Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Genel Bilgiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
alanında, atatürk, atatürkün, bilgi, çalışmalar, geometri, nelerdir, yaptığı

Atatürkün Geometri Alanında Yaptığı Çalışmalar Nelerdir? Atatürk Ve Geometri Bilgi

Eski 09-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Atatürkün Geometri Alanında Yaptığı Çalışmalar Nelerdir? Atatürk Ve Geometri Bilgi



Atatürkün Geometri Alanında Yaptığı Çalışmalar Nelerdir? Atatürkün Geometri Alanında Yaptığı Çalışmalar Nedir? Atatürk'ün Geometriye Kazandırdığı Çalışmalar Atatürkün Geometri Çalışmaları Atatürk Ve Geometri
Atatürkün Geometri Alanında Yaptığı Çalışmalar Nelerdir? Atatürk Ve Geometri Bilgi ATATÜRK VE GEOMETRİ
Türk Dil Kurumu başuzmanı olan ve kendisine Mustafa Kemal tarafından Dilaçar soyadı verilen Agop Dilaçar a göre; Geometri kitabını Atatürk, ölümünden bir buçuk yıl kadar önce, 1936 - 1937 yılı kış aylarında Dolmabahçe sarayında kendi elleriyle yazmıştır Askerlik ocağından gelen Atatürk aynı anda büyük bir eğitimci de olup yurdun kültür sorunlarıyla da fazlasıyla ilgilenmiştir

Türk Dil Kurumu başuzmanı olan ve kendisine Mustafa Kemal tarafından Dilaçar soyadı verilen Agop Dilaçar a göre; Geometri kitabını Atatürk, ölümünden bir buçuk yıl kadar önce, 1936 - 1937 yılı kış aylarında Dolmabahçe sarayında kendi elleriyle yazmıştır Askerlik ocağından gelen Atatürk aynı anda büyük bir eğitimci de olup yurdun kültür sorunlarıyla da fazlasıyla ilgilenmiştir Tarih boyunca yabancı ülkelerde büyük sanını kazanan asker devlet başkanları, uluslarına eğitim alanında da önderlik etmişler, kendi kalemleriyle eğitici yapıtlar meydana getirmişlerdir İngilizlerin büyük Alfredi(Alfred the Great, 849-899) ve Almanların büyük Friedrichi(Freidrich der Grosse, 1712-1786) bu gerçeğin iki büyük kanıtıdır
Geometri kitabının kapağında önemle belirtildiği üzere, Atatürk ün bu yapıtı, geometri öğretenlerle, bu konuda kitap yazacaklara kılavuz olarak Kültür Bakanlığınca neşredilmiştir Kapakta yazar adı yoktur, fakat yazının ruhu ve tutumu, onun Atatürk ün elinden çıkmış olduğunu apaçık gösterir
Geometri, eski terimle Hendese, eğitim sistemimizde önemli bir yer tuttuğu halde, terimleri çok ağdalı ve çapraşıktı Arapça ve Farsça okul programından kaldırılmış, fakat Arapça üzerine kurulmuş olan terimler kalmıştı Örneğin, müselles-i mütesaviyül adlayı hangi öğrenci anlayabilirdi ki Atatürk, öğrencinin anlayış yolundaki tıkanıklığı açmak için bu terimi eşkenar üçgene çevirdi İşte bu 44 sayfalık küçük kitapta boyut, uzay, yüzey, düzey, çap, yarıçap, kesek, kesit, yay, çember, teğet, açı, açıortay, içters açı, dışters açı, taban, eğik, kırık, çekül, yatay, düşey, dikey, yöndeş, konum, üçgen, dörtgen, beşgen, köşegen, eşkenar, ikizkenar, paralelkenar, yanal, yamuk, artı, eksi, çarpı, bölü, eşit, toplam, oran, orantı, türev, alan, varsayı, gerekçe gibi terimler hep bu amaçla Atatürk tarafından türetilip daha sonra da Türkçeye yerleşmişlerdir
Atatürk eleştirileri daima memnunlukla karşılamış ve ortaya koyduğu yeni sözcük ve terimlere bir deneme hakkı tanıdığını belirtmiştir Amacı daima daha uyguna doğru ilerlemek olmuş, önerilen değişiklikleri akla uygun görünce hemen benimsemiştir Atatürk ün ortaya koyduğu terimlerden birkaçı bugün kullanılıştan çıkmış, yerlerini daha uygunlarına bırakmışlardır Tümey açı yerine tümler açı, bütey açı yerine bütünler açı bunlara örnektir Mustafa Kemal ilke insanı olduğu için bunları hoş görmüş, hatta sevinmiştir de Yeter ki ortaya koyduğu ilkeler sarsılmasın ve yine zaviyetan-ı mütekabiletan-ı dahiletan ( = içters açılar) gibi terimlere dönülmesin
Şimdi bu kitaptan bazı alıntılar yapalım:

GEOMETRİ:
Çizgilerin, yüzeylerin ve hacimlerin belli bir ölçü ile genliklerini ölçmeyi öğreten bir ilimdir
ÇEMBER:

1- Çember, düzey üzerinde öyle kapalı bir eğridir ki üzerindeki her nokta, onun içinde bulunan ve merkez denilen bir noktadan aynı uzaklıktadır

2- Çemberin kapadığı düzeye daire denir Çember yerine birçok defalar daire dendiği de olur

3- Yay çemberin herhangi bir parçasıdır

4- Çember, 360 eşit parçaya ayrılır Bunlardan her birine derece denir Her derece dahi 60 eşit parçaya ayrılır Bunlardan her birine dakka denir Dakka da 60 eşit parçaya ayrılır Bunların her birine saniye denir
Dereceyi göstermek için, dereceyi bildiren rakamın sağ üstüne küçük bir sıfır konur Dakka, rakamının sağ üstüne, sağdan sola eğik küçük bir çizgi ile ve saniye de, böyle yan yana konmuş iki çizgi ile gösterilir

Misal: 54 derece, 45 dakika, 18 saniye şöyle yazılır:
54o 45 18
Çember ve dayire ile ilgili çizgiler şunlardır:
Çap, dayirenin merkezinden geçerek çemberin iki noktasına ulaşan bir doğru çizgidirYarıçap, merkezi, çemberin bir noktasına bağlıyan bir doğru çizgidir
Yay, çemberin herhangi bir parçasıdır
Kiriş, yayın uçlarını birleştiren doğru çizgidir
Ok, yayın ortasını, kirişin ortasına bağlıyan bir doğru çizgidir
Kesek, daireyi herhangi iki parçaya ayıran bir doğru çizgidir
Değme, bir çizginin çemberin herhangi bir noktasına değmesine denir O noktaya değme noktası, değen çizgiye de teğet denir
POLİGONLAR:
Bol, yani birçok kenarlarla çitlenmiş olan bir düzey parçasına Poligon denir
Üçgen, üç kenarlı bir poligondur
Dörtgen, dört kenarlı bir poligondur
Beşgen, beş kenarlı bir poligondur
Altıgen, altı kenarlı bir poligondur vb
Bir poligonun çevresi, onu çevreleyen kırık çizgidir Dayirenin çevresi çemberdir
Bir poligonun köşegeni, o poligonun yan yana olmayan köşelerini birleştiren doğru çizgilerdir
Yüzey: İki boyutlu olarak, yayıldığı, genişlediği düşünülen bir uzamdır Bu boyutlar uzunluk ve genişliktir
Bir yüzey değerini ölçmek için, o yüzey, birim olmak üzere seçilmiş bir yüzeyle oranlanır Yüzey birimi, genel olarak, metrekaredir Metrekare, her kenarı bir metre olan karedir
Dikey dörtgen: Dikey dörtgenin alanı tabanı ile yüksekliğinin çarpımına eşittir Misal: Tabanı 6 metre ve yüksekliği 3 metre olan bir dikey dörtgen düşünelim Onun tabanı olan 6 metreyi, yüksekliği olan 3 metre ile çarparsak elde edeceğimiz 18 metrekare, bu dikey dörtgenin alanı olur
Paralelkenar: Paralelkenarın alanı, tabanı ile yüksekliğinin çarpımına eşittir Misal: Tabanı 24 metre ve yüksekliği 16 metre olan bir paralelkenar düşünelim 24 ile 16nın çarpımı olan 384 metrekare, bu paralelkenarın alanıdır
Kare: Karenin alanı, bir kenarının kendisi ile olan çarpımına eşittir Misal: Kenarı 4 metre olan bir kare düşünelim 4ü 4le çarparız Elde edeceğimiz 16 metrekare, bu karenin alanı olur
Eşkenar dörtgen: Eşkenar dörtgenin alanı, onun iki köşegeninin çarpımının yarısına eşittir Misal: Köşegenleri 6 metre ve 10 metre uzunluğunda olan bir eşkenar dörtgende 10un 6 ile çarpımı olan 60ın yarısı alınırsa elde edilen 30 metrekare bu eşkenar dörtgenin alanı olur
Üçgen: Bir üçgenin alanı tabanı ile yarı yüksekliğinin çarpımına eşittir hut ta bir üçgenin alanı yüksekliği ile yarı tabanının çarpımına eşittir Misal: Tabanı 14 metre ve yüksekliği 6 metre olan bir üçgen düşünelim

Tabanını yüksekliğinin yarısı ile çarparız ve şunu elde ederiz: 14*3 = 42 metrekare
Yüksekliğini, tabanının yarısı ile çarparız ve şunu elde ederiz: 6*7 = 42 metrekare
Yamuk: Bir yamuğun alanı, iki taban toplamının yarısı ile yüksekliğinin çarpımına eşittir Misal: Yüksekliği 7 metre ve tabanları 10 ve 16 metre olan bir yamuk düşünelim: İki taban toplamının yarısı şuna eşittir (16+10)/2 = 13 Yamuğun alanı da 13*7 = 91 metrekaredir
Herhangi bir poligon: Herhangi bir poligonun alanı, birçok yollarla elde edilir

yol: Poligon üçgenlere parçalanır, her üçgenin alanı ayrı araştırılır ve bu alanların toplamı bulunur

yol: Poligon dik üçgenlere ve dik yamuklara parçalanır Bunun için, poligonun iki uzak köşesini birleştiririz ve diğer köşelerden bu doğru çizgi üzerine dikeyler çizeriz Ortaya çıkacak dik üçgenler vedik yamukların alanlarını buluruz ve bunların toplamını hesaplarız
Düzgün Poligon: Bir düzgün poligonun alanı, iç teğet çemberinin yarıçapının yarısı ile çevresinin çarpımına eşittir Misal: Kenarları 7 metre ve iç teğet çemberinin yarıçapı 6 metre olan düzgün bir altıgeni göz önüne alalım Çevresi 7*6 = 42 metredir Çevresi ile iç teğet çemberinin yarıçapının yarısının çarpımı 42*(6/2) = 42*3 = 126dır Bu düzgün altıgenin alanı 126 metrekaredir

Biz Türklerin rehberi olan M Kemal ATATÜRK, kendisine ve milletine de rehber olarak bilimi göstermiştir Atamıza, vatanımıza, milletimize, ailemize ve en başta kendimize layık gençler olmak için; ne olur gençler çok ama çok çalışalım
Sağlıcakla Kalın
Sizi Seven Doktor Abiniz
Kaynak: Mustafa Kemal ATATÜRK, GEOMETRİ ÖRGÜN YAYINEVİ

Alıntı Yaparak Cevapla

Atatürkün Geometri Alanında Yaptığı Çalışmalar Nelerdir? Atatürk Ve Geometri Bilgi

Eski 09-11-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Atatürkün Geometri Alanında Yaptığı Çalışmalar Nelerdir? Atatürk Ve Geometri Bilgi



Atatürk’ün geometri kitabı

Bilimsel terimlerin Türkçeleştirilmesinde karşımıza çıkan ilk adım yine, Atatürk’ün 1936-37 kış aylarında kendisinin yazdığı ve geometri öğretiminde yol gösterici olarak tasarlanan 44 sayfalık bir geometri kitabı Kitap, 1937’de Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yazar adı konmadan yayınlanmış, 1971 yılında da ikinci bir baskısı Türk Dil Kurumu tarafından çıkarılmış Kitapta yer alan, günümüzde de kullanılmakta olan pek çok terim, Atatürk tarafından türetilmiş Atatürk’ün türettiği sözcükler ile daha önce kullanılan Osmanlıca sözcükler karşılaştırıldığında yapılan işin önemi ortaya çıkıyor Tablodan da görülebileceği gibi bugün kullandığımız matematik terimlerinin hemen hemen tamamı Atatürk tarafından türetilmiş, başka bir ifadeyle bu sözcüklerin büyük çoğunluğu tutmuş Atatürk’ün önerdiklerinden sadece “varsayı, pürüzma, dikey üçgen, dikey açı, tümey açı, imsiy, ökül, yüre” terimleri yerine, bugün sırasıyla “varsayım, prizma, dik üçgen, dik açı, tümler açı, benzerlik, tüm/bütün, küre” terimleri kullanılıyor

Osmanlıcası Atatürk’ün önerdiği

Bu’ud - boyut

mekan - uzay

satıh - yüzey

kutur - çap

nısf-ı kutur - yarıçap

kavis - yay

muhit-i daire - çember mümâs - teğet

zâviye - açı

re’sen mütekabil zâviyeler - ters açılar

zâviyetan’ı mütabâdiletân-ı dâhiletan - iç ters açılar

kaaide - taban

ufkî - yatay

şâkulî - düşey

amûd - dikey

zâviyetân-ı mütevâfıkatân - yöndeş açılar

va’zîyet - konum

mustatîl - dikdörtgen

muhammes - beşgen

müselles-i mütesâviyü’l-adlâ’ - eşkenar üçgen

müselles-i mütesâviyü’ssâkeyn -

ikizkenar üçgen şibh-i

münharif - yamuk

mecmû - toplam

nisbet - oran

tenasüb - orantı

mesâha-i sathiyye - alan

müştak - türev

müsavi - eşit

mahrut - koni

faraziye - varsayı

hat - çizgi

mukavves - eğri

seviye - düzey

dılı - kenar

muvazi - paralel-koşut

menşur - pürüzma

hattı mail - eğik

veter - kiriş

re’s - köşe

zaviyei hadde - dar açı

hattı munassıf - açıortay

muhit - çevre

kaim zaviyeli müselles - dikey üçgen

tamamlıyan zaviye - tümey açı

murabba - kare

mümaselet - imsiy

umumi totale - ökül

küre - yüre

KUTU

Agop Dilaçar:

‘Atatürk’ün prensipleri doğruydu’

Atatürk’ün dil çalışmalarını yakından izleme olanağı bulan tanınmış dil uzmanı Agop Dilaçar, Atatürk’ün yazdığı geometri kitabı üzerine şunları söylüyor:

“Atatürk hep matematikle uğraşırdı Eski geometri terimleri çok ağdalı idi Ben bile uzun uzun bu terimleri okuduğum halde, şimdikiler karşısında güçlüğünü daha iyi anlıyorum Pedagojide bir gerçek var: Fikir yolunun açık olması, bir ipucunun bulunması lazımdır Yoksa bir külçe gibi çöker Müselles kelimesini ele alalım Arapça okullarımızdan kaldırılmıştır Sülüs’ten müstak (türetilmiş) bir kelime olduğunu öğrenici nasıl bilsin? Arapça yoğurucu bir dildir Örneğin müsteşrik, şark kelimesinden gelmiş bir kelimedir Önüne, ortasına, arkasına birtakım heceler eklenmiş Bunun aslını bulmak bir Arapça gramer meselesidir Okullarımızdan Arapça, Farsça kaldırılmış olduğundan, öğrenici “müselles”i kütle kelime olarak karşısında görecektir “Üç” aklına gelmeyecektir Ama müselles yerine üçgen dersek, bir üç var “Gen”, Atatürk’e göre “genişlik”ten alınmıştır Bir ipucu var “Dörtgen”, dörtten gelmiştir Bir ipucu vardır Eşit, denk anlamına gelen eş’ten gelmiştir Ama müsavi Arapça bir kelimedir Bu sebeple Atatürk’ün prensipleri burada da doğru idi Onun için bu en ağdalı olan bilim dalını ele aldı ve kitabı örnek olarak bıraktı

(Kaynak: S A Terzioğlu; Atatürk 1936-1937 yılında bir “geometri kitabı” yazmıştı Cumhuriyet gazetesi, 15 Haziran 1971, s1 ve 7)

KUTU

Atatürk Sivas Lisesi’nde matematik dersi veriyor

Atatürk, 1937 yılının 29 Mart’ında, ceyb (sinüs) ve teceyb (cosinüs) terimlerinin karşılıklarının bulunması için Ulus Gazetesi’ne ilan verdirerek bir yarışma açtı Daha sonra, hazırlanan tüm terimler üç aylık Türk Dili Belleten Dergisi’nin Ekim 1937 tarihli sayısında yer aldı 26 Eylül’de yapılan 5 Türk Dil Bayramı etkinlerinin de yer aldığı sayıda; matematik, fizik, kimya, biyoloji, zooloji, botanik, jeoloji terimlerinin Türkçe karşılıkları, Osmanlıca ve Fransızca adları bulunmaktadır

Terim çalışmalarının ülkedeki etkilerini Atatürk, fiili olarak da inceledi Ülkedeki pek çok okulu ziyaret ederek öncelikle matematik derslerine girdi ve öğrencilerin dersteki başarılarını gözlemledi 1937 yılında Kültür Bakanı Saffet Arıkan, İçişleri Bakanı Şükrü Kaya, Sabiha Gökçen, İsmail Hakkı Tekçe ve yaveri Naşit Mengü eşliğinde bir heyetle Sivas Lisesi’ne gitmişti Lisenin 9-A sınıfında programdaki geometri (o zaman ki adıyla hendese) dersine girmiş bu derste bir kız öğrenciyi tahtaya kaldırmıştı Öğrenci, tahtada çizdiği koşut iki çizginin, başka iki koşut çizgiyle kesişmesinden oluşan açıların Arapça adlarını söylemekte zorluk çekip yanlışlıklar yapınca durumdan etkilenen Atatürk tepki gösterdi “Bu anlaşılmaz Arapça terimlerle, öğrencilere bilgi verilemez Dersler, Türkçe yeni terimlerle anlatılmalıdır” diyerek tebeşiri eline aldı, tahtada çizimlerle ‘zaviye’nin karşılığı olarak ‘açı’, ‘dılı’nın karşılığı olarak ‘kenar’, ‘müselles’in karşılığı olarak ‘üçgen’ gibi Türkçe yeni terimleri kullanarak, birtakım geometri konularını bu arada Pisagor teoremini anlattı

(Kaynak: Ömer L Örnekol’un anıları Bilim ve Teknik, Kasım 1982

Alıntı Yaparak Cevapla

Atatürkün Geometri Alanında Yaptığı Çalışmalar Nelerdir? Atatürk Ve Geometri Bilgi

Eski 09-11-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Atatürkün Geometri Alanında Yaptığı Çalışmalar Nelerdir? Atatürk Ve Geometri Bilgi



Atatürk'ün Matematik Alanında Yaptığı Yenilikler Nelerdir?

Atatürkün yaşamında (1881-1938) ilk olağanüstü başarısı orta öğrenimi döneminde matematik dersinde Selanik Askeri Rüştiyesinde geçen bu olmuş ve bunun sonucu olarak dersin öğretmeni Onun adına Kemal ismini eklemiştir Atatürk olayla ilgili anısını şöyle anlatıyor:

Rüştiyede en çok matematiğe merak sardım Az zamanda bize bu dersi veren öğretmen kadar belki de daha fazla bilgi edindim

Derslerin üstündeki sorularla uğraşıyordum yazılı sorular düzenliyordum Matematik öğretmeni de yazılı olarak cevap veriyordu

Öğretmenimin ismi Mustafa idi bir gün bana dedi ki:

-Oğlum senin de ismin Mustafa benim de Bu arada bir fark bulunmalı Bundan sonra adın Mustafa Kemal olsun

O zamandan beri ismim gerçekten Mustafa Kemal oldu

Öğretmen sert bir adamdı Sınıfta birinci ikinci tanımıyordu Bir gün bize:

Aramızda kendine kimler güveniyor kalksınlar onları müzakereci (çalıştırıcı) yapacağım dedi

Önce duraksadım Ayağa öyleleri kalktı ki ben kalkmamayı tercih ettimBunlardan birinin çalıştırıcılığı altına girdim çalışmanın ortasında daha fazla dayanamadım Ayağa kalkarak:

- Ben bundan daha iyi yaparım dedim bunun üzerine öğretmen beni çalıştırıcı yaptı Eski çalıştırıcıyı benim müzakerem altına verdi

Askeri Rüştiyeyi bitirdiğimde matematik merakım epeyce ilerlemiştiManastır Askeri İdadisinde matematik pek kolay değildi Bununla uğraşımı sürdürdüm… İdadide iken bıkmaksızın çalışıyorduk Sınıfta birinci ikinci olmak için hepimizde şiddetli bir gayret vardı

Sonunda idadiyi bitirdim Harbiyeye geçtim burada da matematik merakı sürüyordu… Mustafa Kemal onun yerine birçok kez bu dersi vermiştir

Atatürk aklın ve bilimin kılavuzluğunu izleyen Büyük Asker

ölümünden yaklaşık birbuçuk yıl öncesine değin matematikle ne ölçüde uğraştığını bilmiyoruz Bu konuda Türk Dil Kurum Başuzmanı

ADilaçar ın 10111971 tarihli bir yazısı(1) çok ilginç bilgiler vermektedir Bu yazıdan öğrendiğimize göre üçüncü Türk Dil Kurultayından (24-31 Ağustos 1936) hemen sonra 1936-1937 yılı kış aylarında kendi eliyle Geometri adlı bir kitap yazmıştır

Atatürk bu konuda kitap yazacaklara kılavuz olarak Kültür Bakanlığınca yayınlanmıştır (3)

Bu 44 sayfalık yapıttaki boyut dışters açı yamuk gerekçe gibi terimler Atatürk tarafından türetilmiştir(3)

Yapıttaki tanımların tümünü Atatürk yazmıştır Her tanım özel ve temelli nitelikleri içermektedir Gerekli ve yeterli örnekler de verilmiştirTanınmış bilim tarihçisi Ord Prof Dr Aydın Sayılı tam bir yetkiyle küçük fakat anıtsal bir yapıt diye nitelendirmiştir(4)

Atatürk ulusal ve evrensel sorumluluklar yüklenerek geçirdikten yıllarca sonra yeni türettiği terimlerle böylesine özlü bir yapıtı yazmakla dil ve matematikteki üstün yeteneğini kanıtlamıştır Atatürk ün yaşamında çok belirgin bir örneğini izlediğimiz gibi dil ve matematik gibi aklın değişik disiplinleri birbirini karşılıklı olarak hep olumlu yönde etkilemiş ve geliştirmiştir Atatürk Fen terimleri o suretle yapılmalı ki anlamları ancak istenilen şeyi ifade edebilsin (5) demiş ve bunu Osmanlıca çok sayıda terimin yerine öz Türkçe karşılıklarını türetirken üstün bir başarıyla gerçekleştirmiştir

Atatürk ü O nun dil çalışmalarını yakından izlemek olanağını bulabilen tanınmış dil uzmanı A Dilaçar şöyle açıklıyor:

” … Atatürk hep matematikle uğraşırdı Eski geometri terimleri çok ağdalı idi Gen bile
şimdikiler Imışısında güçlüğünü daha iyi anlıyorum Pedagojide bir gerçek var: Fıkır yolunun açık olması bir ip ucunun bulunması lazımdır Yoksa bir külçe gibi çöker Müselles kelimesini ele alalımArapça okullarımızdan kaldırılmıştır Sülüs’ten müştak (türetilmiş) bir kelime olduğunu öğrenin nasıl bilsin Arapça soğurucu bir dildirÖrneğin “müsteşrik” “şark” kelimesinden gelmiş bir kelimedir Önüne ortasına Farsça kaldırılmış olduğundan öğren id “müselles”i küde kelime olarak karşısında görecektir “Uç” aklına gelmeyecektir Ama müselles yerine “üçgen” dersek denk anlamında olan “eş”ten gelmiştir Ama müsavi Arapça bir kelimedir Bu sebeple Atatürk’ün prensipleri burada da doğru idi Onim için bu en ağdalı olan bu bilim dalını ele aldı ve kitabı örnek olarak bıraktı…

Atatürk’ün matematik terimlerini türetme ve bunları öğretimeyerleştirme çalışmaları konusunda Prof Dr Vecibe Latıpoğlu şu bilgilen veriyor:

” … Atatürk denilebilir Çünkü Türk Dili (Belleten)’in

Şubat 1937 tarihli yayınından bir ay sonra ceyb (sinüs) ve tece^b (koşmuş)’m Türkçe karşılıklarının bulunması için 29 Mart 1937 tarihli Ulus Gazetesine ilan verdirerek bir yarışma açtırmıştır…

Sonunda hazırlanan bütün terimler Osmanlıca-Türkçe Fransızca-Türkçe olmak üzere sıralanmış ve ön sırayı matematik terimleri almıştır…

Atatürk terim çalışmalarının ülkedeki etkisini öğrenmek için vaktiyle Sivas Kongresini
topladığı lise binasında dokuzuncu sınıfın geometri dersine girmiştir’”1′ Bu derste eski terimlerle öğrenimin zorluğunu birkez daha saptayan Atatürk öğrencilere bilgi verilemez” diyerek kitabı atmış ve sonra tahta başına geçip “dili” yerine “kenar” “zaviye” yerine “açı” terimlerini kullanarak ünlü Pısagor teoremini öğrencilere anlatmıştır”‘ Atatürk bu inceleme gezisinde yanında bulunan Kültür Bakanı Saffet Arıkan’a tüm okul kitaplarının yeni terimlerle hemen yarılması emrini vermiş ve Türkçeleştirilmiş terimlerle iki ayda hazırlanan kitaplar bütün okullara Kültür Bakanlığınca gönderilmiştir’

Atatürk’ün türettiği matematik terimleri ve yaptığı geometri tanımlarının hemen hemen tümü bugüne değin değişmeksizin kullanıla gelmiştir O’nun türettiklerinden sadece birkaç terim sonradan küçük ölçüde değiştirilmiştir Örneğin Fransızca “hypothese’in karşılığı olan Osmanlıcıdaki” faraziye’nin yerine Atatürk Türkçe “varsayı” terimini türetmiş ve sonradan bu terim varsayım” biçimini almıştır

Aynı şekilde O’nun “tümey açı” “bütünler açı” terimleri almıştır Çok az sayıda ve sınırlı olan bu terim değişikliklerini Atatürk’ün dildeki temel ilkesinin doğruluğunun birer kanıtı saymak gerekir Prof Dr Afet İnan O’nun bilime ve matematiğe verdiği önemi şöyle belirtiyor:

” … Atatürk berrak ve müspet bir görüşe sahip olabileceğini ve her hangi bir meseleyi matematiksel bir kesinlikle çözümlemeyi hedef tuttuğunu söylerdi

Prof Dr A İnan 2511982 tarihli özel bir yazısında bu konuyla ilgili olarak şöyle diyor:

” Bilindiği gibi ilim konusu iki büyük bölümde işlenir ve bunlardan faydalanılır: Müspet ilimler Sosyal ilimler

Atatürk gerek öğrencilik devirlerinde gerekse ömrü boyunca bu her iki ilimden çok faydalanmıştır Mesela tarih onun için bir geçmişin hikayesi değil hem de bunların uygulamasına her bakımdan önem vermiştir Hatta matematik terimlerinin bugün kullandığımı;deyimleri tamamen kendi buluşları ile saptamıştır

Atatürk bu konuda konuşurken özellikle söylediklerinden şunları anımsıyorum: “Ben öğrenim devrimde matematik konusuna çok önem ı’ermişini dır ve bundan hayatımın çeşitli safhalarında başarı elde etmek için faydalanmış olduğumu söyleyebilirim Onun için herkes matematik bilgisinin çok gerekli olduğuna inanmalıdır

Matematiksel kühüre böylesine önem veren Atatürk’ün bu konudaki çalışmaları tarihte çok az sayıda örneklerine rastlayabildiğimiz

Büyük Eğitimci niteliği de olan devlet adamlarından bin olarak kendisine seçkin bir yer sağutmada etken olmuştu O’nun olağanüstü başarılı yaşamı antik çağın ünlü filazofu Platon (Eflatun) (MÖ

427-347)’ün bu dileğinin yararını modern çağda kanıtlamıştırdenilebilir

Alıntı Yaparak Cevapla

Atatürkün Geometri Alanında Yaptığı Çalışmalar Nelerdir? Atatürk Ve Geometri Bilgi

Eski 09-11-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Atatürkün Geometri Alanında Yaptığı Çalışmalar Nelerdir? Atatürk Ve Geometri Bilgi



Atatürkün yaşamında (1881-1938) ilk olağanüstü başarısı, 1893 yılında, çocukluk çağında, orta öğrenimi döneminde matematik dersinde olmuş ve bunun sonucu olarak dersin öğretmeni Onun adına Kemal ismini eklemiştir Atatürk, Selanik Askeri Rüştiyesinde geçen buolayla ilgili anısını şöyle anlatıyor:

… Rüştiyede en çok matematiğe merak sardım Az zamanda bize bu dersi veren öğretmen kadar belki de daha fazla bilgi edindim

Derslerin üstündeki sorularla uğraşıyordum, yazılı sorular düzenliyordum Matematik öğretmeni de yazılı olarak cevap veriyordu Öğretmenimin ismi Mustafa idi, bir gün bana dedi ki:

-Oğlum senin de ismin Mustafa benim de Bu, böyle olmayacak, arada bir fark bulunmalı Bundan sonra adın Mustafa Kemal olsun O zamandan beri ismim gerçekten Mustafa Kemal oldu

Öğretmen sert bir adamdı Sınıfta birinci, ikinci tanımıyordu Bir gün bize:
Aramızda kendine kimler güveniyor kalksınlar, onları müzakereci (çalıştırıcı) yapacağım dedi
Önce duraksadım Ayağa öyleleri kalktı ki ben kalkmamayı tercih ettimBunlardan birinin çalıştırıcılığı altına girdim, çalışmanın ortasında daha fazla dayanamadım Ayağa kalkarak:

- Ben bundan daha iyi yaparım dedim, bunun üzerine öğretmen beni çalıştırıcı yaptı Eski çalıştırıcıyı benim müzakerem altına verdi

Askeri Rüştiyeyi bitirdiğimde matematik merakım epeyce ilerlemiştiManastır Askeri İdadisinde matematik pek kolay değildi Bununla uğraşımı sürdürdüm… İdadide iken bıkmaksızın çalışıyorduk Sınıfta birinci, ikinci olmak için hepimizde şiddetli bir gayret vardı

Sonunda idadiyi bitirdim Harbiyeye geçtim, burada da matematik merakı sürüyordu…
Mustafa Kemal, Selanik Askeri Rüştiyesindeyken, matematik öğretmeni yüzbaşı Mustafa efendi sınıfa gelmediğinde, onun yerine birçok kez bu dersi vermiştir

Atatürk, yaşamının askeri öğrenim sonrası dönemlerini, ulusal ve uluslar arası büyük savaş ve devrim olayları içinde, aklın ve bilimin kılavuzluğunu izleyen Büyük Asker, Ulusal ve Çağdaş Devlet kurucusu, Yirminci Yüzyılın Gerçek Önderi olarak geçirdi O nun bu dönemlerde, ölümünden yaklaşık birbuçuk yıl öncesine değin matematikle ne ölçüde uğraştığını bilmiyoruz Bu konuda, Türk Dil Kurum Başuzmanı ADilaçar ın 10111971 tarihli bir yazısı(1) çok ilginç bilgiler vermektedir Bu yazıdan öğrendiğimize göre, Atatürk ölümünden birbuçuk yıl kadar önce, üçüncü Türk Dil Kurultayından (24-31 Ağustos 1936) hemen sonra 1936-1937 yılı kış aylarında kendi eliyle Geometri adlı bir kitap yazmıştır

Atatürk, bunu, birtakım Fransızca geometri kitaplarını okuduktan sonra hazırlamış ve yapıt ilk kez 1937 yılında Geometri öğretenlerle, bu konuda kitap yazacaklara kılavuz olarak Kültür Bakanlığınca yayınlanmıştır

Bu 44 sayfalık yapıttaki boyut, uzay, yüzey, düzey, çap, yarıçap,kesek kesit, yay, çember, teğet, açı, açıortay, içters açı, dışters açı, taban, eğik, kırık, çekül, yatay, düşey, yöndeş, konum, üçgen,dörtgen, beşgen, köşegen, eşkenar, ikizkenar, paralelkenar, yanal, yamuk, artı, eksi, çarp, bölü, eşit, toplam, oran, orantı, türev,alan, varsayı, gerekçe gibi terimler Atatürk tarafından türetilmiştir

Yapıttaki tanımların tümünü Atatürk yazmıştır Her tanım, ilgi kavramıtüm öğeleriyle eksiksiz ve açık biçimde anlatmakta, özel ve temelli nitelikleri içermektedir Gerekli ve yeterli örnekler de verilmiştirTanınmış bilim tarihçisi Ord Prof Dr Aydın Sayılı, tam bir yetkiyle, bu Geometri kitabını, küçük fakat anıtsal bir yapıt diye nitelendirmiştir

Atatürk, yaşamının önemli bir kesimini tarihin en büyük savaşlarından mbirinin içinde, ulusal ve evrensel sorumluluklar yüklenerek geçirdikten yıllarca sonra, düzenli bir mantık ve bilgi disiplini kesinlikle gerektiren matematik alanında, yeni türettiği terimlerle
böylesine özlü bir yapıtı yazmakla, dil ve matematikteki üstün yeteneğini kanıtlamıştır Atatürk ün yaşamında çokbelirgin bir örneğini izlediğimiz gibi, aslında dil ile matematiksel kültür arasında sıkı bağıntı vardır Atatürk ün dehasında, dil ve matematik
gibi aklın değişik disiplinleri birbirini karşılıklı olarak hep olumlu yönde etkilemiş ve geliştirmiştir Atatürk, Fen terimleri o suretle
yapılmalı ki anlamları ancak istenilen şeyi ifade edebilsin demiş ve bunu, Osmanlıca çok sayıda terimin yerine öz Türkçe karşılıklarını
türetirken üstün bir başarıyla gerçekleştirmiştir

Atatürk ü, Geometri adlı yapıtını yazmaya zorlayan nedenleri, O nun dil çalışmalarını yakından izlemek olanağını bulabilen tanınmış dil
uzmanı A Dilaçar şöyle açıklıyor:

” … Atatürk hep matematikle uğraşırdı Eski geometri terimleri çok ağdalı idi Gen bile, uzun uzun bu terimleri okuduğum halde,
şimdikiler Imışısında güçlüğünü daha iyi anlıyorum Pedagojide bir gerçek var: Fıkır yolunun açık olması, bir ip ucunun bulunması
lazımdır Yoksa bir külçe gibi çöker Müselles kelimesini ele alalımArapça okullarımızdan kaldırılmıştır Sülüs’ten müştak (türetilmiş)
bir kelime olduğunu öğrenin nasıl bilsin Arapça soğurucu bir dildirÖrneğin “müsteşrik” “şark” kelimesinden gelmiş bir kelimedir Önüne,
ortasına, arkasına birtakım heceler eklenmiş Bunun aslını bulmak bir Arapça gramer meselesidir, Okullarımızdan Arapça, Farsça kaldırılmış
olduğundan, öğren id “müselles”i küde kelime olarak karşısında görecektir “Uç” aklına gelmeyecektir Ama müselles yerine “üçgen”
dersek, hır üç var “Gen” Atatürk’e göre “genişlikten” alınmıştırBir ipucu var “Dörtgen” dörtten gelmiştir Bir ipucu vardır “Eşit”,
denk anlamında olan “eş”ten gelmiştir Ama müsavi Arapça bir kelimedir Bu sebeple Atatürk’ün prensipleri burada da doğru idi On
im için bu en ağdalı olan bu bilim dalını ele aldı ve kitabı örnek olarak bıraktı…
Atatürk’ün matematik terimlerini türetme ve bunları öğretimeyerleştirme çalışmaları konusunda Prof Dr Vecibe Latıpoğlu, şu bilgilen veriyor:

” … Atatürk, matematiği iyi bildiği ve sevdiği için, terim devrimine matematikten başlamıştır, denilebilir Çünkü Türk Dili (Belleten)’in
Şubat 1937 tarihli yayınından bir ay sonra, Atatürk, ceyb (sinüs) ve tece^b (koşmuş)’m Türkçe karşılıklarının bulunması için 29 Mart 1937
tarihli Ulus Gazetesine ilan verdirerek bir yarışma açtırmıştır…

Sonunda hazırlanan bütün terimler, Türk Dili (Belleten) dergisinin Ekim 1937 tarihli sayısında yer almıştır Terimler, Türkçe-Osmanlıca,
Osmanlıca-Türkçe, Fransızca-Türkçe olmak üzere sıralanmış ve ön sırayı matematik terimleri almıştır…
Atatürk terim çalışmalarının ülkedeki etkisini öğrenmek için, 1937 yılı sonbaharında, Sivas’a giderek, vaktiyle Sivas Kongresini
topladığı lise binasında, dokuzuncu sınıfın geometri dersine girmiştir’”1′ Bu derste eski terimlerle öğrenimin zorluğunu birkez
daha saptayan Atatürk, “Bu anlaşılmaz terimlerle, öğrencilere bilgi verilemez” diyerek kitabı atmış ve sonra tahta başına geçip “dili”
yerine “kenar”, “müselles” yerine “üçgen”, “müselles mütesaviyül adla” yerine “eşkenar üçgen”, “zaviye” yerine “açı” terimlerini kullanarak
ünlü Pısagor teoremini öğrencilere anlatmıştır”‘ Atatürk, bu inceleme gezisinde yanında bulunan Kültür Bakanı Saffet Arıkan’a tüm okul
kitaplarının yeni terimlerle, hemen yarılması emrini vermiş ve Türkçeleştirilmiş terimlerle iki ayda hazırlanan kitaplar bütün okullara Kültür Bakanlığınca gönderilmiştir’

Atatürk’ün türettiği matematik terimleri ve yaptığı geometri tanımlarının hemen hemen tümü bugüne değin değişmeksizin kullanıla
gelmiştir O’nun türettiklerinden sadece birkaç terim sonradan küçük ölçüde değiştirilmiştir Örneğin Fransızca “hypothese’in karşılığı
olan Osmanlıcıdaki” faraziye’nin yerine Atatürk, Türkçe “varsayı” terimini türetmiş ve sonradan bu terim varsayım” biçimini almıştır
Aynı şekilde O’nun “tümey açı”, “bütey açı” terimlerinin yerini “tümler açı”, “bütünler açı” terimleri almıştır Çok az sayıda ve
sınırlı olan bu terim değişikliklerini, Atatürk’ün dildeki temel ilkesinin doğruluğunun birer kanıtı saymak gerekir
Prof Dr Afet İnan, Atatürk’ün çalışmalarını yıllarca yakından izleyebilmiş insanlardan biri olarak, O’nun bilime ve matematiğe
verdiği önemi şöyle belirtiyor:

” … Atatürk, kendi yetiştiği devrin müspet ilimlerini mesleki uzmanlığı bakımından bellediği vakit, berrak ve müspet bir görüşe
sahip olabileceğini ve her hangi bir meseleyi matematiksel bir kesinlikle çözümlemeyi hedef tuttuğunu söylerdi
Prof Dr A İnan, 2511982 tarihli özel bir yazısında bu konuyla ilgili olarak şöyle diyor:

” Bilindiği gibi ilim konusu iki büyük bölümde işlenir ve bunlardan faydalanılır: Müspet ilimler, Sosyal ilimler

Atatürk gerek öğrencilik devirlerinde gerekse ömrü boyunca bu her iki ilimden çok faydalanmıştır Mesela tarih onun için bir geçmişin
hikayesi değil, günümüzde bu olanlardan ders almanın önemli olduğuna inanmıştırDiğer taraftan asıl müspet ilimlerin başında gelen matematik bilgisi Atatürk için başlıca bir konudur Çünkü matematik insan topluluklarına müspet yol gösteren re uygulamasında yarar sağlayan müspet bir ılımdalıdır İşte Atatürk bu ilime çok değer verdiği için hem nazarı kısımları çok iyi bellemiş, hem de bunların uygulamasına her bakımdan
önem vermiştir Hatta matematik terimlerinin bugün kullandığımı;deyimleri tamamen kendi buluşları ile saptamıştır
Atatürk bu konuda konuşurken özellikle söylediklerinden şunları anımsıyorum: “Ben öğrenim devrimde matematik konusuna çok önem ı’ermiş
ini dır ve bundan hayatımın çeşitli safhalarında başarı elde etmek için faydalanmış olduğumu söyleyebilirim Onun için herkes matematik
bilgisinin çok gerekli olduğuna inanmalıdır

Matematiksel kühüre böylesine önem veren Atatürk’ün bu konudaki çalışmaları, tarihte çok az sayıda örneklerine rastlayabildiğimiz
Büyük Eğitimci niteliği de olan devlet adamlarından bin olarak kendisine seçkin bir yer sağutmada etken olmuştu O’nun olağanüstü
başarılı yaşamı, akademisinin girişine “Matematik bilmeyen buruya girmesin” diye yazan, antik çağın ünlü filazofu Platon (Eflatun) (MÖ
427-347)’ün bu dileğinin yararını modern çağda kanıtlamıştır,denilebilir

MKEMAL ATATÜRK’ÜN TÜRKÇEMİZE KAZANDIRDIĞI MATEMATİKSEL TERİMLER
ESKİ İSMİ
YENİ İSMİ
Maksumunaleyh BÖLEN
Taksim BÖLME
Haric-i Kısmet BÖLÜM
Kabiliyet-i Taksim BÖLÜNEBİLME
Zarb ÇARPI
Mazrup ÇARPAN
Mazrubata Tefrik ÇARPANLARA AYIRMA
Muhit-i daire ÇEMBER
Tarh ÇIKARMA
Amudi DİKEY
Gaye
LİMİT
Aşa’ri ONDALIK
Kat’ı Mükafti PARABOL
EHRAM PİRAMİD
Menşur PRİZMA
İhtisar SADELEŞTİRME
Suret PAY
Mahrec PAYDA
Hatt-ı Mümas TEĞET

Alıntı Yaparak Cevapla

Atatürkün Geometri Alanında Yaptığı Çalışmalar Nelerdir? Atatürk Ve Geometri Bilgi

Eski 09-11-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Atatürkün Geometri Alanında Yaptığı Çalışmalar Nelerdir? Atatürk Ve Geometri Bilgi




Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.