Nefret Içimizden çıktı şefkat Dışarıdan Geliyor |
08-07-2011 | #1 |
VANDETTA
|
Nefret Içimizden çıktı şefkat Dışarıdan GeliyorBelki de bu olay, ‘Hıristiyan terörü’ ve ‘İslami terör’ kavramlarının ortadan kalkmasına vesile olur Evet, sonunda bu da oldu Tarih, 22 Temmuz 2011; Norveç’te terör sivilleri, masumları, gençleri, çocukları hedef aldı Uzun zamandır endişe ediliyordu; ama kimse ihtimal vermek istemedi Sonunda terör gerçeği ile yüzleştik Polisin, politikacıların ve analizcilerin bile ihtimal veremediği soğuk gerçek ise: Sanık! Kendi ülkemizin çocuğu! Bu kara gün, 2 Dünya Savaşı’ndan beri ülkemiz Norveç topraklarında düzenlenen en büyük saldırının gerçekleştiği tarih olarak hatırlanacak Hükümet binalarına gerçekleşen saldırı, 11 Eylül 2001’de Pentagon binasına gerçekleşen saldırıdan sonra dünyada bir hükümete yapılan en büyük saldırı olarak anılacak Ütoya katliamı da tek bir kişinin sivil topluma gerçekleştirdiği en canice saldırı olarak tarih kitaplarına yazılacak Bu saldırı sadece hükümete, bakanlıklara ve hükümetteki İşçi Partisi’nin gençlik koluna yapılmamıştır Bu aynı zamanda Norveç’in siyasi hayatına yapılmış, modern ve açık toplumumuzu hedef alan bir saldırıdır Pek çok kişi için terör saldırısından ziyade, katliamı gerçekleştiren şahsın kimliği daha büyük sürpriz oldu Oslo’da bir saldırının olabileceği önceden konuşulan, üzerinde düşünülen ve hatta muhtemel saldırı ihtimalleri gözden geçirilen bir durumdu Fakat hem polis hem diğer devlet yetkilileri kendi içimizden birinin yine kendi ülkemize/insanımıza terör saldırısı yapabileceği ihtimalini hiç göz önüne almadı Peki, adını bile anmak istemediğimiz bu Norveç kökenli katliamcı neden o terör saldırısını gerçekleştirdi? Bu bir tepki ve nefret ürünü Terörist, çok kültürlülüğe karşı tepkili ve hükümetin temsil ettiği değerlere karşı nefret dolu biri Bu aslında kendi insanımıza yönelen bir nefret, çünkü Norveç devleti 800 yıldan beri çok kültürlü, farklı dinleri içinde barındıran ve çok ırklı bir devlet Maalesef, maruz kaldığımız bu nefret dışarıdan gelmedi, içimizde yetişti Bu terör uzaklarda yetişen teröristlerden daha az tehdit edici de değildi Ayrıca söylemleri böyle bir saldırının Avrupa’nın başka yerlerinde de gerçekleşebileceği uyarısını da yapıyor bize Böyle zamanlarda genelleme yapmamak çok önemli Bu yüzden muhafazakâr-Hıristiyan gibi kelimeler kullanmaktan kaçınmalıyız Her kitap, düşünce ve ideoloji istenildiğinde kötüye kullanılabilir Bu yüzden Norveç’in dini liderleri ‘Zanlının ideolojisi ve düşünceleri hakkında ne düşünüyorsunuz?’ sorusu ile bombardıman edilmemeli Aynı şekilde Müslümanların kitabını kötüye kullanan insanlar için Müslüman liderler sorgulanmamalı Belki de bu olay ‘Hıristiyan terörü’ ve ‘İslami terör’ kavramlarının ortadan kalkmasına vesile olur Çünkü kavramlar çok şey ifade eder Çok büyük sonuçları olabilir 22 Temmuz’da gerçekleşen saldırı, aslında sözün gücünün sonucundan ibaret Gördük ki kelimeler öldürtebiliyor Söz insanın gururunu, güvenini ve umudunu elinden de alabilir Biz geleceğimiz için bunu istiyor muyuz? İlk saldırıdan sonra hem Norveç hem de dünya medyasındaki yönlendirmeler belli idi Bu durum zanlının ‘uzun ve sarışın’ olduğunun belirtilmesine rağmen devam etti Hedef alınan gurup, aynı akşam değişik saldırılara da maruz kaldı Bu da önyargının ve genelleme düşüncesinin yaygınlığını ortaya koyuyordu Aynı önyargı istihbarat teşkilatımızda da (PST) vardı Interpol, mart ayında PST’ye bu kişinin Polonya’dan kimyasal madde aldığını bildirmesine rağmen yabancı karşıtı olması ile ilgili bir bağlantı kurulmuyor, önlem alınmıyor Bu şahsın Müslüman bir ismi olsaydı, bağlantıyı yine de kurmazlar mıydı? Başbakan Stoltenberg’e gelince, o da aynı önyargıdan nasibini aldı Olaydan sonraki ilk konuşması, sanki bu sarışın, uzun boylu adama değil de uzaklarda Norveç devletini ve halkını tehdit eden bir yabancı örgüte sesleniyordu Diğer bir önyargıyı da medya sergilemişti Keşke bütün gazeteler internet sayfalarındaki tartışma forumlarında yıllardır yer alan nefret dolu yazılara baksalar ve bu adamın yazılarının da ‘normal’ eleştiri adı altında değerlendirilmesinin sebebini düşünseler Acaba o ‘bizden biri’ olduğu için mi çok dikkat çekmedi? Bu olaydan sonra görülüyor ki, gazeteler Müslüman toplumuna karşı sayfalarında ne kadar nefret saçacaklarını tekrar değerlendirmelidirler Acaba sorulması gereken sorular soruluyor mu? Geleceğimizi ilgilendiren şu soruları sorabilecek miyiz? Bu kişiyi kendimiz yetiştirmedik mi? Hep öteki tarafı hedefe koyarak gözümüzden mi kaçtı? Bu sefer ümidimiz, herkesin ‘nasıl bir toplum olduğumuz’ sorusunu da ele almasıdır Nasıl bir toplum istiyoruz? Belki de hiç cevabını alamayacağımız bir son soru: Sadece esmer ve yabancı insanlardan şüphelenmeyip, uzun boylu, sarışın ve yalnız yaşayan erkeklerden de şüphelenmeyi öğrenseydik, 22 Temmuz önlenebilir miydi? Acaba geleceğimiz için bu soruları sormama riskini alabilir miyiz? Ayrıca bu olay Batı’daki aşırı sağcı düşüncenin ve El Kaide’yi destekleyenlerin çarpıcı bir benzerliklerini de ortaya koyuyor İdeolojileri zıt gibi görünüyor; ama birbirlerinin dünyaya bakışlarını onaylıyorlar Her ikisi de namert saldırılar ile masum sivilleri hedef alıyor Bu kötü zamanda sevindirici olan ve umut yeşerten ise dünyanın her yerinden destek, sevgi ve merhamet duygularının Norveç’e yönlendirildiğini görmek Nefret içimizden çıktı Şefkat dışarıdan geliyor *Norveç’te yayımlanan ‘NYTID’ isimli haber dergisinin genel yayın editörü 01082011 DAG HERBJORNSRUD*
__________________
Milliyetçilik,faşizmin millete yutturulabilir halidir,aksini iddia edenler kendi milliyetçiliğini
savunanlara saygı duysunlar! Tek çare;Din birliğidir |
|