Nefretle Sevmek |
07-11-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Nefretle SevmekSevginin zirveye ulaştığı yer aşk ise, aşkın o anda taraflardan biri tarafından sonlandırılmasının diğer tarafta bıraktığı duygunun adı da nefrettir Çünkü sevgi zirvede nefrete dönüşür ‘Seviyorum kahretsin’lerle başlayan süreç, arabesk bir söylemle “ya benimsin ya toprağın” şekline dönüşür… Aşkın, sevginin ve nefretin kentlisi, köylüsü, soylusu efendisi yok, yürek olan yerde aşk ve nefret at başı yürür… Aşk ve nefret, insanın sosyal ve ekonomik durumu ile ilgilenmez, zengin fakir dinlemez dümdüz eder Deli gibi seven, her tür olumsuzlukları göğüsleyen; mezhep, meşrep ayrılıklarını hiçe sayarak aileleri de karşılarına alma pahasına evlenenlerin daha sonraki boşanma anlarına bakın… Mahkeme koridorlarında bile birbirilerini görmeye tahammüllerinin kalmaması nasıl bir şeydir dersiniz… Aşkın nefrete dönüştüğünün belgeli resmi değil midir gazetelerin 3 sayfa haberleri… “Aşkına karşılık bulamayan AK’nin acı sonu” “Aşk cinneti okulu kana boyadı…” “Terk edilmeyi hazmedemeyen SM intihar etti” “Sensiz yaşayamam, sensiz ölürüm, sen her şeyimsin” duygularının, “Yüzünü bile görmek istemiyorum” haline dönüşmesi… Ama ne olursa olsun, 'Önemli olan’ işte tam o ‘an’daki duruşumuzdur… Bozulmadan, bozmadan, üzülsek de üzmeden, kahrolsak da kahretmeden, “Ah” çeksek de ah etmeden… Ve asla çirkinleşmeden, taş basarak bağrımıza dimdik yürümek… İnsan o terk ediliş anında, bırakın karşısındakini, kendini bile tanıyamayacak duruma gelse de… O artık nefretle sevdiğiniz bir kalp ağrısına dönüşse de… Unutmayın; “Adam kavgada belli olur!” Bedirhan Gökçe |
|