Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > Serbest Forum

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
anıldı, olarak, türk, yenilmeyen

O Hiç Yenilmeyen Türk Olarak Anıldı

Eski 06-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

O Hiç Yenilmeyen Türk Olarak Anıldı



O Hiç Yenilmeyen Türk Olarak Anıldı

1769’da bir Macar tarafından yaratılan Satranç Oynayan Türk, o yıllarda önüne geleni satrançta yenmiş, kısa sürede Avrupa’da bir efsaneye dönüşmüştü

Esmer teni, uzun bıyıkları, sırtında kaftanı, elinde neredeyse bir metreye yaklaşan çubuğuyla orada öylece duruyor, ziyaretçilerini süzüyor




O bir Türk


end_story Orta Çağ'ın sonlarından çıkıp geliveren, bizden biri

Budapeşte'deki Kahramanlar Meydanı'nın hemen yanındaki büyük müzenin dönemsel sergi salonunun en önemli konuğu

Yüzündeki sert ifade, aslında Avrupalıların o zamanlar Türkleri nasıl gördüğünü anlatıyor

Daha doğrusu onun gözleri, Avrupalı'nın kendi yüzüne tuttuğu bir ayna gibi

Ama, itiraf edelim ki, bu bakışlar sert olsa da, bir düşmanlık yok Aksine, belirgin bir kendine güven, bakanı kızdıran ince bir gurur var

Dudaklarının kıyısına iliştirilen belli belirsiz müstehzi gülümseme de aynı ince alayın ifadesi

O, bir heykel Daha doğrusu dünyanın ilk satranç makinası

Adı da Satranç Oynayan Türk

1769’da bir Macar tarafından yaratılan Satranç Oynayan Türk, o yıllarda önüne geleni satrançta yenmiş, kısa sürede Avrupa’da bir efsaneye dönüşmüştü

Budapeşte’den, Bratislava’dan, Viyana’dan yola çıkan Satranç Oynayan Türk, bütün Avrupa başkentlerini dolaşmış, dönemin en önemli şahsiyetleri önünde sınanmıştı!

Sarayların konuğu

Kimler yoktu ki, bu Türk’ün satrançta dize getirmediği?

Avusturya İmparatoriçesi Maria Theresia ya da Napoleon Bonaparte, Franklin Benjamin


Napoleon Bonaparte

Onyıllarca Avrupa’da gündemden düşmeyen Satranççı Türk’ün sırrı asla tam olarak çözülemedi

“Satranççı Türk” bir dolaba monte edilmişti

Dolabın üzerinde bir satranç tahtası vardı

Oyun başlarken, figürler yerine diziliyor, Türk’ün yanındaki kol kuruluyor, yani cihaz oyuna hazır hale geliyordu

Sonra da oyun başlıyordu

Yapılan hamleler karşısında Türk biraz düşünüyor, sonra elini uzatıp, üç parmağı arasına aldığı bir taşla karşı hamle yapıyordu

Ve sonunda da, karşısına çıkan kim olursa olsun, zafer, müstehzi gülümsemesini yüzünden hiç eksik etmeyen satranç ustası Türk’ün oluyordu

Avrupa’nın önde gelen gazeteleri bu esrarı çözebilmek için zehir hafiyeler de tuttu, ama nafile

Farkas Kempelen adlı Macar mucidin 300 yıl önce icat ettiği bu cihazın nasıl çalıştığı bulunamadı

İddialara göre, dolabın içinde ufak tefek ama iyi satranç oynayan biri oturuyordu ve gizlenmiş bir ayna sistemiyle karşı tarafın masanın üzerindeki hamlelerini görüp, ona karşı oynuyordu

Yani Satranç Oynayan Türk’ü içeriden idare eden biri vardı

Muhtemelen işin sırrı buydu, ama sır resmen asla çözülemedi


Müzedeki sergi

Avrupalı için 1700’lü yıllarda, yani Osmanlılar artık gerileme dönemine girdiğinde, Türkler artık bir tehlike olmaktan çıkmış, hatta gizemli doğu kültürleriyle bir cazibe merkezi oluşturmaya başlamışlardı

Avrupa edebiyatına, sanatına ardı ardına Türk motifleri giriyordu

Bu yıllarda Mozart, Saraydan Kız Kaçırma operasını yazıyordu

Avrupa saraylarında imparatorlar ve imparatoriçeler Türk kıyafetleriyle ressamlara portrelerini çizdiriyorlardı

İşte satranç oynayan Türk’ün başarısının bir sırrı da buradaydı

Aradan on yıllar geçti Satranç ustası Türk yenilmiyordu

Ama her efsane gibi, Türk’ün efsanesi de tam olarak asla sönmese de zamanla küllendi

Ünlü sanatçıların, yaşlandıklarında yıldızlık dönemlerinde yüzüne bile bakmayacakları taşra kasabalarına turneye çıkmaları gibi, Satranç Makinası da zamanla dünyanın daha uzak mekanlarında dolaşmaya başladı

İkinci bahar

Sonunda da XIX Yüzyılın ortalarında Philadelphia’daki Çin müzesinde sergilenirken, yandı ve kül oldu

Ama Santranççı Türk’ün efsanesi o kadar güçlüydü ki, aradan yüz elli yıl geçtikten sonra bir Amerikalı tarafından küllerinden yeniden yaratıldı


Kramnik ve bir bilgisayar

Dünyanın önde gelen sihirbazları için teknik donanımlar hazırlayan Amerikalı John Gaughan sekiz yüz eski belge ve eserden yararlanıp, aslına uygun bir şekilde Satranç ustası Türk’e yeniden hayat verdi

Satranççı Türk şimdi ikinci hayatını yaşıyor

Elbette, süper bilgisayarlar çağında satranç dahisi Kasparov’u bile dize getiren satranç programlarıyla yarış edecek değil

Ama onun asla elinden alınamayacak erdemleri de var elbette: sanayi devriminin şafağında, o, biraz hileyle de olsa, insanlara, makinaların zamanla düşünen cihazlar olabileceğini, insan aklının makinaları bile düşünmeye çağırabileceğini öğretti

Avrupa kültürü, satranç oynayan ve satranç tahtasında Avrupa’yı bir zamanlar dize getiren Türk’ü unutmayacak



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.