İnsan Denen Meçhul -33 (Kulak) |
07-16-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İnsan Denen Meçhul -33 (Kulak)Hava, su ve katılardaki her türlü mekanik titreşimi ses olarak hissedebilecek çok nazik bir organ olan kulakta sergilenen sanatların her biri, varlıklar hakkındaki mâlûmâtımızın artmasına vesiledir İnsanların anlaşma yollarının en başında; konuşma ve işitme gelir Ruhumuzun dinlenmesine vesile olan kuş, su ve yağmur sesini kulak denen mu'cizevî organla alırız Kulaktaki hassas ölçülere bakacak olursak: Embriyo 35 haftaya geldiğinde, başın iki yanında yassı birer kabartı hâlinde kulak kepçesi belirmeye başlar, bu belirti 40 haftaya kadar da tam şeklini alır İki kulak arasındaki mesafe ergin insanda 22 cm'dir Kulak kepçesini orta kulağa bağlayan dış kulak yolunun uzunluğu 3–3,5 cm, genişliği 0,5–1 cm, daire şeklindeki girişin yüzey alanı 0,4 cm2'dir Dış kulak yolunu döşeyen ceruminosa bezleri sarımsı-kahverengimsi ve mumsu kıvamda salgı yapar Bu salgı; kulağa giren toz, böcek, kıl vs gibi kulak zarına zarar verebilecek nesneleri yapıştırarak, onların zara kadar ilerlemelerine fırsat vermez Kulak kiri olarak bazen dış kulak yolunu tıkayabilen bu salgının kuru veya ıslak oluşu, insan ırkları arasında farklılık gösterir Asya kavimlerinde salgılanan kulak kirinin içinde çok yüksek nispette (Kuzey Çin bölgesinde % 98, Güney Çin'de % 86, Japonya'da % 92) kuru ve kırıntılı madde bulunduğu hâlde; beyaz Amerikalılarda % 16, siyah Amerikalılarda % 7, Almanlarda ve Mikronezyalılarda % 18 nispetinde kuru madde bulunur Kalan kısım ise, ıslak ve yapışkan bir sıvıdır Dış kulak yolu ile orta kulak bölgesi arasındaki sınırı belirleyen kulak zarının (membrana tympani) çapı 9 mm, toplam yüzey alanı yaklaşık 88 mm2; çekiç kemiğinin sap kısmının bağlandığı orta bölgenin alanı 55 mm2, kalınlığı ise 0,1 mm'dir Kulak kepçesiyle toplanıp dış kulak yoluyla iletilen sesler, bu ince zarın titreşmesine sebep olur Orta kulak boşluğu (cavum tympani) 20 mm yüksekliğinde, 10 mm uzunluğunda, en dar yeri 2 mm, hacmi 2 ml olan bir odacıktır Ses dalgalarıyla titreşen zarın yapışık olduğu art arda dizilmiş üç küçük kemik, sesi iç kulağa iletmek için 104º'lik bir açı yapacak şekilde dizilmiştir Çekiç kemiği (malleus) 25 mg ağırlıkta ve 8 mm boyunda; örs kemiği (incus) 28 mg ağırlıkta ve 6 mm uzunlukta; üzengi kemiği (stapes) de, 3 mg'lık çok küçük kemikçiklerdir Sahip oldukları hususi şekli ve konumu tesadüfen almaları mümkün olmayan bu kemikçikler, çok hassas çalışan bir heykeltıraşın eseri gibi değerlendirildiğinde, açık bir şekilde ilmi ve kudreti sonsuz Rabb'imizi göstermektedir Üzengi kemiğinin uzunluğu 3 mm, taban genişliği 1,4 mm, yüzey alanı ise 3,5 mm2'dir Çekiç kemiğinin kıvrımı ile örs kemiğinin çıkıntısının yerleştirilme biçiminden kaynaklanan manivela gücü 1:1,3 nispetindedir Kulak zarı ile iç kulağa geçişte kullanılan oval pencerenin yüzeyleri arasında da 17:1 nispeti vardır Orta kulak kemikçiklerinin bu iki özelliğinin bir kaldıraç şeklinde işletilmesi ve kemikçiklerin titreşmeleri sayesinde, sesler 20 misli büyütülmekte ve en zayıf sesler bile işitilir hâle getirilmektedir Bu üç kemikçiğe ait iki kas ve dört bağ vardır Bu sayede kemikçiklerin ses şiddetine göre eklem bölgelerinde hareketleri ve esnemeleri mümkün olur Orta kulak bölgesindeki kemikçiklerin kendi titreşimleri 1000–2000 Hz arasında olup, bu kemikler 2000 Hz'lik frekanslara kadar hassasiyet gösterirler Esas işitme fonksiyonunun yerine getirildiği ve titreşimlerin frekanslarına göre ayrıldığı ve idrâk edilmek üzere sinirler vasıtasıyla beyne gönderildiği kısım iç kulaktır; bu bölge, küçük saatlerin büyüklere nazaran daha hassas sanatlarla bezenmesi gibi, daha naziktir Bu sebepten, her tarafı kapalı sağlam bir kemik muhafaza içine yerleştirilmiştir Bu kutu, iki pencere ile orta kulakla; iki kanal ile de kafa içiyle irtibatlıdır İç kulak hem işitme hem de denge merkezinin bulunduğu salyangoz ve yarım daire kanalları olarak bilinen iki ana kısımdan yapılmıştır Bu yapı, dış kısımdan bir 'kemik lâbirent' ile bu lâbirentin içindeki bir 'zar lâbirentten' yapılmıştır; lâbirentler arasında (perilenf) ve zar lâbirentin içinde (endolenf) hususi sıvılar mevcuttur Salyangoz kısmı kendi üzerine 2,5 tur yaparak kıvrılmış olduğundan, bu ismi almıştır Enine kesitinde C harfi şeklinde görülen zar, lâbirent ortasından bir perde ile iki kompartımana ayrılmış olup, bunun üst bölümüne scala vestibuli denir; bu bölüm orta kulaktan gelen oval pencere (fenestra ovalis) ve üzengi kemiğinin tabanı ile irtibatlıdır Alt bölüm olan scala tympani ise, orta kulaktan gelen diğer yuvarlak pencere (fenestra rotunda) ile irtibatlıdır Bu iki bölme arasında scala media denen daha küçük bir odacık tesis edilmiş olup, bunun içinde de asıl işitme işinin yapıldığı corti organı yer alır Oval pencerenin yüzey alanı 2,8 mm2, yuvarlak pencerenin alanı ise 2 mm2'dir Salyangozun toplam hacmi 99 mm3, en geniş yerindeki çapı 3,5 mm'dir Scala vestibuli'nin hacmi 54 mm3, scala tympani'nin hacmi de 37 mm3'tür Corti organının yer aldığı scala media'nın hacmi 6,7 mm3, uzunluğu 35 mm'dir Orta bölmeyi (scala media) alt bölmeden (scala tympani) ayıran ve üzerine corti organı yerleştirilen zara basilar membran adı verilir Uzunluğu 30 mm, kalınlığı 0,003 mm'nin altında ve 24000 kadar ince liften yapılmış olan bu zarın üzerinde yer alan corti organının enine kesit alanı 0,0036 mm2'dir Burada 30500 ganglion şeklindeki sinir hücresi yer alır Basilar zarın üzerinde yer alan corti organı tüycük şeklindeki reseptör hücrelerden ve destek hücrelerden yapılmıştır Corti organını yapan hücreler bir tünelin iki tarafında yer alırlar ve buna göre, iç tarafta 3500 adet, uzunlukları 0,034 mm olan tüycük şeklinde reseptör ve 5600 destek hücresi bulunurken; dış tarafta 12000 adet ve uzunlukları 0,028–0,066 mm arasında değişen tüycük şeklinde hücreler ve bunlara destek olan 3850 adet hücre bulunur Corti organındaki duyu hücrelerinin yenilenmesi yoktur İşitme organına ait toplam sinir lifi 30000–40000 kadar olup, hepsi bir araya getirilerek işitme siniri (nervus vestibulocochlearis) meydana getirilir Basilar membran salyangoz boyunca, tepe kısmına kadar farklı yapıda liflerden teşkil edildiği için, her bölgesindeki titreşim kabiliyeti farklıdır Dolayısıyla gelen seslerin frekansına göre bu zarın farklı bölgeleri tıpkı bir ses analizatörü gibi çalışarak, sesleri frekanslarına göre ayırır Zarın titreşmesi endolenf sıvısında titreşime sebep olur ve bu titreşim, Corti organınındaki tüycük şeklindeki reseptörler tarafından elektrik uyartılarına çevrilerek, işitme siniri vasıtasıyla algılanmak üzere beyne gönderilir Saniyede en fazla 800 frekans için sinyal gönderilebilir Bilgisayarların en yüksek teknolojiyle yaptığı ses frekansı analizi, iç kulağımızda, insanlık yaratıldığından beri en hassas şekilde yapılmakta ve hafızaya kaydedilmektedir Normalde genç ve sağlıklı kişilerde işitme alanı 20–21000 Hz arasındadır Yaşlandıkça bu sınır giderek düşer 35 yaşlarında 15000 Hz, 50 yaşlarında 12000 Hz ve daha ileri yaşlarda 5000 Hz'e kadar azalır İnsan kulağının en kolay ayırdığı sesler 2000–5000 Hz arasında olanlardır Ses dalgalarının yaptığı basınç belli şiddetin üzerine çıkarsa, ağrı yapar Frekansı 3000 Hz olan işitilme eşiğindeki bir sesin normal basıncı 210-5 Pa (pascal)'dır Orta menzilde bir sesin basıncı 1 Pa (10 dyn/cm2), ağrı eşiğindeki bir sesin basıncı ise 100 Pa (1000 dyn/cm2)'dır İşitme eşiğindeki bir ses 510-11 erg'lik bir enerjiye sahiptir Sesleri işitme ve ayırma eşikleri yaşla birlikte düşer Çok hassas kulaklılar en düşük olarak 1 desibel (dB) şiddetindeki sesi hissedebilirlerken, normal işitme eşiği olarak 3–5 şiddetindeki bir sesi işitebiliriz Bir sesin yönünün tefrik edilebilmesi, iki kulaktan birine en az 0,00003 saniye farkla ulaşması gerekir Beyin bu kadarcık bir farkla bile olsa, sesin hangi kulağa yakın olduğunu ayırabilecek kapasitededir Mesafe olarak ifade edecek olursak 1 cm'lik bir farkla ses kaynağının yönü bir kulağa diğerinden daha yakınsa, sesin o tarafta olduğunu anlayabiliriz Tabiî ki her iki kulağa eşit mesafede, yani tam burnumuzun doğrultusundaki sesi kaynağının yerini ortada olarak algılarız Ses kaynağının yerini belirlemede kulaklarımız en az 3º'lik bir açı farkını ayırabilirken, köpeklerde bu açı farkı 2,5º, daha hassas olan kedilerde ise 1,5º'dir Mutlak sessizliği sıfır dB kabul edersek, sakin bir bahçede 30 dB, sakin bir derenin akışında 50 dB, 10 m'den geçen bir otomobilde 60 dB, sakin bir büroda ise, 80 dB ses vardır 85–90 dB'den şiddetli sesler insanı rahatsız etmeye başlar; gazinolarda 100 dB, basınçlı taş kırma matkaplarından 120 dB ses yayılır 30 m mesafedeki jet uçağının motor gürültüsü 130–140 dB'e ulaşır ProfDr Arif SARSILMAZ |
|