Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Kültür-Sanat > Köşe Yazıları

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kadın, olmak, türkiye’de

Türkiye’de Kadın Olmak

Eski 03-08-2010   #1
GöKKuŞaĞı
Varsayılan

Türkiye’de Kadın Olmak





8 Mart, Dünya Kadınlar Günü
Pek çok “sonradan çıkma” âdet gibi, bu da Doğu’nun çocuğu değil, bir ABD uydurması
Malum: ABD uydurmalarının temelinde “çaktırmadan sömürme” düşüncesi yatar Çünkü kapitalizm, komünizmden daha akıllıdır Komünizm, halkın elindekini cebren alırken, kapitalizm, halkı reklâm ve propagandayla etkileyip özendirerek, elindekini-avucundakini gönüllü vermesini sağlar
“Gün”ler (Anneler Günü, Babalar Günü, Sevgililer Günü, Kadınlar Günü, vs) bu sömürü sisteminin araçlarıdır
Bu sebeple Batı’dan, bilhassa da ABD’den gelen her şeyde derin bir istismar kokusu vardır
Çünkü Batılı kapitalist mantık insan dahil tüm kutsalların “para”ya kurban edilmesini doğal bulan hattâ bunu teşvik eden bir mantıktır
Olaya bu temel perspektifi kaçırmadan yaklaşmak, Dünya Kadınlar Günü ile diğer benzer günleri kendi zeminine çekme konusunda büyük bir adım olabilir diye umuyor ve düşünüyorum
Yani Dünya Kadınlar Günü, o günün kullanılması şeklinde gelişen istismar türleri dâhil, kadının istismar edilmesine tümüyle karşı çıkma günü olarak değerlendirilebilir
¥ Evlilik programları;
¥ Yemek programları;
¥ Magazin programları
Aslına bakarsanız, Dünya Kadınlar Günü’nün gerçek hikâyesi, istismara direnen kadının hikâyesidir
Bu hikâye 1800’lü yılların ortasında ABD’nin New York kentindeki Cotton Tekstil Fabrikası’nda başladı İşçi kadınlar, daha iyi çalışma şartları, daha iyi ücret isteyerek greve gittiler
Fabrika sahiplerinin buna tepkisi çok sert oldu İşçi kadınları fabrikaya kilitlediler O sırada çıkan bir yangında 129 kadın işçi, fabrikanın kapıları kilitli olduğu için yanarak öldü
Bu olay münasebetiyle, Dünya Kadınlar Günü, ezilen kadınları anmak anlamına da geliyor Hazin ki, sağlam bir mücadele zemini olmasına rağmen, o gün, kadın haklarına ulaşma aracı olamadı Kadın, erkekler tarafından, ticaret, siyaset, hattâ terör (Türkiye’de “Apo’ya özgürlük” isteyen gösteriler gibi) amaçlı olarak kullanılmaktan kurtulamadı Halbuki;
¥ Dünyadaki işlerin yüzde 66’sı kadınlar tarafından görülüyor;
¥ Buna karşın kadınlar dünyadaki toplam gelirin ancak yüzde 10’una sahip olabiliyorlar;
¥ Dünyadaki mal varlığının ise, sadece yüzde 1’ine sahipler;
Açıkçası, dünyadaki tüm işlerin ancak yüzde 34’ünü yapan erkekler, dünyadaki toplam gelirin yüzde 90’ını, toplam mal varlığının ise yüzde 99’unu alıyorlar
Türkiye’deki duruma gelince:
¥ Şehirlerde evli kadınların yüzde 18’i, köylerde ise yüzde 76’sı eşleri tarafından dövülüyor;
¥ Kadınların yüzde 57,7’si evliliklerinin ilk gününde şiddetle karşılaşıyor;
¥ Aile içi suçların yüzde 90’ını kadına karşı işlenen suçlar oluşturuyor
“Türkiye’de kadın” konulu bir araştırmanın sonuçları çarpıcı
Araştırmaya göre bir ev hanımının ortalama 2 saat 22 dakikası mutfakta, 2 saati çamaşır ve ütüde, 1 saat 30 dakikası çocuk bakımında (her çocuk için bir bu kadar daha), 30 dakikası diğer aile bireyleri için çabalamada, 1 saati temizlikte, 45 dakikası alışverişte olmak üzere, günde 8 saat 32 dakika “ağır işçi” statüsünde çalışıyorlar
Çocuklu kadınların diğer tüm zamanlarını ise “annelik” götürüyor
Bu yoğun hizmete rağmen, biz erkekler, “kadın”ı cezalandırmaya bayılıyor, bunu da çeşitli şekillerde yapıyoruz!
Kâh Hazret-i Âdem’i “Yasak Meyve”yi yemek için kışkırtan Hazret-i Havva imajı oluşturuyor, kâh ilk Müslümanın ve Efendimiz’in arkasında namaz kılan ilk cemaatin bir “kadın” (Hazret-i Hatice) olduğunu görmezden geliyor, kâh hüküm mevkiinde bulunan Kanuni Sultan Süleyman’ı beraat ettirmek için, oğlunu hayatta tutmaya çalışan bir anne olan Hürrem Sultan’ı mahküm ediyor, kargaşa döneminde biraz da mecburiyetten devlet işlerine karışan Mahpeyker Kösem Sultan’ı (Dördüncü Murad’ın annesi) alaşağı ediyoruz
Yüzlerce erkek yönetici bir kenarda dururken, Osmanlı Devleti’nin çökmesinin neredeyse tüm sorumluluğunu üç kadının sırtına yüklüyoruz!
Ne de olsa tarih kitaplarıyla din kitaplarını erkekler yazıyor!
Kadın-erkek muvazenesini yeniden kurmamız ve bu konuda dünyaya örnek olmamız lâzım Bunun için de kadim değerlerimizden oluşmuş sağlam bir zemine ihtiyacımız var
Bence Resul-i Alişan Efendimizin Veda Hutbesi’nde billurlaşan “manifesto” bu iş için en uygun zemindir
Buyuruyor ki: “Ey insanlar! Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah’tan korkmanızı tavsiye ederim Sizin kadınlar üzerinde hakkınız, kadınların da sizin üzerinizde hakları vardır

Yavuz Bahadıroğlu

__________________
Bıçak soksan gölgeme, Sıcacık kanım damlar
Girde bak bir ülkeme: Başsız başsız adamlar
NFK





GaLiBa Bu GeCe YaĞMuRDa GöKKuŞaĞı MiSali
GüLeRKeN aĞLaMaNıN ZaMaNı
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.