Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
coşkun, irmak

Coşkun İrmak - 10

Eski 07-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Coşkun İrmak - 10



Coşkun Irmak hikaye - betimleme örneği - hikaye örneği - yaşamdan hikayeler



Coşkun Irmak - 10


Ömer Faruk Hüsmüllü

Her ırmak denizden doğar ve sonunda mutlaka denize kavuşur Doğum ve ölüm aynı yerdedir Deniz suyu buharlaşır bulut olur; bulut yağmur olarak yağar; yağmur suları ırmağa dönüşür ve ırmak da denize kavuşur, orada kaybolur gider Kaybolur gider diyorum, ancak bu kaybolma gerçek kaybolma değildir Çünkü döngü devam edecek ve deniz, yeniden ırmaklar yaratacaktır

AA:

Hayrettin, o gün her zamanki gibi erken uyandı Kalkar kalkmaz salona gitti, oradaki kapının arkasına baktı Neden baktığını, ne aradığını kendisi de bilmiyordu Son zamanlarda böyle garip bazı hareketler yapar olmuştu Yerdeki karoların çizgilerine basmadan yürümeye çalışmak, perdedeki çizgileri saymak gibi? Yalnızlığın getirdiği sorunlar psikolojik bozukluğa yol açmış olmalıydı


Bir yandan kahvaltı ederken diğer yandan da televizyonu izledi Mutfakta biraz iş yaptı Traş oldu Randevu saatine kadar oyalanabileceği meşgaleler bulmaya çalıştı


Buluştuklarında Irmak, önce sahilde biraz yürümeyi, yorulunca da oturmayı teklif etti Hava güzeldi Yan taraftaki park kuşlarla doluydu Hepsi de siyah güvercindi Yerdeki yiyecekler için oraya toplanmışlardı Nitekim bir kadın, içinde ufalanmış ekmek parçaları olan bir poşeti parkın çimleri üzerine boşaltıp, arkasına bile bakmadan oradan uzaklaştı Kuşların hepsi oraya hücum etti Demek ki insanların bazı hareketlerinin ne anlama geldiğini öğrenmişlerdi


Yüzlerce kuş vardı Küçük bir erkek çocuk kuşların bu hücumunu görünce heyecanlandı ve annesinin yanından koşarak uzaklaştı, kuşların arasına daldı Kuşların içinde adeta kayboldu Kuşlar çocuğu görünce havalandılar, ama fazla değil Aynı yerde, çocuğun etrafında oldukça alçaktan uçuyorlardı Kanat çırpışları metrelerce uzaktan duyulabiliyordu Küçük çocuğun annesinin de dikkatini çekti bu hareketlilik ve kuşların çocuğuna zarar verebileceği düşüncesiyla yerinden kalktı Çocuk, ellerini açmış bir yandan kuşları tutmaya çalışırken, diğer yandan da sevinç çığlıkları atıyordu Elini tutan annesine önce direndi, ancak sonunda onunla birlikte gitmek zorunda kaldı Kuşların hepsi tekrar ekmek kırıntılarının olduğu yere yığıldı


Yoldan geçen bir itfaiye aracının sesi konuşmalarının duyulmasını engelliyordu Rahatsız edici bir ses çıkardığı için kuşlar bile yiyeceklerini bırakıp kaçmak zorunda kalmışlardı


Etraf satıcı ile doluydu


Yarım saatlik yürüyüşten sonra Irmak, deniz kenarında bir çay bahçesine oturmayı teklif edince, oraya doğru yöneldiler Mis gibi bir simit kokusu geliyordu Coşkun sordu:


-Simit yer misin? Çayla güzel olur


-Evet, çok severim Bana iki tane Biri benim, diğeri de martıların


Coşkun,


-Ben de martılar için bir tane isterim Dedi ve dört tane simit aldı


Seçtikleri masa ile deniz arasında bir-iki metre kadar mesafe vardı Martılar ise onlardan oldukça uzakta uçuyorlardı İki martının onlara doğru yaklaştığını gören Coşkun, simitten büyük bir parça koparıp ayağa kalkıp fırlattı Martılar havadaki simidi görmedi, ama suya düşünce dikkatlerini çektiği için balıklama atladılar Onların bu hareketlerini gören diğer martılar da sinyali almış olmalılar ki Irmak ve Coşkun?a doğru gelmeye başladılar


Martıların simit parçacıklarını havada kapışları çok hoşlarına gitmişti Öyle ki Irmak, kuşlara ayırdığı simit bitince kendisininkinin de yarısını bu eğlencede harcadı


Irmak:


-Elini benimkinin yanına koyar mısın; ama değdirme Dedi Maksadını anlamamış olmasına rağmen Coşkun, dediğini yaptı Irmak:


-Şimdi zihnini elinin üzerinde yoğunlaştır Yani sadece elini düşün


-Tamam


-Ne hissediyorsun?


-Elimde sanki bir karıncalanma var gibi


-Evet, ben de aynısını hissediyorum İşte bizi birbirimize yakınlaştıran bedenlerimizdeki bu enerjinin çekim gücüdür Aynı şeyi birçok insana karşı hissetmeyiz Hatta çok yakınımızda olmalarına rağmen varlıklarından haberdar bile olmayabiliriz Biz bir rastlantı sonucunda birbirimizi bulduğumuzu sanıyoruz, ancak gerçek öyle değil O gün olmasa bile bir başka gün bedenlerimizdeki bu çekim gücü gene bizi karşılaştıracaktı


-Çok ilginç bir yaklaşım Doğru olabilir söylediklerin Başlamış olan güzel bir ilişkimiz var Ben bundan dolayı çok şanslı olduğumu düşünüyorum Hem mutluyum da


-İlişkimiz coşkun bir ırmak gibi akıp gidiyor Hayatın kendisi de böyle Takma isimlerimizi bulmamız da bir tesadüf gibi görünse de değil Aslında isimlerimiz ilişkimizin yönünü de belirlemiş


-Nasıl yani? Her şey bizim irademizin dışında mı gerçekleşiyor?


-Orasını bilemem Yön derken şunu anlatmaya çalışıyorum: Her ırmak denizden doğar ve sonunda mutlaka denize kavuşur Doğum ve ölüm aynı yerdedir Deniz suyu buharlaşır bulut olur; bulut yağmur olarak yağar; yağmur suları ırmağa dönüşür ve ırmak da denize kavuşur, orada kaybolur gider Kaybolur gider diyorum, ancak bu kaybolma gerçek kaybolma değildir Çünkü döngü devam edecek ve deniz, yeniden ırmaklar yaratacaktır


-O zaman bizim ilişkimizin de ölümü, yani sonu söz konusu Bu sonu engellemek için bir şeyler yapamaz mıyız?


-Maalesef yapamayız Bu gerçeği kabullenmeli ve o an gelinceye kadar her şeyi dolu dolu yaşamalıyız


Konuşma Coşkunun canını sıkmıştı Kaşlarını çattı Irmak bu halini hemen fark etti


-Suratını asma Anlamaya çalış


-Elimde değil, moralim bozuldu Seni de kaybedebileceğim korkusu kapladı tüm benliğimi Bu ilişkinin bitmemesi için her çareyi deneyebilirim Sana ve ilişkimize duyduğum saygı nedeniyle senin izin verdiğin kadar sana yaklaşıyorum Böyle de yapmaya devam edeceğim


-Biliyorum Daha açık konuşayım Coşkun: Ben sana aşık değilim, ancak içimde sana karşı yaşattığım büyük bir sevgi var Aslında sen de bana aşık değilsin Çünkü aşk bir kere yaşanıyor Tekrarı yok Sen Münevver?le bunu yaşamışsın Ne mutlu sana!


-Öyle de, peki sana karşı hissettiklerimi nasıl açıklayacağız?


-İnsan duygusal bir yaratıktır Yoğun duygular bazen aşk gibi algılanabilir Tabii bu arada dürtülerin gücünü ve rolünü de inkar etmemek lazım


Masalarına elindeki mendilleri satmak amacıyla yaklaşan küçük bir kızın:


-Mendil ister misiniz? Diyen sesi konuşmalarını bölmüştü Coşkun, bir paket mendil alıp Irmak?a uzattı Kız teşekkür ederek yanlarından ayrıldı


Bir müddet ikisi de sessiz kaldılar Sessizliği bitiren Irmak oldu


-Bu konuşmayı unutalım Önümüzdeki güzellikleri yaşayalım


Dedi ve Coşku?un elini tuttu Bu hareketi Coşkunun her şeyi unutmasına yetmişti Diğer eliyle elinin üzerindeki Irmakın elini sıkı sıkıya kavradı Sanki kaçıp gitmesini engellemek ister gibiydi


O gün ayrılıncaya kadar el ele dolaştılar Bedenlerinden birbirlerine akıp giden o sihirli enerjiyi saatlerce hissettiler?


**


Irmak ile Coşkunun ilişkileri beş ay kadar böyle sürdü gitti Bir gün Irmak:


-Yarın sana bir sürprizim, daha doğrusu bir teklifim olacak Deyince Coşkun, hemen söylemesini istedi Ne kadar ısrar ettiyse de bu sürprizi öğrenemedi Her defasında;


-Sabretmesini, beklemesini bilmelisin sevgili Coşkun Cevabını aldı


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.