Dulavrat Otunun Faydaları Yararları |
11-04-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Dulavrat Otunun Faydaları YararlarıDulavrat Otunun Faydaları Yararları Dulavrat Otu (Arctium lappa): 1,5 metreye kadar yükselebilen, kırmızı çiçekler açan otsu bir bitkidir Pıtrak olarak da bilinir Uçucu yağ, tanen ve inülin içerir Dulavrat Otunun Faydaları ve Etkileri: İdrar söktürür Kanı temizler Deri hastalıklarına karşı faydalıdır Romatizma ve gut şikayetlerini azaltır Şeker hastalığına karşı faydalıdır Terleticidir Saç çıkmasını hızlandırır ve kepeği azaltır Dulavrat Otu Nasıl Kullanılır? Bitkinin kurutulmuş kökleri kaynatılarak dahilen kullanılabileceği gibi dulavrat otu kökünden elde edilen yağ zeytinyağı ile karıştırılıp haricen kullanılabilir Köklerinden elde edilen yağ kozmetikte de kullanılmaktadır |
Dulavrat Otunun Faydaları Yararları |
11-04-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Dulavrat Otunun Faydaları YararlarıBağırsak sağlığında faydalı bir bitki Dulavrat otunda bulunan inülin liflerinin kolon mukozası üzerinde olumlu etkileri vardır İnülin, kolondaki faydalı bakterilerin çoğalmasını sağlar Havuç benzeri bir sebze olan dulavrat otu; Avrupa, Amerika ve Çin tıbbında, kanserin bitkilerle tedavisinde sıklıkla kullanılmaktadır Japonya'da 'gobo' olarak bilinen bitki; havayla temas ettiğinde okside olabilen bir iç tabakaya sahiptir ŞÜPHELİ GÖRÜŞLER Dulavrat otunda yüzde 69 oranında inulin (fermente edilen bitkisel lif) bulunmaktadır Son yıllarda yapılan araştırmalarda; inülin gibi sindirilemeyen maddelerin, bağırsak florası ve kolon mukozası üzerinde faydalı etkileri olduğu saptanmıştır Bazı çalışmalara göre de; birçok sebzenin içinde de bulunan inülinin, yağ asitlerinin üretimini artırarak kansere karşı da koruyor Öte yandan dulavrat otunun etkinliğini ortaya koyan hiçbir klinik çalışma yok! Buna rağmen araştırmacılar, bitkinin kolon kanserini yok etmede umut verici bir etkisi olduğu yönünde hemfikir Bu arada bitki uzmanları dulavrat otunu diyabet tedavisinde tavsiye etseler de, fareler üzerinde yapılan bazı çalışmalar, bu bitkinin diyabetik durumu daha da kötüleştirdiğini gösteriyor Bu nedenle, Almanya Sağlık Bakanlığı'nın bitkisel preparatların hazırlanması ve ruhsatlandırılmasından sorumlu E Komisyonu; dulavrat otunun tıbbi kullanımı belgelenmemiş olduğu için makalelerinde bu bitkinin yararlı etkilerine yer vermemiştir SEDEF HASTALIĞI VE AKNEYE İYİ GELİR! Dulavratotunda; inülinin dışında, östrojen hormonu içeren lignanlar, sülfür içeren bileşikler ve polifenoller de bulunmaktadır Dulavratotu, harici olarak sedef, akne ve diğer cilt hastalıklarında da büyük yarar sağlamaktadır Yüzyıllar önce Çinliler, bu bitkinin kökünü başka bitkilerle karıştırarak; kızamık, bademcik iltihabı ve grip gibi hastalıkların tedavisinde kullanmışlardır DULAVRAT OTU KANI TEMİZLER Meksika Kızılderilileri bu bitkiyi doğum sırasında kadına verilen toniklere katmıştır Avrupalı bitki uzmanları ise kanın temizlenmesinde etkili olan dulavratotunu, 17'nci yüzyılda zührevi hastalıklarda kullanmışlardır MUTASYONU ÖNLEYİCİ ETKİSİ VAR Dulavrat otunun faydalarıyla ilgili yapılan araştırmalar, bu bitkinin kanserin mutasyon yapmasını önlediğini de göz önüne seriyor Ayrıca bu yararlı bitkinin kökünün, iltihap önleyici ve serbest radikalleri yok edici etkisi de bulunuyor Dulavrat otu ayrıca cilt derisinin elastikiyetini korumasını sağlıyor, botoks etkisi yaparak cildi güzelleştiriyor, selülitleri yok ediyor TOKLUK HİSSİ VERİR SİNDİRİMİ DÜZENLER Dulavrat otunun içinde bulunan inülin; kolondaki faydalı bifidobakterilerinin gelişimini olumlu yönde etkilemektedir Yapılan araştırmalar; özellikle Batı ülkelerinde inülin gibi nişasta içermeyen polisakkaritlerin tüketiminin son 20 yıl içinde düştüğünü, dolayısıyla kolon kanseri ve kalp-damar hastalıklarında artış olduğunu gösteriyor Ayrıca inülinin tokluk hissinde ve sindirim sisteminin düzenlenmesi üzerinde de faydalı etkileri vardır YÜKSEK SU TUTMA KAPASİTESİ Bu madde; dışkı miktarını, yüksek su tutma kapasitesi sayesinde yaklaşık yüzde 57 oranında artırmaktadır Amerika'da yetişkinlerin günlük ortalama inülin tüketimi 1-4 gram olarak hesaplanmıştır Bu miktar çoğunlukla buğday, soğan, muz, sarımsak ve pırasadan alınmaktadır |
|