Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Tıp / Biyoloji / Farmakoloji

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
doğru, sisteme, spermden, ölüme

Spermden Sisteme Ve Ölüme Doğru

Eski 07-16-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Spermden Sisteme Ve Ölüme Doğru



İnsanın biyolojik varlığına ait programın şifrelendiği DNA molekülündeki genetik bilgi uygun zamanda, uygun yerde ve uygun miktarda okunur

Böylece gözümüz, kulağımız, boyumuz gibi özelliklerimiz yanında, değişen çevre şartlarına karşı uyum ve direnme gücümüzün yatkınlığı da belirlenir Vücudumuzun bütün biyolojik karakterlerinin bilgi olarak kodlandığı genetik şifremizin, yeni bir nesilde, yeni çeşitler olarak dünyada boy göstermesi için diğer cinsiyete ait genetik şifre ile buluşması şarttır

Erkek ve dişi cinsiyetlere ait genetik şifrelerin bir araya gelerek yeni ve orijinal özelliklere sahip bir canlıyı ortaya çıkarması için döllenme dediğimiz kompleks hadiseler zincirinin aksamadan çalışması gerekir

Kaderimizin Önündeki Biokimyevi Perde

Döllenme hadisesi bazı insanlara çok kolay ve basit bir şeymiş gibi gelir Fakat hadise bütün safhalarıyla incelendiğinde, bir yumurtanın döllenerek sağlıklı bir şekilde gelişmeye başlaması ve rahime yerleşerek aylar sonra her şeyi ile tam bir yavrunun meydana gelmesi, tamamen mucizevî bir hadisedir Ancak her gün yeni doğanları göre göre alıştığımız bir perdenin arkasından baktığımız için, yaratılışın bu enteresan yönlerini gözden kaçırıyoruz

Bir kadının anneliğe hazırlanması ve ileride anne olup olamayacağına ait şartların temelleri, daha bebekliğinde ve hatta doğmadan önce programlanmıştır Bir kız çocuğu doğduğunda, yumurtalıklarının her birinde bir milyon kadar olgunlaşmamış yumurta hücresine sahiptir

Artık hayatı boyunca bunların arasına yeni bir yumurta ilave edemez Büluğ çağına gelinceye kadar da bu yumurtaların çoğunu kaybeder ve döllenebilecek kalitedeki yumurta hücrelerinin sayısı ancak başlangıçtakilerin % 20’ si kadardır Bunların içinde bazılarının spermle buluşması belki de 40-45 sene sonra gerçekleşebilecektir

Karakterlerimizi Zenginleştirerek Nakleden Mekanizma

Büluğ çağına gelen erkek ve kız çocuklarında spermlerin ve yumurtaların olgunlaşması sırasında mayoz bölünme dediğimiz çok önemli bir biyolojik hadise meydana gelir Bu hücre bölünmesi sadece cinsiyet organlarında görülen çok özel bir bölünme şekli olup, bu mekanizma ile bütün vücut hücrelerimizde bulunan anne ve babamızdan aldığımız iki takım halindeki genetik program, birer takım halinde cinsiyet hücrelerine dağılır

Bu bölünme mekanizmasıyla meydana gelen yumurta ve sperm hücrelerinin her biri, genetik olarak eşsiz bir kombinasyona sahiptir Cinsiyet hücresi olacak hücre içinde bölünmenin belli bir safhasında anneden ve babadan gelen eş kromozomlar karşılıklı gelirler ve aralarında parça alışverişi olur, böylece sperm veya yumurta hücresinde karakterlerden bir mozaik oluşur

Aynı hücreden meydana gelen her bir sperm önceki atalarımızdan gelen çeşitli karakterlerin bir manzumesidir Kulak şekli dedeye benzerken, burun şekli babaanneye, elleri anneye benzerken, gözleri babaya benzeyebilir Bu da sonsuz denebilecek sayıda çeşitliliği doğurur İnsanların birbirlerinden farklı olmasını sağlayan bu mekanizma ile döllenme sayesinde, herhangi iki ailenin birbirine tam benzer iki çocuk meydana getirme şansı yedi trilyonda birdir

Kız çocuğundaki olgunlaşmamış yumurtaların mayoz bölünmeleri büluğ çağına kadar durdurulur Büluğ çağına gelindiğinde bile döllenmeye hazır yumurtalar hemen birden salınmaz Düzenli bir yumurta üretimi için birkaç yıl geçmesi gerekir Bu süre içinde yumurtalıkta yumurtalar iyice olgunlaşır

Tehlikeli ve Uzun Yolculuk

Meni içinde bulunan sitrik asit, rahim yolunu koruyan kaygan sümüksü madde (mukusu) eritir Rahim girişi öncesindeki bölgenin asitliğini değiştirerek bazik hale getirir Menideki şekerler de spermlerin uzun yolculuğu için gerekli enerji kaynağı olurlar Rahim öncesi bölgenin asitleri meni tarafından nötralize edilmesine rağmen, bu bölge spermlere karşı hala öldürücü özelliktedir

Spermlerin yüz milyonlarcası ölür Bir kısmı rahim boynunu döşeyen sümüksü maddenin meydana getirdiği kanalların içine dalar Bu sümüksü madde (mukus) vücudu hastalıklardan koruyan akyuvarlarca zengin olmasına rağmen, yumurtlama döneminde (adet döneminin ortasında) sayıları birden azaltılır Su muhteviyatı artırılır ve bu mukusun yapısı koyu ve yapışkan olduğu halde, spermlerin hareketini kolaylaştıracak şekilde, yumuşak, akışkan ve geçirgen hale getirilir

Bütün bu kolaylıklara rağmen yine de az sayıda bile olsa akyuvarlar birçok sperme saldırarak onları öldürür Ancak birkaç bin sperm rahime girebilir Bunların da 500’den daha azı hatta bazen ancak 10 tanesi yumurta borusuna ulaşabilir Yumurta borusunda bekleyen yumurtanın civarına ulaşan spermler için burada hazırlanan özel sıvılar, spermin baş bölgesindeki koruyucu zırhı parçalayarak spermi yumurtaya nüfuz edebilecek hale getirir

Bir Kişiden Fazlasına Yer Yok!

Yumurta hücresi spermden 85000 defa daha büyüktür Etrafı koruyucu ve destekleyici hücrelerle kuşatılmış olan yumurtanın en dış bölgesi zona pellucida isimli tabakayla kaplanmıştır Sperm üç tabaka ile sarılarak korunan yumurta hücresine nasıl ulaşacaktır? Önce spermin baş bölgesindeki akrozom isimli çıkıntıdan lysin adı verilen özel enzimler salınarak önüne gelen engelleri eritir ve kendine yol açmaya başlar Spermin salgıladığı lysinler yumurtayı koruyan hücrelerin ara maddesini eriterek gevşetir

Açılan bu yoldan ilerleyen sperm, yumurta hücresini saran en dipteki vitellin tabakaya ulaştığında bu tabaka da parçalanır ve asıl hücre zarıyla karşılaşır Bu esnada yumurta hücresi de sperme yardımcı olur; hücre zarında meydana gelen parmak şeklindeki mikrovillüsler spermi kuşatarak onu içeri doğru çekerler Bu esnada yumurta zarı üzerinde bir elektrik alan meydana gelir ve böylece diğer spermlerin girmesi de önlenir

Hemen bir dakika sonra yumurta zarının üzeri daha başka bir spermin girmesini önlemek için vitellin zar ile sarılır Hemen ardından yumurta bu döllenme zarını daha da kuvvetlendirmek için adeta zırh gibi başka kimyevî maddeler sentezler Bütün bunlar yumurtaya girebilecek diğer spermlere ait fazladan kromozomları engellemek içindir

Eğer kaza ile yumurtaya fazladan bir kromozom girecek olsa, döllenen canlıda gelişme bozuklukları ortaya çıkar Genetik program karışacağı için genellikle hamileliğin ilk üç ayında meydana gelen bir düşükle yavrunun gelişmesi durdurulur

Programlı Seçim

Kadın-doğum uzmanlarının yaptığı genel dünya istatistiklerine göre, spermle buluşan her 100 yumurtadan 84 tanesi döllenmekte, bunların 69 tanesi rahim duvarına tutunabilmekte, bir hafta sonra ise sadece 42 tanesi hayatiyetini korur durumda bulunabilmektedir Bütün bu hadiseler anne adayının haberi olmadan cereyan eder ve hatalı gelişmelerin çoğu düşüklerin meydana gelmesine sebep olur

Düşüklerin yarısı genetik olarak anormal ceninlerdir Allah’ın (cc) canlıların genetik sistemine koyduğu mekanizma sayesinde hatalı DNA bilgi kodlarının birçoğu cenin daha dünya yüzüne gelmeden yok edilmekte ve yaşamasına izin verilmemektedir

Annenin bağışıklık sistemi, vücuda giren spermleri ve rahimde gelişen embriyoyu yabancı olarak tanıyıp, saldırıya geçecek özelliktedir Ancak elsiz, ayaksız, tamamen güçsüz, âciz ve bilgisiz embriyoya da kendini müdafaa için silahlar verilmiştir Hamilelik boyunca embriyo progesteron, östrojen ve bazı kimyevi maddeler salgılayarak, annenin bağışıklık sisteminin öldürücü özelliğini engelleyebilir Bunun için embriyoyu dıştan saran trophobiast hücreleri özel antikorlar sentezleyerek, annenin bağışıklık sisteminin cevabını azaltırlar

Bir Hücreden Trilyonlara!

Döllenmiş yumurtadan mitoz bölünme ile meydana gelen 100 kadar henüz farklılaşmamış hücre, beyin ve gözden, kan, kas ve kemik hücrelerine kadar trilyonlarca hücrenin atası olacak 200 kadar farklı hücre yapar Bu hücrelerin akılları durduracak bir ilim ve kudretle bir arada tutularak özel vazifelerle istihdam edilmeleriyle yeryüzünün en kompleks varlığı olan insan meydana gelir

Gelişmekte olan cenin, doğuma kadar ağırlığını 2,4 milyar kere artırarak büyür Bu sırada annenin yediği, içtiği şeyler ve soluduğu hava da onun gelişmesine tesir eder Annenin beslenmesi yetersiz olsa bile, cenin, ihtiyacı olan proteinleri annenin kaslarından, mineralleri de kemiğinden alarak beslenir ve gelişmesini tamamlamaya çalışır

Hızla çoğalan ve aynı zamanda farklılaşan hücreler, en az 50000 çeşit farklı protein üreterek bütün sistemin çalışmasını kontrol ederler Mesela; deriyi teşkil eden kollagen, enerji kullanımını kontrol eden insulin, oksijeni bütün vücuda dağıtan hemoglobin, bu proteinlerden sadece birkaçıdır Hayatın ilk yıllarında hücreler 225–400 kg protein sentez eder

Ortalama olarak bir insan, hayatı boyunca beş ton protein sentezler Çoğaldıkça miktarı ve çeşidi artan hücre grupları yeni bir düzenlemeye tabi tutularak uygun yerde ve uygun zamanda, gruplar halinde toplanmaya ve tabakaları meydana getirmeye başlarlar Bu doku tabakaları katlanmalar ve kıvrılmalarla tüpleri, boruları, çukurlukları teşkil etmeye girişir ve yavaş yavaş organları şekillendirir

Gözün, kulağın, kol ve bacakların olması gereken yerde şaşırmadan meydana gelmesi için hücreler arasında elektrikî ve kimyevî sinyallerle çalışan bir haberleşme sistemi kurulur Böylece her organ tam gerektiği yerde ve zamanda genetik şifresine uygun şekilde yaratılır Ancak zaman zaman annenin aldığı ilaçlar veya çevre kirliliğine bağlı olarak gıdalarla aldığı zararlı maddeler bu hücreler arası haberleşmeyi aksatırsa, bazı organların şekillenmesinde de aksaklıklar ortaya çıkabilir

Bazen de radyasyon veya mutasyon yapıcı diğer kimyevî maddelere bağlı olarak, ortaya çıkan mutasyonlu hücrelerin hatalı proteinler sentezlemesiyle çok büyük arızalar meydana gelebilir Bu durum, genellikle hamileliğin başlarında organların henüz teşkil edildiği dönemde, çok büyük kusurlar oluşturduğu için cenin yaşamaz ve düşük dediğimiz hadise ile rahimden dışarı atılır; hamileliğin son dönemlerinde, yani organların teşkili tamamlandıktan sonra, aynı ölçüde büyük kusurlar oluşmaz

Bazen de insanlara bildiğimiz veya bilemediğimiz sebep ve hikmetlerden dolayı çeşitli hilkât garibeleri (iki başlı, dört kollu, korkunç yüzlü vs) meydana gelecek şekilde bir müddet gelişme olur ve daha sonra ölü doğum olabilir Ancak bunlar çok nadir görülen milyonda bir olan durumlardır

Annenin aldığı besinlerdeki bazı maddeler, nörotransmitter denilen sinir sistemine ait maddelerin sentezine tesir edebilir veya önbelirleyici olabilir Bazı nörotransmitterler yavrunun hâlet-i rûhîyesini, ağrıya hassasiyetini, iştah durumunu etkiler Mesela, triptofan aminoasidinden sentezlenen serotonin ağrıya olan hassasiyeti azaltır ve uykuyu getirir Dolayısıyla bu maddenin azlığı veya çokluğu durumunda ağrı hassasiyeti ve uyku durumu da etkilenecektir

Bütün bunlar göstermektedir ki, ceninin yaratılışında, biyolojik mekanizmalardan, beslenme durumu gibi çevreye ait şartlara kadar her şeyin çok hesaplı ve planlı bir şekilde ayarlanması gerekmektedir En küçük bir tesadüfe bile yer yoktur Bizim için tesadüf gibi gözüken bir hadise, gelişen embriyonun kaderi ile çok yakından alâkalı olmaktadır

Bir sperm ve yumurtanın meydana getirdiği tek hücre olarak hayata başlayan maddî bedenimiz, milyarlarca hücreden ibaret mükemmel çalışan bir sistem olduğu halde niçin durup dururken arızalar ve hatalı madde sentezleri yapmaya başlıyor? Ve niçin ihtiyarlık dediğimiz dönüşü olmayan yola giriyoruz? İşte biyologların büyük bir kısmının durup dinlenmeden üzerinde çalıştığı, cevabı verilemeyen soru!




ProfDr Arif SARSILMAZ

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.