Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Kitap Dünyası

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
koca, seyyid

Koca Seyyid

Eski 07-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Koca Seyyid



* Koca Seyyid [1889-1939] *

Çanakkale önlerinde tarihte ender görülen bir muharebe cereyan etmekteydi Bir yanda dünyanın en gelişmiş askeri vasıtalarına sahip ve sayıca çok kalabalık Batı ülkeleri, diğer tarafta vatanlarını müdafaa için cepheye koşup düşmanın topuna, tüfeğine iman dolu göğsünü siper eden MehmedcikAnadolunun cihangir ruhlu yiğitleri, şanlı fakat talihsiz devletlerinin elde kalan kısmını müdafaa için cansiperane vuruşmakta Düşman zırhlılarının yağdırdığı güllelere, yaylım ateşe karşılık vermekte, düşmana adım attırmamaktadırHer hususu gözönünde bulundurduklarını zanneden ve hesaplarına göre en geç üç günde Çanakkaleyi aşacaklarını hesap eden düşmanlar yanıldıklarını acı bir şekilde görecek ve zelil bir halde kaçacaklardır Çanakkale önlerinden Onlar kaçarken, geride Mehmetçiklerin kanları, canlan pahasına kazanıp evlatlarına ithaf ettikleri şanlı bir hatıra kalacaktır
Çanakkale harbinde tarihlere şanla geçen kahramanlık tabloları çizilmiştir İşte böyle tablolan çizenlerden birisi de Koca Seyyittir1889da Balıkesire bağlı Havran ilçesinin Çamlık köyünde dünyaya gelen Seyit, çocukluğundan itibaren gürbüz yapısı ve pehlivanlığıyla dikkatleri çekmiştir Bu vasfından dolayıdır ki asker ocağında kendisine pehlivanlığına izafeten Koca lakabı verilmiş ve Koca Seyyid diye tanınmıştır1909da vatani vazifesine yapmak üzere askere giden Koca Seyit üç senelik asker iken 1912de Balkan harbi patlak vermiş, Seyit de birliğiyle birlikte savaşa katılmıştır 1913te Balkan savaşının sona ermiş olmasına rağmen Seyit terhis edilmemiştir1914te Birinci dünya savaşı patlak verince Seyyid de Çanakkalede topçu eri olarak vazife almıştıÇanakkale Boğazının Rumeli yakasında, Kilitbahir denilen mevkide 28 lik Mecidiye bataryasında Şeyitle birlikte kırk kişi vazifeliydi17 Mart 1915te Çanakkaledeki bütün birliklerde yoğun bir faaliyet görülmekteydi Ertesi gün, düşmanın büyük bir hücuma geçeceği haber alınmıştı
Seyit Onbaşının bataryasında da hazırlıklar tamamlanmış ve düşmanın taarruzu beklenmeye başlanmıştı18 Mart 1918de ilk önce Fransız daha sonra İngiliz zırhlıları Çanakkale boğazında görülmüşlerdi Kıyılan yoğun top ateşine tutan düşman zırhlıları aynı şiddette karşı ateşle karşılaşınca duraklamışlar, fakat ateşlerini kesmemişlerdiAnadolu ve Rumeli kıyılarından ateş ve dumanlar göklere yükselmekteydi, düşman ateşi aralıksız devam ediyorduİngilizlerin en büyük savaş gemilerinden Queen Elizabeth ve Ocean zırhlıları Koca Seyitin bataryasının bulunduğu Kilitbahir önlerine gelmiş, kıyıyı top ateşine tutmuştuAteş çemberi genişleye genişleye Koca Seyitin bataryasına ulaşmıştı Bataryanın sağına soluna mermiler peşpeşe düşmeye başlamıştı Durumun kritik oluşunu gören batarya komutanı sığınağa! emrini vermişti Fakat batarya erleri sığınağa ulaşmadan müthiş bir gürültü kopmuş, sanki yer yerinden oynamıştı Koca Seyit de o gürültüden sonrasını hatırlamıyordu Düşman gemilerinden atılan bir mermi cephaneliğe isabet etmiş, cephanelik havaya uçmuştuBataryadaki erlerden on dördü şehit olmuş, yirmi dördü ise yaralanmıştı Sadece Seyit ile Ali isimli arkadaşı yara almadan kurtulmuşlardıSağlık erlerinin müdahelesiyle kendine gelen Seyit gözlerini açınca etrafta şehit olan arkadaşlarının cesetlerim görmüş ve arkadaşlarından durumu öğrenmişti Bataryada ikisinden başka kimse kalmamıştı
Bataryanın toplarından ikisi toprağa gömülmüş ve kullanılmaz hale gelmişti Sadece bir tanesi kullanılabilir haldeydi Onun da vinci kırılmıştıKoca Seyit, bir denizde hâlâ ateş püsküren düşman zırhlısına bir yerde yatan şehitlere bir de topa bakmış ve büyük bir hırsla her biri 215 okka (276 kilo) ağırlığındaki mermilere yönelmişti Arkadaşı Niğdeli Ali şaşırmıştı, Koca Seyit ne yapmak istiyordu Seyit, şaşkın şaşkın kendisine bakan arkadaşına yardım et de mermiyi yükleneyim demiş, ardından da Ya Allah diyerek koca mermiyi kavramış ve Alinin yardımıyla sırtlamıştı 276 kiloluk yüküyle 28lik topun altı basamağını çıkan Koca Seyit mermiyi topun ağzına yerleştirmeyi başarmıştı İmanın hem nur hem de kuvvet olduğunu göstermişti Koca Seyyit Bu hakikati bütün dünyaya ilan edecekti Şimdi bütün dikkatini vermiş önünde canavar gibi duran Oceanın üzerine çevirmişti topun namlusunu Hedefi iyice tesbit edip nişanının doğru olduğuna kanaat getirdikten sonra Ya Allah, bismillah! diyerek topu ateşlemişti Topun gürlemesiyle birlikte karşıdaki düşman gemisinden yoğun siyah bir duman yükselmişti Anında yalpalamaya başlamıştı Koca gemi isabet almıştı Gemi personelinin sesleri kıyıdan duyuluyordu Vurmuştu Koca Seyit, koca kefere gemisini Ve mağrur düşmanın koca gemisi batacaktıDüşmanlar Mecidiye bataryasının safdışı edildiğini zannetmekteydiler Kilitbahir cephesindeki komutanlar da aynı kanaate varmışlardı Fakat Mecidiye bataryasından ateşlenen bir top düşman gemisini batırmıştı işteBatarya komutanı Hilmi Bey derhal Mecidiye bataryasına koşmuş ve topu Seyitle arkadaşının ateşlediğini öğrenmişti Hemen oracıkta onbaşı rütbesini takmıştı Seyite Komutanlar takdirlerini bildirmekteydi Seyit ise Anadolu insanının tevazuu ile kızarmakta ve fazla birşey yapmadığını, sadece arkadaşlarının intikamını aldığını söylemekteydi Nasıl yaptın? sualine ise şu cevabı veriyordu Cenb-ı Hakkın yardımıylaKoca Seyitin Oceanı batınşı bir anda her tarafa yayılmıştı Mehmedcik taze moralle düşmanı şiddetli top ateşine tutmuştu Gün batımına kadar devam eden şiddetli savaşta düşman perişan edilmişti Düşman Çanakkaleyi geçememişti Geçemiyecekti deÇanakkale kahramanlarından Koca Seyit 1918de terhis edilmişti Köyüne dönen Seyit geçimini temin için çalışmaya başlamıştı Fakat hain gözler cennet vatanın üzerinde olunca rahatlık yoktuDüşmanların hücumları bitmiyordu Daha düne kadar Osmanlı devletine bağlı olan uşak tabiatlı Yunanlılar 15 Mayıs 1919da İzmiri, 28 Mayıs 1919da da Ayvalık ve Edremiti işgal etmişti Vatan istila altındaydı, Çanakkalenin şanlı gazisi Seyit onbaşı durabilir miydi? Durmadı ve işgal haberini alır almaz cepheye koştuKarış karış vatanını müdafaa eden yediden yetmişe Anadolu insanıyla omuz omuza verip vuruşuyordu Koca Seyit, Ordunun 26 Ağustos 1922de başlattığı büyük taarruza da iştirak etmiş ve 28 Ağustosta cereyan eden muharebede iki yerinden yaralanmıştı Büyük zaferin kazanıldığını hastanede yatarken öğrenmişti Koca Seyyit Dünyalar kendisinin olmuştu Artık asırlardır olduğu gibi şanlı bayrağı semalarda hür olarak dalgalanacak Ezanı Muhammedi vatan semalarından eksik olmayacaktıSavaşın kazanılmasından sonra mütevazı hayatını devam ettirmişti Koca Seyyid, fakirdi, çoluk çocuğunun geçimini sağlamak için binbir meşakkatle dağdan odun getiriyor, odun kömürü yapıp satıyorduKoca gazinin madalyası bile yoktu O da müracaat et sana madalya versinler, maaş bağlasınlar diyenlere, Biz madalya için, maaş için dövüşmedik Ya şehid olacağız ya gazi dedik Ücretini Cenabı Allahtan bekledik ve Rabbim bize gazilik rütbesini nasib etti demiştir
1939 yılının Aralık ayında vefat eden Koca Seyit geride maddî hiç bir servet bırakmamıştı Madde bakımından belki dünyanın en fakir insanıydı, fakat, şanlı tarihe malolan şanlı hatıralar bırakmıştı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.