Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
abdülkebîr, evliya

Abdülkebîr Evliyâ

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Abdülkebîr Evliyâ




ABDÜLKEBÎR EVLİYÂ

Hindistan velîlerinden Babası meşhûr âlim ve evliyâ Abdülkuddûs hazretleridir Ne zaman doğduğu bilinmemektedir Aslen Pâni-püt şehrindendir "Şeyh-i kebîr", "Vâlâ pîr" lakabları verildi On yedinci asrın ilk yarısında Pâni-püt şehrinde vefât etti

Küçük yaşta, yüksek babası Abdülkuddûs hazretlerinin feyzlerinden istifâde etti Sayısız kerâmetleri görüldü Daha yürümeye başladığı zamanlarda, elinin hareketiyle elbisesinin kollarında bir arslan görünüp kaybolurdu Talebesi olmakla şereflendiği hocalarından ve yüksek babasından kısa zamanda çok şey öğrendi Zamânın ilim ve hâl sâhipleri, onun büyüklüğünü kabûl ve tasdîk ederler, hizmetinde bulunmayı şeref sayarlardı Huzûruna gelenler, heybetinden bir tek söz söyleyemeyip, başları önünde, geldikleri gibi giderlerdi Allah dostları ile sohbet etmekten çok hoşlanır, sık sık ziyâfetler vererek fakirlerin gönlünü alır, insanları sohbetleri ile şereflendirirdi Dört oğlunun dördü de babalarına talebe olup, yüksek derecelere kavuştular

İnsanlar, Hâce Abdülkebîr Evliyâ'ya talebe olmak için birbirleriyle yarış ederlerdi Zengin, fakir, âmir, memûr, âlim, câhil; duyan herkes ona koşar, istifâde etmenin yollarını arardı

Birgün zamânın Dehli sultânı İskender bin Behlül Lodî, vezîri Meyân Behûde bin Havas Han ve Melik Muhammed Misvânî'yi yanına aldı Üçü bir olup, kerâmet ve hâllerini duyup da ziyâretle şereflenemedikleri Hâce Abdülkebîr Evliyâ'ya gitmeye niyet ettiler İçlerinde de bir şüphe vardı Aralarında konuşup; "Herbirimiz değişik birşey arzu edelim Bizim arzularımızı bilip de ikrâm ederse, onun büyüklüğü âşikârdır" dediler Yolculuktan sonra bir gün gece yarısı yüksek huzurlarına kavuştular Hâce Abdülkebîr Evliyâ, misâfirlerine yemek ikrâm etti Sultan İskender'in önüne ceylan eti, Vezîr Meyân Behûde'nin önüne yahni, Melik Muhammed Misvânî'nin önüne de tatlı koydu Hepsinin de yeni pişmiş olduğu gözüküyordu Herkesin önüne arzu ettiği yemekler gelmiş, hepsinin şaşkınlıktan ağızları açık kalmıştı Onların bu hâlini gören Hâce Abdülkebîr Evliyâ; "Dostlar, hayrete ne hâcet var? Allahü teâlâya tevekkül edip oturan fakir bir kulcağızını O, halka karşı aslâ mahcûb etmez" buyurdu Misâfirler yemeklerini yediler Bu zamâna kadar gelip hizmetinde bulunamadıkları için çok üzülüp, özürler dilediler Sultan, o mübârek zâta ricâ edip yalvararak, iki köyü hizmetlerine vakfetti Vezîr de bir köy bağışladı Melik Muhammed ise, biricik kızını Abdülkebîr Evliyâ hazretlerinin nikâhıyla şereflendirdi

1) Siyer-ül-Aktâb; s230
2) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c14, s50

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.