Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Psikoloji / Sosyoloji / Felsefe

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ileri, stres, yaş

Stres Ve İleri Yaş

Eski 09-06-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Stres Ve İleri Yaş




başarıyla yaşlanmayı başarmak söylenmesi kolay uygulaması zor olan bir durumdur Yaşlanan insan "Çaptan düştüm" duygusunu hissedecektir Daha az ise yaşadığına inanmak çaptan düşmesini daha da artıracaktır Fizik olarak çaptan düşen insan zihin olarak çapını genişletmişse iyi, mutlu ve umutlu yaşlılık geçirilecektir

Bir kimsenin davranışlarında, duygularında, hafızasında, düşüncelerinde ani değişiklikler olmuşsa bunu hemen yaşlanma olarak yorumlanmamalıdır Tıbbi ve psikolojik bir çok neden kişileri yapay olarak yaşlı gösterir

Yaşı ilerleyen insan eğer karamsar kişilik özellikleri taşıyorsa bir sorun yaşadığında sorunu büyütecektir Sorunun gerçek sorun olup olmadığı ayırt edemezse Depresif sürece girebilir

Yaşlanmanın getirdiği değişiklikler

Yaşlanma insanda bedensel ve zihinsel olarak bazı değişiklikler getirirAğrıları, güçsüzlüğü, zihinsel yavaşlaması vardır Yaşlanmanın doğal belirtileri olan değişiklikler üzerinde fazla durmak yaşlıların en büyük stres etkisidir Sürekli sağlık sorunlarını düşünen bir yaşlının sağlık sorunları bir şiddetinden beş şiddetine çıkacaktır

Yaşlanmanın getirdiği değişiklikleri olgun karşılayabilmek doğru bir yaşam felsefesi ile kazanılır

Mutlu ve huzurlu yaşlıların daha uzun ve sağlıklı yaşadıkları biçimsel gerçeklerdendir

Ölmekten daha iyi diye düşünmek

Maddeci keskinlikler içerisindeki insanlar ölümü bir son olarak düşünürler İkinci hayata inanmayan insanların kullanacakları tek yöntem budur Ölüm konusunu unutmaya çalışıp yaşlılığın tadını çıkarmanın yollarını aramaya çalışırlar

İyimserlik kapasitesi

İnsanda herhangi bir yaşta iyimserlik kapasitesi yükaaaae strese dayanma gücü belirgin şekilde artmaktadır Hayat boyu yaşama bakışı renklendiren, zorluklara göğüs germeyi başarabilen bu özellik kişilik özelliği haline getirilmelidir

İyimserlik, ümitli ve olumlu bakış refleksleri kazanmış bir yaşlı hastalıklar, aile içi sorunlar karşısında kolay çıkışı yolları bulabilecektir

İleri yaşlarda romatizma ve kireçlenmelere az maruz kalmak için genç yaşlarda kalsiyumlu gıdaları fazla alarak vücuttaki kalsiyum kapasitesini artırmak önerilir İşte aynı şekilde mutlu ve güzel yaşamak için genç yaşlarda pozitif düşünmeyi yaşam felsefesi yapmak gerekmektedir

Ölüme bakış

İleri yaşta belki en önemli stres kaynağı ölüm korkusudur Kendisini idam sırasını bekleyen bir mahkum gibi gören yaşlının ölümü sorgulaması gerekmektedir Nitekim Fransa eski Cumhurbaşkanı Mitterant prostat kanseri ve 5-6 ay içerisinde ölebileceği söylendiğinde şu tepkiyi veriyor: "Ölümden sonra ne olacağını" bu konuda bana bir rapor hazırlayınHazırlanan raporda ölümden sonrası için "Zaman kırılmasından" söz edilerek hayatın sürdüğünün ima edildiği basına yansımıştı

Gerçektende gazetelerdeki ölüm ilanlarına bakılırsa "Ebedi istirahatgahına tevdi edildi, rahat uyu " gibi dileklerde bulunulmaktadır

İnsan oğlunda ölümden sonra yaşama arzusu muhtemelen kromozomlarında yazılı olarak vardırTıpkı midemizdeki açlık hissinin varlığı yiyecekleri gösterdiği gibi, ölmeme isteği de hayatın ölmediğini göstermektedirİkinci hayata inanan insan ölüm korkusu stresine karşı önemli bir güce sahip demektir

Ölüm korkusuna iten bizatihi ölüm değil ölümle ilgili duygulardır, ölüme verilen anlamdırÖlümü kabul edip bedenin öldüğünü ama hayatın devam ettiğini düşünmek yaşlılara güç verir

Agnostik düşünme tarzındaki insanlar "Sonsuzluğun sonu var mıdır, öldükten sonra ne olacak" sorularına "bilmiyorum" diye cevap verecektirBilinmezlikte ölüm korkusunu azaltan bir etki vardırFakat belirsizliğin kendiside aynı bir stres kaynağı oluşturur

İnsanın iyimserlik kapasitesini ölüm konusunda geliştirmesi mümkündür Hayatın ölmediği, yapılan iyiliklerin boşa gitmediği düşüncesi ile limitli ve huzurlu yaşam elde etmesi çok kolay olacaktır

YAŞLANMA PSİKOLOJİSİ

Avusturya da bir kilise kayıtlarına göre, 1680 yılında doğan her 19 kişiden sadece 2'si 65 yaşına gelmektedir Bu demektir ki "Ebedi gençlik çeşmesi" bulunamadı ama hayatta kalma süresi uzu-adı Yaşlı nüfus böyle çoğalınca yaşlanma ile ilgili sorunlar da önümüze yığıldı Konunun hastalık boyutunu bir kenara bırakıp yaşlanmanın psikolojisini ve bu sevgiye muhtaç insanlara nasıl yardım edebileceğimizi düşünelim

Yaşlanma Psikolojisi:

Yaşlılık psikolojisi yerine yaşlanma psikolojisi ifadesi kullanılmalıdırçünkü insan doğar doğmaz yaşlanmakta, beyin hücreleri daha o dakikadan itibaren eskimeye başlamaktadır İyi bir yaşlılığın temelleri de, hayatın ilk yıllarında atılır

Yaşlanma, eskime, canlı-cansız bütün varlıkların kaderidir Yaşlanan insanın saçları beyazlar, cildi kırışır ve beli bükülürken, psikolojik yapısında da değişiklikler olur

Azalan Psikolojik Yetiler:

Zeka parlaklığı azalır, yeni şeyler öğrenmek zorlaşır, hafıza zayıflar, girişim ruhu ve ataklığı geriler

Artan Psikolojik Yetiler:

Bilgelik ve ağırbaşlılık belirginleşir, mantıklı ve doğru düşünme daha sağlıklıdır; muhakeme güçlüdür; yerinde yargılara daha kolay varılır Bilgi birikimi ve tecrübe, olgun kişilikle birleşirse mutlu ihtiyarlar ortaya çıkar Daha tutarlı, hoşgörülü ve sabırlı olurlar

Yaşlı-Genç Farkı:

Bir ordu düşününüz; eğitimsiz ama kalabalıkDiğer bir ordu düşününüz; eğitimli fakat sayısı çok azİkinci ordu birici orduyu her zaman mağlup eder

Büyük işler beden gücünden ziyade , doğru düşünme ve hedeflere geçerli hale getirme ile başarılır Yani kılıç keskinliği değil akıl keskinliği esastır

Demek ki yaşla kaybolan yetiler yerine önemli kazanımlar varsa, kişi aaaifli bir yaşlılık geçirebilir

Eskiye Aşırı Bağlılık ve Yeniden Korkma:

Böyle yaşlılar sürekli eski hatıralarını anlatırlar, savaş, askerlik hatıraları bitmezDün evine gelen misafiri unutur ama 50 yıl önceyi bütün ayrıntıları ile anlatırAile artık bunları ezberlemiştirBunlar eski alışkanlıklarını değiştirmekten çok rahatsız olurlarEvdeki odası ,duvardaki tablo, radyonun yeri değiştirilirse huzursuz ve hırçın olurlar Hatta sigara izmaritlerini biriktirmeye varan "biriktirme hastalığı"na tutulabilirler Yeni şeylere karşı tepki bazen "fobi" derecesine çıkar, yeni ayakkabı, yeni elbise bile istemezler Yeni ne varsa çirkindir, kötüdür

Egoizmin Belirginleşmesi:

Bazı yaşlılar sürekli gençleri eleştirirler, kendi gençliklerini överler "Küçüğün büyüğe saygısı yok, kimse haddini bilmiyor" diye tenkit ederler Hatta haklarının yendiğini, aslında memleketin onlardan çok hizmet beklediğini, memleketi kendilerinden mahrum bırakmanın çok büyük hata olduğunu tekrarlayıp dururlar

Treni Kaçırma Duygusu:

Cinsel fanaaailere kapılıp, kırk yıllık eşini terk edip, torunu yaşındakilerle evlenen yaşlılar vardır Gençliğini ve zevklerini kaybetme duygusu yaşlı insanı çok etkiler

Sağlığa Aşırı Düşkünlük:

Yaşama ateşi beklenenin tersine yaşlandıkça daha çok artmaktadır Bir çok gencin farkına varmadığı bir şey, yaşlıların hayatı daha çok sevdiğidir Bu nedenle yaşlı bir insan sağlığının ihmal edildiği, kendisine iyi bakılmadığı duygusunu taşır

Artan Tutkular:

"Hırs-ı piri" sözü bazı yaşlıları çok güzel tarif eder Annesinin memesini bırakamayan bebek gibi bazı yaşlılarda mal-mülk, şöhret ve makam tutkusu çok alevlenir

Kişilik Özelliklerinin Aşırılaşması:

Cami yıkılsa da mihrabı kaldığı gibi, ne kadar yaşlansalar da bazı yaşlılar köyü huyları daha da artar Cimriler daha da cimrileşir, geçimsizler daha da kavgacı ve huysuz olurlar Dayanılmaz ihtiyarlığın temeli, çocukluk dönemlerinde atılmaktadır

Yalnızlık Duygusu:

Yaşlı bir insanın en önemli psikososyal sorunu yalnızlıktır Yaşlı bir insan çok lüks bir huzurevine veya hastaneye bırakıldığında eğer yalnızlık duygusuna kapılmış ise ani bir çöküş ve ölüm yaşayabilir

Çocuklarını ve torunlarını göremeyen anne ve babanın duyguları hayat yükünü zor taşır

Ölüm Korkusu:

Ölüm, insanların evrensel korkusudur Yaşlı insan kendini ölüme daha yakın hissetmektedir Her gün, her saat onu ölüme biraz daha yakın etmektedir Ölüme yaklaşmanın şuurunda olan bir ihtiyarı rahatlatan tek şey, sağlam bir hayat felsefesidir Ölümü bir son, bir yok oluş olarak gören yaşlı bir insanı teselli etmenin bir imkanı yoktur Bu noktada mutlu bir ihtiyar ancak ölümü bir terhis aaakeresi, ebedi aleme giden bir yol olarak görendir Yoksa yaşlı insanın sırasını bekleyen bir idam mahkumundan farkı kalmaz

Çaresizlik duygusu:

Eski fizik gücünden çok şey yitirmiş, yaşlı bir bedenin beraberinde getirdiği hastalıklarla rahatsız,yemek içmek gibi en sıradan lezzetlerden bile kısmen mahrum, verimli ve üretken bir işten yoksun ve her an ölüme yaklaştığının farkında olan bir yaşlı, kendisini çok zayıf hisseder Bu duygular içindeki insana en önemli destek, iyi bir hayat felsefesi ve ailesinin desteğidir

Bazı Yanlış Yargılar:

Yaşlılık şifası olmayan bir hastalıktır:

Yaşlılığın beraberinde getirdiği bedene ait problemlerin elbette bir çaresi yoktur ama kişi iyi bir hayat felsefesi ile aaaifli bir yaşlılık geçirebilir

Yaşlılar yardıma muhtaç ve acınacak durumdadırlar:

Yaşlıların kazanımları daha çoktur Çevresi ondan "öğretmesini isteyen" gençlerle dolu bir yaşlılıktan daha hoş ne olabilir

Yaşlılık hayatın mutsuz dönemidir:

Yaşlılığın problemli bir hayat dönemi olduğunu baştan kabul etmek durumundayız Aslında pek çok problemin kaynağı da bu gerçeği kamil bir şekilde kabullenmemekten doğmaktadır Ama bu demek değildir ki , yaşlılık hayatın en mutsuz dönemidir ve yaşlı insan asla mutlu olamaz Gerçekçi hayat felsefesine sahip olan insan en ufak şeylerden mutlu olabilir Uçan bir kuş, çevresinde dolanan tombul bir kedi, saksıda açan çiçekler, birer mutluluk kaynağı olabilir Beklenti düzeyini yüksek tutan, ihtiraslı yaşlılar hep daha fazlasını istediklerinden, mutlu olamazlar Aslında bu tiplerin gençliklerinde de tam manasıyla mutlu oldukları iddia edilemez

Hayattan çok şey istemeyeceğiz, bize verilenlerin kıymetini bileceğiz Bu kendimizi iyi hissetmenin, daha doğrusu aslında ne kadar iyi olduğumuzun ve mutlu olmak için ne kadar da çok sebebimizin olduğuna farkına varmamızın sihirli formülüdür

Gençlikte kaybettiklerinin veya kazanamadıklarının yasını tutmak yerine, yaşlılığın tadını çıkarmak daha akıllıca olmaz mı?

Emekliliğin kötü bir şey olduğu düşüncesi:

Emekli olduktan sonra üretken olmayı beceren insanlar daha geç yaşlanmaktadırlar Emekliliği felaket olarak değerlendiren insanların sağlıkları, emeklilik sonrasında süratle bozulmaktadır İsmet İnönü, Faruk Gürler, İran Şahı Rıza Pehlevi emekliliklerini felaket olarak değerlendirdikleri için altı ay içinde kanser veya ağır hastalıktan öldüler

İnsanoğlu eli tutup, şuuru yerinde olup ayakta durduğu sürece çalışmalıdır Tembellik, yaşlanma sürecini hızlandırmaktadır

Yaşlılığa uyum:

Sağlıklı bir yaşlılık için olumsuz etkenler, olumlu hale çevirmenin birkaç küçük formülü:

1- Beyin tıpkı kalem gibi bir alettir İyi bakılırsa ömrü uzun olur ve erken yıpranmaz

Son yapılan araştırmalar beynin sürekli olarak yeni şeyler öğrenmesinin, uyaran etkisi yaptığı ve hücre yaşlanmasını yavaşlattığını göstermektedir

Yaşlanmaktan korkan insan "Çalışan demir ışıldar" sözüne uygun olarak beynini iyi şekilde çalıştırması çok önemlidir Beyin tıpkı bir kuyu gibidir Suyu alındıkça artar

2- İyi beslenme, özellikle E ve C vitaminleri açısından zengin bir beslenme beyin hücrelerini genç tutar Özellikle E vitamini, doğal olarak zeytinde bol bulunan bir vitamindir ve beyin hücrelerinin oksitlenmesini önlemektedir

3 – Gençlik ve erişkin yaşam biçimi yaşlılığa en iyi hazırlanmadır Yaşlılığın bilgece ve rahat karşılanması için kişide koruyucu hayat felsefesi olması, yanlış yargıların düzeltilmesi gerekir

Yaşlılıkta dindarlaşma süreci:

İhtiyarlığını hisseden, dünyadan ve sevdiklerinden ayrılığının yaklaştığını anlayan yaşlı insan, teselli ve ümit arayışı içine girer Bir taraftan yaşlılığın getirdiği problemler, yalnızlık duygusu, çaresizlik hisleri ve hastalıklar ona hücum etmektedir Diğer taraftan da ümit ve emelleri dünya ile bağlarını koparmaya başlamamaktadır Dostların ilgisi, sevgisi ve desteği kabir kapısından öteye geçememektedir Oysa gerçek teselli, ölümden sonrası içindir Böyle bir durumda yaşlı insan, geride bıraktığı gençlik günlerini, az bir zaman sonra elveda diyeceği dünyayı ve dünya lezzetlerini düşünüp hasretle ağlamak yerine, ölüme yakın olmanın verdiği olgunlukla hayatı ve hayata bakış açısını yeniden gözden geçirmenin iyi bir fırsatını yakalamış olduğunun farkına varmalıdır Bu farkındalık, belki de hayatın hiçbir döneminde yakalanamayacak bir ciddiyetle insanı gerçeklerle yüzleşmeye sevk edecektir İşte bu yüzleşmeye yardımcı olacak birkaç elmas hakikat cümlesi:

"Ahiret var ve bakidir; dünyadan daha güzeldir"

"Gerçek hayat, âhiret hayatıdır"

"Kur'an-ı Kerim'in bize verdiği en büyük ders âhirete imândır"

"Yüce Peygamber'in (sas) bize getirdiği hidayet hediyesi, en büyük tesellisidir"

"Dünya bütün şaşaası ile beraber âhiretin yanında zindan hükmündedir"

"Madem merhametli bir yaratıcımız var; bizim için gurbet, yalnızlık olmaz, madem ki O var, bizim için her şey var"

"İhtiyarlığın zaaf ve aczi, ilahi yardım ve rahmetin celbine vesiledir"

"Kibrit çakar gibi her şeyi kolaylıkla icad eden ilim ve kudret sahibi Allah, benim dertlerime de çaredir"

"Tatsız, geçici, akıbetsiz, özsüz dünya zevkleri yerine, hakiki, daimi, tatlı ve bâki iman lezzetleri bana kafidir"

"Ölmek için dünyaya geldiğinizi, harap olmak için binalar yaptığınızı unutmayın"

Yaşlı bir insan bir taraftan şiddetli bir ölümsüzlük duygusu, vücudu sevmek, hayata açık olmak, diğer taraftan yetersizlik, çaresizlik duyguları içinde kıvranırken bu mesajları kulağıyla değil gözüyle işitebilmektedir Bunun sonucunda dünyaya geliş amacına ve Rabbine yönelmesinden daha doğru ne olabilir ki!?

Evet maddeci keskinliklerden uzak, mananın ve düşüncenin derin ışığını bulan insan, kendisi ile barışık olur

Yaşlıyı mutlu eden güler yüz, samimi sevgi, iç dünyasının aydınlanması maddi güçle olmamaktadır Aile desteği bir noktaya kadar yaşlı insanı teselli eder İnancın lezzeti nur yüzlü bir yaşlının kendisi ile barışık, aaaifli, hayatın tadını çıkaran tavırlarında çok güzel görünür

Sonuç olarak yaşlılığı sadece güçlük ve zorlukların olduğu bir dönem değildir En az gençlik kadar kıymeti bilinmesi gereken bir hayat kesitidir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.