|
|
Konu Araçları |
tarihi, uyuşturucu, uyuşturucunun, zararları |
Uyuşturucu Nedir Zararları Uyuşturucunun Tarihi |
06-22-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Uyuşturucu Nedir Zararları Uyuşturucunun TarihiYunanca uyku anlamında ki "narke"den gelen ve İngilizce’ye "narkotik" olarak geçen uyuşturucu sözcüğü, uyuşturma özelliği olan, uyuşturan, duymaz hale getiren demektir Kimyasal nitelikleriyle canlı organizmaların yapısını etkileyen, insan yapısında fiziki ve psikolojik bağımlılık meydana getiren, ruhsal durumu, bedeni ve zihni faaliyetleri menfi yönde etkileyerek değiştiren, kötüye kullanılması halinde toplum yapısını büyük ölçüde tahribe sebep olan tabii ve kimyasal maddelerdir Uyuşturucu madde kavramı genellikle, uyuşturma özelliğine sahip maddeleri ifade ederAncak, keyif veren, kışkırtan, yatıştıran, uyanıklık sağlayan kimi maddeler içinde kullanılmaktadır Uyuşturucu maddeler; merkezi sinir sistemini etkileyerek kullanan kişinin ruhsal ve fiziksel dengesini bozan; bu kişide fiziksel ve ruhsal bağımlılığa yol açan; kişisel ve toplumsal yönden ekonomik ve sosyal çöküntü oluşturan maddelerdir UYUŞTURUCUNUN TARİHİ Uyuşturucu maddeler kavramı, geniş bir açıdan ele alındığı zaman, insanlık tarihi kadar eskiye dayanmaktadır Uyuşturucu maddelerin ana kaynağını ve olmazsa olmazını teşkil eden Kenevir, Afyon ve Koka bitkilerinin öz sıvılarındaki esrarengizlik ve gizem tüm zamanlarda ilkel ve gelişmiş toplumların dikkatini çekmiştir Bu üç bitkinin aromasında yer alan kimyasal maddeler, dozu ve ölçüsü ile tıbben insan sağlığı üzerindeki etkisi ve yarattığı tahribat sağlık biliminin gelişmesiyle birlikte tespit edilmiştir Tehlike arz eden bitkilerin verdiği zarar ve bağımlılık tıbben anlaşıldıktan sonra bilimsel anlamda ciddi çalışmalar gerçekleştirilmiştir Uyuşturucu maddeler buna karşın kimi zaman dinsel törenlerde, hastalıklarda yada keyif amaçlı kullanıldığı bilinmektedir Uyuşturucular, yapımı bakımından, gerek suni, gerekse tabii olsun, bünyelerinde içerdikleri kimyasallar bakımından, kötü amaçlı kullanılması halinde, canlıların organizmasını olumsuz yönde etkilemektedir Bilindiği üzere, suiistimal edilmiş( illegal) uyuşturucu maddeler kullanıcıyı, ruhsal ve bedensel bakımdan bağımlı kılmakta, kullanıcının akıl ve muhakeme yeteneğini harap etmektedir Örneğin, uyuşturucu madde kullanıcısı, önceleri belirli bir ölçekte uyuşturucu madde kullanırken, zamanla miktarını artırmak ihtiyacını hisseder Çünkü bağımlının, vücut hücreleri faaliyetinin sağlıklı hareket etmesi için anılan maddeye şiddetli bir eğilim duyar Uyuşturucular vücutta zehirlenme meydana getirirler Bağımlı, belirli bir zaman diliminde maddeyi temin edemezse, psikolojik açıdan gerginlik ve sinir sisteminin dumura uğraması, halüsünasyon, gibi aksaklıklar yaşamakla birlikte, yanlış algı yüzünden, ölümcül iş ve trafik kazalarına, sebep olmaktadır Bedensel açıdan, vücudun çeşitli yerlerinde kramplar, üşüme, kusma, terleme, eklem ağrıları, halsizlik ve uyku bozukluğu, bulantı, esneme, burun ve gözlerin akması, dikkat ve hafıza eksikliği, tansiyon hareketinin bozulması gibi zaaflar yaşamaktadır İnsanlık tarihinin başlangıcından itibaren uyuşturucu maddelerin keyif verici,ağrı giderici,hastalıkları iyileştirici olarak kullanıldığı bilinmektedirİlkel toplumlarda, kabile ayinlerinde ve erkekliğe geçiş törenlerinde değiştirilmiş bilinç durumları denilen, susuzluk, uyku yoksunluğu,sosyal ve duygusal yalıtım, ağrılı uyaranlar,dans,meditasyon,dua,işitsel uyaranlar, hipnotik telkinler gibi yöntemlere ek olarak halusinojen bitkiler,esrar gibi psiko-aktif maddeler büyük rol oynamaktaydıHalusinojenik maddeler içeren mantarlar Aztek ve Maya uygarlıklarında,psiko-aktif bir madde olan Amanita Muscaria mantarları ise Asya kıtasındaki şaman törenlerinde kullanılmaktaydıKokain,Güney Amerika yerlileri tarafından,sert doğa koşullarına karşı, uzun yaya yolculuklarında açlığa ve yorğunluğa karşı bugün bile kullanılmaktadır3000 yıllık geçmişe sahip Hindu metinlerinde esrar kutsal bir yere oturtulmaktaydıAfyon,Eski Roma ve Yunan uygarlıklarında birçok hastalığın tedavisinde ve sorunların giderilmesinde kullanılmıştır Bu maddeler Mısır, pers ve Hint uygarlıklarında da yaygın olarak kullanılmaktadırMezopotamya bölgesinde yaşamış olan Asur ve Sümerler ile ilgili kayıtlarda, Orta Asya’da bulunan Moğol, Türk ve Sibirya bölgesinde de bu maddelerin dinsel törenlerde kullanıldığına ilişkin bilgiler bulunmaktadır UYUŞTURUCUNUN ZARARLARI 1Fiziki EtkileriaBeyin ve Merkezi Sinir sisteminde :Sigaradan itibaren bütün uyuşturucuların en büyük zararı ve tahribatı beyin ve merkezi sinir sistemi üzerindedir Bu sebeple beynin mazrufu olan aklı ve iradeyi işlemez hale getirir Kişiyi dengeden, normal yaşam ve davranışlardan uzaklaştırırlar Beyin ve akıl sağlığının en büyük düşmanı uyuşturuculardır Bağımlılarda beliren ilk olgu; akıl ve sinir hastalıkları ve arızalarıdır Delilik, erken bunama, şuur kaybı, uykusuzluk, felçler hezeyan (sayıklama, saçmalama, akıl dışı davranışlar ) halüsinasyon (vehim, hayal görme, işitme vs ) lar, zeka ve hafıza kayıplarıEn kısa ifade ile: Akıl hastalıkları, zihni ve ruhi karmaşa ve kaoslar bSindirim Sisteminde: Bulantı, kusma, karın ağrıları, kabızlık, ishal, mide ve bağırsak spazmları, kanama ve yaraları, gastrit, ülser vscKaraciğer ve Böbreklerde: Bu zehirlerin organizmadan atılmasında en ağır görev bu organlara düşmekte olup, karaciğer ve böbreklerde büyük arıza ve tıkanmalara, karaciğerde yetersizlik, yağlanma ,sertleşme (siroz)… Böbreklerde büyük tahribat, albümin, kan ve idrar çoğalması, tıkanmalar ,ağır böbrek hastalıkları dGözlerde: Işık ve mesafede uyumsuzluk, şaşılık gece körlüğü, göz bebeği büyümesi, küçülmesi, göz adele felci bilinen sonuçlar ve tezahürlerdir eSolunum Sisteminde: Nefes darlığı, öksürük, boğulma hissi, bu yolla kalp sıkışmaları, solunum felçleri ve ölümler bilinen olaylardır fKan organlarında: Kan ,insan hayatının en önemli organı olup, uyuşturuculardan büyük zararlar görür Kansızlık ,kan zehirlenmeleri, kan hücrelerinde şekil ve miktar değişiklikleri, kanın korkulu arızası olan pıhtılaşma ve kangrenler başlıca arızalardır gSolunum Sisteminde: Nefes darlığı, öksürük, boğulma hissi, bu yolla kalp sıkışmaları, solunum felçleri ve ölümler bilinen olaylardır hKan organlarında: Kan ,insan hayatının en önemli organı olup, uyuşturuculardan büyük zararlar görür Kansızlık ,kan zehirlenmeleri, kan hücrelerinde şekil ve miktar değişiklikleri, kanın korkulu arızası olan pıhtılaşma ve kangrenler başlıca arızalardır iZehirlenme: Uyuşturucuların başta gelen olumsuzluğu zehirlenmeler ve bu yolla gelen ölümlerdir İlk defa olursa HAD, tekerrür ederse "Müzmin Zehirlenme" adını alır 2Sosyal ve Maddi Etkileri Sosyal bir varlık olan insanın çevresi ile uyum içinde olması, akıl ve zihin sağlığı ile mümkündür Bu sebeple akli ve zihni hayatın en büyük düşmanı olan uyuşturucular, insanın uyum gücünü zaafa ve iflasa ***ürmekle onu aileden, toplumdan ve çevresinden kopararak, yalnızlığa, bunalıma ve hemen ardından da sorumsuz, hipisel (hayvani) bir hayata mahkum eder Bağımlıyı yaşayan bir ölü haline getirir (Hip Kültür) Bu sebeple, uyuşturucuların, bağımlıya, aile hayatına, doğacak çocuklara, iş hayatına, aile ve ülke ekonomisine, ferdi ne toplumsal ahlaka (namus ,iffet, şeref, haysiyet vs) verdiği zararlar ifadelere sığdırılamaz İntiharların, cinayetlerin, her türlü fuhşiyat, gasp ve anarşinin temelinde uyuşturucu vardır İç ve dış düşmanların en tahripkar silahı uyuşturucu ve uyuşturucu salgınlarının itici gücü olan uyuşturucu kültürü (hip kültür) dür Cemiyetleri inkıraza ***üren her türlü maddi ve manevi tahribatın temeldeki sebebidir Bunlar Ayrıca AİDS, frengi, verem, kanser, kangren ve benzeri bir çok ölümcül hastalığın yayılmasında da en büyük fail uyuşturucular ve bağımlılarıdır Uyuşturucular,Beynimizin Yüksek Mekanizmalarına Zarar Vererek Etkilerini Gösterir… Vücudun bir bütün olarak varolabilmesi, kendi mekanizmalarını dengeleyip dış dünyayı etkileyebilmesi İçin gerekli temel unsurlar,sinir sistemi ve bunun merkezi organı olan beyindirBeyin bahsedilen fonksiyonları yerine getirebilmek için,bir iletişim ağı ve kontrol merkezi şeklinde özelleşmiş bir dokudur;bu dokunun yapı taşları da nöronlardır(sinir hücreleri)Nöronları;beyinden çıkıp tüm vücuda yayılan,vücuttan ve beyin merkezlerinden aldığı uyarıları beyinin diğer merkezlerine taşıyıp orada bilgiyi işleyen,buradan da vücuda aktaran kablolara ve devrelere benzetebiliriz İlginç olan şudur,bu kablolar ve devreler süreklilik arz etmez,nöronların aralarında mikroskopik boşluklar bulunur(sinaps)Bu boşluğa gelen elektiriksel uyarı,burada ki özel kimyasal maddelerin (nörotransmitter) aracılığı ile öteki nörona,dolayısıyla da gideceği noktaya ulaşabilirEğer bu sihirli maddelerden yoksun olsaydık,beyin kendine atfedilen hiçbir özelliğe sahip olamazdıElimizi oynatamaz, düşünemez, konuşamaz, hissedemez, duygulanamaz, cinsel açıdan uyarılamazdık; karaciğer çalışmayı durdurur, solunum düzensizleşir ve durur, vücut ısısı düşer ya da aşırı yükselir,sonuç kesin bir ölüm olurduBu gün beyin hakkında bilmediklerimiz bildiklerimizden kat kat fazla olsa da, nörotransmitterlerin beyinde ki en önemli mekanizmanın parçaları olduklarını biliyoruz İşte uyuşturucu maddeler, tam burada devreye girer Nörotransmitterin,salgılandığı nörondan sonra gelen nöronda tanınması ve belirli bir etkiye yol açmasını sağlayan ?alıcı’ ların normal yapısını bozarYa da vücuttaki normal Nörotransmitter seviyelerini aşırı yükseltir veya azaltır (mesela,vücutta ?serotonin’ normalde mutluluk duygusundan sorumludur,?dopamin’ yaralandığımızda acıyı bastırmak için salgılanırEcstasy hapları,vücutta normalde de bulunan ve Nörotransmitterlerin salgılanmasını uyararak aşırı seviyelere çıkarırBaşka etkilerinin de yanında bu olay; normal seviyelerinde vücutta önemli görevleri olan bu maddeleri vücut ısısında ani değişimlere ve dolayısıyla ani ölümlere neden olabilecek tehlikeli seviyelere çıkarırlar)Bütün bunlar sinirsel iletilerin daha az iletilmesi ya da kendiliğinden ortaya çıkan kontrolsüz iletiler haline dönüşmesi sonucunu doğurarak,yaşananları yanlış algılamaya (sanrılar-halüsinasyonlar) hareket bozukluklarına,fiziksel iç dengenin sarsılmasına neden olurBu maddeler uzun süreli kullanıldığında etkileri, şizofreni ve deprasyon gibi ruhsal bozukluk biçimlerine de benzemektedir Uyuşturucuların keyif verici, uyarıcı ya da uyutucu etkileri, işte bu mekanizmaların sonucu oluşur Kullanılan uyuşturucu maddenin -aslında her hangi bir zehrin-uygunsuz fizyolojik yada psikolojik değişiklikler ile tanımlanan bu etkilerini göstermesine, zehirlenme denir Bu zehirlenmelere son verilmesi yada durdurulması tamamen toplumsal yapı ve ona hakim olan mevcut siyasal düzenle ilintilidir |
|