Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Kültür-Sanat > Şiir Cenneti

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
adrese, gelir, hüzün

Hüzün Adrese Gelir

Eski 08-03-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hüzün Adrese Gelir



Hayata ilk merhabamız bile canhıraş bir çığlıktır? Ağlayarak başlıyoruz hayata O yüzdendir gözlerimizin sürekli nemli, bakışlarımızın mahzun oluşu?

Benzemeyiz başkasına Biz bize benzeriz Bir çocuk boynunu bükse, acının akkordan tezenesi gönül sazımızın bam teline dokunur; mutsuz gelinin gülümsemeyle gizlediği hüznü, hüzzam bir şarkı gibi yüzünden okunur?

Türkümüz, gönül künyemizdir Sesimiz, hançer gibi yırtar da hançeremizi; dışımızdan görünür içimiz? Gönül gözüyle bakanlar, görürler kalbimizdeki koru, ruhumuzdaki anaforu? Biz hangi türküyü söylersek söyleyelim, türküler bizi söyler?

Anlatamayız meramımızı dosta-düşmana ''Uzun hikâye'' der geçeriz Sonra da, bir ''uzun hava''yla salarız parçalı-bulutlu bir havaya gönül yangınımızı, hasretimizi, isyanımızı? Derdimizi deryaya döker, telli turnaların kanadına takarız sevgiliye göndereceğimiz selamı?

Durup dururken ağlamak isteriz? Neden mi? Nedenini bilebilsek hiç ağlar mıydık gülmek dururken? Kim bilir? Belki de geleneğimizin gereğidir ağlamak?

Yetişme ve hâlâ yetiştirme tarzımız bu? Gülmek hafifliktir bizde Gülene iyi gözle bakılmaz En azından ''çok gülen delinin akıllanamayacağına'' inanırız? Oysa ağlamak iyidir Derdini, acısını, özlemini, öfkesini ve isyanını içinde tuta biriktire, bir volkan gibi patlamak üzere olan ezilmiş veya horlanmış birine ağla, açılırsın demez miyiz?

Ağzını açmasına izin vermeden, tüm soru ve istekleri içlerinde hapsedilmiş çocuklar; ileride kavuşacağını umut ettiği mutluluk uğruna sesini suskunluğa düğümleyip kaynana kahrına katlanan gelinler; kör olası hânede evlâd ü ayal var deyu, uğradığı haksızlığı hıçkırık gibi hançeresinde eriterek, mızrak gibi bedenini yamuk âmirin huzurunda yay gibi eğmek zorunda kalanlar ağlasalar açılırlar mı dersiniz?

Açılmak? Ağlayarak açılmak?
İki damla gözyaşı, iki kırık hıçkırıkla açılabilseydi insan; mutluluk gemileri yüzerdi gözyaşı denizinde? Ama açılmıyor, açılamıyor zulüm zindanının paslı prangaları yüreklerin bileğinden? Ondandır sabahların suskunluğu ve akşamların hüznü?

Yarını düşünür hüzünleniriz Uğunur umudumuz benzi solmuş bir belirsizliğin şiltesinde yüzükoyun? Kara bahtın karakışında bir cemre beklenir umut takviminde belirecek Baharın özlemi tutuşur gönüllerde Ne yazık ki, takvimden kopan ilk yaprakta boşalır zemherinin zembereği? Etekleri çamurlu sarışın bir ikindi; bahara ermedi mevsim, hazan olup gidiyor ağıtıyla geçip gider Düşürdüğü mendile düğümlediği bir topak hüzün kalır?

Bugünü yaşayamamanın hüznüyle sararır umutlar Oysa hayat yaşanası? Yaşamak isteğiyle çarpar yürek Oysa çarpması yetmez yüreklerin Yaşayabilmek için taş gibi katı, kan yerine kin pompalayan yürek gerek? Bu düşünceyle ezilir gönüller, neşe alır gider başını, umut burcunda solan sapsarı bir hüzün kalır?

Düne yaslanır düşünceler Özlemler tarar zülfünü geçmişin aynasında anıların? Sararmış resimlerden, unutulmuş isimlerden, ne olduğu belli olmayan cisimlerden özge bir şeye rastlanabilinmez?

Yarınlar, çok bilinmeyenli birer denklem Bugünün gökyüzü, bilinmez yarınların endişe bulutlarıyla kapalı Dün, bir daha dönülemeyecek sıladır? Çarp, böl, çıkar, topla; elde var hüzün? Bu tren, rayların bittiği yere kadar gider?

Hüzün, anlatılmaz bir tadın adıdır Anadolu'da Biber acısı gibi? Yakan, sızlatan, terleten; sonra da özge bir lezzet, garip bir rahatlık veren?

Melâl ve hüzün her dem âşina olduğumuz iki özel duygudur Bir şahin pençesi gibi oyar içimizi sevgilinin mahzun bakışı Melâli anlamayan nesle âşina değiliz der Ahmet Hâşim İşte öylesine ruhumuza işlemiştir hüzün ve melâl nesiller boyu?

Bakışlarımız hüzünlü, türkülerimiz hüzünlü, öykülerimiz hüzünlüdür? Okuyan hüzünlüdür, yazan hüzünlüdür; bağlama hüzünlüdür, ozan hüzünlüdür; bahar hüzünlüdür, hazan hüzünlüdür? Ezelîdir hüzne âşinalığımız bizim?

Bir seher vaktinde indim bağlara/ Öter şeyda bülbül gül yârelenir? (Âşık Daimi)
Dedim ki bülbül-i şeydaya; Hazır rastlamışken sana, şöyle hüzünle bir çile ki, melâli anlayıp mahzun olalım?

Güldü bülbül-i şeyda Gülüşü hüzünlüydü?
Yetmez mi musâb olduğun bunca devâhi? dedi Neşeyi koydunsa bul, sevinç sahrada serap? Yürü git işine bre akılsız adam! Hüzün adrese gelir?


alinti


Alıntı Yaparak Cevapla

Hüzün Adrese Gelir

Eski 08-03-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hüzün Adrese Gelir




Alıntı:








Orjinal Mesaj Sahibi Malefica





Yetişme ve hâlâ yetiştirme tarzımız bu? Gülmek hafifliktir bizde Gülene iyi gözle bakılmaz En azından ''çok gülen delinin akıllanamayacağına'' inanırız? Oysa ağlamak iyidir Derdini, acısını, özlemini, öfkesini ve isyanını içinde tuta biriktire, bir volkan gibi patlamak üzere olan ezilmiş veya horlanmış birine ağla, açılırsın demez miyiz?




Açılmak? Ağlayarak açılmak?

İki damla gözyaşı, iki kırık hıçkırıkla açılabilseydi insan; mutluluk gemileri yüzerdi gözyaşı denizinde? Ama açılmıyor, açılamıyor zulüm zindanının paslı prangaları yüreklerin bileğinden? Ondandır sabahların suskunluğu ve akşamların hüznü?





Hüzün, anlatılmaz bir tadın adıdır Anadolu'da Biber acısı gibi? Yakan, sızlatan, terleten; sonra da özge bir lezzet, garip bir rahatlık veren?



Bir seher vaktinde indim bağlara/ Öter şeyda bülbül gül yârelenir? (Âşık Daimi)

Dedim ki bülbül-i şeydaya; Hazır rastlamışken sana, şöyle hüzünle bir çile ki, melâli anlayıp mahzun olalım?


Güldü bülbül-i şeyda Gülüşü hüzünlüydü?

Yetmez mi musâb olduğun bunca devâhi? dedi Neşeyi koydunsa bul, sevinç sahrada serap? Yürü git işine bre akılsız adam! Hüzün adrese gelir?



alinti








Gerçekten çok güzel bir yazı Hele son cümle

Alıntı Yaparak Cevapla

Hüzün Adrese Gelir

Eski 08-03-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hüzün Adrese Gelir




Alıntı:








Orjinal Mesaj Sahibi Malefica



Hayata ilk merhabamız bile canhıraş bir çığlıktır? Ağlayarak başlıyoruz hayata O yüzdendir gözlerimizin sürekli nemli, bakışlarımızın mahzun oluşu?


Benzemeyiz başkasına Biz bize benzeriz Bir çocuk boynunu bükse, acının akkordan tezenesi gönül sazımızın bam teline dokunur; mutsuz gelinin gülümsemeyle gizlediği hüznü, hüzzam bir şarkı gibi yüzünden okunur?


Türkümüz, gönül künyemizdir Sesimiz, hançer gibi yırtar da hançeremizi; dışımızdan görünür içimiz? Gönül gözüyle bakanlar, görürler kalbimizdeki koru, ruhumuzdaki anaforu? Biz hangi türküyü söylersek söyleyelim, türküler bizi söyler?


Anlatamayız meramımızı dosta-düşmana ''Uzun hikâye'' der geçeriz Sonra da, bir ''uzun hava''yla salarız parçalı-bulutlu bir havaya gönül yangınımızı, hasretimizi, isyanımızı? Derdimizi deryaya döker, telli turnaların kanadına takarız sevgiliye göndereceğimiz selamı?


Durup dururken ağlamak isteriz? Neden mi? Nedenini bilebilsek hiç ağlar mıydık gülmek dururken? Kim bilir? Belki de geleneğimizin gereğidir ağlamak?


Yetişme ve hâlâ yetiştirme tarzımız bu? Gülmek hafifliktir bizde Gülene iyi gözle bakılmaz En azından ''çok gülen delinin akıllanamayacağına'' inanırız? Oysa ağlamak iyidir Derdini, acısını, özlemini, öfkesini ve isyanını içinde tuta biriktire, bir volkan gibi patlamak üzere olan ezilmiş veya horlanmış birine ağla, açılırsın demez miyiz?


Ağzını açmasına izin vermeden, tüm soru ve istekleri içlerinde hapsedilmiş çocuklar; ileride kavuşacağını umut ettiği mutluluk uğruna sesini suskunluğa düğümleyip kaynana kahrına katlanan gelinler; kör olası hânede evlâd ü ayal var deyu, uğradığı haksızlığı hıçkırık gibi hançeresinde eriterek, mızrak gibi bedenini yamuk âmirin huzurunda yay gibi eğmek zorunda kalanlar ağlasalar açılırlar mı dersiniz?


Açılmak? Ağlayarak açılmak?

İki damla gözyaşı, iki kırık hıçkırıkla açılabilseydi insan; mutluluk gemileri yüzerdi gözyaşı denizinde? Ama açılmıyor, açılamıyor zulüm zindanının paslı prangaları yüreklerin bileğinden? Ondandır sabahların suskunluğu ve akşamların hüznü?


Yarını düşünür hüzünleniriz Uğunur umudumuz benzi solmuş bir belirsizliğin şiltesinde yüzükoyun? Kara bahtın karakışında bir cemre beklenir umut takviminde belirecek Baharın özlemi tutuşur gönüllerde Ne yazık ki, takvimden kopan ilk yaprakta boşalır zemherinin zembereği? Etekleri çamurlu sarışın bir ikindi; bahara ermedi mevsim, hazan olup gidiyor ağıtıyla geçip gider Düşürdüğü mendile düğümlediği bir topak hüzün kalır?


Bugünü yaşayamamanın hüznüyle sararır umutlar Oysa hayat yaşanası? Yaşamak isteğiyle çarpar yürek Oysa çarpması yetmez yüreklerin Yaşayabilmek için taş gibi katı, kan yerine kin pompalayan yürek gerek? Bu düşünceyle ezilir gönüller, neşe alır gider başını, umut burcunda solan sapsarı bir hüzün kalır?


Düne yaslanır düşünceler Özlemler tarar zülfünü geçmişin aynasında anıların? Sararmış resimlerden, unutulmuş isimlerden, ne olduğu belli olmayan cisimlerden özge bir şeye rastlanabilinmez?


Yarınlar, çok bilinmeyenli birer denklem Bugünün gökyüzü, bilinmez yarınların endişe bulutlarıyla kapalı Dün, bir daha dönülemeyecek sıladır? Çarp, böl, çıkar, topla; elde var hüzün? Bu tren, rayların bittiği yere kadar gider?


Hüzün, anlatılmaz bir tadın adıdır Anadolu'da Biber acısı gibi? Yakan, sızlatan, terleten; sonra da özge bir lezzet, garip bir rahatlık veren?


Melâl ve hüzün her dem âşina olduğumuz iki özel duygudur Bir şahin pençesi gibi oyar içimizi sevgilinin mahzun bakışı Melâli anlamayan nesle âşina değiliz der Ahmet Hâşim İşte öylesine ruhumuza işlemiştir hüzün ve melâl nesiller boyu?


Bakışlarımız hüzünlü, türkülerimiz hüzünlü, öykülerimiz hüzünlüdür? Okuyan hüzünlüdür, yazan hüzünlüdür; bağlama hüzünlüdür, ozan hüzünlüdür; bahar hüzünlüdür, hazan hüzünlüdür? Ezelîdir hüzne âşinalığımız bizim?


Bir seher vaktinde indim bağlara/ Öter şeyda bülbül gül yârelenir? (Âşık Daimi)

Dedim ki bülbül-i şeydaya; Hazır rastlamışken sana, şöyle hüzünle bir çile ki, melâli anlayıp mahzun olalım?


Güldü bülbül-i şeyda Gülüşü hüzünlüydü?

Yetmez mi musâb olduğun bunca devâhi? dedi Neşeyi koydunsa bul, sevinç sahrada serap? Yürü git işine bre akılsız adam! Hüzün adrese gelir?



alinti










Her kelimesine, noktasına, virgülüne, ünlemine offf diyorum

Süper bir yazıydı çok keyifle okudum teşekkürler

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.