Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Kitap Dünyası

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
adi, aylin, ayşe, kulin

Adi Aylin / Ayşe Kulin

Eski 07-15-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Adi Aylin / Ayşe Kulin



KİTABIN ADI:ADI AYLİN
KİTABIN YAZARI:AYŞE KULİN

KİTABIN ÖZETİ:

Aylin, Amerikan kız kolejini bitirdikten sonra ,eğitimini tamamlamak üzere Paris,e gitti;bundan sonraki yaşamını bir uçtan diğer uca dördüncü bir hızla akarak gectiLibyalı bir prensle evlendi,prenses oldu Tıp okudu ünlü bir psikiyatrisi oldu Tekrar tekrar evlendi,ama evliliklerinden sıkıldı, Amerikan ordusuna albay rütbesiyle subay oldu

İşte bu kitap,kökleriGiritli deli Mustafa naili paşaya kadar uzanan bir ailenin kızı olan Aylin DEVRİMELİ’in fırtınalı yaşamının öyküsüdür

Lise yıllarında uzun boylu ve sıska bir kız olan Aylin zamanla güzelleşmiş ve bir gün Esma teyzesinin daveti üzerine Paris’te bir otelde buluşurlar otelde prens olduğunu söyleyen bir Arap’la tanışır ve bu tanışmanın sonunda prensle görkemli bir yaşantı için evlenir Prenses olur Ancak her şey düşündüğü gibi gitmezPrens Senusi doğu kültürü ile yetiştiği için batı kültürü ile yetişen Aylin’e ters gelmekte zamanla Aylin’in özgürlüğünü kısıtlamaktaydı evliliğe başladığı gibi sakin değil büyük bir kaçışla son buldu;yaz sonunda Aylin,ablası ile Nilüfere Cenevre ye gideryaşamının ideali olan tıp okumaya karar verirve büyük uğraşlar vererek Neuchatel üniversitesine kayıt yaptır Okulun ilk yıllarında hayatında çok büyük değişiklikler yaparak,ihtişamlı hayatından sıyrılarak sade bir öğrenci olur Tek hedefi olan tıp fakültesini bitirmek için çok çalışır Daha sonra fizik ve kimya derslerinde yardımcı olan Jean-pierre ile evlenir İki öğrencinin bu evliliğe zaman içinde Aylin’in dış görüntüsünde olduğu kadar iç dünyasını da değiştirecektirAylin Jean-pierre ile birlikte yaşadığı günlerde tıp ilmi ile yakından tanışır ufkunun penceresine o zamana kadar hiç bilmediği yepyeni bir dünyayı ardına kadar açacak,peşinden koştuğu gerçek zenginliğin dış dünyanın görkemli vitrinlerinde değil de insanlığın iç aleminde bulunduğunu öğrenecekti Okul sonunda Jean-pierre Nos Alam us’taki nükleer araştırma merkezinden geri çeviremeyeceği bir teklif alırAylin’de New Rachel Hospital Medical Center’dan teklif alır Onların birbirilerine karşı olan sorumlulukları artık biter, müşterek hayatları bir yol ayrımına girer Ellerinde bu evlilikten altı yıllık sağlam bir dayanışma ve derin dostluk duyguları ile dopdolu gençlik anıları kalır sadece

Aylin çok ciddiye aldığı bu işine büyük bir heyecanla başlar New Rachel’de tanıştığı Afganistanlı genç meslektaşı Azim’in karısı on bir yaşından beri arkadaşı olan Zeynep Tarzı çıktı Aylin, Zeynep ve Azim ile gittiği Afgan seyahati kokteylinde Paswak adındaki Birleşmiş Milletlerin Afgan esiri ile tanışırPaswak evli olmasına rağmen Aylin ile arasında duygusal bir bağ oluşmuştuAylin o yılı aklı beş karış havada geçirdiBütün vakitlerini beraber geçiriyorlardıPaswak bu yüzden önce Wall Dame’nin Birleşmiş Milletler genel sekreterliğine daha sonra 1974 yılında Hindistan sefirliğine tayini çıkmıştı

Aylin kaderin ağlarını, onlar için giderek daha çileli iplerle örmekte olduğunu nihayet görmeye başladı ,ya sevdiği adamın peşinde dünyayı adım adım dolaşacak ya da mesleğini ön plana alacaktı Tam meslek uğruna değmez derken Hastanede Psikiyatri bölümü şefliğine terfi etti Sonunda Aylin’in sağ duyusu aşkına galip geldi Aylin gönlü yaralı bar kuşunu çok kısa bir süre oynadı sonra toparlandı ve işinin başına döndü Arkadaşı Azim’in vasıtası ile kendi meslektaşı olan Michel Ramodisli ile tanıştı Michel’i çok etkileyici bulmadığı halde evliliğe giden ilk adımları Michel’in evinde attılar daha sonra Aylin bu evlilikten sonra deliler gibi çocuk istemeye başladı Aylin’in bu isteğin karşılık Michel dinine ve geleneklerine çok bağlı olduğunu,doğacak çocuğun Yahudi kültürüne göre yetiştirilebileceğini söyledi;fakat Aylin bunu bile sorun etmedi,dinini değiştirmeyi göze aldı Aylin’e göre insanları dinlerine,ırklarına ve dillerine göre ayırmak çok saçma idi Ona göre insan,insan olduğu için çok değerli idi Onun insan sevgisini bir din veya ırk engelleyemezdi Aylin çocuk yapma isteğinden altı düşük yaptıktan sonra vazgeçti

Aylin meslektaş olduğu Michel ile her an beraberdi İş yerleri bir,evleri bir kısacası bütün zamanları birlikte geçiyordu Belli bir süre sonra birbirleri bu kadar çok birlikte olmaları Aylin’i çok sıkmıştı,gün geç tikçe birbirlerinden kopuyorlardı ve bir gün Aylin kocasına haftanın belirli günlerinde birbirlerine izin vermelerini, bugünlerde değişik insanlar ile çıkabileceklerini bunun sonucunda diğer insanlarda görecekleri eksiklikleri kendilerinde tanımlayıp birbirlerine ölümsüz sevgi ile bağlanacaklardı Fakat düşünülen olmadı, Aylin yurt dışında olduğu günlerden birinde Michel bir arkadaşının evinde Barbara adında bir bayanla tanıştı ve bu tanışma evliliklerinin sonunu getirdi Aylin sıkıntılı bir zamanda vardığı bir karar sonucunda kocasını kaybettiği için hem üzgün hem de suçluluk duygusu içerisindeydi Bu sıkıntı ve üzüntü uzun sürmedi Her şeyi bir kenara bırakıp mesleğimde ilerledi Fakat bu ilerleme bile onu tatmin etmedi Bir süre sonra Amerikan ordusuna katılarak Körfez savaşında ruh sağlığı bozulan hastaları tedavi eden doktor olayı düşündü

bu nedenle Oklahoma’ya Körfez savaşında zarar görmüş askerleri tedaviye gitti

Aylin üniformasını ilk kez 1992 ‘nin soğuk bir Ocak gününde giydi9 Kasım 1992’de ordunun fiziksel aktiviteler sınavını yüksek bir puanla kazanarak başarı sertifikası aldı Aylin ordudaki görevinde yine işine devam ediyor,hastalarına çare bulmaya çalışıyordu Bir gün kendisine yeni bir hasta verildi Bu kez hasta Körfez savaşından sonra geldiği sivil hayata uyum sağlayamıyordu Bunun sonucunda hiçbir suçu olmayan bir çok sivili katletmişti

Aylin bu hastası üzerinde çalışırken Amerikan ordusunun askerlerini cesaretlendirmesi için verdiği ilaçların yan etkisi sonucu hastanın bu duruma geldiğini saptadı ve bu sonucu hemen askeri yetkililere bildirdi Aylin’in verdiği bu sonucu askeri yetkililer daha önceden bildiğinden Aylin’in bu olayın üstüne gitmemesini istediler ve onu uyardılar Aylin bu sessizliği sindiremeyerek sözleşmesinin bitmesinin ardından Albay rütbesindeyken ordudan ayrıldı

Ordudan ayrılmasından sonra 19 Ocak 1995 Perşembe günü evinin bahçesinde o sabah evini temizlemeye gelen hizmetçisi tarafından kendi arabasının altında ölü bulundu Zengin,ünlü ve saygın insanların yaşadığı mahallede yerel polis ve yerel yöneticiler mahallenin adını polisiye bir olaya karıştırmamak için dosyayı apar topar denebilecek bir hızla kapattılar,teşhis ise:”freak accident”yani garip bir kaza idi

Yükseltilmiş sahnede kapağı açık maun bir tabut duruyordu Uzun bir sıra oluşturan insanlar tabutta yatan Albay üniformalı Amerikan subayını selamlayıp içlerinden dua ve veda ederek tabutun başından ayrılınca yanan yürekleriyle gelip salondaki koltuklarda yerlerini alıyorlardı Herkes etrafa hakim olan ordu düzeninin saygınlığını kutsar gibi sessizce ağlıyordu Katafalkın üstünde dört bir yanı rengarenk çiçeklerle donanmış tabutta yatan kişi

,bir askerden çok,oraya bir film çekimi için öylece uzanıvermiş bir Hollywood yıldızını andırıyordu Bu albay üniformalı Amerikan subayı bir Türk kadınıydı

Alıntı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.