Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bedelli, hata

Bedelli Hata

Eski 07-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bedelli Hata



Aysel Aksümer, Bedel,Hata




Ertan Bey, kulağında ahize hararetli hararetli konuşuyordu Bir yandan da büklüm büklüm olmuş telefonun kordonunu eliyle düzeltmeye çalışıyordu Bir an için parmaklarının arasına doladığı kordonla önce olayın sorumlularını ardından da kendini boğup kurtulmayı düşündü Görüşmesini tamamladıktan sonra iki elini kızgın ütü gezdirilmiş kadar sıcak olan ensesinde birleştirdi Ardından üzerine terden yapıştığı deri koltuğundan bir hamlede sıyrılarak ayağa kalktı Dudaklarının arasından dökülen sözcük hep aynıydı “Allah’ım bittim ben! Sanırım mesleğimden de oldum!”


Tıklanan kapısının sesiyle iç dünyasından gerçek dünyaya zorunlu bir geçiş yapmak zorunda kaldı


- Gel!


İçeri giren sekreteri Filiz’in yüzü kıpkırmızıydı Ertan Bey’in teninin rengi, sekreterinin gözlerinde ve yüzünde herhangi bir umut ışığı göremeyince bir kat daha koyulaşmıştı Sözcükler dudaklarının arasında şimşek gibi şakıyordu


- Hala bir haber yok mu? Bu kadar beceriksiz insanı yemin ediyorum size istesem bir araya getiremezdim Ama ne yapayım Çalışmak için sizleri özel seçmedim Geldiğimde karşımdaydınız Yahu nasıl kaybolur? Hani küçücük bir şey olsa yüreğim gam yemez! Aradığımız koca bir dikdörtgen!


- Maalesef efendim Sürekli arıyorum Ama beklediğimiz iyi haber tarafımıza bir türlü ulaşmıyor!


- Gerçi bulunsa ne çare! Rezil olduk olacağımız kadar Bu bir skandal! Basına yansımaması için elimizden ne geliyorsa yapmamız gerek! Bir duyulursa işte o zaman hapı susuz yutarız


Kolundaki saate, yarım saat sonra bedeninde patlayacak bir bombaymış gibi dehşetle baktı Tekrar masanın etrafını dolaştı ve koltuğuna oturdu Bir türlü gevşetemediği sinirinin hıncını sağa sola çekiştirdiği kravatından alır gibiydi


Ahizeye tam uzanıyordu ki telefon çaldı Karşıdaki kişi kurumun en yetkilisi olan Gürkan Beydi ve avazı çıktığı kadar bağırıyordu


- Ertan! Nasıl iş yapıyorsunuz böyle! Koordine sıfır! Disiplin ise sıfırın da altında… Kendi içimizde çözebileceğimiz kadar basit değil bu olay! Karşı ülke yetkilisine durumu nasıl izah edeceğiz? “Şey affedersiniz Küçük bir yanlışlık oldu Sizin rahmetliyi uçaktan uçağa naklederken bir köşede unutuvermişiz Bulanların insaniyet namına tarafımıza teslim etmesi rica olunur diye polis radyosuna ilanda bulunduk mu ?” diyeceğiz


Ertan, kısılan sesinin akordunu bir kaç boğaz temizleme hareketiyle sağladıktan sonra titreyen bir sesle cevap verdi


- Şey efendim! Biz gerekli bütün talimatları en ince ayrıntısına kadar ilgili kişilere vermiştik Üstelik şimdiye kadar pek çok yabancı hastayı turp gibi edip ülkelerine gönderdik Bunun yanı sıra nadiren de olsa ölenler oldu! Onları da başarı ile yolculadık Ama böyle bir durum inanın benim de ilk kez başıma geliyor Yurt dışındaki temsilcimiz uçaktan tabut çıkmayınca şok geçirmiş! Asıl şoku yarım saat sonra cenaze sahipleri yaşayacak Ne yazık ki bu olay ülkeler arası ilişkilerimizin hazin sonuna mezar olacak!


Gürkan Bey hayretler içerisinde konuşmasını sürdürdü


- Yalnız anlayamıyorum Ertan! Tabut nerede? İçindeki ölü dirilip, kefeniyle bir mağazaya girip baştan aşağı giyinip kuşanıp yeni bir kimlikle insanların arasına mı karıştı? Mübarek yer yarıldı sanki içine girdi Adam ünlü biri olsa birisi mumyalayıp saklamak için evine götürdü diyeceğim Ya da çok zengin biri olsa fidye amaçlı diye düşüneceğim Ama lanet olsun ki e şıkkı yani hiç biri!


Telefon trafiği daha da artarak devam ederken diğer yanda Gafur, toprağa babasını indirmeden önce bir kez daha yüzünü görmek ve öpmek istemişti Fakat gördüğü manzara karşısında dehşete düşmüştü Bir oğluna bir de tabutun içindeki yabancıya baktıktan sonra olduğu yerde sıçrayıverdi


- Abo! Bu da kim yahu? Tövbe estağfurullah! Ulan Ziya! Bir işi de doğru dürüst yaptığını göremeyecek miyim? Babam nerede oğlum! Elin ölüsünü kapıp getirmişsin! Boşuna mı demişler “Namazda meyli olmayanın ezanda kulağı olmazmış” diye! Ayıkla pirincin taşını şimdi! Sahi taş deyince aklıma geldi Mezar taşına ne yazacağız şimdi?


- Baba zaten bütün ölülerin ruhuna fatiha okunmuyor mu? Ben bugüne kadar hiçbir mezarda bedenine fatiha yazıldığını görmedim Biz okuruz dedeme duamızı, her nerede ise gider ruhuna!


- Ziya! Kapatmazsan şu gevşek çeneni, gördüğün şu açık mezar ya senin ya da benim olacak!


- Baba kızma ama bu garibin cesedini ne yapacağız?


- Gömecek halimiz yok ya oğlum! Sahiplerini bulacağız!


Aysel AKSÜMER


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.