|
|
Konu Araçları |
afrodisias, aydın, bilgi, karacasu, resimleri |
Aydın Afrodisias Karacasu Bilgi Ve Resimleri |
11-04-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Aydın Afrodisias Karacasu Bilgi Ve ResimleriAydın Afrodisias Karacasu Bilgi ve Resimleri Afrodisias Tanrıça Afrodit'e adanmış birçok Eskiçağ kentinin ortak adı Afrodisias (ya da Aphrodisias) adlı kentlerin en ünlüsü, Güneybatı Anadolu'da, eski Karia bölgesinde, günümüzdeki Aydın iline bağlı Karacasu ilçesinin merkez bucağına bağlı Geyre köyünün yerindeydi İÖ V yy'da kurulan kent, Roma İmparatorluğu döneminde gelişmiş, İÖ I yy ile İS V yy arasında, önemli bir sanat, öncelikle de heykelcilik merkezi haline gelmiş, Afrodit tapınağıyla ve Afrodit adına yapılan törenlerle ün salmıştır Afrodisias kenti, deprem kuşağındaki konumu nedeniyle, tarihi boyunca pek çok depremden şiddetle etkilenmiştir Özellikle 4 yüzyıl ve 7 yüzyıl da burada büyük depremler olduğu bilinmektedir 4 yüzyıl depremi ayrıca Afrodias'ın bulunduğu mevkide su akış mecralarını da değiştirmiş, kentin bazı kısımlarını su baskınlarına maruz kalmaya müsait bir hale getirmiştir Su baskınları sorununu çözümleme amaçlı ve aciliyet içinde inşa edildiği anlaşılan tahliye sisteminin kanıtları bugün de görülebilmektedir 7 yüzyıldaki depremden sonra Afrodisias bir daha hiçbirzaman tam olarak kendine gelememiş, ve bakımsızlığa düşmüştür Zamanla kalıntılar kısmen Geyre köyü alanı ile örtülmüştür 20 yüzyıl başlarında Geyre köyünün bir kısmı yine deprem nedeniyle boşalmış, boşaltılan alanın altındaki kalıntılar ortaya çıkmıştır 1960'da Geyre, yine deprem mülahazalarıyla, bugünkü yerine taşınmış ve belde olmuştur Kent 7 yüzyıldan itibaren paganizm çağrışımlı Afrodisias ismini terkederek Hristiyanlık etkisiyle Stavropolis (Haç kenti) şeklinde adlandırılmıştır Bizans İmparatorluğu döneminde bölge (antik çağ Karya 'sına nazaran daha iç bölgede yer almasına rağmen) Karya olarak anılmaya başlamıştır 1260 yılından itibaren Türkler in bölgede egemenlik kurması ile Karia ismi Geyre olarak Türkçe 'ye yansımıştır Afrodit Tapınağı Afrodit Tapınağı Afrodisias kentinin odak noktası olmuş, ancak sonradan bir Hristiyan bazilikasına dönüştürülmesi esnasında karakteri önemli ölçüde değiştirilmiştir Afrodisias'lı heykeltıraşları antik çağda haklı bir üne kavuşturan ustalıklarının ve üretkenliklerinin örnekleri bu Tapınak'ta, sitin diğer bölümlerinde ve Afrodisias Müzesi'nde görülebilmektedir Agora bölümünde pek çok hasarsız heykele ulaşılabilmiş ve gerçek anlamda bir heykelcilik okulunun varlığına işaret eden deneme heykelleri ve tamamlanmamış eserler keşfedilmiştir Ayrıca, sitin çeşitli noktalarında sütunlar ve çelenklerle bezenmiş sarkofaj lar bulunmuştur İnsan, kuş ve diğer hayvan figürleri ve bitkisel motiflerle süslenmiş pilaster ler de Afrodisias'ın cevherleri arasındadır Yakın çevrede zengin mermer yataklarının varlığı heykel sanatının gelişimine doğrudan katkıda bulunmuştur Diğer binalar ve buluntular Afrodisias'ta Afrodit Tapınağı dışında da kaydadeğer pek çok yapı bulunmaktadır Bunların başında Akdeniz havzası genelinde antik çağa ait ve en iyi şekilde korunarak günümüze ulaşmış stadyum yer almaktadır 262 m uzunluğunda ve 59 m genişliğindeki bu stadyum 7 yüzyıldaki deprem nedeniyle ağır hasar görmesine kadar atletizm karşılaşmaları ve diğer sosyal etkinlikler için kullanılmıştır Afrodisias kazıları önemli miktarda Yahudi kökenli yazıtlar da ortaya koymuştur Bunların tarihi önemi henüz tam kesinleştirilememekte birlikte, pek çoğu 'theosebeis' (Tanrı'dan korkanlar) tanımlanan kişilerce yapılmış bağışların listelerini içeren bu yazıtlar, Sart sinagog u ve İncil temel alınarak yapılabilecek kıyaslamalar bazında, diğer dinlerden olup da bir şekilde Afrodisias Yahudi cemaati ile bağ kurmuş bir topluluğa atıfta bulunuyor olabilirler Bunun Roma İmparatorluğu döneminde Anadolu'da yaygın bir gelenek olduğunu ileri süren uzmanlar bulunmaktadır Kazılar ve diğer çalışmalar Aphrodisias'ta ilk kazılar 1904-1905 yıllarında Paul Gaudin tarafından yapılmıştır Halen sürmekte olan ve New York Üniversitesi tarafından koordine edilen Afrodisias kazılarının başlangıcı 1961 yılına ve vefatına kadar tüm kariyerini buraya adayan Kenan Erim 'e dayanmaktadır Bugün, çalışmaların devamı yine New York Üniversitesi himayesinde; Oxford Üniversitesi Lincoln Kürsüsü'nde Klasik Arkeoloji ve Sanat Profesörü olan Prof RRR Smith ile New York Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü'nde Prof Christopher Ratte'nin ortak yönetimi altında sürmektedir Sur duvarlarından itibaren 1 kmlik alan 1 Derece Sit Alanı ilan edilmiştir Kalıntıların zenginliği nedeniyle kazıların başlangıcında inşa edilen müzenin yetersiz kalması nedeniyle yeni bir Afrodisias Müzesi 'nin kurulması gündemdedir |
|