branşlaşma: Ülkemizde temel eğitim sonrası akademi dışında branşlaşma olanakları yoktur (Ameliyathane hemşireliği, yoğun bakım hemşireliği, onkoloji hemşireliği vb) Yıllarca onkoloji hemşireliği yapmış hemşireler çok farklı alanlarda çalıştırılabilmektedir Bu durum mesleki doyumu azaltarak tükenmişliği artırmaktadır

Cinsiyet: Hemşireliğin sosyolojik özelliklerinin en başında gelen önemli faktör cinsiyettir Ülkemizde erkek hemşirelerin sayılarının çok az olması ve hemşireliğin kadınlara özgü bir meslek olarak algılanması mesleğin gelişimini olumsuz yönde etkiliyor Ataerkil aile temelli toplumumuzda kadınlardan erkeğe boyun eğme ve saygı beklendiğinden, kadınlardan oluşan hemşirelik de bu anlamda büyük ölçüde payını almıştır

Ülkemizdeki sağlık sisteminde geleneksel sağlık anlayışı hâkim Hastanın merkezde olmadığı, hasta hakkında karar verenin tek başına hekimin olduğu bu anlayışın değişmesi gerekiyor

Türk Hemşireler Derneği’nin 2000 yılında hemşire, ebe ve sağlık memurlarının meslekten memnuniyetine ilişkin yaptığı araştırmada; araştırmaya katılan hemşirelerin yüzde 41,9’unun mesleğinden memnun olduğu, yüzde 581’inin mesleğinden memnun olmadığı saptanmış Memnuniyetsizlik nedenleri ise,

1 Ücret yetersizliği,

2 Görev yetki ve sorumluluklarının belli olmaması,

3 Risk fazlalığı,

4 Görev dışı işlerde çalıştırılma,

5 Meslekte ilerleyememe,

6 Toplumun mesleğe yönelik olumsuz yaklaşımı,

7 Yoğun çalışma temposu,

8 Yardımcı sağlık personeli olarak değerlendirilme,

9 Fazla çalışma ve

10 İstenilen branşta çalışamama olarak sıralanmış


Ülkemizde sağlık ve hemşireliğe yönelik planlamalarda hemşirelerin olmaması ya da yeterince temsil edilmemesi de mesleğin otonomi kazanmasını olumsuz etkileyen faktörlerden biri olarak görülüyor

Hemşirelik profesyonel bir meslektir Gelişmiş ülkelerde meslekleşme sürecini tamamladığı halde yukarda sayılan nedenlerden dolayı ülkemizde meslekleşme istenilen düzeyde değildir

Hemşirelik mesleğinde yaşanan sorunlar, hemşirelik uygulamalarına; hemşirelerin bağımsız fonksiyonlarından olan bakım verme ve yardım etme işlevlerini yeterince yerine getirememesi, mesleki bilgi ve yeteneklerini etkin kullanamaması şeklinde yansımaktadır Bunun sonucunda toplum kaliteli hemşirelik bakımı alamamakta, sağlık hedeflerine ulaşmada hemşirelik potansiyeli değerlendirilememektedir













Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.