Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
gerçeğe, hayalden, uyanış

Hayalden Gerçeğe Uyanış

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hayalden Gerçeğe Uyanış




Hayalden Gerçeğe Uyanış
Mübarek EROL

Büyüklerimiz gafletten büyük felaket yoktur demişlerdir Öyle ki insan Rabbinin her an kendini gördüğünü unutursa, kolaylıkla yanlış yollara sapıp ahiretini heba edebilir Bu yüzden gafletten kurtulmanın çarelerini aramak, kurtulmak için elimizden gelen gayreti göstermek çok mühim bir vazifedir

Müminin selameti açısından asrımızdaki fitneler büyük tehlike arz ediyor Nereye gitsek, kimle karşılaşsak kendimizi emin hissedemiyoruz Günah işlemek öyle kolay ve hızlı oldu ki, korunabilmek için büyük dikkate ihtiyacımız var Gafletsiz nefes alabileceğimiz temiz bir çevreyi eskisinden bin kat daha fazla arıyoruz

Şükürler olsun ki, gafletten bunaldığımız zaman koşup huzuruna varabileceğimiz, kalp kalbe verebileceğimiz maneviyat sultanları kıyamete kadar var Onların yolumuza ışık tutan rehberliği de olmasa, zifiri karanlıkta, dört bir yanımızı sarmış tehlikenin ortasında nefessiz kalacağız

Özellikle bu zamanda tek başına gafletten kurtulmak neredeyse imkânsız hale gelmiştir Bir rehberin kafilesinde yol almak bu vahşetten selametle çıkmak için güvenilir bir yoldur Hadis-i şerifte buyrulduğu üzere “görüldüğü zaman Allahı hatırlatan” mana dostları, başta gaflet olmak üzere kalbin manevi hastalıklarını tedavi ederler Bizlere ışık tutarak önümüzü aydınlatır, selametle Allaha ulaştırırlar Cenab-ı Hak: “Bana yönelen kimsenin yoluna uy” (Lokman, 15) buyurmuştur

Onlarla kalben irtibat insanı gafletten korur İnsan ekşi bir limonu yediğini hayal etse hakikatte de ağzı sulanır Cenab-ı Mevlânın kemal sıfatlarının üzerinde tecelli ettiği bir Hak dostu ile hayali de olsa irtibatlı olmak, ondaki güzellikleri ayna gibi kalbimize yansıtır Gönlü Allah sevgisiyle doldurur Kendileriyle sohbet edebileceğimiz, Allah yolunun inceliklerini öğrenebileceğimiz, muhabbetleriyle kalbimizi nurlandıraca*ğımız, yanlışa saptığımız zaman bizi ikaz edecek, bize Rabbimizi hatırlatacak dostlara ihtiyacımız var

Her ne kadar gaflete dalmış olursak olalım, tevbe edip Allah yoluna girebiliriz Hadis-i şerifte buyrulduğu gibi “Günahtan tevbe eden bir kimse hiç günah işlememiş gibi olur” Mümin her yerde, her zaman tevbe edebilir, etmelidir de Allah dostlarının şahitliğinde tevbe etmek de hakiki bir dönüşe vesile olur Hayatımızda yeni ve temiz bir sayfa açılır Çünkü onlar kendileri için tevbe ettikleri gibi, bizim için de istiğfar ederler Nazarlarıyla da kalbimizde ilâhi muhabbetin yerleşmesine vesile olurlar

Ayrıca günlük hayatımızda gözümüze ilişen haramlardan ve sair günahlardan dolayı hemen vakit geçirmeden oracıkta tevbe etmelidir Gaflete yol açabilecek en ufak meselelerde dahi uyanık olmalıdır Aksi takdirde kalp tekrar gaflete alışkanlık kazanır Nihayet üst üste gelen günahlarla gücünü yitirip yıkılır da, Allah ile irtibatı kesilir Eğer nuru tamamen yok olur ve zifiri karanlığa gömülürse -Allah korusun- inkâra düşmesinden korkulur

Kalpteki kasvetin gitmesi için ölümü anmak da iyi bir yoldur “Rabıta-i mevt” adı verilen ölüm düşüncesi; uzun emelin, dünyada ebedi kalacakmış gibi hayallere dalmanın önüne geçer ve hayatımıza istikamet verir Dünyanın süsü ve eğlencelerine olan muhabbeti keser, nefsani arzuları frenler ve hayatı şuurlu olarak yaşamaya vesile olur Hz Ömer ra gibi büyük bir zat dahi parmağına taktığı yüzüğe: “Ölüm sana nasihat olarak yeter” diye yazdırmıştı Kim bilir günde kaç defa o yazıya bakıyor ve hayatına istikamet veriyordu Şu an bulunduğumuz yer burası olabilir ama biraz sonra başka bir alemde gözümüzü açmayacağımızın bir garantisi yok Biz beklemesek bile ecel aniden gelir

Bir yandan günahlarımız, sorumluluklarımız ve Rabbimize karşı hesap verme endişesiyle ölüm düşüncesi belimizi bükerken, öte yandan korku-ümit dengesi içinde ebedi saadete açılan bir kapı olarak da bizi heyecanlandırır Ancak dünya muhabbeti onarılamayacak ölçüde kalbimizi tahrip ettiyse ölüm de kâr etmez, ölüp gidenler de Bu ciddi bir tehlikenin işaretidir

Bu tür bir tehlikeye düşmemek için zikrullaha sarılmak gerekir Zikir, insanı Allaha yaklaştıran, gafleti dağıtan bir ibadettir Kelime manası itibariyle nisyanın yani Allahı unutmanın ve Ondan gafil olmanın zıddıdır Allahı anmak, hatırlamak manasına gelmektedir

Ayet-i Kerimede “Elbette Allahı zikretmek, en büyük ibadettir” (Ankebut, 45) buyurulmaktadır Namaz kılmak, oruç tutmak, Kuran okumak gibi ibadetlerin her biri birer zikirdir Şuurlu bir şekilde ifa edildiği zaman kalpteki gaflet bulutlarını dağıtır, günahları eritir ve insanın Allah katındaki değerini artırır

Tasavvuf büyüklerimizin bildirdikleri usullerle bir rehber eşliğinde zikir dersi alıp buna devam etmek de kalbin selamete ermesi için büyük bir vesiledir Gece-gündüz, otururken, yatarken, uyurken, uyanıkken gönül Allah ile olur “Onlar ayakta iken, otururken, yanları üzere yatarken Allahı zikrederler” (Âl-i İmrân, 191) Böylece yirmi dört saatin her anı Allahın zikriyle dolu geçer Manevi kalbimiz düştüğü kötü halden çıkıp Allaha yönelir Allahın emirlerine itaati artar Dünya hayatına ibret nazarıyla bakar Sevmesi, kızması, oturması, kalkması Allah için olur Nihayet zikir insanın bütün varlığını kaplar Bundan sonra dünyanın insanı gaflete düşürmesi kolay olmaz Namaz, oruç, Kuran okumak gibi bütün ibadetler gerçek manasını bulur

Zaten dünyanın insanı aldatan sahte yüzüne rağmen onca sıkıntısı, belası, felaketi de ortadadır Böyle zamanlarda insan acizliğini kavrar, vicdanının sesini duymaya başlar, gafletini anlar Çaresiz anlarda kendini Allaha daha yakın hisseder, samimi bir şekilde Ona yönelir

Allah Tealâ, “Onlar, yılda bir iki defa belaya uğratılıp imtihana çekildiklerini görmüyorlar mı? Böyleyken yine tevbe etmiyorlar, ibret de almıyorlar” (Tevbe, 126) buyurmaktadır Böylesine bir gaflet bir mümine asla yakışmaz Bir rüya kadar kısa olan dünya hayatımızın bir bölümü zaten geçip gitmiştir Kalan zamanın çoğu da uykuyla ve günlük işlerle geçecektir Geriye kalan zamanı hayırlı işlerle değerlendirip geçmiş günahları silmek için gayret etmelidir

Bugün bizi yoldan çıkaran hiçbir şey mahşer günü bizim yanımızda, lehimizde olmayacaktır Ruhumuzu kabzedecek meleğe karşı duramayacaktır O mahşer kalabalığının içinde kendi derdimize düşüp, yalnız olarak hesabımızı vereceğiz “Bunların hepsi de kıyamet gününde Onun huzuruna tek başına (yapayalnız) gelecektir” (Meryem, 95)

Cehennemin dehşeti, cennetin güzelliği bilinmektedir Dünyada küçük bir acıya dayanamazken, ahirette nasıl dayanabiliriz? Bunu iyi düşünmelidir Ahiret de, azap da gerçektir Şakaya gelir bir konu değildir Cennet ise, her türlü güzelliğin yaşandığı ebedi saadet yurdudur “İman edip de iyi işler yapan kimselere gelince, yarın onları altından ırmaklar akan cennetlere koyacağız, ebedi olarak oralarda kalacaklar Bu Allahın gerçek vaadidir Allahtan başka doğru sözlü kim olabilir?” (Nisa, 122)

Allah Tealâ her an ve her yerdedir, her şeyi görmekte ve bilmektedir Ondan gizli hiçbir şey yok Melekler de bizi görmekte ve bütün yaptıklarımızı kaydetmektedir Peki biz onlardan hiç utanmaz mıyız? İnsanların gözünde hor, hakir düşmek, çirkin görünmek bile bizi büyük üzüntüye sevkederken, onlardan ve tabii ki bizim tek sahibimiz olan Rabbimizden hiç utanmayacak mıyız?

O halde gönül gözünü açıp yüzümüzü gerçeğe, kendi gerçeğimize döndürmemiz lazım Kurtulmak için uyanmak şarttır

Rabbimizin tevfik ve inayeti ile


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.