Kurtuluş Savaşı'nda Adana |
11-25-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kurtuluş Savaşı'nda AdanaKurtuluş Savaşı'nda Adana 28 Nisan 1919'da Çukurova'da genel olarak işgalciler tarafından yapılan aramalarda evinde silah ele geçirilen Ahmet Remzi Yüreğir gıyabında idama mahkum edilmişti Oysa Ahmet Remzi bu olaydan önce Adana'dan ayrılmıştı Daha sonra Ahmet Remzi Bey Sivas'a giderek orada Mustafa Kemal Paşa ile görüşmüş ve neticede bu görüşmeden aldığı direktifle Kayseri'ye gelerek burada Adana Vilayeti Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'ni kurarak cemiyetin tabelasını da bir otel odasına asmış ve aynı zamanda bu cemiyetin meşruluğunu da Kayseri valiliğine onaylatmıştır Böylece Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin Adana Heyet-i Merkeziyesi Kayseri'de faaliyete geçmişti Çukurova'nın işgalini ve işlenen cinayetleri protesto eden Adanalılar Kayseri'de Adana Vilayeti Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Heyet-i Merkeziyesi namı altında 18 Aralık 1919 tarihli Erciyes gazetesinde şu beyannameyi yayınlamışlardı : "Sivas'ta Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Heyet-i Temsiliyesine Dersaadet'te Sadaret-i Uzmaya İngiltere Amerika Fransa İtalya Siyasi Mümessillerine Kilikya'yı adalet tevziî ve asayiş temini vaadiyle işgal eden Fransızların oraya girdikleri günden beri adalet ve asayişin yüzü bile görülmemiştir Orada Fransız büyük memurlarından Bremond Norman'ın emir ve arzuları kanun ve adalet yerine kaimdir Ellerinde alet ittihaz ettikleri Ermenilerin şahâdet ve iftiralarıyla hergün birçok Türk'ün ya malı gasbedilir yahut hürriyet-i şahsiyetlerinden mahrum edilerek hapse konulduğu görülür Kabahati ise yalınız Türk olduğudur İşte son günlerde hırsız çeteleriyle alâkadar diye ekserisi Ceyhan kazasından olmak üzere en namuslu ve servet sahibi zürra ağalardan yirmi beş kişi kurşuna dizilmiştir Acaba bu zavallılar hangi âdil mahkemenin hükmüyle idam ediliyorlar? Adana vilayetinde Türk kanunlarının icra-yı hükm edeceğini ilân eden işgal kuvvetleri bu bîçarelerin idamında onu tatbik etmiş mi yoksa birkaç Ermeni'nin yalan şehâdeti ve Bremond Norman emriyle mi olmuştur? Bremond tarafından mühim bir icraat olarak tâ Fransa'ya kadar ilân edildiği üzere bu zavallılar hırsız çetesi olmayıp namus ve servet sahibi olduklarını her zaman isbata hazırdır İşte bu haksızlığı adaletsizliği ve Adana Türklüğünü mahvetmek politikasını bütün mevcudiyetimizle medeniyet âlemine karşı protesto eder artık Türklerin de bir hayat hakkına ve adalete müstahak olduklarının teslim edilmesini bekleriz" Bu protesto da hiç yankı uyandırmamış Adana'daki cinayetler önüne geçilmez bir hal almıştı Adana ve civarında Ermenilerin Fransızlardan arka alarak işledikleri cinayetlerin hesabı sorulamıyor hırsız çetesi diye Fransızların kurşuna dizdikleri Türklerin hakkı aranamıyordu Adana ve civarında Ermenilerin Fransızlardan arka alarak işledikleri cinayetlerin hesabı sorulamıyor hırsız çetesi diye Fransızların kurşuna dizdikleri Türklerin hakkı aranamıyordu Daha sonra Kayseri'den Niğde'ye hareket eden Ahmet Remzi Bey Cemiyetin teşkilatlanmasını burada şu şekilde devam ettirmiştir; Ahmet Remzi Yüreğir Bey Saadettin Beybaba Bey Hulusi (Akdağ) Bey Remzi Bey (Niğdeli) Emin Bey (Posta ve Telgraf Müdürü) Tevfik (Gülek) Bey Kethüdazade İbrahim Bey'den meydana gelen bir yürütme kurulu oluşturmuştur Böylelikle cemiyet önce Kayseri sonra Niğde olmak üzere faaliyetlerde bulunmuş daha sonra ise 1 Nisan 1920 tarihinde millî kuvvetlerin eline geçen Karaisalı'ya taşınarak faaliyetini burada sürdürmüştür Diğer taraftan Sivas Kongresi'nden sonra kurulan bu cemiyetin faaliyetine başlaması üzerine İstanbul'da bulunan Kilikya Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ise gayrı faal bir vaziyete düşmüştü Bunun üzerine bu cemiyet merkezini İstanbul'dan Adana'ya (Pozantı Adana Vilâyetinin merkezi durumundaydı) naklederek buradaki Adana Müdafaa-i Hukuk ve İntibah Cemiyetleri ile birlikte Toroslarda silahlı teşkilatın oluşmasına yardımcı olmuşlardı Böylece Adana Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin teşkilatlanmasını tamamladıktan sonra; bölgenin her tarafında yerli halkın teşebbüsü ile millî müfrezeler kurulmaya ve düşman kuvvetlerine baskınlar yapılmaya başlanmıştır Buna paralel olarak daha önce de temas ettiğimiz gibi güneyde Fransız işgaline karşı silahlı ilk direnme Dörtyol'da olmuştu Bütün Güney cephesinde yaygın olarak Kuvâyı Milliye'nin kurulması ise; Sivas Kongresi'nden sonra mümkün olmuştur Pozantı Beyannamesi Birinci Pozantı Kongresi'nde Mustafa Kemal tarafından 5 Ağustos 1920 okunmuştur Alıntı: Adana Vilâyeti Umûm İslâm Ahalisine Büyük Millet Meclisi n¤¤¤¤¤ cepheleri ziyaret ederek Meclisin muhabbetkâr teşekkürlerini muhterem mücahitlerimize iblağa memur olan heyetimizin mücahit orduların öncüsü bütün İslâm âleminin nur-ı dide-i muhabbeti olan Adana vilayeti halkı ile temasa gelmiş olmaktan duyduğu haz pek büyüktür Adana'nın muhterem müslümanları siz mütarekenin Fransızlar tarafından hak ve insaniyete icasat-ı adalete külliyen mugayir olarak yırtılması üzerine nazarlarınız bir taraftan İstanbul Hükümetinin saha-i faaliyetine diğer taraftan garbin zuhuru muhtemel olan insaniyet ve adalet duygularına teveccüh ederek bir müddet sakin kalmıştınız Bu halden cür'et alan düşman bu sükûn ve tevekkülün altında saklanmış olan hamaset ve cömert fedakarlığı anlama¤¤¤¤¤ cür'etinin hududunu genişletmiş ve kıymetli memleketimizi işgal eylemiş idi Peygamber'in esaret tanımayan dindar ümmetinin cihat ordularına öncü olmak şerefiyle mübahi bulunan siz aziz Adanalı dindaşlarımız kalblerinizde sönmez bir azim ve iman bulunduğu halde nazarlarınızı eski hedeflerden çevirerek bir taraftan da na-mütenahi mefahir ve cengaverlikle mâli olan tarih-i millimizin işaret ve irşadına tabi oldunuz O andan itibaren Adana İslâmları bütün Anadolu için vatanperverlik timsali oldu Düşmanların tecavüzlerine karşı maddi ve manevi yıkılmaz bir sedd-i âhenin olmak şerefini hakkiyle ihraz eyledi Düşmanların maksad-ı imhakârenesi ve salibin mevce-i husumetinde mübarek hilalin vaziyet-i hakikiyesi artık bilcümle ehl-i vatanca tamamiyle idrak edilmiştir Şeref ve istiklal davasında istifade edeceğimiz muvaffakiyet vasıtalarının menbaı yalnız Anadolu değildir Avrupa'nın bin türlü zulüm ve gadrine uğramak suretiyle hissiyat-ı esaretten gûna-gûnunun çekmiş olan Mısır Hindistan Rusya ve Afrika'daki Müslüman kardeşlerimiz nazarlarını Cenab-ı Hakk'ın atabe-i rahmetine ve İslâmiyet nurunu söndürmek üzere her türlü şenaati irtikap ile Peygamberimizin kabirlerine kadar dest-i taarruzlarını uzatmağa cür'et eden düşmanlara tevcih etmiş ve bize bütün mevcudiyetleri ile maddî manevî müzaharete karar vermiş bulunuyorlar Fazla olarak Rusya'da insanî ve ulvî gayeler etrafına toplanmış olan ve millet hukukuna riayet etmeği kabul eden ve günden güne tevessü' ederek zulüm ve tagallup âlemini yıkmakta olan muazzam kuvvetler de bize azami muavenette bulunmağı vaat etmişlerdir Hakiki kuvveti Allah'ın yardımından alan ve muhafaza-i şeref ve istiklal uğrunda azami fedakarlık duygularını şan ve şerefle dolu ecdadımızdan tevarüs eden milletimizin yakın bir zamanda her türlü dinî millî tarihine şanlı ve ebedi sahifeler ilave edeceğine şüphe yoktur Saha-i mefharette Adana ve havalisi muhterem müslümanlarının parlak mevkii işgal edeceği hakkındaki itimad-ı umumiyeye ve kat'iyyeye tercüman olmakla his ettiğimiz mahzuziyet büyüktür Tevkifat-ı Samediye'nin tecelliyat-ı âliyesine mazhariyeti taarruzu niyaz ve cümlenize gerek Büyük Millet Meclisi gerek bütün İslâm âlemi n¤¤¤¤¤ arz-ı teşekkürat ederiz muhterem Gaziler! Pozantı 5 Ağustos 1336 (1920) Büyük Millet Meclisi Reisi Mustafa Kemal |
|