Adana İlimiz - Adana Hakkında Genel Bilgiler |
07-31-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Adana İlimiz - Adana Hakkında Genel BilgilerArkeolojik çalışmalar sonucu ortaya çıkan bilgilere göre Çukurova Bölgesi’nde çok eski devirlerden beri yüksek kültürlü medeniyetlerin yaşadıkları bilinmektedir Çukurova’nın belirgin tarihi Kitvanza Krallığı ile başlamaktadır Bu konuda Hitit Devleti’ne ait kitabelerden bilgi alınmıştır Bu Krallık MÖ 1335 yıllarında Hititlerin himayesine girmiştir Hitit Devleti’nin MÖ yaklaşık 1191 – 1189 yılları arasında batıdan gelen akınlarla yıkılması ile birçok küçük krallıklar ortaya çıkmıştır Sırasıyla Kue Krallığı, Asurlular, Klikya Krallığı, İranlılar, Makedonyalılar, Selokidler, Çukurova Korsanları, Romalılar hakim olmuştur Romalılar zamanında Çukurova ve Adana’nın geliştiği söylenebilir Çünkü burada yapılan büyük köprüler, yollar ve sulama tesisleri ile başta Adana olmak üzere Çukurova oldukça gelişmiş ve önemli bir ticaret merkezi olmuştur Roma İmparatorluğunun yıkılışı ile birlikte İlk Çağ devri de kapanmıştır ORTAÇAĞ Romalılar’dan sonra Orta Çağ’da Bizanslılar, Araplar, Selanikliler, Ermeniler, Mısır Türk Memlük Devleti, Ramazanoğulları buraya hakim olmuşlardır Ramazanoğulları Vakfiyesine göre bu dönemde; camiler, mescit ve medreselerle birlikte, yatılı ve yatısız yüksekokullar ve diğer kültür kurumları, sağlık ve sosyal hizmet veren kurumlar yapılmış, büyük imar atılımlarına girişilmiştir YENİÇAĞ Yeni Çağ döneminin sonunda ve Yakın Çağ’da buraya Osmanlı İmparatorluğu hakim olmuştur ( 1517 – 1918 ) 19 yy Osmanlı İmparatorluğu’nu yıkmak üzere her türlü siyasi mücadeleye giren İngiltere, Fransa ve Rusya, Osmanlı İmparatorluğu’na başkaldıran Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa’ya yardım etmişlerdir Kısa bir dönem sonra ( 1840 ) buraları tekrar Osmanlı İmparatorluğu’nun eline geçmiştir 1867 yılında İdari Teşkilat kurularak Adana Vilayet haline getirilmiştir 24 Aralık 1914’de Fransızlar antlaşma hükümlerine göre Adana’ya girmişlerdir Daha sonra 20 Ekim 1921’de Ankara Antlaşması ile 5 Ocak 1922’de Fransızlar Adana’yı terk etmek zorunda kalmışlardır YAKINÇAĞ Adana İsminin Kaynağı Adana’ya ait en eski yazılı kayıtlara ilk defa, Anadolu yarımadasının en köklü uygarlıklarından biri olan Hititlerin kaya kitabelerinde rastlanmaktadır Boğazköy metinleri olarak bilinen MÖ 1650 yıllara tarihlenen bir Hitit tabletinde, Adana havalisinden URU ADANIA yani ADANA BÖLGESI olarak bahsedilmektedir Bu konuda sadece bu tablet dikkate alınacak olsa bile ADANA ismi en az 3640 yıllık bir geçmişe sahiptir Eski çağlarda Seyhan Nehri kıyılarının bol miktarda söğüt ağacı ile kaplı olması ve bu ağacın Mezopotamya kavimlerince AND ağacı olarak tanınması da yöre isminin oluşumunda etkili olduğu kanaatini yaratmaktadır Yine başka bir görüşe göre, ormanlık yörelerde yaşadığına inanılan Fırtına Tanrısı ADAD (Tesup) adının, ormanları bol Toroslar ile Seyhan nehri bölgesinin oluşturduğu Adana yöresine isim olarak verilmiş olduğuna inanılmaktadır ADAD Hititler’in, TESUP da Suriye ve Mezopotamya kavimlerinin Fırtına Tanrısıdır Bu guruplar birbirlerinden düşünce, isim ve yazı tarzlarını alıp verdikleri için bu gelişimin olması kuvvetle muhtemeldir Fırtına Tanrısı yağmuru, yağmurda bereketi getirdiği için bu bölgede çok sevilen, sayılan bir Tanrı olarak yasamış ve ona izafeten bu bölgeye de URU ADANIA yani ADANIN bölgesi de denmiş olması mümkündür Hititlerin etkisinde kalan Fenikeliler de Tarım ve Bitki Tanrısına ADONIS adını vermiştir ADONIS “EFENDI” anlamına gelmektedir Bu yöre ile sıkı ticaret yapan ve buradaki zengin orman ve ova ürünleri ile ticaretlerini geliştiren Fenikeliler’in, bu yöreye ADONIS’in yeri demeleri adet haline gelmiştir Sırası ile bu bölgeye gelen her kavim, devlet ve gelişen her uygarlık kendi kültür anlayışı ve değerleri içerisinde beldelere isim vermiş ve isimlerin anlamını açıklamıştır Homer’in Ilyada’sında bu bölgeye Adana denilmiştir Yine batıdan gelen kavimlerce, Adana’yı kendi ilahları Uranüs’ün kurduğu ve oğulları Adanos ve Sarosa anlatılır Adana doğulu kavimlere göre Fırtına Tanrısı ADONIS’in yeridir Bütün bu inançlar çok tanrılı eski çağlara aittir Orta Çağ’da özellikle MS 7 yüzyıldan itibaren İslam ordularının bu bölgeye gelişiyle yeni anlayışlar içinde yeni tanımlar yapılmıştır Arap tarihçilerinden Ibnül Adim, Adana isminin de eski peygamberlerden Yasef’in torunu EZENE’den geldiğini yazdığı “Halep Tarihi” isimli eserle kanıtlamaya çalışmaktadır Orta Doğu’nun peygamberler bölgesi olduğu ve pek çok eski peygamberin bugünkü Anadolu sınırları içinde yasamış olduğu hatırlanırsa, bu açıklamanın nasıl geliştiğini anlamakta kolay olur Daha ileriki yüzyıllarda Karçinli-Zade Süleyman Şükrü Bey’in “Seyahat’ül-Kübra” adlı kitabında ise Adana’nın eski isminin “BATANA” olduğu ve İslamlık devrinde “ADANA”YA çevrildiği savunulmaktadır Hatta bunun “Fi ezeneil arz” ayetinden esinlenerek yapıldığını da açıklamalarına eklemektedir DANUNA isminin MÖ yasayan kavimlerce bu bölge için kullanıldığı bilinen bir gerçektir Bulunan kayıtlarda da mevcuttur Hatta Danunalıların yöre kurallarına ad ve paye verecek kadar kudretli oldukları da bilinmektedir DANUNA adının asırlar boyunca değişerek zamanla BATANA ve daha sonra ADANA olması da çok kuvvetle muhtemeldir Yöreye gelen Türkler’in, yüksek Torosları aşıp güneye doğru sarkmaları sırasında yöreye “Çukurova” adını vermeleri de doğanın insanlara verdiği ilhamın güzel bir örneğidir Toroslardan sonra adeta düz bir görünüm içinde çok tatlı bir eğimle Akdeniz’e kadar inen bu bereketli topraklar Türkler için “ÇUKUROVA” olarak bilinmiştir Günümüze kadar da böyle bilinmektedir Bölgenin tarihi adı olan Kilikya ve Silisya (Cilicia) da bu bölgede bulunan zengin Kilkin yani kireç ve yine çok bol olarak bulunan Silex yani çakmak taşı madenlerinden dolayı verilmiştir Bir başka ifade ile yöre, coğrafi özelliklere göre isimlendirilmiştir Hatta topraklarının bereketliliğinin verdiği ilhamla ADANA-EDENA (Cennet Yöresi) ve karlı dağlar bu ilhamı vermektedir Sümerlerden kalma “Gılgamış Destanı”ndan bu yana devamlı adı geçen, dikkat çeken yörenin adı da böylece sayısız kaynaklara, sayısız olaylara bağlanarak çok renkli bir gelişim takip etmiştir Osmanlılar idaresinde Adana birçok değişik yazılışlarla kayıtlara geçmiştir Bunlardan birkaçı: Erde-na, Edene, Ezene ve hatta Azana olarak eski olarak eski tahrir defterlerinde, sicil kayıtlarında ve fermanlarda yer almıştır Gezici aşiretlerin zorunlu olarak 1865′den itibaren devlet zoru ile bölgeye yerleştirilmesi ve toprağa bağlanması sırasında Adana ismi ADANA olarak resmi kayıtlarda yer almış ve tescil edilmiştir |
|