Şehri Çeşm-İ Cihan Sesamos | Amasra İlçesi (Bartın) |
08-04-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Şehri Çeşm-İ Cihan Sesamos | Amasra İlçesi (Bartın)Karadeniz'in Sakin, Şirin ve Gizemli Kenti Ayandon fırtınasından kocakarı soğuklarına, kestane karasından pastırma yazına kadar iklim ve coğrafyanın el ele yaşandığı harika bir liman kentidir Amasra Denize doğru bir kulaç gibi atılmış yarımada ve adaları ile hep doğadan gelecek olan ve ona verilecek olan nimetlerin kalesidir İki adalı, iki koylu beş tepeli Amasra yarımadası, Karadeniz’in sanki ‘seni ben yetiştirdim’ diyerek ana karadan koparıp almak istediği üzüm salkımı gibidir O yarımada ve adalar mı denize doğru uzanır, yoksa o ismi kara deniz mi karaya sığınmak ister ve girer toprağın bağrına anlayamazsınız İşte bu tutkulu sarmaş dolaş oluşun, deniz ile karanın çocuğudur Amasra İki korunaklı koyu ile zor denizleri aşıp gelen gemicilerin sığınma ve ticaret limanı, aynı zamanda Anadolu’nun da Karadeniz’e açıldığı ender kapılardan biridir Amasra yada tarihte bilinen ilk adıyla Sesamos şehri, MÖ XII Yüzyıla kadar uzanan bir tarihe sahiptir Bu dönemde bölgede görülen Gasgas ve Hitit egemenliğinden sonra şehir, Fenikelilerce ticari amaçlara yönelik bir koloni olarak kullanılmıştır Kısa süren Fenike hâkimiyeti sonrasında İon Kolonizasyon hareketleri ile şehir Miletli ve Megaralı denizcilerce ele geçirilmiş ve kısa zamanda tüm Batı Karadeniz sahilinin önemli bir ticari çekim merkezi haline gelmiştir Özellikle bölgenin zengin orman ürünleri (başta şimşir, meşe palamudu, kestane olmak üzere) ticaretin gelişmesinde en önemli etkendir Bir dönem Lidya egemenliğine giren şehir, MÖ IV Yüzyılda Pers yönetimine geçmiştir Makedonyalı Büyük İskender’in Anadolu’yu Pers istilasından kurtarmasından sonra Sesamos’un yönetiminin Persli bir prenses olan Amastris’e geçtiğini görüyoruz Bu dönemde canlı bir ticari hayat ile şehir tarihinin en parlak dönemini yaşamıştır Amastris’ ten sonra iki yüzyıl kadar Pontus Krallığı’na bağlı kalan şehir MÖ 70 de Romalıların hâkimiyetine girdi Paflagonya eyaletinin merkezi olan şehir, Roma İmparatorluğunun 395’te ikiye ayrılması ile Doğu Roma sınırları içerisinde kalmıştır Doğu Roma yönetiminde “Amastedos” adı ile anılan şehir, ticari fonksiyonlarını giderek kaybetmiş, özellikle dinsel bir merkez haline gelmiştir 1071 Malazgirt Savaşı sonrasında, Kutalmışoğlu Süleyman Şah önderliğinde başlayan fetihler Amasra’ya kadar uzanmış, Türk komutanlarından Emir Kara Tigin tarafından kuşatılan şehir alınamamış, ancak buradaki Bizans Garnizonu vergiye bağlanmıştır Bizans’taki taht kavgalarında zaman zaman bir üs merkezi olan şehir, Anadolu Selçukluları devrinde Selçuklu hükümdarı Rükneddin Süleyman’la dostane ilişkiler kurarak ticaretin yeniden canlanmasını sağlamıştır Ceneviz Amblemi XIII Yüzyılda Cenevizli tüccarlar şehri ele geçirmişlerdir, Ekim 1460’ta Fatih Sultan Mehmet’in fethine kadar Ceneviz yönetiminde kalan şehirde canlı bir ticari hayatın yansıması olarak pek çok sanat eseri günümüze ulaşmıştır Amasra’nın Osmanlılarca fethi öncesinde şehre tepeden bakan Fatih, hayranlığını şöyle dile getirir: “ Lala, Çeşm-i Cihan bu mudur ola?” Fetih sonrası şehirdeki iki kilise camiye çevrilir, bir kadı atanır ve Fatih’in emriyle Eflani Kalesi halkı Amasra’ya yerleştirilir Osmanlı yönetimindeki şehir, Bolu Sancak Beyliği’ne bağlı bir merkez olarak varlığını sürdürmüş, bu dönemde şehri ziyaret eden Batılı gezginler büyük bir hayranlıkla bahsetmişlerdir |
Şehri Çeşm-İ Cihan Sesamos | Amasra İlçesi (Bartın) |
08-04-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Şehri Çeşm-İ Cihan Sesamos | Amasra İlçesi (Bartın)Amasra, Karadeniz Bölgesi, Batı Karadeniz Bölümünde bulunan Bartın iline bağlı bir ilçedir Kuzeyinde Karadeniz, güney ve batısında Bartın, doğusunda Kurucaşile ilçesi bulunmaktadır Amasra”nın eteklerinde kurulduğu Küre Dağları denize paralel uzanmaktadır ve 250 km uzunluğundadır Bu dağlar 3 Jeolojik Zamanda oluşan Alp-Himalaya sisteminin bir parçasıdır Kıvrım dağlar olup karstik bir yapıya sahiptirKarstik yapı kalınlığı kimi yerlerde 1000m,kimi yerlerde 200 m kadardır Karstik alanlar zaman içerisinde aşınıma uğrayarak mağara gibi oluşumlar meydana gelmiştir İnebolu-Karadeniz Ereğlisi arasında, karstik yapının alt katmanlarında 1 Jeolojik Zamanda oluşmuş taşkömürü yatakları bulunmaktadır Amasra Türkiye”nin tek Taş Kömürü Havzası olan bu havza üzerinde bulunmaktadır Amasra ilçe merkezi; Tekke Tepesi, Küçük Ada, Boztepe ve Zindan adalarının dağ eteklerindeki alüvyal alana bağlanmasıyla oluşmuş bir yarımadadır Tombolo karakteri taşıyan bu oluşumda bugün Kum Mahallesi olarak adlandırılan bölüm karayla bağlantıyı sağlayan kıyı okudur Bu okun doğu ve batısında iki doğal koy bulunmaktadır Batıdaki küçük liman, doğudaki büyük liman olarak adlandırılmıştır Adalardan yalnızca Büyük Ada (Tavşan Adası) ada karakterini korumuştur Amasra ve çevresinde dağlar denize paralel uzandıkları için kumsal vb oluşumları azdır ve falezlere(Yalıyar) rastlanmaktadır Deniz karadan itibaren kısa mesafeden derinleşir Amasra’yı iç bölgelere bağlayan üç ana karayolu bağlantısı vardır Yeniçağa (Bolu) üzerinden E–80 otoyolu ile E–5 devlet yoluna ulaşılarak, Mengen-Zonguldak-Devrek-Çaycuma-Bartın istikametinde ilerlenen yolla; Bartın’dan 17 km sonra Amasra’ya ulaşılır Gerede üzerinden E–80 otoyolu ile E–5 devlet yolu kullanılarak, Karabük-Safranbolu üzerinden Bartın oradan da Amasra’ya ulaşılır Ilgaz dağları daha sonrada Küre dağları geçilerek Abana kıyılarına ulaşılır Abana’dan İnebolu-Cide-Kurucaşile-Tekkeönü ve Amasra’nın doğal plajları Çakraz ve Bozköy istikametinden Amasra’ya ulaşılır Bu yollar üzerinden Amasra; Zonguldak’a 103 km(1,5 saat), Ankara’ya 295 km(4,5 saat), İstanbul’a 436 km(6,5 saat), Bartın’a 17 km(25 dakika) uzaklıktadır Amasra’ya en yakın havaalanı Saltukova ve Ankara’dadır Amasra’ya en yakın demiryolu bağlantısı ise Ankara-Zonguldak demiryolu hattı üzerinde yer alan Zonguldak iline bağlı Saltukova beldesinde bulunmaktadır Kemere Köprüsü'nden Boztepe'ye Ulaşılır Batı Karadeniz kıyılarında küçük bir kasaba olan Amasra’nın turizmle tanışması Cumhuriyetin ilk yıllarına rastlar 1920’li yılların sonunda gemiciliğin ve çekiciliğin geçersiz hale gelmesi, mendirek inşaatının bitmesi Amasra’da işsizliğin artmasına neden olur Doğal olarak da İstanbul’a göç başlar Amasra’da kalanlar için tek heyecan İstanbul’dan haftada iki gün gelen “ Bartın Postası” vapurudur Meşhur Amasra Salatası Amasralılar 1933’te Cumhuriyet’in Onuncu Yıldönümü hazırlıkları sırasında Küçük Liman kıyısına küçük bir park açarlar Çiçeklerin ve ağaçların süslediği bu parkın açılma amacı Amasra’ya Bartın’dan gelenlerin dinlenebilecekleri bir alan kazandırmak ve yazlıkçıların sayısını artırmaktır Amasra halkı 1931 yılında Kurtuluş Savaşı kahramanlarından Fevzi Çakmak Paşa’yı ağırlar Paşa, kasabada sadece bir gece kalır Amasra’nın kalkınması için kasaba halkını turizme onun yönlendirdiği rivayet edilir Amasralılar için artık yeni bir heyecan başlar Amasralılar bir yandan da kasabada ticaretin canlanması için çalışır Amasra Halk Odası, çekicilik ve hasır örgücülüğü kursları açarak el sanatlarını yeni nesillere aktararak meslek edinmelerinin sağlar 1934 – 1998 yılları arasında Amasra’da birçok sergi açılır, konferans ve müsamere düzenlenir 1938’in son günlerinde Amasralılar çok büyük bir misafir daha ağırlar Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci cumhurbaşkanı İsmet İnönü Bartın’a gelince Bartınlıların ısrarı üzerine Amasra’yı da ziyaret eder İlerleyen yıllarda bu küçük kıyı kasabası birçok bürokratı ve ünlü insanı ağırlayan nadir yerlerden biri olacaktır Amasralılar kasabalarını turizm kenti yapmak için önemli bir adam atarlar 1939 yazı Deniz Bayramı’nda (1 Temmuz) Amasra Plajı törenle halkın kullanımına açılır Böylece 1940’lı yıllarda Amasra at sırtında, arabalarla veya kayıklarla gelen Bartınlıların değil, Karabük Demir – Çelik Fabrikası’nda çalışan işçilerin de tatil beldesi olur Amasra plajının müdavimleridir artık onlar Ayrıca fabrikanın Amasra’ya bir de dinlenme tesisi yaptırmasına vesile olur Bugün, teknolojinin ve hızlı yaşamın yorduğu büyük şehrin insanları için Amasra, sakinliği, çiçeklerinin kokusu, tepelerindeki ağaçlarının ve denizinin rengiyle sığınılacak huzurlu bir limandır |
Şehri Çeşm-İ Cihan Sesamos | Amasra İlçesi (Bartın) |
08-04-2012 | #3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Şehri Çeşm-İ Cihan Sesamos | Amasra İlçesi (Bartın)
(MS41–54) Yufka kabartma tekniği ile kayalara oyulmuş kral heykeli ve Roma hâkimiyetinin sembolü olan kartal figürü ve iki kitabesi bulunmaktadır Heykellerin baş kısmı tahrip edilmiştir Anadolu’da bulunan tek yol anıtı olma özelliği taşıyan eser Roma egemenliğinin sembolü ve ulusların barış ve dostluğunu simgeleyen önemli bir eserdir Krateria-Amastris ara yolunun son dinlenme noktasında, Amasra'ya 4 km mesafededir, yapıldığı zaman muhtemelen bir de anıtsal çeşmeyi kapsıyordu Fakat sonradan bu çeşme yıkıldı ve suyu biraz aşağıda, halen Askersuyu diye bilinen yerde uzun zaman bir pınar olarak kullanılırdı Anıt manzumesi şimdiki durumda, çok muntazam kaya dilimleri üzerine işlenmiş birbirini tamamlayan iki kitabeyi, bir insan figürü ile bir kartal figürü içeren "orta kabartma" tekniğiyle oyulmuş bir kompozisyon, oturma sedirlerini ve bir kaç kaya nişini kapsamaktadır Tüm bunlar, yekpare kayaya oyulmuş, yol kalıntısı boyunca sıralanmıştır260 140 cm boyutunda ve 50 cm derinliğinde kemerli bir nişin içinde kalan normal bir insan büyüklüğündeki başsız kabartmanın İmparator Claudius'a mı, yolu yaptıran Aquilla'ya mı ait olduğu bilinmiyor Toğa giyimli vücut, hareketsiz işlenmiştir Ayaklar da kopmuş vaziyettedir Bu nişin sağında Toskan üslubunda kalın oyma bir sütunun başlığına bir kartal oyulmuştur Bu Legionların sınırsız gücünü temsil etmektedir Bir İnsan büyüklüğündeki başı kopuk kartalın sütun kaidesi 200 cm yüksekliğinde 55 cm çapındadır ve niş kaidesiyle aynı nizamda dört köşe bir tabana bağlıdır Kitabelerden ilki, insan figürünü çerçeveleyen nişin üstündeki levhada, diğeri ise kabartmalardan uzakta ve batıdadır Her iki yazı birbirini tamamlamaktadır Devletlerarası barışın ve dostluğun anısına, İmparator Cermanicus'un yüceliği için; Daha önce, İmparator Augustus tarafından ömür boyu Strategos ve iki defa da Legion komutanı atanan; Senato'da ise Consül Gabinius Secundus ile Consül Taurus Statilius'un, kendisine bir ödül verilmesi konusundaki önerileri üzerine Devlet Hazinesinden gereken izni ve ödeneği alan Gaius Julıus Aquilla, dağı yardı ve bu dinlenme yerini kendi özel ödeneği ile yaptırdı Kuşkayası, Anadolu'da başka örneği bulunmayan biricik yol anıtıdır Eni 5 metreyi bulan Roma kaya yolunun son izleri de bu anıtın önünde, yüzyıllarca kullanılmaktan hasıl olan aşınmışlığı ile görülebilmektedir
Köprüye ulaşım iki ayrı küçük geçitten geçilerek sağlanmaktadır Köprü Roma döneminde yapılmıştır Köprü kenarları toprak kayması nedeniyle günümüzde restore edilmiştir
Amasra'yı Bartın'a bağlayan Roma yol ağının bir parçası olup, Amasra'ya 3 km uzaklıktaki Cevizlik mevkiindedir Halk arasında Roma Köprüsü olarak bilinen eserin ayaklarında silik de olsa Romalılarla Pontusluların savaşlarını anlatan kabartmalar mevcuttur |
Şehri Çeşm-İ Cihan Sesamos | Amasra İlçesi (Bartın) |
08-04-2012 | #4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Şehri Çeşm-İ Cihan Sesamos | Amasra İlçesi (Bartın)
1 Nolu Arkeolojik Eser Salonu: Helenistik, Roma ve Bizans Dönemine ait küçük eserler sergilenmektedir Mezarlarda bulunan gözyaşı şişeleri, altın ve bronz süs eşyaları, pişmiş toprak, testilerin yanı sıra yine aynı çağlara ait haçlar, kandiller, kaplar, bronz heykelcikler, altın, gümüş ve bronz sikkeler sergilenmektedir 2 Nolu Arkeolojik Eser Salonu: Roma Dönemine ait mermer eserler bulunmaktadır Heykeller ve bir mezar steli sergilenmektedir 1 Nolu Etnografik Eser Salonu: Osmanlı dönemine ait bakır mutfak kapları, silahlar, yazım takımları, şamdanlar, Kuran-ı Kerimler, mühürler, seramikler ve yüzüklerin yanı sıra Amasra yöresine özgü ağaç çekicilik sanatını tanıtan kaplar sergilenmektedir 2 Nolu Etnografik Eser Salonu: Osmanlı dönemine ait yörenin giysileri, gümüş süs eşyaları, keseler, yatak ve yastık örtüleri sergilenmektedir Ayrıca koridorda heykel başları, çeşitli heykelcikler, sunak ve steller ile Roma ve Bizans Dönemlerine ait sütun başlıklarının yanı sıra İmparator Hadrianus’a ait bir heykel sergilenmektedir Müzenin bahçesinde de Helenistik, Roma, Bizans, Ceneviz ve Osmanlı dönemine ait taş eserler sergilenmektedir
Ağlayan Ağaç Çay Bahçesi’nde nefis çaylarınızı, kahvenizi yudumlarken müthiş bir doğayla, manzarayla baş başa olma imkânına sahipsiniz Ayrıca kahvaltı için ideal bir mekan Balık ekmeğinin tadına bakmayı da unutmamak lazım”Anlatılmaz yaşanır” derler ya yaşanılası bir an için görülmesi, gidilmesi gereken bir mekândır
Çakraz, Amasra’nın 16 km kuzeydoğusunda, Amasra’ya bağlı bir köydür Son zamanlarda Turizmde önemli gelişmeler yaşamakta, Turistik tesislerin sayısı artmaktadır Özellikle denizinin ve kumsalının temizliği, yeşil doğasıyla çekim merkezi olmaktadır Amasra’dan yola çıktığınızda, ağaçlı ve kıvrımlı yollar, sizi önce Kaleşah-Ahatlar-İnpiri güzergahından , muhteşem çam ormanlarının arasından Bozköy’e ulaştırır Amasra’dan sonra tekrar deniz karşılar sizi Çakraz’a 1 km kala, sola ayrılan yol sizi yaklaşık 400 metre uzunluğundaki sahile ulaştırır Çadır kurmaya gelenlerin uğrak yerlerinden biridir Bozköy plajıBirde gelenler sahili temiz tutmayı becerebilseler Yola devam edildiğinde, yol sizi Çakraz’a ulaştırır Çakraz’da konaklama, yeme-içme ve eğlence işletmelerini bulabilirsiniz |
|