Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
abdülvâhid, bin, muhammed

Abdülvâhid Bin Muhammed

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Abdülvâhid Bin Muhammed




ABDÜLVÂHİD BİN MUHAMMED

Kerâmetler sâhibi hikmetli sözler söyleyen, güzel ve tesirli vâz ve nasîhatlarıyla meşhûr evliyâ bir zât Ayrıca Hanbelî mezhebi fıkıh âlimlerinden olup, tefsîr, hadîs ve usûl-i fıkıh ilimlerinde meşhûr âlimdir İsmi, Abdülvâhid bin Muhammed bin Ali bin Ahmed eş-Şîrâzî el-Makdisî ed-Dımeşkî el-Ensârî es-Sa'dî el-Abbâdî el-Hazrecî'dir Künyesi ise Ebü'l-Ferec'dir Irâkî ve Makdisî lakablarıyla tanınır Harran'da doğmuş olup, doğum târihi bilinmemektedir 1093 (H486) senesinde Şam'da vefât etti Bâb-üs-Sagîr mezarlığına defnedildi Kabri meşhûr olup, ziyâret edilmektedir

İlim öğrenmek için çok gayret gösterdi Tahsil maksadıyla uzun seyahatler yaptı Bağdat'ta zamanının en büyük âlimlerinden Kâdı Ebû Ya'lâ'dan, Hanbelî fıkhının ince bilgilerini öğrenmiş ve büyük fıkıh âlimi olmuştur Ebû Ya'lâ'nın derslerinde, fıkıh ilmi ile ilgili devamlı notlar alıp, kitap hâline getirmiş ve onun yazmış olduğu kitapları genişletmiştir

Bağdat'tan Şam'a gitti, orada Ebü'l-Hasan Simsar'dan Ebû Osman Sâbûnî'den hadîs-i şerîf dinledi, hadîs ilmini öğrendi Diğer âlimlerden de ilim öğrendi Kudüs'te bir müddet ikâmet etti Ehl-i sünnet îtikâdını ve Peygamber efendimizden nakledilen din bilgilerini bildiren dört hak mezhebden biri olan Hanbelî mezhebini yaydı Sonra Şam'a geldi Kendine muhalif ve karşı kimselerle yaptığı ilmî münâzaralarda, kuvvetli deliller getirerek sözlerinin doğruluğunu isbât etti ve üstünlüğünü kabûl ettirdi Kendisinden de birçok kimse ilim öğrenip, sohbetinde bulundu Burada vâzlarıyla meşhûr oldu

Şam'da zamânın en büyük âlimlerindendi İlmiyle amel eden, güzel huylu, herkesle iyi geçinen, güler yüzlü, ihsânı bol, Peygamberimizin sallallahü aleyhi ve sellem sünnetine uyan, çok ibâdet eden, haramlardan kaçınan, şüphelilerden uzaklaşan, ârif, kerâmetler sâhibi, duâsı makbûl olan Allahü teâlânın sevgili bir kuluydu Hızır aleyhisselâm ile görüşmüş, onunla sohbetler yapmıştır

Devlet adamlarından bâzıları, doğru sözlülüğü ve hakîkatı beyânı sebebiyle ona düşmanlık ediyor, eziyet veriyorlardı O da bunların işini Allahü teâlâya havâle edip, duâ etti

Bir gün vâz ederken, oradakilerden biri aşka gelerek, bir nâra attı ve oracıkta vefât etti Buna herkes şâhid oldu Ebü'l-Ferec'in üstünlüğü ve vâz etmekteki ilim ve mârifeti her yere yayıldı Kendisine muhâlif olanlar; "Nasıl bir iş yapalım ki, bizim de meclisimizde biz konuşurken bir kimse ölsün Şimdiye kadar hiç kimse bizim meclisimizde aşka gelip ölmedi" dediler Garip bir adam buldular, ona on dirhem para verip; "Sen meclisimizde bulun Meclis tamam olduğu zaman büyük bir nâra at, sonra hiç konuşma ve hareket etme Biz senin için, öldü, deriz Sonra seni bir eve götürürüz, geceleyin de bu şehirden çıkar başka bir yere gidersin" dediler Aynı konuştukları gibi yaptılar O kimse müthiş bir nâra attı ve düştü Onlar da öldü diyerek bir eve taşıdılar O eve bir zât geldi Bu ölü gibi görünmek isteyen kimsenin sağına-soluna dokundu ve canını acıttı Hîlekâr kimse, canı yanınca acıyla bağırdı "Aaa! Yaşıyor, yaşıyor!" diye bağrıştılar Orada bulunanları bir gülme aldı ve böylece ehli olmadığı hâlde evliyâ ve rehber geçinen sahte kimselerin hîleleri anlaşıldı

Nâsıh, Şeyh Muvaffaküddîn el-Makdisî'nin şu sözlerini nakletti:

Biz hepimiz, Abdülvâhid bin Muhammed'in bereketlerine kavuştuk Kudüs'ten Bağdat'a teşrif ettiği zaman, geldiğini haber alan müslümanlar, onu akın akın gelip ziyâret ettiler O zaman dedem Kudâme, kardeşine; "Gel bu zâtı ziyârete gidelim İnşâallah bize duâ buyurur da kurtuluruz" dedi Ebü'l-Ferec'i ziyârete gittiler Evvelâ söze Kudâme başlayıp; "Efendim! Allahü teâlânın, Kur'ân-ı kerîmin hıfzını bana kolaylaştırması için duâ buyurmanızı ricâ ediyorum" dedi Ebü'l-Ferec de ona duâ buyurdu Kardeşi bir şey istemedi ve eski hâli üzerinde kaldı Kudâme ise, Kur'ân-ı kerîmi kolayca ezberledi ve Ebü'l-Ferec hazretlerinin duâsı bereketiyle büyük hayırlara kavuştu

Birçok kıymetli eserler yazmıştır Bâzıları şunlardır:

1) El-Cevâhirü fî Tefsîr-ül-Kur'ân: Otuz ciltlik tefsîr kitabıdır Kızı Ümmü Zeynüddîn, bu tefsîr kitabını ezberlemiştir 2) El-Müntehab, 3) El-İzâh-ül-Mebhec (Hanbeli fıkhına dâirdir) 4) El-Burhân fî Usûliddîn, 5) Muhtasar fîl-Hudûd, 6) Et-Tebsîrâtü fî Usûliddîn, 7) Mesâil-ül-İmtihân

1) Tabakât-ı Hanâbile; c2, s248
2) Tabakât-ı Hanâbile (Zeyli); c2, s68
3) Tabakât-ül-Müfessirîn; c1, s360
4) Tezkiret-ül-Huffâz; c3, s1199
5) Şezerât-üz-Zeheb; c3, s378
6) Mu'cem-ül-Müellifîn; c6, s212
7) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c4, s322

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.