Cinselliğin Püf Noktaları - Cinsel İlişki |
07-23-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Cinselliğin Püf Noktaları - Cinsel İlişkiİçimizi bir veriş, bir sunuş kıvancıyla doldurabildiği gibi vermeye can attığımız armağanları eşimize sunmaktan bizi alıkoyan bir korku da yaratabilir Cinsellik bize, bir kendine güven duygusu da verebilir; bizi sıkıntıya, kay gılara da boğabilir İstekle gerçekleşen bir cinsel yaklaşım da vardır; çeşitli isteksizliklere karşın cinsel ilişki kurmak da Cinsellik kişinin gururunu okşayan bir şey de olabilir; kişiyi utançtan utanca sürükleyen bir şey de! Cinsellik, yatağımızı her şeyin ötesinde bir sevgiyle doldurabilir; suçluluk duygusundan, korkudan, öfkeden doğan yumruklarıyla sevgiyi yataktan da kovabilir Kendimize dikkatli bir gözle bakarsak, geçirdiğimiz günün her saatiyle ilgili duyguların cinsel birleşmeye yansıdığını görürüz öğleden sonra yaptığımız, sonuçsuz kalmış bir tartışma bizim cinsel birleşmeye bir öfke tortusuyla yaklaşmamıza yol açabilir Ya da sabahleyin aldığımız bir doğum günü armağanı, bir güzel dost mektubu, pırıltısını ve sevincini o geceki cinsel eylemimize katar öte yandan, evliliğin başlangıcında ortaya çıkan ve yıllar boyu sürüp giden anlaşmazlıkların kızgınlığı ve hıncı ile bunların etkileri kolayca hatırlanabilir Oysa evlenmeden, hatta birbirimizi tanımadan çok önceki yılların birikimi olan birçok duyguların da yatağımıza sızmakta olduğunu bu eski duyguların bugün hâlâ yaşama ve sevme yöntemlerimize etki yaptığını kavrayıp bunları ayrımlamak zordur çocukluğumuzdan kalma duyguları, bilerek ya da bilmeyerek, cinsel eyleme, eşimize beslediğimiz sevgiye (ya da sevgisizliğe) yansıtmamız kabildir örneğin sevginin verilebilecek, inanılabilecek bir şey olduğunu hissetmek gibi Bu tür duygular çocukluğumuzda ana babamızdan gördüğümüz sevgiden kaynaklanır Onlar bizden karşılıksız, hiçbir şey beklemeden sıcak, sağlam bir sevgi verebilmişlerse biz de büyüyünce kurduğumuz yakın ilişkilerde köle olmadan, kölelik beklemeden sıcak ve sağlam bir sevgi göstermeyi başarabiliriz çocukluktan kaynaklanan birçok duygu cinsel yaşamda ve evlilikte başımıza irili ufaklı dertler açar Bu duygular şiddetle arzulayıp elde edemediğimiz çeşitli doyumlarla ilgili olabilir çocukluğumuzda yeterince sevilip beğenilmemişsek yetişkinliğimizde kendine güvenemeyen biri olup çıkabiliriz çocuklukta son derece önemli olan sevilme arzumuza kavuşamamışsak şimdi bize sunulan sevgiye inanıp güvenmekte güçlük çekeriz çocukluğumuzun korkuları da cinsel yaşamımızı ve evliliğimizi etkileyebilir Bunlar, gerçek olayların doğurduğu korkular olabildikleri gibi, çocukluk hayallerinin yarattıktan da olabilir Gözümüzde canlandırdığımız dehşetli şeyler, karabasanlar, ödümüzü koparan cezalar; cinsellikle ilgili her şeyimize suçluluk ve utanç gölgesi düşüren korkular; kendimize olan güvenimizi sarsıp sevilmeye layık olmadığımızı bize fısıldayan kuşkular, hep bu çocukluktan kalan tortulardır Küçüklüğümüzde baş gösteren öfke ve hınçlar da yetişkinlik yaşantımıza yansıyabilir Kardeşlerimize, annemize, babamıza duyduğumuz kızgınlığı şimdi eşimizden çıkartabiliriz Bunun bilincinde değilizdir belki de Hatta o ilk öfkeleri çoktan unutmuşuzdur O öfke anlarında neler duyup düşündüğümüz de belleğimizden iyice silinmiş olabilir çoğumuzun anımsadığı, "Ben de evden kaçarım o zaman pişman olurlar" düşüncesidir çocukların öfke anlarında düşledikleri renkli ve heyecanlı öç alma yöntemleri gerçekleşmediği gibi anılardan da çarçabuk silinir, gider Ne var ki bilinçaltında yaşarlar Böyle hayallerin yıllar yılı içimizde gizli olarak yaşayabilmesi kimimize doğal, kimimize ise garip gelecektir Ne var ki bunlar çoktan unutulmuş oldukları halde tam cinsel ilişki sırasında dirilip bizimle birlikte yatağa girebilirler Bizimle birlikte sofraya oturup eşimizle aramızdaki bir metrelik mesafeyi birkaç kilometreye çıkartabilirler Ufacık bir kusur piresini kocaman bir suç devesine dönüştürebilirler Kökü geçmişte olan bu tür duygular bilinçdışı da olsalar cinsel eylemlerimiz sırasında bizi rahatsız ederler Oysa biz burada, bugünü yaşamaktayız! Geri dönüp her şeyi yeni baştan kurmamıza imkân yoktur Evliliğimiz çok eski de olsa, ancak "bugün"le işe başlayabilir, onarımı ancak "bugün"den başlatabiliriz Geçmişteki olayların üstünde durmanın en önemli yararı "bugün"ümüze ve "yarın"larımıza ışık tutmalarını sağlamaktır Kaynak: Cinsel Sağlık |
Cinselliğin Püf Noktaları - Cinsel İlişki |
07-23-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Cinselliğin Püf Noktaları - Cinsel İlişkiİçimizi bir veriş, bir sunuş kıvancıyla doldurabildiği gibi vermeye can attığımız armağanları eşimize sunmaktan bizi alıkoyan bir korku da yaratabilir Cinsellik bize, bir kendine güven duygusu da verebilir; bizi sıkıntıya, kay gılara da boğabilir İstekle gerçekleşen bir cinsel yaklaşım da vardır; çeşitli isteksizliklere karşın cinsel ilişki kurmak da Cinsellik kişinin gururunu okşayan bir şey de olabilir; kişiyi utançtan utanca sürükleyen bir şey de! Cinsellik, yatağımızı her şeyin ötesinde bir sevgiyle doldurabilir; suçluluk duygusundan, korkudan, öfkeden doğan yumruklarıyla sevgiyi yataktan da kovabilir Kendimize dikkatli bir gözle bakarsak, geçirdiğimiz günün her saatiyle ilgili duyguların cinsel birleşmeye yansıdığını görürüz öğleden sonra yaptığımız, sonuçsuz kalmış bir tartışma bizim cinsel birleşmeye bir öfke tortusuyla yaklaşmamıza yol açabilir Ya da sabahleyin aldığımız bir doğum günü armağanı, bir güzel dost mektubu, pırıltısını ve sevincini o geceki cinsel eylemimize katar öte yandan, evliliğin başlangıcında ortaya çıkan ve yıllar boyu sürüp giden anlaşmazlıkların kızgınlığı ve hıncı ile bunların etkileri kolayca hatırlanabilir Oysa evlenmeden, hatta birbirimizi tanımadan çok önceki yılların birikimi olan birçok duyguların da yatağımıza sızmakta olduğunu bu eski duyguların bugün hâlâ yaşama ve sevme yöntemlerimize etki yaptığını kavrayıp bunları ayrımlamak zordur çocukluğumuzdan kalma duyguları, bilerek ya da bilmeyerek, cinsel eyleme, eşimize beslediğimiz sevgiye (ya da sevgisizliğe) yansıtmamız kabildir örneğin sevginin verilebilecek, inanılabilecek bir şey olduğunu hissetmek gibi Bu tür duygular çocukluğumuzda ana babamızdan gördüğümüz sevgiden kaynaklanır Onlar bizden karşılıksız, hiçbir şey beklemeden sıcak, sağlam bir sevgi verebilmişlerse biz de büyüyünce kurduğumuz yakın ilişkilerde köle olmadan, kölelik beklemeden sıcak ve sağlam bir sevgi göstermeyi başarabiliriz çocukluktan kaynaklanan birçok duygu cinsel yaşamda ve evlilikte başımıza irili ufaklı dertler açar Bu duygular şiddetle arzulayıp elde edemediğimiz çeşitli doyumlarla ilgili olabilir çocukluğumuzda yeterince sevilip beğenilmemişsek yetişkinliğimizde kendine güvenemeyen biri olup çıkabiliriz çocuklukta son derece önemli olan sevilme arzumuza kavuşamamışsak şimdi bize sunulan sevgiye inanıp güvenmekte güçlük çekeriz çocukluğumuzun korkuları da cinsel yaşamımızı ve evliliğimizi etkileyebilir Bunlar, gerçek olayların doğurduğu korkular olabildikleri gibi, çocukluk hayallerinin yarattıktan da olabilir Gözümüzde canlandırdığımız dehşetli şeyler, karabasanlar, ödümüzü koparan cezalar; cinsellikle ilgili her şeyimize suçluluk ve utanç gölgesi düşüren korkular; kendimize olan güvenimizi sarsıp sevilmeye layık olmadığımızı bize fısıldayan kuşkular, hep bu çocukluktan kalan tortulardır Küçüklüğümüzde baş gösteren öfke ve hınçlar da yetişkinlik yaşantımıza yansıyabilir Kardeşlerimize, annemize, babamıza duyduğumuz kızgınlığı şimdi eşimizden çıkartabiliriz Bunun bilincinde değilizdir belki de Hatta o ilk öfkeleri çoktan unutmuşuzdur O öfke anlarında neler duyup düşündüğümüz de belleğimizden iyice silinmiş olabilir çoğumuzun anımsadığı, "Ben de evden kaçarım o zaman pişman olurlar" düşüncesidir çocukların öfke anlarında düşledikleri renkli ve heyecanlı öç alma yöntemleri gerçekleşmediği gibi anılardan da çarçabuk silinir, gider Ne var ki bilinçaltında yaşarlar Böyle hayallerin yıllar yılı içimizde gizli olarak yaşayabilmesi kimimize doğal, kimimize ise garip gelecektir Ne var ki bunlar çoktan unutulmuş oldukları halde tam cinsel ilişki sırasında dirilip bizimle birlikte yatağa girebilirler Bizimle birlikte sofraya oturup eşimizle aramızdaki bir metrelik mesafeyi birkaç kilometreye çıkartabilirler Ufacık bir kusur piresini kocaman bir suç devesine dönüştürebilirler Kökü geçmişte olan bu tür duygular bilinçdışı da olsalar cinsel eylemlerimiz sırasında bizi rahatsız ederler Oysa biz burada, bugünü yaşamaktayız! Geri dönüp her şeyi yeni baştan kurmamıza imkân yoktur Evliliğimiz çok eski de olsa, ancak "bugün"le işe başlayabilir, onarımı ancak "bugün"den başlatabiliriz Geçmişteki olayların üstünde durmanın en önemli yararı "bugün"ümüze ve "yarın"larımıza ışık tutmalarını sağlamaktır Kaynak: Cinsel Sağlık |
|