Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık > Genel Sağlık

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bozuyorlar, dikkat, kimyasını, şekerin

Dikkat! Şekerin Kimyasını Bozuyorlar

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Dikkat! Şekerin Kimyasını Bozuyorlar



Dikkat! Şekerin kimyasını bozuyorlar

Şeker hastalarının kullandığı sakarin ve aspartamın ithalatı, sekiz yılda 13 kattan fazla arttı

Sakarin ve aspartamın yüzde 95i gıda sektöründe kullanılıyor Ucuz olduğundan baklava, reçel, bisküvi, kola, çikolata sektöründe kontrolsüzce yaygınlaşıyor

Şekerin yerini almaya aday yapay ya da kimyasal tatlandırıcılar, gündelik hayatta kontrolsüzce yaygınlaşıyor Şeker hastaları ve yüksek kiloluların tedavi amaçlı kullandığı aspartam ve sakarin gibi tatlandırıcılar, artık gıda sektörünün vazgeçemediği ürünler arasına girdi

Özellikle ramazan ayında tatlı, şekerleme ve çikolata tüketiminin artmasına paralel olarak kimyasal tatlandırıcıların tüketimi de artıyor Şekerden yüzlerce kat daha tatlı olan alternatif tatlandırıcıların 20 kuruşluk miktarı, 2 YTL civarındaki bir kilogram şekerin işlevini görüyor

Amerikada bir dönem yasaklanan, kansere neden olduğu iddia edilen, diyetisyen ve doktorlar tarafından kullanılmaması tavsiye edilen yapay tatlandırıcılar, İstanbul Eminönündeki tezgâhlarda bile açıktan satılıyor Son sekiz yılda kimyasal tatlandırıcıların ithalatı 13 kattan fazla arttı Her yıl bu artış katlanarak devam ediyor

Elbette bu artışın altında sağlık alanındaki ihtiyaçlar yatmıyor Yapay tatlandırıcıların ithalatındaki artışın temel nedeni, gıda sektöründe şeker yerine kullanılması

Mesela, kimyasal tatlandırıcılardan aspartam ve sakarin, market raflarındaki diyet kola, düşük kalorili yoğurt ve şekersiz sakızın yanı sıra açıktan satılan baklava, reçel, helva ve süt tatlıları gibi birçok üründe rahatlıkla şeker yerine geçiyor Vatandaş ise aldığı birçok ürünün içinde kimyasal tatlandırıcı kullanıldığını bilmiyor

Bir bavul aspartamın bir kamyon şekere denk geldiği düşünüldüğünde, gıda sektörünün bu ürünlere meyletmesinin gerçek nedeni ortaya çıkıyor Hatta bavulların içinde kaçak aspartam getirildiği öne sürülüyor

Piyasaya sürülen 5 YTLlik baklavalar, 2 YTLlik çikolatalar gibi ucuz mamullerde kullanılan kimyasal tatlandırıcıların sağlık riskleri ve şeker pazarına verdiği zarar ise âdeta görmezden geliniyor

Amacı dışında kullanımı her geçen gün daha fazla artan tatlandırıcıları yakından izleyen uzmanlar ise uyarıyor: “Sağlıklı yaşamak isteyenler her türlü tatlandırıcıdan uzak durmalı Kimyasal tatlandırıcıların hepsi vücuda yabancı ve zararlıdır

BAKLAVALARDA KAÇAK ASPARTAM!

Çin, Singapur, Tayvan, Hollanda, Amerika, Almanya gibi ülkelerden gelen bu yapay tatlandırıcılar, şekerden çok daha yüksek tat veriyor

Ürkütücü olanı ise İstanbul Eminönü gibi açıktan ürün satılan yerlerde bu tür kimyasallar çokça ve rahatça bulunabiliyor “Sektörde bu tatlandırıcıların kullanımı artıyor” diyen Güllüoğlu Baklavaları gıda mühendislerinden Emine Akyıldıza göre aspartam 25 kilogramlık paketler hâlinde satılıyor: “Küçük pastanelerde diyet kek, diyet ürün bulunuyor Pastada deneyebiliyorlar Tadı tutturması çok zor değil Bunların hiçbiri sağlıklı değil

Hem evde tatlı yapımında hem de büyük firmaların diyet/diyabetik ürünlerinde mutfağa giren yapay tatlandırıcılar, acaba piyasada farklı alanlarda gizlice kullanılıyor mu? Ürünlerin içindeki yapay tatlandırıcılardan vatandaşın haberi var mı? Sektörde hızla yaygınlaşan yapay tatlandırıcılardan birçok üretici yakınıyor

Foga Pastanesi sahibi Yalçın Albardak, adını vermediği Ankarada büyük bir baklava toptancısının, pancar şekeri yerine ürünlerinde aspartamı gizlice kullandığını ifade ediyor Hem de bu ürünler diyet ya da diyabetik diye değil, bildiğimiz şekerden yapılan tatlı olarak satılıyor

Mesela, bir tepsi baklavada 2 buçuk kilogram şeker kullanılıyor Bu miktar 5 YTLye denk gelirken, sadece 50 kuruşluk aspartam ile aynı tat karşılanıyor Zaten Ankara Ulus pazarına gidince vitrinlerde yerini alan baklavaların 5 YTLden satılması aslında durumu açıklıyor “Nasıl bu kadar ucuza mal ediyorsunuz?”, “Yapımında ne kullanıyorsunuz?” sorularına yanıt, “Bilmiyoruz, bize hazır geliyor” oluyor

Birçok firma, baklavayı toptancıdan hazır alıyor; toptancı ise fiyatı düşürmek için ucuz malzemeye yöneliyor Pancardan üretilen şekerin yerine kimyasal tatlandırıcılar tercih ediliyor

Yalçın Albardak, kimi müşterilerin “Neden baklavayı 15 YTLden satıyorsunuz?” sorusuna muhatap kaldıklarını anlatıyor: “Bunu müşteriye anlatamıyoruz O fiyatlar beni kurtarmıyor Ben iki üç çuval şeker kullanıyorsam, onlar bir kilo yapay tatlandırıcı ile işini hallediyor

Ama o tatlıların içinde ne kullanıldığını vatandaş bilmiyor, sormuyor” Albardaka göre piyasada yaygınlaşan yapay ya da kimyasal tatlandırıcıların kullanımı önümüzdeki yıllarda patlayacak: “Bunu orta dereceli esnaf kullanmaz

Ya çok büyük iş yapanlar kullanıyor ya da çok küçükler En büyüklerinden bile şüphelenmek lazım Bunlar da merdiven altında iş yapıyor Gözlerini para hırsı bürümüş” Tüketiciler Birliğinden bir dernek yöneticisi ise yapay tatlandırıcıların bisküvi ve gofret sektöründe, amacı dışında çok yaygın kullanıldığını ifade ediyor

ASPARTAM SATIŞLARINI DURDURDU!

Piyasaya uzun süre yapay tatlandırıcı satan Kalealtı Sanayi ve Ticaret Limitet Şirketi firmasından bir yetkili, amacı dışında kullanım yüzünden üç yıldır yapay tatlandırıcı satışını durdurduklarını anlatıyor: “Bizim kayıtlarımızı inceleyin

Amaç dışı kullanıldığı için üç yıldır bu tatlandırıcıların satışını yapmıyoruz Diyet ürünlerde kullanılması gereken bir madde; ama diyet ürün dışında neredeyse her alanda kullanılıyor” Ürünü yurtdışından getiren ithalatçıların bile bir-iki torba hâlinde perakende satış yaptığını anlatıyor

Volkan Pastanesinin sahibi Erdal Usta ise baklava sektöründe ucuz ve kimyasal malzemenin yaygın biçimde kullanıldığını ifade ediyor

Kimyasal tatlandırıcı kullanılsa bile günde 30 tabletin aşılmaması gerekiyor Tüketiciler Derneği Gıda Komisyonu Başkanı ve Beslenme Uzmanı Ayşe Cengiz, şeker hastası ya da obezite hastalarına kesinlikle yapay tatlandırıcı kullanmamaları uyarısında bulunuyor

Gıda sektöründeki ürünlerde yapay tatlandırıcıların kullanım oranı net olarak yazmadığı için Ayşe Cengiz “Bir kekte ne kadar kullanılıyor, bunun su yüzüne çıkması gerekir” diyor Bunun için tüketicilerin etiket okuma alışkanlığına sahip olması tavsiyesinde bulunuyor

Tabii belediyeler ve Tarım Bakanlığı denetçilerinin de bu gözle gıda kontrolü yapması gerekiyor Aksi hâlde, ürünlerin üzerinde miktarlar yazmıyorsa üreticiden bunun talep edilmesi, gıda derneklerinin haberdar edilmesi, gerekirse kanuni yollara başvurulması denenebilir

Beslenme Uzmanı Cengiz, gün içinde 30 tabletin üzerindeki rakamı ciddi buluyor Bu yüzden ambalajlı gıdaların yanında açıktan satılan baklava, dondurma, helva, süt tatlıları gibi ürünlerde de yapay tatlandırıcı kullanılıyorsa tüketici bu ürünlere çok dikkatli yaklaşmalı, özellikle ucuz ürünlerden emin olunmalı

Ayşe Cengiz, piyasada bu tip ürünlerin tüketim sıklığının düşürülmesini istiyor İşin tüketiciye düştüğüne dikkat çeken beslenme uzmanı, sektörün ciddi denetlenmediğini düşünüyor: “Bu yasada var, ama bu yasalar ne kadar işlerlik kazanıyor? Ürünün üzerine yansıyor mu? Ciddi kuşkularım ve endişelerim var

Rahat olmak istiyorum Tüketiciye önerirken ben bilmiyorum ki (ürünlerde yapay tatlandırıcı kullanılıyor mu, oranı nedir) sade vatandaş nasıl bilecek?”

ASPARTAM İÇİNDEKİLERDE YOK!

Türk Gıda Kodeksi, hangi üründe ne kadar yapay tatlandırıcı kullanılacağını belirlemiş durumda Örneğin 1 kilo baklavada en çok 1 gram kullanılabilir

Ancak market raflarında satılan birçok ürünün içindekiler kısmında yapay tatlandırıcı kullanıldığı ifade edilse de ne kadar kullanıldığı (kaç miligram) yazmıyor Bilinen markaların diyet ürünlerinin neredeyse hiçbirinde kullanılan tatlandırıcı oranı yazmıyor

Yasada yer almasına rağmen bu uygulamanın ürünler üzerinde yazmaması yasal yaptırımlar gerektiriyor Ancak cezaların yetersiz kaldığı belirtiliyor Tarım Bakanlığı, 2006 yılı içinde 350 bin denetleme yaptı Sadece 3 bin 200 işyerine kapatma ve para cezası kesildi, yapay tatlandırıcılara ilişkin ceza sayısı ise çok daha düşük kaldı

Yapay tatlandırıcılar Sanayi ve Ticaret Bakanlığına bağlı Türkiye Şeker Kurumunun onayını aldıktan sonra ithal edilebiliyor 2000 yılında 162 ton olan yüksek yoğunluklu tatlandırıcıların ithalat rakamları 2007 sonunda 2 bin 400 tonu aştı

Yani sekiz yılda yapay ya da kimyasal tatlandırıcıların ithalatı 13 kat arttı Bu rakamların önümüzdeki yıllarda da artması bekleniyor

Türkiye Şeker Kurumundan Aksiyona yapılan açıklamada, yüksek yoğunluklu (yapay/kimyasal) tatlandırıcıların şekere ucuz bir alternatif olduğu belirtiliyor: “Yüksek yoğunluklu tatlandırıcı ithalat miktarlarının yıllar itibarı ile nüfus artışı veya sağlık gibi nedenlerle açıklanamayacak miktarda artış göstermesi, söz konusu ürünlerin fiyatının cazibesi nedeniyle yaygınlaştığını göstermektedir

2008 yılının ilk yedi ayında ithal edilen miktarın 2 bin 190 tona ulaştığı dikkate alındığında ithalatı yapılan yüksek yoğunluklu tatlandırıcı miktarlarının diyet ve diyabetik amaçların çok üzerinde olduğunu göstermektedir

Bu ürünlerin amacı dışında kullanıldığını resmî rakamlardan tespit eden Şeker Kurumunun 2003 yılında yaptığı bir çalışmaya göre ithal edilen yüksek yoğunluklu tatlandırıcıların yüzde 4,8i ilaç sanayiinde kullanıldı Bu da gösteriyor ki bu ürünlerin yaklaşık yüzde 95i gıda sektöründe kullanılıyor

ASPARTAM TRÖSTÜ VAR!

Her ne kadar kansere neden olduğuna dair kesin bulgulara ulaşılamamış olsa da 6 binden fazla üründe kullanılan yüksek yoğunluklu tatlandırıcılarla ilgili bilimsel araştırmalar sürüyor

Bu konuda dünyada en çok ses getiren araştırmaları İtalyadaki Ramazzini Vakfı yürütüyor Vakıf, 2005 yılındaki deneylerde aspartamın farelerde kansere yol açtığını tespit etti

Bin 500 sıçanın yemeklerine Dünya Sağlık Örgütü tarafından öngörülen tüketim miktarı olan kilogram başına 40 miligramın yarısı, yani 20 miligram yapay tatlandırıcı eklendi Bir süre sonra farelerin kansere yakalanma oranlarında ciddi artış olduğu tespit edildi

Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi Başkanı Kemal Özer ise şekerin yerini alan kimyasal tatlandırıcılar hakkında araştırma ve haber çıkmamasının altında uluslararası bir tröstün yattığını söylüyor

Özerin iddiasına göre bir dönem yapay tatlandırıcı şirketlerinde görev alan eski ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld de kritik rol oynuyor Kamuoyu üzerinde baskı oluşturuluyor, negatif propaganda yapanlara izin verilmiyor, aspartamın kansere yol açmadığına dair bilimsel araştırmalar yayımlatıyorlar

Kemal Özer, Türkiyede diyetisyen kılıklı kişilerin un, şeker, tuz denilen “üç beyazdan uzak durun” çağrısına karşı çıkıyor: “Bu üçünden uzaklaşırsanız yaşam biter Her şeyi dozunda almak doğrudur Aşırı kullanmayın demeleri gerekirken, çok tehlikeli şekilde uzaklaşın diyorlar

Doktor Emin Mindan da sağlıklı yaşamak isteyen insanları her türlü yapay tatlandırıcıdan, hatta tatlandırılmış gıdalardan uzak durmaya çağırıyor Gıda katkı maddelerinin ve yapay tatlandırıcıların kullanılmasının hastalıklara yol açtığını anlatıyor: “Kimyasal tatlandırıcıların hepsi vücuda yabancıdır ve zararlıdır

Tatlandırıcıları diyetten çıkarmak sağlıklı yaşam için yeterli olmaz Beslenme alışkanlıklarımızın değişmesi gerekir” Buna göre sebze, az şekerli meyve, kuru yemiş, ev yoğurdu, peynir, et, tavuk, balık, zeytinyağı, tereyağı, köy yumurtası yenmeli; içecek olarak da şekersiz çay, bitki çayları ve su tercih edilmeli

Yapay ya da kimyasal tatlandırıcılar şişmanlıkta ve şeker hastalıklarında kurtarıcı olarak görüldü Hayvan deneylerinden geçerek insan kullanımına sunulan yapay tatlandırıcıların insan vücuduna ve genlerine yabancı olduğunu söyleyen Dr Mindan, “Alıştığımız gıdaları bile tanıyamaz hâle getirirler

Örneğin bir bardak siyah veya yeşil çay önemli antioksidanlar içerdiği hâlde, tatlandırıcı ile vücuda zararlı hâle gelebilir Çeşitli kolalı içeceklerde, gazozlarda, sakız ve bisküvi gibi yiyeceklerde kullanılan aspartam yüzde 10 oranında metanol (metil alkol - kimyasal alkol) içerir Metanol de bağırsaklarda formaldehite (kanserojen bir madde) dönüşür” diyor

PANCAR ÜRETİCİSİNİ VURDU

Gıda Güvenliği Derneği Başkanı Samim Saner ise her maddenin fazla kullanılması durumunda zehirli olacağını iddia ediyor Buna şeker, su ve tuzu da dâhil ediyor: “Günde 150 tane tatlandırıcı kullanıyorsanız, bu doz aşımıdır Günde bir buçuk kilo şeker yiyorsanız bu da doz aşımıdır Yüz gram tuz yerseniz öldürür Çok yüksek miktarda su içerseniz (10/12 litre) ölebilirsiniz

Aspartam cinsi tatlandırıcıların Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi tarafından güvenilir olmadığına dair bir raporunun bulunmadığını ileri süren Sanere göre ilk defa 1965te ABDde üretilen yapay tatlandırıcılarla ilgili bu ülkede uzun yıllar süren araştırmalar sonucunda piyasaya çıkma izni aldı ve ABD, AB, Türkiye de dâhil olmak üzere dünyada 100e yakın ülkede kullanım izni bulunuyor

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Koruma ve Kontrol Genel Müdür Yardımcısı ve Gıda Biriminden Sorumlu Prof Nevzat Artık, yapay tatlandırıcıların sağlık açısından çok sorun teşkil etmediğini düşünüyor Üreticilerin kendilerinden izin almadan üretim yapamadığını, denetlemelerin çok sık yapıldığını savunuyor

Yapay tatlandırıcıların kullanım oranlarıyla ilgili her türlü detayın Türk Gıda Kodeksinde yazdığını ifade ediyor Tarım Bakanlığı bünyesinde gıda maddelerinin standartlara uygun olup olmadığını test etmek üzere 40 laboratuvarı bulunuyor

Merdiven altı firmalarda yapay ya da kimyasal tatlandırıcıların İstanbul gibi büyük şehirlerde kaçak yollardan üretilebildiğini, bunun da iskân kanunundan kaynaklandığını anlatıyor: “Biz kapatıyoruz, gidip başka yerde açıyorlar

Türkiyede pancardan üretilen şeker miktarı yıldan yıla düşüyor Bunun altında iki neden yatıyor Birincisi kaçak gelen şeker, ikincisi ise yapay tatlandırıcılar Türkiyenin üç milyon tona yakın şeker ihtiyacının bir milyon 700 bini yurtiçinde üretiliyor

Aradaki bir milyon tonluk kaybın 600-700 bin tonunu kaçak şeker-nişasta bazlı şeker; kalan 300 bin tonluk kısmı ise Türkiye Şeker Kurumunun tahminine göre şeker eş değerindeki kimyasal tatlandırıcılar oluşturuyor Pancar Kooperatifleri Birliği (Pankobirlik) yetkililerine göre sorunun asıl büyük boyutu çiftçileri ilgilendiriyor Şeker fabrikaları tüketim ihtiyaçlarını göz önüne alarak çiftçiye uyguladığı kotayı gittikçe yükseltiyor

Her fabrika 20 bin çiftçiye tarımsal istihdam sağlıyor Bu hesaba göre, piyasada doğal şekerin yerini yapay şekerin alması 150 bin çiftçi ailesini doğrudan ilgilendiriyor Bazı yetkililer, ortalama dört kişilik aile diye düşünülürse en azından 600 bin kişinin sadece kimyasal tatlandırıcılar yüzünden ürününü satamadığını düşünüyor

İŞTE EN ÇOK KULLANILAN TÜRLER

Aspartam (E 951), Asesülfam-K (E 950), Sakarin (E 954), Aspartam-asesülfam tuzu, Neohesperiden (E 959), Siklamat (E 952), Sukraloz (E 955), Taumatin (E 957)

ASPARTAMIN ZARARLARI NELER?

Dr Emin Mindanın verdiği bilgilere göre sadece aspartamın sebep olduğu rahatsızlık ve hastalıkları sıralarsak tatlandırıcıların pek masum olmadıkları ortaya çıkıyor: baş ağrısı, baş dönmesi, unutkanlık, eklem ağrısı, bulantı, uyuşukluk, kas spazmları, şişmanlık, depresyon, korku atakları, huzursuzluk, konvülsiyon, uykusuzluk, görme kaybı, işitme kaybı, kulak çınlaması, yorgunluk, tat kaybı, Parkinson, çarpıntı, soluk zorluğu, döküntü, mültipl skleroz

KİMYASAL TATLANDIRICI NERELERDE KULLANILIYOR?

Türk Gıda Kodeksinin izin verdiği alanlar şunlar: aromalı içecekler, süt, meyve suyu, tatlı, çerezler, şekerlemeler, boğaz pastilleri, kakao, kuru meyve, sakız, dondurma, soslar, hardal, çorba, reçel, jöle, marmelat, meyve konservesi, balık, kahvaltılık tahıllar, fırıncılık ürünleri, kilo verme amaçlı gıdalar, diyet gıdalar, gıda takviyeleri, biralar, elma ve armut şarabı

KOY ASPARTAMI, BAK TADINA!

Yapay tatlandırıcılardan siklamat, şekerden 45 kat, aspartam 200 kat, asesülfam K 200 kat, sakarin 300 kat, sukraloz 600 kat, taumatin 2 bin 500 kat daha fazla tat veriyor Aspartamın yeni bir türü olarak kabul edilen yeni nesil tatlandırıcı neotam, şekerden 13 bin kat daha tatlı

KİMYASAL TATLANDIRICILARIN NET İTHALAT RAKAMLARI

2000 162 28,5

2001 155 23,6

2002 352 49,3

2003 771 97,7

2004 1 518 172,6

2005 1 551 210,9

2006 1 196 141,7

2007 1 792 233,6

2008* 2 190 250,9

*Ocak Temmuz ayları arasında gerçekleşen ithalata ait değerlerdir

Kaynak: Türk Şeker Kurumu

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.