Çocuklarımıza Duyguları Öğretmek (İi) |
07-25-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Çocuklarımıza Duyguları Öğretmek (İi)Çocuklarımıza Duyguları Öğretmek (II) Psikolog ve Özel Eğitim Uzmanı Bihter Mutlu yazı dizimizin ikinci ve son bölümüyle â??Çocuklarımıza Duyguları Öğretmekâ? konusundaki görüşlerini sizlerle paylaşıyor Çocuklar duygularının farkında olmayı öğrenebilir ve geliştirebilirler mi? Çocuklarımız duyguların farkında olmayı öğrenebiliyorlar; dolayısıyla başkalarının neler hissedebileceğini tahmin edebilme yani â??empatiâ? yeteneklerini geliştirebiliyorlar Bu duygu 3 yaş civarında gelişen ve hayat boyunca geliştirilebilecek bir duygu Bihter Mutlu şöyle diyor: â??Genelde çocuklar bizler gibi doğrudan duygularını paylaşmak yerine dolaylı yollardan anlatabilirler Fakat bizler onlara model olarak, duygularını açıklamasına fırsatlar tanıyarak, onlara bütün olumlu ve olumsuz duygularıyla koşulsuz bir şekilde kabul edeceğimiz mesajlarını verebilirsek, suçlayıcı veya yargılayıcı davranmazsak, onların sözünü kesmeden sonuna kadar dinleyebilirsek, çocuklarımız da duygularını anlatabilmek konusunda kendilerini rahat hisseder ve dolayısıyla gelişime açık olabilirlerâ? Problemleri halletmenin bir yolu: Duyguları isimlendirmek ve kabul etmek Bazen olumsuz davranışlar karşısında sadece duyguları isimlendirerek kabul etmek bile oluşabilecek sorunları büyümeden halledilmesine olanak tanıyor Yoldan geçen birine kaç çeşit duygu ismi söyleyebilirsiniz diye sorsak, bir kaç çeşit duygu adı söylemesi mümkündür Genelde verilen yanıtlar başlıca bilinenler, yani mutlu olmak, üzgün olmak, sinirli olmak, korkmak, şaşırmak, utanmak, kıskanmak olacaktır Oysa ki bu konu üzerinde biraz düşünürsek duygularımızı ifade edebilmek için onlarca sözcük bulabiliriz Memnun olmak, sevmek, beğenmek, aşık olmak, heyecanlanmak, önemsemek, yakın-samimi hissetmek, eğlenmek, iyimser hissetmek, heveslenmek, huzurlu-sakin hissetmek, umutlanmak, güvenmek, bağlanmak, ait hissetmek, duygulanmak, ilgilenmek, duyarlı olmak, farkında olmak, duygusallaşmak, rahatlamak, kendine güvenmek, tolere etmek, güçlü veya güçsüz hissetmek, sıkılmak, merak duygusu, garipsemek, ihtiyaç duymak, imrenmek, acı duymak, rahatsız olmak, gurur duymak, kibirlenmek, aşağılamak, kendini aşağı görmek, heyecanlanmak, hayal kırıklığına uğramak, kötümser hissetmek, suçluluk duymak, iğrenmek, engellenmiş hissetmek, umutsuzluğa kapılmak, ilgisiz kalmak, şoka girmek, endişelenmek, başarısız hissetmek, kafası karışmak, vs şeklinde geliştirmek zor değil Gördüğümüz gibi davranışlar karşısında isimlendirebileceğimiz o kadar çok duygu var kiâ?¦ Uygun ve gerekli ortamlarda, hem kendi hissettiklerimiz için çocuklarımıza model olmak adına, hem de çocuklarımızın davranışlarını anlamak adına, bu listeden seçerek duyguları isimlendirebiliriz Problemleri halletmenin başka bir yolu: Davranışın altında yatan duyguyu anlamak Bazen çocuğumuzun davranışının altında yatan duyguyu anlamak işleri bir problem yumağı haline gelmeden çözebilir Bihter Mutlu, â??â??Yön değiştirmeâ? hepimizin zaman zaman kullandığı bir savunma mekanizmasıdır Yön değiştirme duygumuzun asıl hedefi yerine başka bir yöne yönlenmesidirâ? Diyerek şu örneği veriyor: â??Patronuna kızgınlığını ifade edemeyen adam eve gelip karısına bağırır, kocasına kızgınlığını ifade edemeyen kadın sinirini çocuğundan çıkarır, kızgınlığını ifade edemeyen çocuk oyuncaklarını kırar Herhalde duygularını direkt olarak ifade edebilme becerileri tam gelişmediği için olsa gerek, özellikle çocuklar bu mekanizmayı oldukça sık kullanırlar Bazen bir şeylere kızabilirler, neden kızdıklarını anlamamız zaman alır Bazen bir şeyleri kıskanabilirler, niçin uyumsuz davrandıklarını anlamamız üzerinde biraz düşünmemizi gerektirir Eğer yeteri kadar çabalarsak çocuğumuzun davranışının duygu kaynağını bulup da bunun onun farkında olmasını güzel bir dille sağlayabilirsek, işleri düzene koymakta zorlanmayızâ? Duyguları isimlendirebileceğimiz veya davranışların arkasında yatan duyguları anlayabileceğimiz çeşitli örnek durumlar: Durum 1: 3 yaşındaki çocuğunuz odasında bir canavar olduğunu ve uyumak istemediğini söylüyor Genelde otomatik tepkiler nasıl olur? â??Odanda canavar falan yokâ?, â??Korkacak bir şey yok Zaten canavar diye bir şey yokturâ? Böyle söylediğimiz zaman çocuk anlaşılmadığını hisseder Halbuki 3 yaşındaki çocuk odasında bir canavarın varolduğundan emindir Zihinsel gelişimi şu an somut şeyleri algılamaya yeterli olduğu için odanın içinde gördüğü bir gölgeyi veya dışarıdaki dal parçasını bir canavar olarak algılamıştır Uygun yaklaşım: Tüm bu otomatik tepkiler yerine korku duygularını kabul edip o şekilde davranabiliriz Burada isimlendirebileceğimiz bir çok duygu olabilir â??Demek korkuyorsunâ?, â??Kendini çok rahatsız hissettinâ?, â??kendini güvende hisetmiyorsun öyle mi?â?, â??Bu çok normal biliyor musun? Senin yaşındaki bütün çocuklar gece korkabilir Seni rahatlatmak için ne yapabilirim?â? Bunun üzerine çocuğumuz ihtiyacı olan şeyi söyleyebilir, kabul edilmiş ve rahatlamış hisseder Durum 2: 4 yaşındaki kızınız yuvadan eve geldi ve dedi ki: â??Anne ben Ayşe yi hiç sevmiyorumâ? Genelde otomatik tepki ne olur? â??Yine ne oldu?â?, â??Neden? Ayşe çok tatlı bir kızâ?, â??Hayır aslında sen Ayşe yi seviyorsun da bugün bir şey oldu galibaâ?, â??Ayşe aslında şöyle iyi, böyle ciciâ? Böyle şeyler söylediğimizde çocuğumuza karşı bütün iletişim kanallarını baştan kapatmış oluruz Yine ne oldu? dediğimizde â??aslında kesin sen suçlusundurâ? mesajını veririz O sırada çocuğumuzun ihtiyacı olan şey Ayşe nin aslında ne kadar tatlı ve cici olduğu değildir Tüm ihtiyacı sadece sonuna kadar dinlenmek ve kabul edilmektir Uygun yaklaşım: Tüm bu otomatik tepkiler yerine aynalama tekniği ile söylediği sözü ona geri tekrarlayabiliriz: â??hmm demek Ayşe yi sevmiyorsun?â? bakalım arkasından ne gelecek? Bir kıskançlık mı yoksa bir kızgınlık duygusu mu? Meğer Ayşe nin pembe etek giymiş olmasını ve öğretmenin onu çok beğenmesini kıskanmış olan kızınızın bu duygularının farkında olmasına ve uygun şekilde ifade edebilmesine yardımcı olabilirsiniz Durum 3: İlkokuldaki çocuğunuz eve geldi, çantasını duvara fırlattı ve dedi ki: â??baba sınavdan 2 aldım, Mehmet 5 aldı, zaten öğretmen hep ona 5 veriyorâ? Genelde otomatik tepkiler: â??Oğlum sen de bir sonraki sınavdan 5 alırsınâ?, â??Zaten yeteri kadar çalışmamıştınâ?, â??Mehmet çok çalışkan bir öğrenci, sen de çalış, sen de 5 alâ?, â??olsun, gel ben sana bir dondurma alayım da neşelen birazâ? Böyle davranarak olayın çocuğumuz üzerinde yarattığı duyguları es geçmiş oluruz Bu tepkiler zaten üzgün olan çocuğunuzun üzüntüsünü ikiye katlar, bir sonraki sınavda ille de 5 alabilmek için üzerinde baskı oluşur, Mehmet i daha da kıskanmasına ve bu kıskanmanın kızgınlığa dönüşmesine neden olur Uygun yaklaşım: Bu durumda isimlendirebileceğiniz pek çok duygu vardır â??Demek 2 aldın, çok üzgün hissediyor olmalısınâ?, â??Kendini başarısız mı hissettin yavrum?â?, â??(ironik değil ama, uygun bir yüz ifadesiyle) Biraz da Mehmet i kıskanmış olabilir misin?â?, â??Hayal kırıklığına uğradığını görüyorum, oysa ben senin bu sınav için çok çabaladığını biliyorumâ? diyerek sonuca değil sürece odaklanıp, duygularını ifade etmesine yardımcı olabiliriz Durum 4: Çocuğunuz yuvadan eve geldi ve bütün oyuncaklarını etrafa fırlatmaya başladı Hatta bir ikisini kırdı Genelde otomatik tepkiler: â??Ne yaptığını sanıyorsun böyle? oyuncaklarını kırmaâ?, â??Yine ne oldu yuvada?â?, â??Sana bir daha oyuncak yokâ? Uygun yaklaşım: â??hmm çok kızmış görünüyorsunâ?, â??seni üzgün görüyorum, sebebini öğrenmemde bir sakınca var mı?â?, â??demek arkadaşına kızdın, şu an rahatlamak için ne yapabilirsin?â? Durum 5: (Çok daha minikler için bir örnek) Çocuğunuz düştü ve kafasını sehpaya çarptı, ağlıyor Genelde otomatik tepkiler: â??Koşarsan böyle olur işteâ?, â??oğlum dikkat etseneâ? (bunlar suçluluk duygusuna neden olabilir) â??tamam tamam birşey olmadı, acımadı, a bak kuş uçuyorâ? (duygusu yarım kalabilir) Uygun yaklaşım: â??Evet çok acıdıâ?, â??biraz ağlayıp rahatlayabilirsin, inşallah biraz sonra acısı geçerâ? Böyle yaklaşmak onun duygusunun yarım kalmamasına ve bununla başedebilmesine yardımcı olur Durum 6: İğneden korkan çocuğunuza â??hiç acımayacak, bebek gibi ağlamaâ? gibi bir yaklaşım da ona acı duygusunun anlaşılmadığı mesajını verebilir Bunun yerine â??evet acıyacak ama bu acı uzun sürmez, senin bununla baş edebileceğini düşünüyorum, ne dersin?â? gibi bir yaklaşım hem kendisini iğne için hazırlaması için, hem de duygusunun anlaşılması için daha uygun olur Durum 7: 5 yaşındaki büyük kızınız siz kardeşine yemek yedirirken â??anne hep ona yediriyorsun, bana hiç yedirmiyorsunâ? diye küsüp bir köşeye gidip oturdu Genelde otomatik tepkiler: â??Kızım bebek gibi davranmaâ?, â??tabi ona yedireceğim, kendi nasıl yesinâ?, â??artık abla oldun, hala mı kıskanıyorsun?â?, â??zaten sen kardeşini hiç çekemezsinâ? Uygun yaklaşım: Öncelikle kardeşlerin birbirini kıskanmasının ne kadar doğal ve insani bir duygu olduğunu ve bu duyguların içinde çeşitli avantajlar barındırdığını kabul etmekte fayda vardır â??Yavrum biraz kıskanmış olabilir misin acaba? Olabilir, bu çok normal, kardeşler birbirini hep kıskanır Ben şu an sana yemek yediremem ama bu güçlü duyguyla nasıl başa çıkabilirsin, sana bu konuda yardımcı olabilirim sanıyorum Bu konuda bana ne önerebilirsin?â? diyerek çocuğunuzun duygularını kabul etmiş ve tamamen iletişime açık bir yaklaşımda bulunabilirsiniz Özetlemek gerekirse, böyle davranarak neyi amaçlıyoruz: 1) Çocuklarımızda duygusal farkındalık oluşturmuş ve psikolojik olarak olgunlaşmalarını sağlamış oluruz 2) Dolayısıyla empati duygusu kazanmalarını destekleriz (empati yapabilmek kendi duygularının farkında olmadan mümkün değildir) 3) Kendilerini iyi ve kötü yanlarıyla kabul etmiş özgüven sahibi çocuklar yetiştirmiş oluruz 4) Başkalarını anlayabilme ve onları da iyi ve kötü yanlarıyla kabul edebilme, böylelikle sağlıklı ilişkiler kurabilme becerilerini geliştirebiliriz 5) Sizleri her zaman her şeyi söyleyebileceği, onu tüm yanlarıyla kabul edebileceğiniz ebeveynler olarak görmesine fırsat tanımış oluruz 6) Problemler büyümeden halledilmesini sağlamış oluruz Bihter Mutlu Gencer Psikolog ve Özel Eğitim Uzmanı ELELE Çocuk ve Aile Psikolojik Danışmanlık, Gelişim ve Eğitim Merkezi Tel: 0212 2239107 Kaynak: Bebek |
|