Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Edebiyat / Dil Bilgisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hikayesi, mona, roza, şiiri

Mona Roza Şiiri Ve Hikayesi

Eski 12-20-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Mona Roza Şiiri Ve Hikayesi





Mona Roza Şiiri ve Hikayesi

Zambaklar En Issız Yerlerde Açar ( yazılı olanlar kurgu değil gerçektir ) Belki de mahşeri kalabalığa okunan bu şiirin hangi hislerle yazıldığını tahmin bile edemezsiniz? Bilinen gerçekleri arda, arda sıralamak sizleri aydınlatabilir Dilenirse şairimiz hakkında kısaca bilgi vererek konuya girmek istiyorum
Şöyle ki; şiirimizin yazarı Sezai Karakoç ilk, ortaokulu ve liseyi Diyarbakır, Gaziantep, KMaraş?ta tamamladıktan sonra Ankara Üniversitesi Siyasal bilimler fakültesini kazanır Ve gider, gider ama başına geleceklerden veya başına getireceği olaylardan habersizdir
Neden sonra başlar okula dersler devam ederken şairimiz gönlünü kaptırır bir muhacir kızına ve işte bütün mesele başlar, başlar ki ne başlar Sonu olmayan bir başlangıçtır Kısa bir süreden sonra dayanamaz ve kendini o kıza açmaya karar verir Uzun bir tasavvurdan sonra İstediği gibi yapar ve gönlünde biriktirdiği aşkı artık kaldıramaz olmuştur Teklifine ret cevabı alma riski yüksek olduğu halde bırakır kendini uçsuz bir ummana İstediği cevabı alamamıştır, bu samimi Anadolu çocuğu kırılmıştır işte o an Lakin bu kırgınlık uzun sürmez (çünkü uzunu daha başlamamıştır) Azimle tekrar deneyecektir Lakin istediği gibi hiç olmayacaktır Ve bu hep böyle sürer gider Ta ki gelir, gelir ve bir yerde tıkanır işte bu tıkandığı yer 4 sınıf olur Ama o samimi delikanlı hiç pes etmemiştir Tam dört yıl hep istemiştir onu, kendinden Ama istediği hiç olmamıştır Belki de bir gün olacaktır Artık okul bitmek üzeredir Tam dört yıl geçmiştir Geçmiştir, ya delmişte geçmiştir kimi sineleri
Mezuniyet merasimi düzenlenmektedir Ankara üniversitesinde öğrenciler 4 yılın yorgunluğunu, bitirmenin sevinciyle bu merasimde birleştirecektir Lakin birleştiremeyenlerde vardır o mahşeri
kalabalıkta onlar gerçekle yapışmış yüreklerini koyacaklardır ortaya İşte burada Sezai Karakoç onların hepsine tercüman olacaktır o mükemmel ve emsalsiz sevgisiyle
Bu program da Sezai Karakoç yazdığı şiiriyle yerini almıştır Ve de işte o beklenen an gelir çatar O yılların gerçekleri bir şamar gibi patlar ortada ve sesi yankılanır Ankara sokaklarında
Sezai Karakoç anons edilir, yazdığı şiiri okumak üzere Ankara siyasalın önü ana baba günü gibidir herkes ordadır bütün hocalar öğrenciler ve hatta misafirler lebalep dolup taşmıştır Merasim alanı Sezai Karakoç şöyle bir kalabalığa bakar o buğulu gözlerle, gönlünde yer alamadığı insanı aramaktadır mahşeri kalabalık içinde ve şiirini okumaya başlar

Mona roza siyah güler ak güller
Geyve?nin gülleri beyaz yatak
Kanadı kırık kuş merhamet ister
Ah senin yüzünden kana batacak
Mona roza siyah güller ak güller ?

Şiir bitene kadar kalabalıktan hiç ses gelmez olur, ta ki son kıtayı okuyana dek ve kalabalıkta müthiş bir uğultu patlar Herkes bir birine bir şeyler sormaktadır ama sadece bilinen bir gerçek var ki herkes bu şiirden çok etkilenmiştir hele biri var ki gönlünde fırtınalar kopmuştur tam dört yıl sonra geçte olsa anlamıştır ve işte o uğultunun arasından bir kız öğrenci sıyrılır kürsüye yaklaşır dört yılı harabeden ve sonrasını da edecek olan kişidir O,O MUAZZEZ AKKAYA? dırAğlayarak ve yalvarmalı bir sesiyle
-ben seni kabul ediyorum der
Ama çok geçtir artık çünkü bu samimi genciz bu ağır aşka dayanacak takati kalmamıştır kürsüye dönerek -şimdi de ben kabul etmiyorum der
Ne derece yürekten gelerek söylediği tartışılır ama beklide bir intikamdır, beklide ilk defa gururu aşkının önüne geçmiştir delikanlının ve bir daha Muazzez Akaya?yı hiç kimse görmemiştir Çünkü o ret cevabının ardında intihar etmiştir Doğruyu geç bulup erken kaybetmek buna denir galiba
Şimdi Sezai Karakoç 65?70 yaşlarında ve hiç evlenmemiş hiç gönlüdeki o muazzam yere dokunmamıştır Size şimdi bir sır veriyorum Mona Rosa şiirinin kıtalarının ilk harfleri onun ismini veriyorBence bir aşk bu kadar yaşanır ve halen daha AŞK da gurur olmaz diyenlere çok güzel bir cevaptır gurusuz hiçbir aşk olmaz olmamalıda Sezai Karakoç?un bu olaydan sonra hiç evlenmemesi de ilginçtir aşk?ın bir kereye mahsus yaşanan bir duygu olduğunun göstergesidir

Bence de insan yüzlerce kez hoşlanabilir hayatında birkaç kez sevdiğini sanabilir ama aşk bir kez yaşanır bir kez yaşanırsa böyle ebedi bir aşk olur Düşününce şöyle bir sevdiği kadının intihar edeceğini bilseydi Sezai Karakoç onu kabul ederdi sanırım belki samimiyetine inanmadı belki de 4 yıllık bekleyiş onu içinde öldürdü farklı düşünenler aşağıda yorum yazabilirler unutmadan Muazzez Akkaya şiir dede geçer Geyve?nin gülleri diye Geyve?ye döner (Sakarya?nın ilçesi) orda intihar eder:
( Şair ne de güzel demiş; Benim aşkım uymaz öyle her saza?)

AŞK VE ÇİLELER

Mona Roza, siyah güller, ak güller
Geyvenin gülleri ve beyaz yatak
Kanadı kırık kuş merhamet ister
Ah, senin yüzünden kana batacak
Mona Roza siyah güller, ak güller

Ulur aya karşı kirli çakallar
Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa
Mona Roza, bugün bende bir hal var
Yağmur iğri iğri düşer toprağa
Ulur aya karşı kirli çakallar

Açma pencereni perdeleri çek
Mona Roza seni görmemeliyim
Bir bakışın ölmem için yetecek
Anla Mona Roza, ben bir deliyim
Açma pencereni perdeleri çek

Zeytin ağaçları söğüt gölgesi
Bende çıkar güneş aydınlığa
Bir nişan yüzüğü, bir kapı sesi
Seni hatırlatıyor her zaman bana
Zeytin ağaçları, söğüt gölgesi

Zambaklar en ıssız yerlerde açar
Ve vardır her vahşi çiçekte gurur
Bir mumun ardında bekleyen rüzgâr
Işıksız ruhumu sallar da durur
Zambaklar en ıssız yerlerde açar

Ellerin ellerin ve parmakların
Bir narçiçeğini eziyor gibi
Ellerinden belli oluyor bir kadın
Denizin dibinde geziyor gibi
Ellerin ellerin ve parmakların

Zaman ne de çabuk geçiyor Mona
Saat onikidir söndü lambalar
Uyu da turnalar girsin rüyana
Bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar
Zaman ne de çabuk geçiyor Mona

Akşamları gelir incir kuşları
Konar bahçenin incirlerine
Kiminin rengi ak, kimisi sarı
Ahhh! Beni vursalar bir kuş yerine
Akşamları gelir incir kuşları

Ki ben Mona Roza bulurum seni
İncir kuşlarının bakışlarında
Hayatla doldurur bu boş yelkeni
O masum bakışlar su kenarında
Ki ben Mona Roza bulurum seni

Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza
Henüz dinlemedin benden türküler
Benim aşkım sığmaz öyle her saza
En güzel şarkıyı bir kurşun söyler
Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza

Artık inan bana muhacir kızı
Dinle ve kabul et itirafımı
Bir soğuk, bir garip, bir mavi sızı
Alev alev sardı her tarafımı
Artık inan bana muhacir kızı

Yağmurlardan sonra büyürmüş başak
Meyvalar sabırla olgunlaşırmış
Bir gün gözlerimin ta içine bak
Anlarsın ölüler niçin yaşarmış
Yağmurlardan sonra büyürmüş başak

Altın bilezikler o kokulu ten
Cevap versin bu kanlı kuş tüyüne
Bir tüy ki can verir bir gülümsesen
Bir tüy ki kapalı gece ve güne
Altın bilezikler o kokulu ten

Mona Roza siyah güller, ak güller
Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak
Kanadı kırık kuş merhamet ister
Aaahhh! Senin yüzünden kana batacak!
Mona Roza siyah güller, ak güller


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.