Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Psikoloji / Sosyoloji / Felsefe

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
yalan, yalancılık

Yalan Ve Yalancılık

Eski 11-13-2007   #1
mate
Varsayılan

Yalan Ve Yalancılık



Günde 200 kez yalanla yüz yüze geliyoruz !!!

Evet bu görüş çok yaygın Sayı biraz abartılı mı geldi? Bize de! Ama aldatmanın gündelik insan ilişkilerinde çok büyük bir yere sahip olduğunu da inkar edemezsiniz O halde belki 200 sayısı sizin için geçerli olmayabilir, ama günde onlarca kişiyle dakikalarca konuşan "sosyal ilişkileri güçlü" insan, belki de kendisi bile fark etmeden beyaz, yeşil, pembe, siyah yüzlerce yalanı ayaküstü söylüyordur

Yalan söylemeyi ne denli becerebiliyorsunuz? Kolayca tufaya gelebiliyor musunuz? Bu soruları yanıtlarken dürüst olmaya özen gösterin, çünkü bunlar yaşamınızda can alıcı bir önemi olan beceriler Kökleri çok eskilere uzanan ve bir insanın günde 200 kez yalanla yüz yüze geldiği yönündeki görüş sanıldığından çok daha güçlü bir temele dayanıyor olabilir

Zira, aldatmanın gündelik insan ilişkilerinde şaşırtıcı bir yere sahip olduğu görülüyor Bilim insanları bu karmaşık bilişsel becerinin sergilenmesi sırasında beyinde neler olup bittiğini giderek kavramaya başlıyorlar Konuyla ilgili kimi bulgular hiç beklenmedik kaynaklardan geliyor

Patronunuz, "Maaşına zam yapmayı çok isterdim, ancak şirketimizin şu anki maddi durumu buna el vermiyor Önümüzdeki yıl belki bu açığı kapatırız," diyor

Eşiniz eve neden geç geldiğini açıklamaya çalışırken, "Sekreterin izne ayrılmak istiyordu, bu yüzden tavır koymam gerekti," diyor Ya da çocuklar yine birbirlerine girdiklerinde, "Önce o bana vurdu," diyerek savunmaya geçiyorlar



Aldat-yuttur dünyası

Şöyle bir düşündüğümüzde, günlük yaşamda karşılıklı insan ilişkilerinin büyük ölçüde aldatma ve yutturmacaya dayandığını görürüz
İnsanların aldanıp aldanmadıklarını anlamak genellikle hiç de kolay olmamakla birlikte, ruhbilimciler yalanı saptama konusunda üstün bir becerinin neleri gerektiğini giderek kavramaya başlıyorlar
Kimi araştırmacılar bu yetinin sonradan edinilip edinilemeyeceğini anlamak amacıyla, yalanı saptamada özellikle başarılı olan kişileri incelerken, kimileri de bireyin yalan saptama radarını hangi koşullarda devreye soktuğunu belirlemeye çalışıyor

İncelikli sanat

San Francisco Üniversitesi ruhbilimcilerinden Maureen O’Sullivan tüm bu araştırmaların yalanın daha kesin bir biçimde saptanmasına ışık tutacağına inanıyor
İnsanoğlu yalan söyleyen tek primat türü olmamakla birlikte, eşsiz zekası ve dil yeteneği sayesinde bu özelliği incelikli bir sanata dönüştürebilen tek canlı türü
Özellikle de insanların yalanı saptama konusunda ne denli yetersiz oldukları düşünüldüğünde, ister karşı cinsin ilgisini çekmek, ister servet edinmek ya da toplumda belli bir konuma ulaşmak amacıyla olsun, yalanın son derece etkili bir strateji olduğu görülüyor
Yalan ve aldatmayla ilgili araştırmalar söz konusu olduğunda, ilk akla gelen kişi Kaliforniya Üniversitesi ruhbilimcilerinden Paul Ekman
Yalan araştırmalarının gurusu olarak bilinen Ekman 40 yıldır bu konuyla ilgileniyor En çok uyguladığı yöntemlerden birinde Ekman deneklere dehşet verici bir doğa belgeseli, ya da yanan bir hastanın yakın çekim görüntülerini içeren bir film izlerlerken duygularını dile getiren insanların video kayıtlarını gösteriyor
Yalan söylemeyi ne denli becerebiliyorsunuz? Kolayca tufaya gelebiliyor musunuz? Bu soruları yanıtlarken dürüst olmaya özen gösterin, çünkü bunlar yaşamınızda can alıcı bir önemi olan beceriler Kökleri çok eskilere uzanan ve bir insanın günde 200 kez yalanla yüz yüze geldiği yönündeki görüş sanıldığından çok daha güçlü bir temele dayanıyor olabilir
Zira, aldatmanın gündelik insan ilişkilerinde şaşırtıcı bir yere sahip olduğu görülüyor Bilim insanları bu karmaşık bilişsel becerinin sergilenmesi sırasında beyinde neler olup bittiğini giderek kavramaya başlıyorlar Konuyla ilgili kimi bulgular hiç beklenmedik kaynaklardan geliyor
Patronunuz, "Maaşına zam yapmayı çok isterdim, ancak şirketimizin şu anki maddi durumu buna el vermiyor Önümüzdeki yıl belki bu açığı kapatırız," diyor
Eşiniz eve neden geç geldiğini açıklamaya çalışırken, "Sekreterin izne ayrılmak istiyordu, bu yüzden tavır koymam gerekti," diyor Ya da çocuklar yine birbirlerine girdiklerinde, "Önce o bana vurdu," diyerek savunmaya geçiyorlar

Yalan saptama güçlüğü
Art arda yapılan bu tür çalışmalar çoğumuzun kişinin yalan söyleyip söylemediğini fark etme konusunda pek de başarılı olmadığını ortaya koyuyor
Polis memuru, FBI ajanı, terapist, yargıç, gümrük memuru gibi mesleği gerçeği saptamak olan kişilerin bile bu konuda pek de yetenekli olmadıkları görülüyor 253 araştırmanın yeniden gözden geçirildiği bir çalışma da bu konuda kesin sonuç elde etme oranının genelde %53 düzeyinde seyrettiğini gözler önüne seriyor
Araştırmayı kaleme alan Teksas Hristyan Üniversitesi’nden Charles Bond ve Kaliforniya Üniversitesi’nden Bella DePaulo bu oranın neredeyse yazı tura atmaktan farksız olduğuna dikkat çekiyorlar

Yüzde 47’si suçsuz mu?
Kolluk güçleri yalan makinesine bile güvenemiyorlar Savunucuları kesinlik oranının çok yüksek olduğunu öne sürseler de, araştırmalar zanlıların %47’sinin suçsuz oldukları halde mahkum edildiklerini ortaya koyuyor
Ancak bu kurala bir avuç insan karşı çıkıyor 80’lerin ortalarında Ekman yalan sınamasında %100’lül bir sonuca ulaşan kişinin içyüzünü keşfetti JJ Newberry adındaki bu kişinin ABD Alkol, Tütün Ürünleri, Silah ve Patlayıcı Bürosu’nda görevli olması ve kurumun en önde gelen araştırmacılarından biri oluşu hiç de şaşırtıcı değildi
Newberry’nin bu yeteneği gözden kaçmamış ve kendisi meslektaşlarına sorgulama yöntemlerini öğretmek üzere eğitim bölümünün başına geçirilmişti
Bu olayın ortaya çıkmasından sonra Ekman, meslektaşı O’Sullivan ile birlikte dünyada yaşanan bu tür olayları gün yüzüne çıkarmak üzere bir çalışma başlattı

İpuçları yüz ifadesinde
Yaklaşık 14,000 kişi üzerinde yapılan bir dizi inceleme sonucunda bireyin duygular ve benzeşimli suç edimleriyle ilgili yalanları yakalama yetenekleri araştırıldı Araştırma kapsamında deneklere başarıya ulaşma olasılığı milyonda 25’ten düşük olan deneyler uygulanmasına özen gösterildi
Sonuçta ekip yalanı saptama konusunda olağanüstü ustalık sergileyen 29 kişiye tanık oldu Bu kişiler şimdilerde sürmekte olan araştırmanın denekleri olarak yoğun bir incelemeden geçiriliyorlar
Çalışmalardan bugüne dek elde edilen bulgular daha önceki verileri doğruluyor ve öfke ya da suçluluk gibi anlık yüz ifadelerinin yalanın en önemli göstergeleri olduğunu ortaya koyuyor
Yalanı saptama ustaları görünüşe bakılırsa saniyenin beşte biri kadar bir sürede olup biten bu "minik dışavurumları" yakalayabiliyorlar
Yalanı yakalama konusunda üstün bir yetenek sergileyen bu 29 kişiden 10’unu kadınlar oluşturuyor Araştırmaya katılanların sayısı kesin olarak bilinmemekle birlikte, kadınların azınlıkta olduğunu belirten O’Sullivan bu oranın beklenenin çok üstünde olduğuna dikkat çekiyor


Kadınların üstünlüğü
Daha önceki araştırmalarda kadınların yalan belirleme konusunda erkeklerden daha üstün oldukları yönünde herhangi bir veri elde edilmediğine dikkat çeken O’Sullivan bu üstünlüğün kadınların sınavlarda daha titiz davranmalarından kaynaklanabileceğine inanıyor
Ancak, yüz ifadelerini değerlendirme türü sözel olmayan iletişimlerde kadınların çok daha başarılı olduklarına da parmak basıyor
Gerçekten de, insanların genelde sözel iletişime bel bağlamaları yalanların saptanmasını çok daha güçleştirebilir
Ekman daha önce yaptığı bir araştırmada beyinlerinin sol yarıküresi zarar gören ve tümceleri kavrama yetisinde birtakım bozukluklar meydana gelen kişilerin yalanı belirleme konusunda çok daha yetenekli olduklarına tanık olmuştu


Sıradışı çocukluk dönemleri
Bu da, söz konusu kişilerin zorunlu olarak sözel olmayan iletişime daha çok güvenmelerine yol açtığının bir göstergesi olabilirdi
Halen sürmekte olan araştırmadan elde edilen bir başka kafa karıştırıcı bulgu da, yalanı yakalama konusunda usta olanların oldukça sıkıntılı bir çocukluk döneminden geçtikleriydi Evde yaşanan duygusal olaylar karşısındaki duyarlılık bu kişilerin işine yaramış olabilirdi
Söz gelimi, kimilerinin anababaları alkolikken, kimilerininki göçmendi ya da ağır koşullar altında yaşamlarını sürdürmeye çabalıyorlardı Bü tür deneyimler sözel olmayan olaylar karşısında daha duyarlı davranmayı gerektirmiş olabilir
Yalanı belirleme yeteneğinin nasıl geliştiği konusuna ilgi gösterenler yalnızca Ekman ve O’Sullivan değil
Montclair Eyalet Üniversitesi araştırmacıları tarafından yapılan incelemeler de yalan radarının yaşanan koşullara bağlı olarak devreye girebileceğini ortaya koyuyor
Bu incelemelerden birinde kadınların kimi zaman "aldatıcı iyilik" adıyla bilinen çekici özelliklere sahip erkeklerin yalanlarını ortaya çıkarma yetileri araştırıldı Bu tür yalanlara bir örnek, erkeğin dışarıda duran Ferrari arabayı ödünç aldığını söylemek yerine, kendisine ait olduğunu öne sürmesiydi


Kadınların radarı var
Üniversite öğrencisi 34 kadının incelendiği Montclair araştırmasında bekar kadınların yalanı saptama konusunda evlilere kıyasla daha başarılı oldukları görüldü
Araştırmaya önderlik eden Julian Paul Keenan, "Kadınlar, erkeklerin aldatmalarına karşı bir tür radara sahipler ve bunu gerektiğinde devreye sokup çıkarılar," diyor
Ona göre bir kadının genlerini Ferrari’yi ödünç alıp da onun sahibi olduğunu söyleyen bir erkeğinkiyle birleştirmesi ciddi sonuçlar doğurabilir, oysa zaten böyle bir erkekle birlikte olan ve bu ilişkiyi sürdürmek zorunda olan bir kadının söz konusu aldatmacayı yakalamaya o denli yatkın değil
Keenan ve arkadaşları, bir kişiyi yalanı saptama konusunda daha yetenekli kılan unsurların yanı sıra, kişiyi katıksız bir yalancı durumuna getiren etmenlerin de ne olduğunu araştırdı


Katıksız yalancılar
Daha önce elde edilen verilerin de ışığında, ruhbilimciler aldatma ve yalan söyleme yetisinin bireyin kendi kişiliğinin fazlasıyla farkında olması ve bir başkasının duygu, düşünce ve dürtülerini kavramasıyla ilintili olduğuna inanıyorlar
Çocuklarda yalan söyleme eğilimi kişiliğinin farkına varmasıyla birlikte ortaya çıkıyor ve benliğini kanıtlayıcı duygu ve sözcüklerin kullanımıyla kendini belli ediyor
Öte yandan, şizofreni hastaları gibi, kendi kişiliklerinin farkında olmayanlarda yalan söyleme ya da yalanı saptama eğilimine de pek rastlanmıyor
Bu araştırmadan elde edilen bulgular yoğun bir ilgi uyandırmakla birlikte, yalan konusunun bugüne dek böylesine az irdelenmiş olması da oldukça düşündürücü Belki de sorun, yalan söylemeyi çok iyi kıvırdığından ötürü inceleme altına alındığının herkese duyurulmasına hiç kimsenin yanaşmayacağıyla ilgili olabilir
Ancak denekler bu insanların hangi filmi izlediklerini bilmiyorlar Konuşmacıların tümü de doğayla ilgili belgeseli izlediklerini öne sürmekle birlikte, bunların yalnızca yarısı doğruyu söylüyor Deneklerden kimin yalan söylediğine karar vermeleri isteniyor


Doğuştan yalancılar
Doğa aldatmacalarla doludur Her an zehirini akıtacakmış gibi duran zarasız yılandan tutun da, tozaklama sürecindeki erkek yabanarılarını kendine çekmeye çalışan dişi yabanarısı görünümündeki orkide çiçeğine dek, doğadaki hiç bir şey gerçekte göründüğü gibi değildir
Dahası, bu aldatmaca yalnızca görünümle de sınırlı değil Kimi canlılar rekabet sürecinde bir adım önde olabilmek için aldatıcı davranışlara başvurur
Karmaşık toplumsal yapılarıyla primatlar (şempanzeler, büyük memeliler) özellikle gelişmiş bir Makyavelci tavır sergilerler Amaçlarına ulaşmak uğruna kaçamak eşleşme, yiyeceği saklama ve yoldan çıkarma gibi sayısız taktiklere başvururlar


Zekanın göstergesi mi?
İskoçya St Andrews Üniversitesi primatoloji uzmanlarından Andrew Byrne ve Nadia Corp’un ortaklaşa yaptıkları bir araştırmanın da ortaya koyduğu gibi, böylesine bir tavır incelikli bir zekayı gerektiriyor
Araştırma sonuçları primatlarda beynin gelişmiş bilişsel işlevlerinden sorumlu en dış katmanı olan korteks büyüklüğünün aldatma yetisi açısından iyi bir gösterge olduğunu da gözler önüne seriyor
Bu durum çevremizdekileri aldatmanın sağladığı yararların aynı zamanda bilişsel gücün evrimine de katkıda bulunduğunu gösteriyor
Aldatılmak kimsenin işine gelmediğinden, hayvanlar bunun önüne geçmenin de yollarını buldular
Söz gelimi, rhesus maymunu yiyecek bulduğunda genellikle öteki maymunlara seslenip yiyeceği onlarla paylaşır Ancak kimi zaman sessiz kalıp, tek başına yediği de olur


50 milyon yıllık geçmiş
Yiyecek bulup da bunu kimselere sezdirmemeye çalışan rhesus maymunlarının grubun öteki üyelerinin saldırgan davranışıyla karşı karşıya geldiklerini ortaya koyan Harvard Üniversitesi ruhbilimcilerinden Marc Hauser yakalanmanın yarattığı olumsuzlukların aldatmanın sağladığı yararlardan daha ağır basması durumunda yalancıların kısa sürede aldatma yöntemlerini dizginlemeyi öğrendiklerine dikkat çekiyor
Anlaşıldığı kadarıyla, rhesus maymunlarının bir başka bireyin kimi konularda farklı bir bakış açısına sahip olabileceğini kavrama yetisinden, bir başka deyişle "akıl kuramından" yoksun oldukları görülüyor
Bu maymunlar yalnızca kimi taktiklerin belirli durumlarda işe yaradığını öğrenmek suretiyle başkalarını aldatma yoluna gidiyorlar Byrne, kökenleri çok eskilere uzanan bu yeteneğe tüm primatlarda rastlanmasının, aldatmayı öğrenmenin en az 50 milyon yıllık bir geçmişi olduğunun da bir göstergesi olduğunu öne sürüyor



Yalancıyı faka bastırmak
Birinin yalan söylediğini nasıl anlarsınız? Yalanın saptanması yönünde kesin bir bilimsel yöntem bulunmamakla birlikte, kimi belirtiler bizlere bu konuda ışık tutabilir
Kaliforniya Üniversitesi’nden Bella DePaulo ve Virginia Üniversitesi’nden Wendy Morris "The Detection of Deception in Forensic Contexts=Yasal Bağlamda Yalanın Saptanması" adlı yapıtta bu belirtilere dikkat çekiyorlar
Halk arasında yaygın olan inancın tersine, yalan söyleyen kişiler ne kıpır kıpır oluyorlar ne de sürekli gözlerini kırpıyorlar Ancak bu kişiler, daha tiz bir ses çıkarttıklarından olsa gerek, doğruyu söyleyenlere kıyasla gerçekten de daha sinirli görünüyorlar Yalanla, gerginlik ve yoğunlaşmanın göstergesi olan, gözbebeklerinin büyümesi arasında bir bağ olduğuna da inanılıyor


Türüne göre değişiyor
Belirtiler yalanın türüne göre değişiyor Yalan söyleyen kişi kendini bu işe çok kaptırdığında ve beklentileri yüksek olduğunda olağanüstü bir durgunluk sergiliyor ve dinleyici ile göz göze gelmemeye olabildiğince özen gösteriyor
Yalan önceden tasarlandığında, yalan söyleyen doğruyu söyleyene kıyasla çok daha seri yanıtlar veriyor Ne var ki, beklenmedik bir durumla karşılaştığında yanıt vermede gecikiyor ve daha az konuşuyor
Konuşmanın içeriği de yalan konusunda birtakım ipuçları sunabiliyor Yalancılar doğruyu söyleyenlere kıyasla daha olumsuz bir tavır sergiliyor, daha çok yakınıyor ve işbirliğine gitmekten kaçınıyorlar
Suçluluk duygusundan ötürü ya da inandırıcı olma kaygısıyla, ayrıntılara girmeyip kimi sözcük ve deyimleri sürekli yineliyorlar Araştırmacılar yalancıların çok daha tutarsız ve karmaşık yanıtlar verdiklerine, öykülerinin mantığa daha aykırı bir yapıda olduğuna dikkat çekiyorlar


19 kriter
New Scientist’de yayımlanan makalede şöyle deniyor: Eldeki tek veri yazılı bir ifade olduğunda bile kişinin yalan söyleyip söylemediğini anlamak mümkün İçeriğe dayalı kriter çözümlemesi yargı kurumlarında tanık ifadelerinin gerçek olup olmadığını belirlemek amacıyla yaygın olarak uygulanan bir yöntem
Bu yöntemde verilen ifade gerçeğin göstergesi sayılan 19 kritere göre değerlendiriliyor Gerçeğe dayalı ifadelerde gereksiz ayrıntılara, anlık düzeltmelere ve başkalarının ruhsal durumlarıyla ilgili görüşlere daha çok yer verildiğine inanılıyor
İçeriğe dayalı kriter çözümlemesi yönteminin başarı oranları görünüşe bakılırsa koşullara göre değişiyor
Ancak yöntemin yeniyetmelerin okulda küçüklere kabadayılık tasladıkları yönündeki iddiaların doğru olup olmadığının belirlenmesi amacıyla kullanıldığı küçük çaplı bir araştırmada başarı oranının %95’e ulaştığı görüldü
Buna karşılık, okuldaki öğretmenlerin değerlendirmeleri sınandığında ancak %55’lik bir başarı sağlandı
Yalan üzerine çeşitlemeleri sürdüreceğiz, önümüzdeki sayıda, bekleyin!


REÇETE: YALANI NASIL ANLARSINIZ?
Yalan söyleyen kişiler ne kıpır kıpır oluyor ne de sürekli gözlerini kırpıyor
Ancak daha tiz bir ses çıkartıyor
Doğruyu söyleyenlere kıyasla daha sinirli görünüyor
Belirtiler yalanın türüne göre değişiyor Yalan söyleyen kişi olağanüstü bir durgunluk sergiliyor ve dinleyici ile göz göze gelmemeye özen gösteriyor
Yalan önceden tasarlandığında, yalancı daha seri yanıtlar veriyor Ne var ki, beklenmedik bir durumla karşılaştığında yanıt vermede gecikiyor ve daha az konuşuyor
Yalancılar daha olumsuz bir tavır sergiliyor, daha çok yakınıyor ve işbirliğine gitmekten kaçınıyor
Geliştirilen bir yöntemde ifadeler gerçeğin göstergesi sayılan 19 kritere göre değerlendiriliyor

KAYNAK: HürriyetBilim

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Yalan Ve Yalancılık

Eski 11-14-2007   #2
okaliptus
Varsayılan

Cevap : Yalan Ve Yalancılık



yalancılıgın zekadan cok geri zeka seviyesiyle alakalı oldugunu dusunenlerdenim

ne demiş atalarımız yalancının mumu yatsıya kadar yanar

her yalan bir gun acıga cıkar

ve bunu herkes bilir

bunu bile bile yapanlarında zeki oldugunu söylemek mümkün değildir


saol canım paylaşımın için

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Yalan Ve Yalancılık

Eski 11-14-2007   #3
gülgüzeli
Varsayılan

Cevap : Yalan Ve Yalancılık



paylaşım için teşekkürler emeğine sağlık
__________________
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.