Herkesin Bir Vatanı Var |
08-17-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Herkesin Bir Vatanı Varİki Konfeksiyoncu Attila İlhan; "Burjuvazinin uzun yıllar iktidarda olduğu ülkelerde, en zenginlerin bile gösteriş düşkünlüğü yoktur, belirgin bir ağırlık, hatta alçakgönüllülük içindedirler Servetlerini gösterişli dışa vurmayı küçümserler İngiltere, Almanya, Fransa'da böyledir" der bir kitabında " Buna mukabil burjuvazinin yeni yeni oluştuğu ülkelerde zenginlik gösteriş olarak somutlaşır Amerikan burjuvazisi bu yüzden yetmiş seksen yıl Avrupa'nın alayından kurtulamamıştır" Yaşı kırkın altında olanlar pek bilmez, bir zamanlar "ayıp"tı gösteriş Vitali Hakko gibi, Hayrettin Karaca gibi adamlar, Atatürk'lü yılların, idealist, çalışkan, güvenilir, yaratan, üreterek kazanan gençliği olduklarından, konfeksiyon gibi en insanların "farkedilme" arzularını tatmin eden bir sektörde faaliyet göstermelerine rağmen, kendileri, farkedilmek için uğraşmadan yaşarlar Gösterişsiz, iddiasız, alçakgönüllü Küçük Dev Adam Vitali Hakko, kitabında; "Benim kuşağımın birçok iş adamı iyiniyetten, umuttan, geleceğe ve kendimize olan güvenden, becerimizden başka hiçbir sermayemizin olmadığı bir dönemde kendi kendimizi yetiştirdik Genç Cumhuriyet'in ilk kuşağıydık Bize hız veren Atatürk devrimleriydi " yazmış Kendisi üreterek, emeğiyle yükselmiş bir adamın emeğe saygılı sözleri bunlar Doksandört yaşında öldü Son güne kadar çalışarak, pırıl pırıl bir kafayla yaşadı En iyi giysileri giyebilecekken, ömrünün sonuna kadar işçilerinin de giydiği beyaz iş önlüğünle dolaştı Hayrettin Karaca seksendört yaşında O da konfeksiyoncu Türkiye'nin en iyi kazaklarını üretiyor ve yirmi yıldır aynı kırmızı kazağı giyiyor O da servetini dürüstlükle, çalışarak, üreterek yapmış, 1992'den beri hayatını erozyonla mücadeleye, Türkiye'nin doğasını kurtarmaya, ülkeyi ağaçlandırmaya vakfetmiş bir adam Vitali Hakko, Hayrettin Karaca gibi adamlar, 1930'lardan itibaren Türk kadınına "Sen en iyisine layıksın, üstelik ucuzunu alacak kadar zengin değilsin, en iyisinden bir tane al, torunlarına miras bırak Az tüket, en iyisini tüket" i öğretti galiba Anneannemin, babaannemin Hakko'nun Şen Şapka'larıyla çekilmiş stüdyo resimleri var Etekleri dizin üstünde Şimdi giysen mini etekli diye sopayla kovalarlar Annem Monsieur Vitali'nin vitrinindeki giysilerin modelini ezberleyip eve geldi bir dönem Aynılarını dikti, ama fularlar illa ki oradan alındı, bazen ayakkabılar daonlar evde imal edilemediğinden 1956'da babamın anneme nişan hediyesi bir ipek fular Monsieur Vitali'nin o meşhur spiralimsi logosu bir köşesinde Beyaz üstüne yazı desenli Uzun yıllar da ben kullandım, kenarları epridi biraz, katlayıp kaldırdım, gelinetoruna Hayrettin Bey'in ürünleri de evde örülür cinsten değil, mutlaka satın alınır Modası geçmez bir de Vitali Hakko, yurtdışına yerleşmeye karar veren bir yeğenini uğurlarken, "Git ama" demiş, "Unutma, herkesin yalnızca bir vatanı vardır" Burnumun direği sızladı Doğru İsterse beş ülkeden pasaportun olsun, yalnızca bir VATAN'ı olabiliyor insanın Vitali Hakko gibi yaşamalı Uzun ve son ana kadar çalışarak, üreterek, yaratarak Son güne kadar pırıl pırıl bir kafayla Hayrettin Karaca gibi yaşamalı Çalışarak, üreterek, 84 yaşında bile bu ülke için birşeyler yapma mücadelesi vererek İkisi gibi gösterişsiz, sade, az tüketip çok üreterek yaşamalı Bir beyaz işçi önlüğü, bir kırmızı kazak yetebilmeli insana Şimdinin pırlanta saatli, altın kaplama cep telefonlu işadamları neden bunca gösterişe meraklı, saldırgan, görgüsüz? Kim öğretti bu Amerikan tarzı zenginlik gösterilerini Türklere? İnsanlar, çekler gibi 'karşılıksız' çıkıyor artık Hilafete yatay geçiş meraklısı, selüloz ısrafı bir gazete de Vitali Hakko'nun cenaze töreninin medyada yer almasını; "Kartel medyası Müslümana göstermediği sevgiyi Musevi'ye gösterdi" diye yorumluyor Bunların öbür dinleri kabul etmesi, dini hoşgörüsü de buraya kadardır işte Nur içinde yatsın Vitali Hakko Bin yıl yaşasın Hayrettin Karaca Herkesin bir vatanı olabiliyor yalnızca , satan embesillerin de alıntıdır |
|