Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
güzeldir, masallar, paylaşmak

Masallar - Paylaşmak Güzeldir

Eski 10-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Masallar - Paylaşmak Güzeldir




Paylaşmak Güzeldir

--------------------------------------------------------------------------------

Baharın ilk günleriydi, havalar yeni yeni ısınmaya başlamıştı Tepedeki düzlükte büyük bir temizlik vardı Yerler süpürülüyor, sandalyeler depoya taşınıyor ve yerlere örtüler seriliyordu Alaz, Deniz, Eren, Zeynep ve Dilan bu işlerde Bilge Dede’ye yardım ediyorlardı

Tepeye çocuklarını getiren köy sakinleri birbirlerine, “Bugün Cumartesi mi?” diye soruyorlardı Çünkü Cumartesi akşamları Bilge Dede, tepeden boru çalar ve tüm çocuklar tepeye hikaye dinlemeye giderlerdi Ancak bugün ne Cumartesiydi, ne de vakit akşamdı

Bilge Dede, tüm köye Alaz ve Dilan’la haber göndermiş ve tüm çocukları pikniğe çağırmıştı Ama sadece piknik değildi bu, çocuklar gelirken yanlarında en az iki tane de oyuncak getireceklerdi

Haberi alan çocuklar, çantalarını aceleyle hazırlayıp, büyüklerini çekiştire çekiştire tepeye doğru tırmanmaya başlamışlardı

Tepede oldukça geniş bir alana, örtüler serilmiş, örtülerin üzerine içleri kurabiyeler, kekler ve tatlılarla dolu büyük birer tabak konmuştu Bu tabakların yanında da içleri ceviz, fındık, badem gibi yemişlerle dolu taslar vardı

Gelen her çocuk, örtülerden birinin üzerinde kendine yer buluyor ve her örtüde beş çocuk oturuyordu

Bilge Dede, çocukları uyarıyor, “Çocuklar bütün arkadaşlarınız gelip yerleşmeden kimse yemeye ve oyuncaklarını çıkarmaya başlamasın”

Tepedeki düzlükte bütün çocuklar, Bilge Dede’nin söylediklerine uyuyordu Ufak tefek terslikleri de Bilge Dede görmezden geliyordu

Fakat bir gruptan sürekli şikayet dolu sesler ve hareketler yükseliyordu O kadar gürültü çıkarıyorlardı ki, Bilge Dede’nin bile dikkatini çektiler Bilge Dede sessizce grubun arkasına yaklaştı ve çocukları izlemeye başladı

Çocuklardan biri, tabaktakileri yemeye başlamıştı ve kendisini uyaran arkadaşlarını “Karışmayın siz” diye azarlıyordu

Çocuklardan biri, “Bu bütün tabaktakileri yiyecek galiba, herkes kendi hakkını önüne alsın” deyince de tabağı önüne çekip, bağırıyordu, “Bilge Dede’yi duymadınız mı” diyor ve arada bir tane daha ağzına atıyor, diğerini cebine saklıyordu

Bilge Dede bu gruptan biraz uzaklaşarak şöyle dedi, “Çocuklar tabaktakiler bitecek diye korkmayın, daha çok var, isteyenler tabaklarını tekrar doldurabilirler” dedikten sonra, herkese başlayabilirsiniz diye eliyle işaret verdi

Görevli çocuklar tüm çocuklara ayran dağıttı Ama aynı gruptan hala çok fazla ses çıkıyordu

Bilge Dede o grubun yanına gitti, Yine aynı çocuk, tabağı kapmış, “herkese ben paylaştıracağım” diyor ama kimseye bir şey vermiyor, tabaktakileri ceplerine dolduruyordu

Bilge Dede, onun omzuna dokunduğunda telaşla ayağa kalkmış, ve tabağı Bilge Dede’ye uzatarak fısıltıyla “Bunlar da hemen bitirdiler tabağı, ben yiyemedim, bir tabak daha alabilir miyim” diye sordu

Bilge dede çocuklara işaret etti ve Zeynep bir tabak daha getirdi Bilge Dede tabağı grubun ortasına koydu ama çocuk yine aynı iştahla saldırdı tabağa

Bilge Dede onu kolundan tutarak ayağa kaldırdı ve çocuklara dönerek, “Bu arkadaşınızı maymunu mu yönetiyor, aslanı mı?” diye sordu

Gruptaki diğer çocuklar, “Maymunu yönetiyor Bilge Dede” dediler

“Peki ne diyor bu arkadaşın maymunu” kimseden ses çıkmayınca Bilge Dede devam etti, “Hepsini sen ye, hepsini sen ye, kimseye verme, az var, biz doymayız, çabuk ye, sakın paylaşma diyor değil mi?” Çocuklar bir ağızdan gülmeye başladılar

“Ama ben asıl aslanının ne dediğini merak ediyorum çocuk” dedi Bilge Dede

Çocuk biraz utanmış gibiydi, “Aslında” dedi, “aslanım beni uyarıyordu, herkes gibi sen de bekle, hakkına razı ol, acele etme diyordu ama maymunum, sen almazsan diğerleri alacak sana bir şey kalmayacak diyordu” dedi

Bilge Dede ise, “ve sen de maymunun sözünü dinledin öyle mi?” diye sordu

Diğer çocuklar, “Bilge Dede o her zaman öyle yapıyor” diye şikayet etiler

Bilge Dede, “Belki yerken maymunun sözünü dinledi ama bakın bir çok oyuncak getirmiş, sıra oyuna gelince aslanın sözünü dinleyecek değil mi?” diye sordu çocuğa

Çocuk başını salladı ve tabaktakileri yemeye devam etti

Bütün çocuklar yiyeceklerini bitirip, ayranlarını içtiler Bilge dede isteyenlere ikinci bardak ayranlarını da verdi ve sonra grupların ortasına eçip, “Şimdi oyun zamanı çocuklar, oyuncaklarınızı çıkarıp, oyuna başlayabilirsiniz” dedi

Çocuklar oyuncaklarını çıkarıp oynamaya başladılar Başlangıçta biraz karışıklık oldu ama sonra her çocuk etrafa yayılan oyuncaklarla tek tek ya da beraberce oynamaya başladılar

Fakat yine aynı gruptan bağrışmalar duyuldu Bilge Dede çocukların yanına gittiğinde , yiyecekleri paylaşmayan çocuğun, kendi oyuncaklarını kimseye vermediğini ama diğer çocukların oyuncaklarıyla oynamaya çalıştığını gördü Kendi oyuncaklarıyla oynamak isteyen çocukları ise itiyor ve, “O benim, o benim” diye bağırıyordu

Bilge Dede çocukların yanından uzaklaştı ve uzak bir yerden grubu izlemeye devam etti Görevli çocuklardan, Deniz ve Zeynep grubun yanına gittiler ve diğer dört çocuğu oradan kaldırıp başka bir grup oluşturdular

Paylaşmayı sevmeyen çocuk ise örtünün üzerinde tek başına kalmıştı

Bir süre kendi başına oynamaya çalıştı ama tek başına oyun oynamanın hiçbir tadı yoktu Başka gruplardan çocukların yanına gitti ama kimse onunla oynamak istemedi

Bilge Dede onun yanına gidip, elinden tuttu ve, “Gel bakalım, senin için depoda oyuncak ve mutfakta yiyecek kalmış mı? Arayalım” dedi

Çocuğun gözleri parladı Mutfağa gittiklerinde, Bilge Dede, “Haydi gel, sana ve arkadaşlarına çikolata bulalım” dedi

Ama çocuk fısıltıyla, “Bilge Dede, sen bütün çikolataları bana ver, ben onlara dağıtırım” dedi

Bilge Dede kaşlarını yukarı kaldırdı ama bir şey demedi Onu depoya götürdüğünde, bir çok oyuncakla karşılaştılar

Bilge Dede, “Haydi sen oyuncakların içinden bir tane seç, diğerlerini de arkadaşlarına götürelim” dedi

Fakat çocuk yine, “Bilge Dede sen onları bana ver, onlara verme” dedi fısıltıyla

Bilge Dede bu sefer sert bir sesle, “Çocuk, bu sefer beni kızdırdın ama” dedi

“Sen niçin hep maymununu izliyorsun, diğer arkadaşlarının yemeye ve oynamaya hakkı yok mu?” diye sordu

Çocuk, “Ama onları önce ben gördüm” diye ısrar etti

Bilge Dede çocuğu yüksek bir sandalyeye oturtarak şöyle dedi, “Sadece yemek ve oyuncaklar değil, her şey paylaşıldıkça güzelleşir, paylaşılmayan her şey haksızlık ve kötülük yaratır Paylaşmayı sevmeyen yalnız kalır, kimse onu sevmez Bencillik kabalıktır; oysa nazik olmak güzeldir, iyidir Sen her şeyini paylaşmazsan ve hep benim hep benim dersen, hayat da sana kızar ve paylaşmaz hiçbir şeyi seninle O zaman da sen çok üzülürsün”

Çocuk, omzundaki, “dinleme onu, dinleme onu” diyen maymunun kafasına bir şaplak attı ve, “Bundan sonra hep aslanımın sözünü dinleyeceğim Bilge Dede, özür dilerim” dedi

Sonra cebindeki yiyecekleri ve çantasındaki oyuncakları arkadaşlarının önüne boşalttı ve hep birlikte bol bol oynadılar

Piknik bittiğinde, çocuklar köye dönmek üzere hazırlandılar

Bilge Dede bütün çocuklara kamıştan yapılma flüt hediye etti Çocuklar çok sevindiler Yokuş aşağı inerken, hepsi birden flütlerini çalmaya başladıklarında, büyükler de gülerek kulaklarını elleriyle kapadılar



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.